Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9. İSTANBUL KİTAP FUARI A N A T E M A y / /R v E i N s A N 'Ozan esini hak eder' Bütün şiir tanımları, üç aşağı beş yukarı birbirine benzer. Çıkar yol şiiri tanımlamaktan vazgeçmektir. " MELİH CEVDET ANDAY vazgeçmektir. Tanım akıl işidir. Şiir ise akıl dışıdır. • Gerçeküstücülüğün önde gelen ozanları (Eluard, Aragon, Soupault) hipnozlu uykuda şiir söylemeyi denediler; böylece aklın baskısından kurtulmak istıyorlardı. Demek şiir akla karşıdır. Böyle olduğu için de bizi şaşırtır ve sevindirir. Yalnızca ozanlar değil, bilim adamları da en büyük buluşlarını aklın dışına çıkararak gerçekleştirirler. SaintJohn Perse, Nobel şiir ödülünü kazandığı günlerden birinde (Birleşik Amerika'da diplomat olarak bulunuyordu) Einstein'dan (Princeton'dan) bir çağrı alır: "Size açmak istediğim bir konu var" demektedır büyük bilgin. Buluştuklarında soruyor: "Bir ozan nasıl çalışır? Bir şiir tasarımı nasıl gelir ona? Bu tasarım nasıl oluşur ve nasıl şiire dönüşür? SaintJohn Perse'in, "Sezgi ile ve bilinçaltı ile" demesi üzerine de şu sözleri ekler; "Ama bilgınler ıçın de ayrtı şey. Buluşlann mekanızması mantıksal ve entelektüel değildir, esrimeye benzer bir esinlenmedir." Esın, bır uğraşın gönüllüsüne tanrıdan gelen bir armağandır. Ozan da, bilim adamı da esini hak eder, emeği ile kazanır, eninde sonunda varacağını bildiği bır utkudur bu. "Şiir sözcüklerle yazılır" sözünün anlamı bilinmemektedir. Cahıt Sıtkı Tarancı da bunu sık sık söylerŞiirin tanımına ilışkin bır konuşma oldu mu, rahmetli Ali Nihat Tarlan'ın şiir tammını ansırım; şöyle demişti: "Şiir ufuklarda sallanan nazenin bir balondur." Yaprak gazetesinde bu soz üzcrine bir yazı yazmıştım o zaman. Şiir nasıl balon olabilir? Neden ufuklmarda sallansın? Ve elbet nedcn nazenin diye nitelensin? Ama bütün şiir tanımları, üç aşağı beş yukarı, buna benzer. Çıkar yol, şiiri tanımlamaktan Tanım akıl işicür, şiir ise akıl dışıdır. di, fakat şiiri sözcüklerle değil, duygularla yazardı. Bana kaç kişinin, "Başka neyle yazılır ki!" dediklerini bilirim. O sözde önemli oİan, sözcüğün kendisi ile bir gösteren olması arasındakı aynmdır. Gerçekte ozan, sözcükleri gösterilen olarak işler. Peıicereden bakarken, dışarıyı değil de camı görebilirsek şiirin ne demek olduğunu anlarız. • "Bu şiirinizle neyi anlatmak istiyorsunuz" diye sorarlar. Ozan bunun yamtını bulamaz. Bulduğu anda şiırını yok etmiş demektir. • İmge akımının seline kapıldığını birkaç kez duyumsamışımdır. Ecriture antomatique durumudur sanki bu. Ama gelip geçer. Bir konu üzerinde yoğunlaşmanın getirdiği beklenmedik bir armağandır bu. • Eskiden beri süregelen bu şiir sanatı var elbette, ana şiirin değişmediği anlamına gelmez bu. Bence şiir tarihini şu iki büyük bölüme ayırabiliriz: a) Güzclleştırılmiş düzyazı olarak şiir, b) Düzyazıdan yakasını kurtarmıs olan şiir. • Ermiş, Tanrı ile insan arasında bir ulaktır, mektubun içinde neyin yazılı olduğunu bilmez ve en önemlisi Kierkegaard'ın "Of the difference between a genins and an apestle" adlı incelemesinde anlattığı gibi ermişim, sıradan bir insanınki gibi, bir uğraşı vardır, diyelim balıkçıdır o ve arada bir, esinlendikçe bilinmtv.den ses verir, bilmediği bir dilde konuşur, sonra gene balık tutar. Dahiyi yöneten ise kendi aklıdır. Ama dahiler boyuna alışır, ermişler ise hep oldukları gibi kalırl.ır, eskımezler. D F U A R E T K İ N L İ K L E R İ Saat 15.0016.00 arasında Her gün bir saat şiir 3 Kasım 1990 Cumartısi "Başlangıcından Bugüne Şurımiz" ve örnekler Atilla Ozkırımlı, Salim Rıza Kırkpınar 4 Kasım 1990 Pazar Şiirimızde AkımlarI * "Yedı lvteş'alecıkpr" Cevdet Kudret ile söyleşi Hikmet Altınkaynak Şürleıden örnekler: Aliye Uzunatağan Dctne Halman / Erhan Yazıcıoğlu / Taner Barlas 5 Kasım 1990 Pazartcsi Şiirimizde AkımlarII "Garip" Orhan Veli / Oktay Rifat / Melih Cevdet Söyleşi Doğan Hızlan Şıirlerden örnekler: Aliye Uzunatağan Defne Halrnan / Taner Barlas 6 Kasım 1990 Salı Şiirimizde AkımlarIII "İkinci Yeni" Oktay Rilat \\\,m TfoA ile söyleşi Ahmet O k t a y 7 Kasım 1990 Çarşamba Şiirimizin D o r u k ozanı: Dağlarca Fazıl Hü.snü Dağlarca ile söyleşi Alpay Kabacalı "Dağlarca'nın şiırinde insan ' Konur Ertop Şıirlerinden örııeklcr: Defne Halman / Erhan Yazıcıoğlu Taner Barlai 8 Kasım 1990 Perşembe Halk Şıirimi? Söyleşi Yaşar Kemal 9 Kasım 1990 C u m a Şiirimizde Bir Olay Kitap: "Hasretinden Prangalar Eskittim" Vaşar Kemal Ahnıed Arif ile söyleşi Refik Durbaş 10 Kasım 1990 Cumartesi "Atatürk Kunuluş Savaşı'nda" ve Cahit Külebi Söyleşi Sarni Karaören Şiirlerden örnekler: Aliye Uzunatağan / Erhan Yazıcıoğlu Taner Barlas 11 Kasım 1990 Pazar "Avrupa'daki Türk Şiiri" Söyleşi Yüksel Pazarkaya Şiirlerden örnekler: Aliye Uzunatağan / Defne Halnıan Taner Barlas •*•** 9°£ 1C I " y > ^ ( ^ y" \ / / f r I </; K *^ 7 \m \oA n,. •^ ^/ r 1• « rc£i \l 1 yt. u fl İk b • Qc ^ \ ^ "A wV m i. •' m Mçu .L Desen: Kemal GAkhan Gürses CUMHURİYET KİTAP SAYI / 37 S A Y F A 8