23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9. tSTANBUL KİTAP FUARI S A Y I L A R L A » î | Z N E S İ N Kitaplarwi)'i copİam tirajı 4 milyon 706 bin O /V U R R 89 kitabı var Kltaplarının Tirajı A?İ7 Nesin'in 89 kitabı var. İlkı (Parti Kurmak Parti Vurmak) 1945 tarıhini taşıyor. Son kitapları ı,se bu yıl yayımlanan Rüyalarım Ziyan Olmasın, Sora Sora Cennet Bulunur ve Hoşçakalın. Sonradan yeniden bastırmadığı 6 kitabı dışındakı 83 kitabının tirajları toplamı, 4 milyon 706 bın. En çok şatan kitabı, 161 bin tirajla Şimdiki Çocuklar Harika. "İlk on"a giren öteki kitapları şunlar: Zübük (122 bin), Damda Deli Var (115 bin), Yedek Parça (114 bin), Ah Biz Eşekler (112 bin), Mahallenin Kısmeti (108 bin), Kazan Töreni (103 bin), Deliler Boşandı (102 bin), Koltuk (101 I bın), Vatan Sağolsun (101 bin). "Ikinci on"luk kümeye şunlar giriyor: Nazik Alet (98 bin), Gol Kralı (94 bin), Fil Hamdi (93 bin), Hangi Parti Kazanacak (91 bin), It Kuyruğu (90 bin), Memleketin Birinde (89 bin), Hoptirinam (89 bin), fnsanlar Uyanıyor (88 bin), Mahmut ile Nigâr (88 bin), Sosyalizm Geliyor Savulun (87 bin). Takma adları Kendi imzasıyla yazamadığı dönemlerde kullandığı takma adlarının sayısı 200'ün üzerindc. Takma adla yazdığı kitaplar da var. Bunlardan biri, iki çocuğunun ilk adlarıyla, Oya Ateş imzasıyla yazdığı Monologlar. "Kadın Yazarlar Bibliyografyası"na; bir Fransız adıyla yazdığı öyküsü Fransız mizahı olarak "Dünya Mizah Antolojisi"ne; bir Çınli adıyla yazdığı öykü de Fransızcadan çevrilmiş bir Çin öyküsü diye başka bir dergiye alınmış.:. Kullandığı takma adlardan birkaçı şunlar: Nur Hayat, Ismail Ateş, Ayşegül... Bugune kadar 89 kitabı yayımlanan Azız Nesin'in 34 ülkede 180 kitabı çıktı. Oyunları 8 ülkede sahneye Kondu, yazıları 40"ı aşkın ulkenın dergi ve gazetelerinde yayımlandı. Kendısı ve yapıtları ustune dış ülkelerde yayımlanan doktora tezı sayısı 17 Nesin Vakfı 1972'de 60 kitabının gelirlerini bağışlayarak Çatalca'da kurduğu Nesiu Vakfı'nda 25 çocuk var. Bunların yaşları 424 arasında değişiyor. 4'ü üniversitede, öbürleri lise, ortaokul, ilkokul ve anaokuluna gidiyor. Aziz Nesin, "Vakıf için yatırdığım parayla başka bir ış yapsaydım, 200 mılyarlık bir ışin patronu olurdum. Ama topluma borcumu hiç ödeyememiş olacaktım" diyor. Ödüllerl Şimdiye kadar 12 ödüle değer görülmüş: İlk ikisi 1956 ve 1957'de kazandığı Altın Palmiye. Ötekiler, sırasıyla şunlar: Altın Kirpi (1966), Milliyet Gazetesi'nin Karagöz pyunu yarışması (1968), Krokodil (1969), TDK Tiyatro Ödülü (1970) Lotus (1974), Hitar Petar (1976), Madaralı Roman Ödülü (1978). TÜYAP'ın "Halkın Seçtiği Yılın Yazan" ödülü (1985 ve 1986), Tolstoy Altın Madalyası (1989). Kendisi ve yapıtları üzerıne dış ülkelerde yayımlanan araştırma, inceleme, mezuniyet ve doktora tezi sayısı, bilebildiği kadarıyla, 17. Yabancı ülkelerde Oyunları 8 ülkede sahneye konuldu. Yazıları 4O'ı aşkın ülkenin dergi ve gazetelerinde yayımlandı. 34 ülkede 180 kitabı çıktı. Bunların ülk'elere göre dağılımı şöyle: Almanya 24 kitap, Avusturya 1, ABD 2, Arnavutluk 6, Azerbaycan 5, Bulgaristan 9, Çekoslovakya 3, Çin Halk Cumhuriyeti 2, Ermenisıan 1, Estonya 1, Fransa 2, Gürcistan 2, Hollanda 2, İngiltere 1, İran 56, Irak 6, Japonya 1 (henüz yayımlanmadı), Kazakistan 2, Kuveyt 1, Küba 1, Kürtçe (Irak) 7, Macaristan 4, Moğolistan 2, Pakistan (Urduca) 1, Polonya 1, Romanya 7, Sovyetler Birliği (Rusça) 19, Suriye 6, Tacıkistan 2, Türkmenistan 2, Ukrayna 1, Vietnam 2, Yugoslavya (Sırpça) 1, Yunanistan 18 kitap. döneminde platonik aşkını, kendisini simgelemiş gibi geliyor bana... Leyla "Artık aramızdaki engeller kalktı" dediği zaman, Mecnun cinsel ilişkiye girmiyor. Fuzuli'nin Leyla ile Mecnun'unun bütün öbür mesnevilerden çok daha üstün olmasının nedeni, içtenliği. Çok yaşlı bir adam, ama çok genç Mecnun'da kendisini aniatıyor. Bu tür aşklar Osmanlı toplumundan çok önce ama, Osmanlı toplumunda da çok var. Haremağalarında var bu korkunç empotan aşklar. Yazılmamış bizim edebiyatımızda haremağalarının dramları... Aşkı en çok besleyen şey, ulaşamamaktır. Aşk, ulaşılmadığı zaman aşktır. Empotan olmak demek, aşka ulaşamıyorsun, varamıyorsun demektir. İkincisi, Türk toplumunda baskılar ve cinsel açlık yüzünden oğlancılık kurumu vardır; o da empotan aşka götürmüştür. Ahlâk ya da yaş müsaade etmez, ama aynı zamanda aşk başlar... Bu yüzden de bizim müzik tarihimizde, edebiyat tarihimizde, Divan edebiyatında, her yerde bu görülür. Empotan, güçsüz aşk, ya da gerçekleşemeyen., cinselliğe varamayan, boşalıma gidemeyen aşk, en büyük aşk olur. Boşalıma vardığı zaman, hele boşalım yinelenebilirse, aşk da kalmıyor. Bana öyle geliyor ki Leyla ile Mecnun'un en önemli yanı bu. Onu bugünkü dile aktardım ama, başına uzun bir inceleme yazmak istiyorum. Yazamadığım yüzlerce konudan biri. İnşallah iki yüz, üç yüz yaşıma kadar gelirsem bunları da yazarım. Şu sıra ne üzerinde çalışıyorsunuz? Sahne için üç Karagöz pıyesi yazıyorum. Ayrıca Karagöz üzerine bir inceleme yapacağım. Karagöz nasıl sahneye getırilebilir, onu anlatacağım. Dosyalarınızda sizi yazmaya zorlayan başka hangi konular, temalar var? En çok oyunlar yazmam gerekiyor. Kimi yazarlar, yazdıkları oyunların ille sahneye konmasını istiyorlar. Ben böyle bir şey istemiyorum, oyunlarımın nasıl olsa sahneye konacağına güvenim var. Yaşarken konnıasa da öldükten sonra konacak. Zaman bulsam, en az altmış yetmiş piyesim var, kımisi bir hafcalık, on günlük, iki haftalık çalışmayla gerçekleşebilecek. Romanlarım var, kendi açımdan değerli buluyorum, onları yazamıyorum. Asıl borçlu olduğum, Böyle Gelmiş Böyle Gitmez'in öbür ciltleri... Biraz da profesyonel yazar olmanın dezavantajları var. Yazdığım her şeyin paraya çevrilmesini, kitap olarak yayımlanmadan önce bir yerde tefrika edilmesini istiyorum. Bu olmuyor tabii. Belki de ondan... Örneğin Böyle Gelmiş Böyle Gitmez'in birinci cildini yazmamın nedeni, Oğuz Akkan'ın beni buna zorlamasıdır. Eğer Akşam'gazetesinin genel yayın müdürü dlarak evime gelip istemeseydi yazılmayacaktı. Yetmiş Yaşım Merhaba, Maçinli Kız tçin Ev, Rüyalarım Ziyan Olmasın'daki öykülerim de öyle. Pazar bunu istedi. Köşe yazarlığınız sırasında, Peyami Safa başta olmak üzere kimi yazarlarla polemiklere giriştiniz. Daha sonra... Oluyordu, evct. Peyami Safa ile kalem kavgasıydı o, tartışma değildi. O kavgada Nadir Nadi Cumhuriyet'te küçük bir yazıyla beni destekledi. Unutamıyorum onun hakseverliğini. Şimdi, yıllar sonra gidip teşekkür etmek istiyorum. Şimdi de zaman zaman oluyor. Füsun Akatlı ile büyük bir tartışma oldu... Hepsini bir kitapta toplamak istiyorum. Yazarlık dolayısıyla Tomris Uyar'la olan davayı da kitaba almak istiyorum. Hatta kitabın adı da aklımda: Kazanan Kaybediyor. Graham Greene'in kitabı var: Kaybeden Kazanıyor. Aynı ad olmasın diye... Çünkü, Evren de davayı kazandı, ama as|ında kaybeden onlar. Dava aşamalarında onlar neler söyledi, ben neler söyledim, onları karşılıklı, onların söylediklerinden bir sözcük çıkarmadan kitaba koyacağım. Bu da Türkiye'nin bir dönemini gösterecek. D M H y B I,V E T J t | T A P $ A, V /. J 3 7 , .S A, Y F A 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle