Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Eğitim CBT 1475 /26 Haziran 2015 15 Kişiye özgü eğitim Daha önceki yazılarımızda ABD’nin Institute of Engineering inin ‘21. inci yüzyıl mühendislerinin büyük hedefleri ya da, çözmeleri gereken büyük sorunlar’ adlı çalışmasına yer vermiştik. Bu yazıda, söz konusu çalışmadaki hedeflerden biri olan ‘Kişiye özgü eğitim Personalized Education’ konusunu bu inceliyoruz. Erdal Musoğlu (emusoglu@gmail.com) U zmanlar yıllardır çocuklara okuma öğretmenin en iyi yolunun heceler ya da kelimelerle öğretme olduğunu tartışagelirler. Bunun doğru yanıtı ise ‘çocuğuna bağlıdır!’ olacaktır. Gerçekten de, çocuk, genç, yaşlı, herkesin öğrenme biçimi farklı ve bireyseldir. Eğitim sistemi, geleneksel olarak, okuldaki bir sınıftaki her öğrenci için, yetenek ve ilgi farklılıkları ne olursa olsun aynı öğrenme yöntemini uygular. Benzer bir elastiliyet eksikliğini, yaş, kültür, meslek ve motivasyon farklılıklarını göz önüne al(a) mayan, yetişkin eğitimi programlarında da gözlemleriz. Geçtiğimiz yıllarda ise, giderek bireylerin tercih ve yeteneklerinin göz önüne alınması sonucu, öğrencinin bireysel gereksinimlerine göre biçimlendirilmiş ‘kişiye özgü eğitim’ modeline yönelinmiştir. Kişiye özgü eğitim yaklaşımları, öğrencinin kendi temposuna göre hazmedeceği modüllerden, içeriğin öğrencinin kişiliğine göre biçimlendirilerek sunulmasını sağlayan bilgisayar programlarına kadar uzanır. Bazı öğrenciler yüksek motivasyonlu ve kendini yöneten bireyler olup değişik konuları kendileri inceleyerek, ya da çok sınırlı bir yönlendirme ile öğrenebilirler. Diğerleri ise ancak ilgilerini çeken konulara ilgi duyar ve öğrenim programlarının daha yapılandırılmış (structured) ve kontrollu (coaching) olmasını tercih ederler. Bir diğer grup ise öğrenim programlarının adım adım yürütülmesini yeğler ve ilerlemelerinin ödüllendirilmesi ile motive olurlar. Son olarak, bazıları ise, öğrenmeye karşı direnç gösterir ve başkalarının koydukları hedefleri gerçekleştirmeye ilgi duymazlar. Yukarıdaki gruplar, kişisel eğitimin geliştirilmesi için bir temel oluştursalar da, söz konusu eğitim daha bireyselleşmiş, ayrıntılı ve duyarlı biçimde verilebilir. Bu grupların herbirinin içerisinde, bazı öğrenciler, örnekler aracılığı ile öğrenmeyi, diğerleri soruların cevaplarını bulmayı, bazıları ise kendi belirledikleri soruları cevaplamayı tercih edebilirler. Ayrıca tüm bu kişiler, belirli koşullar altında tercihlerini değiştirebilir, bazen örneklerle, bazen soruları cevaplayarak öğrenmeye yönelebilirler. Tahmin edilebileceği gibi, yukarıdaki gereksinimleri cevaplayacak bir eğitim ancak bilgisayar destekli eğitim olup, doğrudan okulların sınıflarında ya da internet üzerinden uzaktan verilebilir. Bu tür bir kişiye özgü eğitimi sağlamak için yürütülen birçok projenin bazıları WEB tabanlı ‘akıllı’ eğitim programları, bazıları yine WEB kaynaklarına ulaşımı yönlendiren ‘öneren recommender’ sistemler, diğerleri ise önerilerini öğrencinin yetenek ve tercihlerine göre uyarlayan algoritmalar biçiminde ortaya KİŞİYE ÖZGÜ EĞİTİMİN GETİRİLERİ çıkmaktadır. Günümüzde WEB tabanlı öğrenim sistemleri yaygın biçimde kullanılmaktadır. Öğretilecek konuların içeriğini saklayan (depolayan), öğrencilere ileten ve eğiticiler ile öğrencilerin etkileşimini sağlayan çeşitli sistemler oluşturulmuştur. Bu sistemler, çoklu ortamlı (multimedia) bilgi modüllerini, metin, ses, video, animasyon ve grafikleri, öğrenciye en uygun şekil ve sırada sunarlar. Bu amaçla, bireyin en etkin öğrenim alışkanlıkları belirlenir ve içeriğin sunumu buna göre biçimlendirilir. Bilgilerin sunuş sıralarının optimizasyonu için birçok yöntem geliştirilmiştir. Yeni bir yaklaşım, başka dallarda da karmaşık problemleri çözmekte kullanılan ve genetik algoritma denilen yöntemdir. Algoritma doğal seçim sürecine benzerliğinden dolayı bu şekilde isimlendirilmiş olup, başarısız sunu gruplarını devre dışı bırakır, başarılı sıralamaları ile yeniden biçimlendirerek yeni testlerde kullanır, böylece bilginin sunuluş biçimini sürekli geliştirir. Bazı kişiye özgü öğretim yöntemleri genel eğitim amaçlıdırlar, başka sistemler ise, yabancı dil öğrenimi gibi özel bir öğrenim dalında ‘öneri yapıcı recommender’ olarak tasarlanırlar. Öneri yapıcı sistemler internet uygulamalarında yaygın olarak kullanılırlar. Arama motorları, bulamadıkları terimler yerine alternatiflerini sunarlar, kitap ya da müzik MEVCUT KİŞİYE ÖZGÜ EĞİTİM SİSTEMLERİ satış siteleri daha önce aldıklarımıza göre yenilerini önerirler. Ama bu sistemler eğitim amaçlı geliştirilmiş değillerdir. Örneğin, İngilizcenin ikinci dil olarak öğrenimi için özel olarak geliştirimiş bir öneri sistemi ise belirli bir öğrenciye en uygun ve onu en çok motive edecek metinleri bulmak ve seçmekte kullanılır. Bu sistemlerde öğrencinin hataları ve zayıf noktaları takip edilir ve verilen dersler öğrenci tarafından değerlendirilerek puanlanır. Sistem de bu verileri kullanarak dersi öğrenciye en uygun şekilde verir. Bu konudaki somut gelişmelere bazı örnekler verecek olursak: Edutopia (2) adlı kuruluş eğitimin geleceğini biçimlendirecek stratejiler ve teknolojiler üzerinde çalışmakta, kişiye özgü öğrenim platformlarından Gooru (3) da WEB deki serbest ulaşımlı içeriği öğrencinin gereksinimlerine göre uyarlayarak sunmaktadır. Sinirbilimin (nörolojinin) günümüzdeki gelişmeleri, beynin öğrenimi sağlayan süreçlerini giderek daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. Bu da kişiye özgü öğrenimi daha duyarlı ve etkin biçimde vermemize yardımcı olmaktadır. Gerek insan beyninin karışıklığı, gerek bireysel gereksinimlerin çeşitliliği göz önüne alındığında, öğrenimi optimal biçimde yapabilmek için yöntem ve algoritmaların geliştirilmesinin, geleceğin yazılım mühendisliğinin büyük hedeflerinden biri olacağı açıktır. Bu yolculukta nerelere varılacağını bugünden öngörmek doğal ki olanaksız. Bakarsınız, Matrix filminde olduğu gibi, gereksinim duyulan bilgilerin, beyne anında yüklenerek kullanılabilmesine kadar gidebilir işler ... Referanslar: MÜHENDİSLİK, ÖĞRENİMİ GELİŞTİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİR? 1. http://www.engineeringchallenges.org/ challenges/learning.aspx 2.http://www.edutopia.org/blog/ personalizedlearningbigdataschoolsmattlevinson 3. https://www.goorulearning.org 5. Dünya Mantık Kongresi ilk kez ülkemizde yapılıyor UNILOG 2015 5. Evrensel Mantık Dünya Kongresi 2530 Haziran 2015 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi‘nde yapılıyor. Oxford Internet Institute öğretim üyesi ve Google Danışma Konseyi üyesi Prof. Dr. Luciano Floridi, UNILOG 2015: 5. Evrensel Mantık Dünya Kongresi, Workshop on Logic and Information kapsamında, 30 Haziran 2015 tarihinde, saat 09:30‘da, “In search for a conceptual logic of information” başlıklı bir konuşma yapacaktır. Düzenleyen Kurumlar • Mantık Uygulama ve Araştırma Derneği • İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü • İstanbul Üniversitesi Mantık Uygulama ve Araştırma Merkezi Ayrıntılı bilgi için: http://www.unilog.org/start5cong.html Radyasyonun zararlı etkilerine karşı yeni ilaç ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) ilk kez nükleer reaktör kazası ya da bir nükleer saldırıda maruz kalınacak radyasyonun zararlı etkilerini tedavi için önerilen bir ilaca onay verdiği açıklandı. Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nden Profesör Thomas MacVittie ve ekibince vücutta akut radyasyon hasarı ve zehirlenmesine karşı geliştirilen ilacın adı Neupogen®. İlk kez 1991 yılında geliştirilen ilaç, daha önce kanser tedavisinde kemoterapinin olumsuz etkilerine karşı da kullanılmış. ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Dairesi (BARDA), daha resmi onay alınmadan 157 milyon dolar tutarında Neupogen® satın alarak ülke genelindeki depolarda stoklamış. Maruz kalınan yüksek dozda radyasyon kemik iliğine zarar vererek, enfeksiyonlarla savaşan bağışıklık hücrelerinden olan beyaz kan hücrelerinin üretimini azaltıyor. Bu da vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız duruma düşürüyor. İlaç kan hücrelerini koruyarak ve beyaz kan hücrelerinin nötrofil denen türünün üretimini hızlandırarak radyasyonun etkilerini sınırlıyor. Kaynaklar: “New research leads to FDA approval of first drug to treat radiation sickness”, University of Maryland, School of Medicine”, 22 Mayıs 2015