Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Abidin Dino'nun 'Çiçekleme' adlı albümü yayımlandı 'Renklerin adı, çiçek adıdır' duınana batmış. Ortasında bir çiçek, gorkemlı... Belki bu Çukurovadır belki de bir Abidin Dino resmidır. Doğa bir büyüdür. Bir yaratmadır görene. Abidin Dino resmi de bir büyü, dehşet bir patlama, bir yaratmadır... Abidin Dino'daki bu çiçek zenginlıği salt Çukurova değildır. Salt Karacaoğlan, salt Dadaloğlu, salt Çukurun kadınlarının türküleri değıldir. BırTürkmen kilimı, bin renkli bir büyü çiçeğidir. Çukurovada Abidin Dino'yu bu kilim emzirmıştır. Çorumda, Mecıtözünde bir bilge kilim dokuyucusu ona arkadaşlık etmiştir. Bir minyatürde Şaha, Sultana çiçek koklatan ustayla konuşmuştur Abidin Dino... Mevlanada çiçek açarken, işte o çiçeği daha tomurcuktayken Abidin Dino görmüştür. "Benim oğlum ölürken / Çiçekler çığrıştı açtı" ağıdını ilk Abidin Dino duymustur, iskân Türkmeni yangılı kadının ağzından... Abidin Dino dünyanın çiçeklerinden, çiçeklerin kokularından, renklerinden süzülerek günümüze gelmiştir. Anadoluda çiçekler konuşur. Bir oyaya, bir kilime, bir yazmaya bir halıya, çoraba, mendile çiçek konmuşsa o çiçek konuşur. Muhabbeti simgeler, acıyı, savaşı, derdi belayı, sevinci, kavuşma gününü, mutluluğu, yalancılığı, doğruluğu, barışı simgeler Anadolu'da çiçekler. Her çiçeğin adından çok anlamı vardır. Sözü, türküsü vardır. Anadolunun muhabbet tarihi, çiçeklerin anlamıyla yazılsa tıpı tıpına uyar. Renklerin adı, çiçek adıdır. Nar çiçeği, kadife çiçeği, limon çiçeği, üçgül pembesı. Savaşların adı da çiçeklerdedir. En azgın çiçek, papuç inciri çiçeğidir, o savaşı simgeler, kilimlere öyle geçer. Menekşe boynu büküktür, türkülere öyle geçer. Gül özlemdir, güzellıktır, türkülere öyle geçer. Yarpuz çiçeği serinliktir, türkülere öyle geçer. Mavi çiçek gönderilırse umuttur, bağlılıktır, sarı çiçek gönderilirse umutsuzluk, kırgınlıktır, türkülere öyle geçer. "Sarı çiçek savran kurmuş oturmuş", bir yenılgi türküsüdür. Yeşil dal murattır. Anadolu insanının yaşamına ne kadar girmiş çiçek, onunla nicesine haşır neşır olmuş Anadolu. Anadoluda çiçekler üstüne araştırmalar yapılmalı. Yunan taşlanna, Ermeni kiliselerine, Selçuk anıtlarına, Osmanlı camilerine bakmalı... Selimiyenin içındeki boynu bükük lale Selimiyeyi simgeler, ayrı bir güzelliktir. Sinan, Anadolu çiçeklemesıdir. Yalnız bizim Anadolu mu, tüm insanoğlu yaşamının her yanına yönüne bir çiçek takmıştır. Insanoğlunun adı, çiçekli insanoğlu olmalıydı. Ama çiçek Anadoluda insan yaşamıyla bir bileşimdir, bütündür. Öbür insanların yaşamlarını kendi yaşamımız kadar, tarihimiz kadar yakından bilmiyoruz ki... Çiçeklerle ilişkilerini böylesine saptayalım. Kinv bilir öteki ülkelerin insanları da... Koca Yunus bir gönül çiçeklemesidir. Nazım Hikmet, Örhan Veli, Fazıl Hüsnü Dağlarca bırer çiçek delisidir. Nazımın karanfili, Orhanın "Bu tepeden tırnağa çiçek açan ağaç"ı doğaya birer güzellemedir. Pir Sultanın da derdı günü çıçektır. Klin taşı gelır geçer, dostun gülü deler geçer. Abidin Dinonun çiçeklerıni ne zaman gördüm onu da anımsamıyorum. Herhalde Pariste görmüş değilım, Abidin Dinoda çiçek yapma, yaratma, açtırma merakı çok eskilere dayanır. Gene de Adanada olacak, yaptığı ilk çiçek bir mavi büyü çiçeği olacak. Belleğimi yokluyorum, belki de bu çiçekler Abidin Dino var olmadan 78 Abidin Dino'nun, Galeri Nev'de 29 kasıma kadar sürecek olan sergisinin albümü "Çiçekleme" yayımlandı. "Anadolu Çiçekleri ve Dino'nun Çiçeklemesi" başlığıyla albüme bir sunuş yazısı yazan Yaşar Kemal "Doğa bir büyüdür. Bir yaratmadır görene. Abidin Dino resmi de bir büyü, dehşet bir patlama, bir yaratmadır..." diyor. ^ YAŞAR KEMAL İyice anımsamıyorum, bilmem Adanada da çiçek yapar mıydı! Haziran, temmuz aylarında Çukurova sapsarı kesilir. Güneş, tarlalar, sular, ağaçlar tozlar, yağan yağmurlar, bu aylarda pek yağmur yağmaz ya her şey sapsarıdır. Bu sanlığın ıçinde belki bir adam boyu, belki de az daha kısa devedikenleri, çok mavi bu sarının üstüne konar. Nereden bakarsan bak, upuzun, güzel, taze, serin bir mavi, sarının ortasında balkır. Şimdi şu anda belki de doğayı belki de bir Abidin Dino resmi anlatiyorum size. Belleğimde karışmış gitmiş. Belki de mavi bir damla düşmüştür, çok ipitili, bu sarının üstüne... Bu bir renk büyüsüdür. Belki de bu büyü bir Abidin Dino resmidir. Uzak, çok uzak gökleri vardır Çukurovanın, çok uzak yıldızlan... Çok uzak, çepeçevre mavi, uçuk mavi, mor, uçuk, bakır rengi dağları vardır Çukurovanın, Kâflıt üzerine guvaş, 50x70 cm da vardı, ama olamaz. Bir dergide görmüş olacağım, belki bir desen, belki maviye, Abidin Dinonun o güzel desenini belleğimde ben boyadım. Yıllar önceydi, uzun boylu Dino çiçekleri ç'ıktı karşıma... Bu çiçekler bu dünyadan değildi... Ayrı, uzak, eski, belki de terütaze, bu daha doğru olacak, bir dünyadandı. Bir köy dünyasındandı diyeceğim geliyor ya, büyü ne demek, gerçek olmayan mı, gerçeğin üstünde, dışında, ötesinde bir dünyadan mı, gerçeğin arkasında, gerçeğin bir başka yüzü mü? Belki de herkesin yaşadığı düş dünyasının çiçekleriydi bunlar. Uzun boyunlu maviler, uzun boylu kırmızılar, som yeşiller, som sarılar, som yanık sarılar, som aklar, sonsuz uzaklıkta maviler, uçup gitmişler, elle tutulamayıp gözle ulaşılmayanlar... Başdöndürücü, insanı alıp götürücü... Esrikleştirici... Bir büyü, bir düş dünyası... Merihli çiçekler, ayda bitmiş, oradan alınıp getirilmiş çiçekler... Kımbilir ay çiçeği nasıl olur. Abidin Dino karşılığını veriyor, işte böyle olur diyor. Bu bir ay çiçeğidir, renginin adını siz koyun. Ya, Abidin Dinonun çiçeklerindeki çok rengin adını koyamıyoruz. Koyanın alnını karışlarım. Sarısına sarı, yeşiline yeşil diyebilene aşkolsun. Mavısine de mavi... Abidin Dinonun, bende bu çiçeklerinden bir tanesi var: Yanık mor, belki yanık mavi, yanık boz, yani yanık kül rengi, belki de Çukurova yana yana ördolurun rengi, öyle bir renk... Çukurovadan bir köylü akrabam geldi eve, bu yanık mavi çiçek duvarda asılıydı, gitti geldi, bu resimden ayrılamadı. Sonunda konuştu, amma da ıyi yapmış adam, dedi. İşte güz günü Çukurovada çiçekler böylesine kavrulur. Yıllardır bu çiçek burada asılıydı ve bu çiçeği hep bir düş çiçeği sanıyordum. Ya da hiç adını duymadığım, Abidin Dinonun bildiği bir çiçek sanıyordum, karşıma Çukurun kurumuş güz çiçekleri çıkmasın mı? Sonra Abidin Dino ve çiçekleri üstüne kılı kırk yararcasına düşündüm, çünkü benim için artık bu iş o kadar ucuz değildi, işın içınCUMHURİYET KİTAP SAYI 41 Abidin Dino S A Y F A