Katalog

Marquez, yeni kitabında Simon Bolivarhn son yolculuğunu anlatıyor Eleştirmen ve ressam Fahır Aksoy'dan yeni bir kitap: Insanoğlunun yaşadığı mağaralara, mağarasımn yakınındaki kayalara çizdiği, boyadığı düşler, korkular bugünün resim sanatının başlangıcı belki. Dinsel mekânların resimlenmesi, ressamların mimarlığı tamamlayıcı sanatçılar olarak görülmesine de yol açmış. Duvar resimlerinin, minyatürlerin, tezhiplerın, hatta güzel yazı sanatı'nın (hat) günümüz resim f sanatına etkileri üstüne yazılıp tartışıldı. Türk resminin gerçek kaynakları, dayanması gereken noktalar, Batı'daki sanatl akımlarının Türk resmine etkısii figüratif resmin gerekli olup olmadığı son yılların "akademik" tartışmaları arasında. Resim sanatı ndaki bu tartışmalara, yeni yeni kitaplar, incelemeler de katılıyor. Fahir Aksoy (1916), eleştirmen ve ressam kişiliğiyle, Türk resminde fazla irdelenmemiş bir konuya eğiliyor: Naif resim. Batı'nın "insite" diye adlandırdığı bu sanat akımını, Batılı düşünürlerin yazılarından bölümlerle anlatmış Aksoy. Halk resmi, çocuk resmi, ilkel resim nıtelemelerine de naif resmin, bu resimlerle birleştiği ve ayrıldığı noktaları belirterek yanıtlar vermiş. Kitapta, Türk naiflerinin resimleri de yer alıyor. Kitabın sonunda, sanat eğitiminden geçen naifler, sanat eğitiminden geçmeyen naifler ayrımıyla tanıtılan bu ressamlar 27 kişi. Cihat Burak, Nedim Günsür, Gülsün Karamustafa, Oya Katoğlu, Berna Türemen ' Zuhal Amato (Yalnızlık 4 0 x 5 0 c m ) Türk naifleri arasındaki ünlülerden. Geniş bir İngilizce özetin ve kaynakçanın yer aldığı kitap, dünyaya "yeni bir gözle" bakan bir sanat akımının savunusu. Bence önemi, bir "kaynak kitap" oluşunda. Sanat üstüne tartışmalann dergi sayfalarında, salon masalannda kalacağına kitaplasması gerekir. Bunun özenli bir biçimde yapılması da önemli. Bir dönemin resim albümü olarak saklanabilecek nitelikteki kaynak kitaplara ayıracak çok yerimiz var kitaplıklarımızda. D Naif resim Yenik kahramanın hayali Simon Bolivar, 1830 yılında 47 yaşındayken ölmüş bir halk kahramanı. Eski İspanyol sömürgelerinde "kurtarıcı" diye anılan Bolivar, Latin Amerika'nın bağımsızlığını borçlu olduğu bir mitos. Marquez "Labirentindeki General" adını verdiği yeni kitabında, tüm yaşamını Latin Amerika'nın birliğinin sağlanması için harcamış Bolivar'ın ölüm öncesini anlatıyor. yazarın tüm kitapları birer basyapıttır), "Labirentindeki General"in son sayfasını kapatırken şöyle bir soru takılıyor insanın aklına: "Simon Bolivar yenik bir kahraman değil, muzaffer bir komutan olsaydı Garcia Marquez bu romanı yazar mıydı?" Sanırım bu sorunun yanıtı "hayır"dır. Simon Bolivar, 1830 yılında ve topu topu 47 yaşında ölmüş bir halk kahramanı. Büyük bir olasılıkla verem hastalığından. Latin Amerika'nın bağımsızlığını borçlu olduğu bir Mitos, Simon Bolivar. Eski İspanyol sömürgelerinde "El Libertador" (Kurtancı) diye anılıvor. Garcia Marquez, efsanesi düzmece güzelleştirmelerle çarpıtılan bu ilginç kişiliği, resmi tarihin sayfalarından çıkartıp gerçek yerine oturtmak amacını güdüyor. Baş G MİNE 6.SAULNİER abriel Garcia Marquez'in son başyapıtı (çünkü ka bir deyişle, "Labirentindeki General" olağanüstü güzellikte bir romandan öteye, belli bir "musyonu" Ayşe Ûzel, (Çelişkı 30x60 cmDetay) Naif Sanat ve Türk Naifleri / Fahir Aksoy / Ak Yayınları / Büyük boy, renkli 65 s. / 25.000 TL. yüklenen kitap niteliği taşıyor. 1982 Nobel ödülü sahibi Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in Simon Bolivar efsanesini irdelemesi, bir raslantı değil. Söz konusu Latin Amerika lideri, son on yıldır at koşturduğu bu ülkelerin düsün dünyasında yeniden gündeme gelen ve tartışılan biri. Bugün, Latin Amerikalı kimi düşünür ve tarihçiler bölgedeki siyasal istikrarsızlığı, Simon Bolivar'ın başarısızlığına bağlıyorlar ve divorlar ki: "Eğer Latin Amerika Bolivar'ın istediği gıbi tek bir bayrak altında toplanabilseydi ABD'ye kafa tutabilecek, dünya politikasında daha etkin bir yere sahip olacaktı." Garcia Marquez'in kahramanı Simon Bolivar, Latin Amerika'da iki amaç için dövüşmüş. ispanyol sömürgeciliğine son vermeyi hedefleyen birinci savaşı, yani bölgenin bağımsızlığını kazanması gerçeklejmiş. Ikinci düşü " t e k bir yumruk" gibi Latin Amerika birliğine sıra gelince, yenilgiyi tanımış. Marquez, "Labirentindeki GeneraC'de Simon Bolivar'ın, o kısacak yaşamından dünyay» iki kez dolaşacak kadar uzun bir mesafeyi at sırtında dolaşan kahramanın ölüm öncesini anlatıyor. Daha doğrusu Latin Amerika efsanelerinin anti kahramamnı. Yazarın bu kitaba ve eşsiz güzellikteki yazınına kattığı gerçek verileri toplayabilmek için üç yıl çalıstığı, beş yüzden fazla tarihsel belgeden yararlandığı söyleniyor. Yine yüzlerle ifade edilen sayıda da kitap okumuş. Romanın ilk baskısını izleyen bu söylentiler, sayısal açıdan ne denli gü Marquez, yeni kitabı üstünde 5 yıldan fazla bir sure çalışmış ve 500'den fazla tarihsel belgeden yararianmış. venilir ve ne ölçüde "efsane"dir, bilinmez. Ama Gabriel Garcia Marquez'in kendisi de bir efsanedir ve yakınları tarafından yalnızca "gabo" diye çağrılır. Avrupalı bir aydın olarak yetişen Venezüelalı Simon Bolivar üstüne tarihte gelijtirilen tüm yorumlar göreceli. Bu öğe de yzzv Marquez'in sevdiği "dumanlı havada" istediği gibi dans etmesini sağlıyor. Resmi tarihte "uzun boylu, yakısıklı güçlü erkek" imgesiyle anılan Simon Bolivar, Marquez'in kalemiyle yeniden insanlığına kavuşmakta. Anti kahramanın, yorgun ve hasta olarak çıktığı son yolculuğunu anlatan kitapta, ölümün kendisini beklediği son durak, Malondo. Marquez işi "dönüşlerle" gerçek tarihe ışık tutulurken, Bolivar'ın hayal portresi yazarın kendi kişiliğiyle tadına doyulmaz benzerlikler gösteriyor. Hamakta Aşk ve Bolivar'ın Marquez'in pek sevdiği "Puro tçen Maço Metres" imgeli sevgilisi bunun belirgin kanıtları. Marquez, yenik kahramanlıkların yazarı. Bolivar da "devrime gönül verenlerin dcnize dökülen bir damla yajı." D S A Y F A i C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI I 3 7