Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Oktay AkbaVın 'ŞairDostlanm'ı yeniden yayımlandı G E Ç M İ $ İ N G E L E C E f i l Diyalektik Üzerine Bilimlerde ve Sanatta Diyalektik / Yılmaz Öner / Belge Yayınları / 182 s. / 8000 TL. / CKK Kod No: 016.100 MELİH CEVDET ANDAY 40 yıllık dostlar Şair Dostlarım / Oktay Akbal / Yılmaz Yayınları / 136 s. / CKK Kod No: 055.046 ÖNER CİRAV0ĞLU Bizde felsefe çahşmalarının yeterli ölçüde doyurucu olmadığı söylenir ki, doğrudur; bu konuda kitap ve dergi çok azdır. Felsefecilerimizden Arda Denkel, bunun popülizmden, yanlış bir halkcılık anlayışından doğduğunu söylüyordu. Soyut düşüntneyi halkımız anlamaz diye mi korkuyoruz? Böyle ise birçok zihinsel etkinlikten vazgeçmemiz gerekecektir. Ben, felsefecilerimizin, az da olsa, bütün yazdıklarını izlerim, bundan biiyük keyif alırım. Son olarak Sayın Yılmaz Öner'in "Bilimlerde ve Sanatlarda Diyalektik" adlı yapıtını okumaktayım. Yılmaz Öner, önsözün başına W.Benjamin'in $u sözünü almış: "Hiçbir an, bir sonraki anın neler getireceğini bilemez." Çağımız felsefesindeki önemli bir tartışmanın kapısını çalan bir savdır bu. Ba$ka bir deyişle, günümüzün gelecek olan ile ilintisi konusunda bizi ya kesinliklere götürür ya da risklerle karşı karşıya bırakır. Daha genel düşünürsek zaman sorununu gündeme getirir. İlk basımı 1963'te yapılan Oktay Akbal'ın Şair Dostlarım adlı yapıtı parça parça daha önce Varlık dergisindc yayımlanmıştı (19471950). Demek ki yazılı$larından bu yana 40 yıl gecmiş. Bugün yazılmış gibi diri, canlı kesitler vcrıyor Akbal... Akbal'ın sair dostlarından kımıleri bugün aramızda değıl. Kinııleri yaşıyor, yepyeni yapıtlar üreterck... Örneğin Salâh Birsel, 40 yıl önccsi Kikirikname'nin, Dünya İşleri'nin, Hacivat'ın Karısı'nm ozanı bugün aynı /.amanda ünlü bir denemecı... Attila İlhan, ^airliğinin yam ;>ıra ronıanda da verımıni arttırdı. Abbas Yolcu'nun serüvcncisi, Sokaktaki Adam'ın, Kurtlar Sofrası'nm doludı/.gın anlatıcısı, ınıgclem maratoncusu Attila İlhan, iairliğınin ilk yıllarında girmiş Akbal'ın dostları arasına... Iazıl Hüsnü Dağlarca bir şiir ustası olarak bugün dc sürdürüyor çalışmalarını... Sabahattin Kudret Aksal, şairliğinin yanı sıra oyun vc öykü yazarı olarak da beğeni kazandı. Külebi, Nahit Ulvi Akgün, Necati (^umalı her zaman gündeminde oldular ebebıyatımızın. Ötc yandan bugün aramızda olmayan "^aır dostlar" da var... Orhan Veli, Beh(,ct Necatigil, Ziya Osman Saba, Sait Faik, ü r h a n Murat Arıburnu, O/demır Asaf... Edebiyatımızın Behçet Hocası olan Necatigil'le kesintisiz bir dostluğu özetler gibidir Oktay Akbal. Zıya Osman Saba ile yıllarca aynı görevi paylaşmanın gctirdiği bir anlatım zenginliğı görülmektcdır. Oğlcn saatlerındekı ara nedeniyle çıkılan küçük ge/ıntıler, gerı gclmez hüzünler birikıirir Akbal'ın dünyasında... Sait I;aik, hikâyeci olmasına kar^ııı >iirleriyle dc ünlüdür. Zaten öykülerınde bireyı sa>ırtıcı bir şiırsel aıılatımla veren Sait Faik, dönemin cn iyi "anlatıcısı'Vlır. Bugün de öyle dcğil mi? Şimdi Sevişme Vakti adlı jiir kıt.ıbı (Bılgi Yaymevı) Sait Faik'in özcl dünyasını en iyi yansıtan yapıtl.ırından birisidir. Akbal'ın Şair Dostlarım'a ilişkin yazıları Varlık dcrgisındc yayımlandıgı sııada henü/ kitapl.ısmamı^tı. Ama Sait laik'in sairligini, ö/elliklc duyaılı kımliğıni ancak Akbal ve arkadaşlan bılcbılirdı. Şair Ozdemir Asat da böyle... Saglığında tüm kit.ıpLırını kcndı çabasıyla bastırmıstı. l^kıevltrının dcmırba> konuğuydıı. Hatta bir ara unutulur gibi oldu. 1980'lerde Adam Yayınları kitaplarının yefli basımlarını yaptı. Beklcdiği okur kitlesinc kavu^tu... O/demir Asat'ın ya^anıında, bir romana sığacak k.idar "dram" saklıdır dcncbılır. S.ııl Faik de öyle... Orhan Veli de... Günümüi' cdebiyat^ıları bu yaşanı kcsıılerınden yola v'ikarak olağanüstü yapıtlar yaratabılırler. Akbal'dan Şair Dostlarım'ın ikinci, ücüncü ciltlerini bcklcrken, bunları diğcr sanatcılan da katarak "F.debiyat Dostları" ba^Iığı ile birlejtırmesıııı bcklcri/... Kitabın yazarı, 1951'de yayımladığı "Metafizik Şuur ve MatematikMetafizik" adlı yapıtında da zaman kavramı üzerinde durduğunu söylediğine bakarak, elimizdeki kitapta da bu konuyu başka açılardan ele alacağını anlıyorsunuz. Şimdi, artıkşimdiolmayan ve henüz şimdiolmayan arasındaki ilişki konusu, tazeliğini korumaktadır. Bu üç zaman düzeyinin birinden ötekine geçişi sağlayan güçlü yasalar var mıdır? Varsa bunlar bize henüz simdiolmayan'ı keşfetmekte yol gösterirler mi? Nasıl yol gösterirler? Determinizmin tartışmasına geliyoruz. Buraya varıldığında, yazar, konuyu bir soruya indirgiyor gibidir: Gejeceei gerçekten kestiriyor muyuz, yoksa onu düşlemeye mi kalkıyoruz? "Çünkü determinizm eninde sonunda geleceğin değil, şimdiki an'ın sorunudur." Böylece "güvence" ve "risk" ikilemi ile karşı karşıya bırakıyor bizi yazar. Bnrada tarihsel maddeciliğin eleştirisi başlıyor demektir. Şöyle diyor: "Tarihin determinantı sanki sadece güvence ilkesidir, sadece güvence faktöründen oluşmaktadır. Öte yanda, risk ilkesinin de bir tarih determinantı olduğunu görüyoruz. Besbelli ki gerek güvence gerek risk, hicbiri tek bajına var olmayan, ama bırbirini ancak tarihin genel determinantına tamamlayan iki karşıt kutup. Her biri ötekisinin doğurgan karşıtı. Marx anlamında mülkiyet, sânki gerekçesiz bir güvencenin saltanat kurduğu bir kutup ülkesi olarak, bu karşılıklı ikilinin yalnızca bir ucunda, güvence kutbunda yer alıyor." Bunlar bugün, özellikle bugün ciddi tartışmalara yol açması gereken önemli konulardır. Felsefenin canlılığı tartışmadan doğar. Sayın Öner'in kitabının ne gibi yankılar uyandıracağını merakla bekliyorum. • Akbal. kıtabında Salah Birsel'den Attila llhan'a, Sabahattin Kudret Aksal'dan Orhan Velı'ye kadar birçok şaırle olan dostluklarını anlatıyor CUMHURİYET KİTAP SAYI 41 S A YF A 1 7