Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ya da açık şıır yazan ressamlarla dolu! Her ıki türün kendine özgü sınırlarında sanatçıların yeni dışavurum alanları aramasından mı kaynaklanıyor bu gırişim, yoksa, taa insanın iki ayağı üzerine dikılip çıkarttığı seslcrin herkesçe anlanmadıgını lark cdip "Fgang muu"nun bizon olduğunu anlatmak ıçın duvara bızon resmı çizdiğı dönemlere mı uzanıyor? Bı/de, her ıkı alanda da adı olan Bedri Rahmi Eyüboğlu, Metin Eloğlu, Ferit Edgü, llhan Berk hemen aklıma gelenler... Dışarda, William Blake, Michelangelo... Victor Hugo'nun şair ününün ressamlığını ikıncı plana itmesıne her zaman üzulmüşümdür. Hugo ressam olarak çıksaydı, modern resim bir elli yıl önce başlardı kanımca! Cemal Süreya'nın gizlı ressamlığı; Arif Dino'nun ressam şairliğı nasıl dışlanır? 2. Daha önce dc bir yerde söylemiştim, yeni yetmeliğimde, yazıyla resmi paralel götiirüyordum. Daha sonra, istediğim düzeyde bir ressam olacak yeteneğimin bulunmadığını fark ettim ve vaz geçtim resimden. Ama resmi ızlemeyi sürdürdüm. Bu izleme, bir yere geldi, resim üzerine yazmama yol açtı. Bugün de resim üzerine, resımler üzerine, belki edebiyattan fazla yazıyorum. Sanatçıların beni etkilemeleri de doğrudan şiirimle bağdaşmıyor. Resimlerden esinlenerek şiirler yazmadım değil. Gene de şiirimi etkileyen ressamlardan söz etmem olanaksız. Ikı sanat türünün farklı dılleri olmasından kaynaklanıyor bu etkileşimsizlik. Guven Turan Ûzdemirlnce: "Pascin'ebakarakşııryazdım" Şiir ve resim yakın akrabadır Bütün sanat türleri birbirlerine akrabadır, ama şıır resim müzik birbirine daha çok yakındır. Çünkü kullandıkları araç aynı zamanda bır im, bir sımgedır. Gösteren ve gösterileni bir arada bulunur. İkincisi çizgisel değildir. Asıl anlam katmanları yüzeylerın altındadır. Anlamın yapısı açısından ilişkileri vardır. Pascin benim için çok önemlı bir ressamdır. Onun resimlerine bakarak şiir yazdım. Zurbaran'ın sarı ve beyazları beni etkilemiştir. En sevdiğim Türk ressamları Mustafa Altıntaş ve Ömer Kaleşi'dir. uzdemlr ince Kemal Ûzef "Içenğı görünür kılmak ıstıyorum" Biri sözcük, diğeri rengi görüntülüyor 1. Resimşiir ılişkısı deyınce, öncelikle ıkısının de bırer görüntü sanatı olduğunu düşünüyorum. Biri renk ve çizgilerı kullanıyor, öteki sözcüklerı. Ama biraz derinleşince, ikisinin arasında başka ortaklıklar ortaya çıkıyor: İstif, kompozisyon, perspektif, mımari gibi. Bir ozan olarak beni en çok ılgilendiren ortaklık yıne de görüntü. Örtücü, gizleyici, sislendirici bir şiirden yana değilim. Tam tersine, şiirın açıcı, aydınlatıcı, açıklayıcı bir işlev yapmasını istiyorum. Bunun için de görselliğe, görünürlüğe büyük önem veriyorum. Denebilirse, içeriği ete kemiğe bürümek, yani görünür kılmak istiyorum. 2. Çeşitli özelliklerinden dolayı tek tek resimlerden, ya da tümüyle bir ressamdan etkilendiğim olmuştur. İlk yanıtta belirttiğim kimi özellikler (açıcı, aydınlatıcı ve açıklayıcı gibi) bu konuda ilk sırayı alır. Meksika duvar resminden Andrey Rublev'e, Rembrandt'tan Van Gogh'a, tüm naiflerden Mümtaz Yener'e, Güner Enere kadar pek çok ad sayabilirim. Bunlar içinde bana şiir yazdıran ressamlar da oldu. Orneğin Hollanda müzelerini dolaştıktan sonra "Rembrandt Işığı" adlı şiiri, Güner Ener'in üç resminden yola çıkarak "Bir Resim Sergisindcn Izlenimler" üçlusünü, Rotterdam'da yasayan Türk ressamı Esma Yiğitoğlu'nun bır resminın çağrışımıyla "Bir Başka Kapı İçin" şiirini yazdım. Kemal özer Oldum olası garip bir ilişki var 1. Şiirle resım arasında hiçbir bağ olmamasına karşın, ressamla şiir, şairle resim arasında oldum olası garip bir ilişki olduğu görülüyor. Edebıyat tarihlerı gızlı ya da açık resim yapan şairlerle, resim tarihi de gene gizli CanYücel' "Etkilendiğim ressamlar. EIGreco, Brugel.." Resim istiflemek, şiir ise zamanı sözcüklerle istiflemektir Resim jstıiicmek, yanı ınekânı bölmcktir. Şiir ise zamanı sözcüklerle istiflemektir. Etkilendiğim ressamlar El Greco, Brugel, Van Gogh. Bizden Orhan Peker ve Burhan Uygur. Oğretmen olarak Bedri Rahmi Eyüboğlu. Can Yucel Ressam ve şair çete arkadaşıdır Iki ayrı dil. Her biri dünyanın müziğini kendince ele geçirmek için çaba gösterir. İkisi de insanın derinliklerine (heni cennetıne hem cehennemine) iner. Yaşamın sevgisini, askını kendince içerir. Resim, hayatı eliyle okşar. Şiirse kelimelerle okşar. Ikisı de hayatın ışığını korumaya çalışırlar. Güneşin ışığının hiç bitmemesıne, parlamasına uğraşırlar. Böylece ressam ve şair bir çete arkadaşıdır. Aynı kadını veya adamı severler. Her zaman ressam olamadığım için üzüntü duydum. Müzisyen olamadığım için duyduğum üzüntü gıbı. Ressam ve müzisyen olmaya sözcüklerle çalışıyorum. Resmi çok severım. Arap veya Faslı ressamlar hakkında birçok yazı yazdım. Son kıtabım "Bütün Yırtılmalar'da I'ransı? ressam Jean Bazaine'ın birçok desenı vardır. Guven Turan. "Cemal Sureya'nın gızlı ressamlıgına ne demelı?" AbdellatH Laabl İkisi de imge kullamr Resim şiir ilişkisi bence her ikisinin de anlatımında imge kullanılmasıdır. Şiirde sözcüklerle yaratılan imge, resimde renklerle yaratılmaktadır. Renklerin yarattığı imge de sözcüklerinkı de okurdan ya da izleyenden zaman ister. İkisinin de tadına yeterli zaman ayrılarak varılır. Her iki sanat da insanhğın başlangıcından bu yana ınsanlığın kendini en saf biçimde ifade edebilme yolları olmuştur. Resimle şiirin bu denlı yakınlığı, ressamlarla şairlerın hayatlarındaki benzerlik ve ortaklıklarda görülebilir. Her iki sanat dalıyla da uğraşanlar, benzer biçimde yaşar ve ölürler. Etkilendiğim ressamlar Matisse, Chagall, Picasso ve Klimt'tır. Türk ressamları içinde en sevdiklerim Artin Demirci ve Alp Tamer Ulukılıç'tır. Turgay Fişekçl CUMHURİYET KİTAP SAYI 41 S A Y F A 13