14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ekonomi Politika CBT 1467/1 Mayıs 2015 9 ÖNEMLİ BİR MEDİKOSOSYAL VE HUKUKSAL KONU Tablo 2: Seçilmiş Gelişmekte Olan Büyük Ekonomilerde Tasarruf (S) ve Yatırım(I) Oranları (S/ GSYH ve I/GSYH)(%) Çin Çin Hindistan Hindistan Endonezya Endonezya Kore Kore Türkiye Türkiye Yatırım Oranları Tasarruf Oranları Yatırım Oranları Tasarruf Oranları Yatırım Oranları Tasarruf Oranları Yatırım Oranları Tasarruf Oranları Yatırım Oranları Tasarruf Oranları 1980 34.3 32.0 19.2 18.0 32.2 23.5 34.6 23.7 26.5 23.2 1990 34.9 37.8 26.0 23.1 45.0 28.1 40.0 35.7 23.7 22.4 2000 35.3 37.0 24.3 23.7 22.2 27.1 32.9 34.8 20.8 17.0 2010 48.1 52.1 36.5 33.8 32.3 33.1 32.0 34.7 19.5 13.3 2011 48.3 50.2 35.5 31.4 32.9 33.1 33.0 34.5 23.6 13.9 2012 47.7 50.3 34.7 30.0 34.7 32.0 31.0 35.2 20.1 14.0 2013 47.8 49.7 31.4 29.7 33.6 30.3 29.0 35.1 20.6 12.6 2014 47.7 49.5 32.2 30.1 33.4 30.2 28.9 34.7 19.9 14.0 olduğu göz önüne alınırsa, ekonominin bu en temel, en üretken sektörünün nasıl bir açmazla karşı karşıya kaldığı daha iyi anlaşılıyor. (advance directive) Peşin önceden direktif Prof. Dr.Coşkun Özdemir Kaynak:IMF, World Economic Outlook Database, October 2014. 2014 Tahmin. Tablo 3: İmalat Sanayinin GSYH içerisindeki Payı (%) 1998 23.9 2003 17.7 2004 17.4 2005 17.3 2006 17.2 2007 16.8 2008 16.2 2009 15.2 2010 15.7 2011 16.2 2012 2013 TÜRKİYE EKONOMİSİ: DÜŞÜK TEKNOLOJİ KAPANINDA B İmalat S. Kaynak: TÜİK. yen yıllarda aşınarak 2012 yılında %1.05’e gerilediği anlaşılıyor 2000 2005 2010 2011 2012 (Dünya Bankası veri tabanında en son veriÇin 6.61 9.83 18.69 20.35 22.43 ler 2012 ile sınırlı). Hindistan 1.15 1.58 2.29 2.25 2.08 Oysa 20052012 Endonezya 0.79 1.05 1.71 1.80 1.80 yılları arasında diğer Güney Kore 2.51 3.07 2.95 2.99 2.95 gelişmekte olan büyük ekonomilerin imalat Türkiye 0.91 1.11 1.10 1.09 1.05 sanayi katma değer Dünya 100 100 100 100 100 Kaynak: 2015, World Bank veri tabanından hareketle kendi paylarının arttığı, bu artışın Çin’de 12.6 hesaplamamız. puan gibi yüksek bir larda belirgin bir aşınma izleniyor. oranda gerçekleştiği görülüyor. 1998 yılında imalat sanayi katma Hiç kuşkusuz Çin’in bu parlak sadeğer payı %23.9 oranında geryılabilecek başarımında piyasa çekleşirken izleyen yıllarda düşme yanında planlamayı kullamasının eğilimine girdiği ve 2013 yılında %15.4 oranına kadar gerilediği ve uluslararası sermayeye kayıtsız şartsız teslim olmamasının yarattıanlaşılıyor. Ticarete konu olan sektörlerin ğı etkileri vurgulamak gerekiyor. başında gelen imalat sanayiinin Diğer gelişmekte olan büyük ekokatma değer payında gözlenen nomilerin aksine, Türkiye imalat sadüşüş, Türkiye’nin son yıllarda sa nayinin aşınan dünya katma değer nayisizleştiğini, ulusal ekonominin payı Türkiye’nin imalat sanayinden bu en üretken sektöründeki üretim uzaklaştığını ve kalkınmanın bu en kapasitesindeki genişlemenin du temel dinamiğinde önemli zaaflar rağanlaştığını, bu tablonun önü yaşandığını ortaya koyuyor. UNIDO veri tabanına göre müzdeki yıllarda rekabet gücünü ise Türkiye’nin 2013 yılı tahmini (ihracatı) olumsuz etkileyeceğinı dünya imalat sanayi katma değer vurgulamak gerekiyor. payı %1.3 oranında tespit ediliyor. Türkiye imalat sanayinin dünAncak bu bulgu Türkiye imalat saya katma değer payı %1’ler civanayi katma değer payının %1’ler rında Türkiye ile birlikte seçilmiş civarında kaldığı gerçeğini değişgelişmekte olan büyük ekonomilere tirmiyor. ilişkin imalat sanayinin dünya katTürkiye bu katma değer oranı ile ma değer paylarını gösteren Tablo tüm ülkeler arasında ancak 20.sıra4 incelendiğinde, Türkiye’nin 2005 da yer alabiliyor. Türkiye’nin dünya yılında % 1.11 olan dünya imalat GSYH sıralamasındaki yerinin 17. sanayi katma değer payının izleTablo 4: Ülkelerin İmalat Sanayi Dünya Katma Değer Payları (Cari Fiy.) Grafik 2: İhracatın Teknolojik Yapısı (%)(2015 Şubat) Son yıllarda uygulanan iktisat politikalarının Türkiye 15.6 15.4 ekonomisini nasıl bir açmazla karşı karşıya bıraktığını ihracatın teknolojik yapısını gösteren Grafik 2 açıkça ortaya koyuyor. TÜİK’in hesaplamalarına göre Türkiye’nin ihracatında yüksek teknoloji ürünlerinin payı %2.9 ile sınırlı. Buna karşın düşük teknolojilerin payı %30.6. Eğer dünya Bankası’nın veri tabanı göz önüne alınsa idi, Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracat payının %1.8 olduğu görülecekti. Dünya Bankası ile TÜİK arasındaki farkın nedeni kullanılan sınıflandırmadan kaynaklanıyor. Ancak ister TÜİK hesaplaması kullanılsın, isterse de Dünya Bankası verileri göz önüne alınsan, Türkiye’nin düşük teknolojilere dayalı bir ihracat yapısına sahip olduğu gerçeği değişmiyor. Bu sonuç Türkiye ekonomisinin düşük teknoloji kapanına sıkışıp kaldığını ve kalkınma dinamiklerini büyük ölçüde kaybettiğini gösteriyor... Halen uygulanmakta olan spekülatif yönlü büyüme modeli ekonominin büyüme potansiyelini olumsuz etkilerken, büyümenin dinamiği sermaye girişlerine önemli ölçüde bağımlı hale gelmiş durumda…ekonominin üretim kapasitesini aşındıran, sanayinin giderek dışa (ithalata) bağımlı olmasına neden olan, tüketimi besleyerek tasaruflar ve sabit yatırımlar üzerinde baskı oluşturan mevcut büyüme modeli kalkınmanın dinamiklerini tahrip ediyor.Türkiye gelinen bu aşamada yüksek teknolojiye dayalı ürünler temelinde kalkınma politikalarını hayata geçirmek durumunda. Düşük katma değer üreten, fason ilişkilere ve harcı âlem sektörlere (tekstil, gıda vs) dayalı bir sanayileşme modelinin 21. yüzyıl koşullarında sürdürülebilirliği önünde önemli açmazlar bulunuyor. ÇÖZÜM: BÜYÜME MODELİ DEĞİŞMELİ izim kullandığımız uyguladığımız bir kavram değil. Bu nedenle iyi bir Türkçe karşılık bulmakta zorlandım. Ayrıca advance directive yerine İngilizcede kullanılan çok sayıda terim var. Proxy Decision Maker, Welfare Power of Attorney, Healthcare Advocates, Medical Directives bunlardan bazıları. Gelişmiş ülkelerde çok önem verilen yasal, hukukta yeri olan bir uygulama. Kronik ve tedavi olanağı bulunmayan, ilerleyici bir hastalıkla yaşayan kişi ileride istek ve tercihlerini ifade etme yeteneğinden yoksun kaldığı zaman olası medikal müdahaleler hakkındaki karar ve tercihlerini ve onaylamayacağı tedavileri önceden belirtmesi ve bunların yasal bir güvence altında olmasını sağlayan bir düzenleme. Bununla ilgili bildiri ve yayınlar başlıca ilerleyici bir kas hastalığı olup hastayı ileri dönemlerde konuşma yeteneğinden yoksun bırakan ALS (Motor Nöron hastalığı) nedeni ile gündeme geliyor. Uluslararası ALS toplantılarında geniş yer alıyor. Dünya ALS hastalığını bu hastalıkla 50 yıldır yaşayan büyük bilim adamı Stephen Hawking nedeni ile tanıyor. Şunu belirtmeliyim ki onun kendisini ifadede hiç bir engeli yok. Bütün dünyaya olağanüstü teknoloji olanaklarından yararlanarak çok önemli mesajlar gönderiyor. Ancak hastaların büyük çoğunluğu onun kadar şanslı değil. Neden böyle bir hukuki değeri olan düzenlemeye lüzum görülmüş? Lizbonda yapılan Dünya Tıp Dernekleri deklarasyonu, hasta hakları konusunda şu tespitlere yer veriyor: “Eğer hasta bilincini yitirmiş ya da kendini ifade edemiyor ve yasal bir temsilcisi de yoksa herhangi bir şüpheye vermeyecek şekilde önceki beyan ve ifadelerinde yapılacak müdahaleye onay vermeyeceğine ait kanıt yoksa, onun bu müdahaleyi kabul edeceği ancak bu koşulda kabul edilir”. Söz konusu düzenlemede sınırlamalar var. Yasal olmayan bir istek geçerli değil. Örneğin ötonazi (yaşamına son verilmesi) için kullanılamaz. Uygun olmayan bir tedavi ve müdahele isteği içeremez. Temel bir bakım gereği örneğin beslenme ve hijiyen önlemlerini red etmek için de kullanılamaz. AVANTAJLAR : Aile ve dostları üzerindeki ağır baskıyı hafifletmeye yarar. Zor durumlarda doktorun doğru karar vermesini sağlar. Ölüm ve yaşamın sonra ermesi durumlarında konuşabilmek için meşru bir gerekçe yaratır. Hastanın kontrol altında olmasını sağlar. Genel olarak AD (peşin direktif) yan etkileri olan ya da yaşam kalitesi üzerinde belli bir yararlı etkisi olmayan belirli tedavi ve müdaheleleri red etmek için kullanılır, hastanın olası yeni ve uygun bir ilaç için istekli olduğunu da ifade eder. ADVANCE DİREKTİVE TİPLERi: VASİYETLİVİNG WİLL TİP Burada yazılı bazı ülkelerde sözlü bir plan ve buna ek olarak tanıklık edecek sözlü bir kişi olmalı. Yasal olarak kabul edilince hastanın bakımla ilgili istekleri karar verecek olan doktora aktarılır. SAĞLIK BAKIMI VEKİLİ (PROXY) Attorney Tip: İlerideki tedaviler için hastanın isteklerini onun adına ifade edecek bir kişi. Burada Durable Power of Attorney’den bahsedilir. Yani Attorney adını alan bu vekil hasta adına her türlü finansal kararı almaya yetkilidir. Bu tür yetkiler bazı yasal yöntemleri ve noter tasdikini gerektirir. MEDİKAL DİREKTİFLER, Üçüncü tip. Örneğin resuscitation (diriltme canlandırma çabaları) yapmayınız direktifi. Bu medikal kayıtlarda yer alır Bu öncü direktifler hastanın bunu hazırladığı zaman ve durumun koşullarında yapılmıştır. İlerleyen zaman içerisinde değişiklikler yenilikler ve yeni tedaviler olabilir, o zaman kişi bu direktifleri gözden geçirip değiştirip yenileyebilir ve eski dökümanlar hükmünü yitirir. Bir çok ülkede fazla bir detaya, komplike işlemlere gerek kalmadan el yazısı ile bir yazılı belge yeterli görülür. Bazı ülkelerde ise spesifik işlemleri gerektirir. Türkiye’de böyle bir yasal düzenleme olduğunu, buna ihtiyaç duyulduğunu zannetmiyorum. 60 yıllık bir hekim olarak bana bu tür bir düzenleme bizim koşullarımızda oldukça lüks görünüyor. Hukukçu dostlar belki bizi bu konuda aydınlatabilir ve bu medikososyal ve yurdumuz hukukunun ne dediği konusunda bizi aydınlatırlar. Kaynak: TÜİK.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle