Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Son Araştırmalardan lerde yüzük parmağı genelde işaret parmağından daha uzundur. Bu iki parmak arasındaki fark kadınlarda daha az belirgindir. Bu farkın doğumdan önce hormonlar tarafından ayarlandığı biliniyor. Burada, eril cinsellik hormonu testosteron kadar çevresel hormonlar da rol oynamakta. Diğer birçok özellik de hormon seviyesine bağlı olduğu için işaret ve yüzük parmağı arasındaki uzunluk farkından cinsellikten, sportif olma durumuna kadar çıkarsamalar yapılır. Doğumdan önce, hormonlarda meydana gelen oynamaların, yetişkinlik dönemindeki davranışlar üzerinde etkili olmaları gerçekten de ilginçtir diyen McGill Üniversitesi’nden Simon Young ve ekibi şimdi bu etki için ikinci bir örnek keşfetti: Araştırmacılar yüzük ve işaret parmakları farklı uzunluklarda olan erkeklerin, kadınlara karşı nasıl davrandıklarını incelediler. Bu amaçta 155 katılımcının sosyal karşılaşmaları 20 gün süreyle kaydedil di. Beş dakikayı aşan her karşılaşma ve her konuşma için katılımcıların davranışları “geçinilebilir/cana yakın” ve “potansiyel kavgacı” olarak iyi gruba ayrıldı. Ayrıca 2D:4D oranını yani işaret parmağı uzunluğunun, yüzük parmağı uzunluğuna bölünmesi de. Bu oran ne kadar küçükse parmak uzunlukları arasındaki farkın o kadar belirgin ve doğumdan önceki testosteron seviyesinin de o denli yüksek olduğu anlamına geliyor. Sonuçlara göre 2D:4D oranı küçük olan erkekler daha çok centilmen gibi davranıyor. Ayrıca %3 daha geçimli ve daha sempatikler. Bu erkekler kadınları daha dikkatli dinledi, daha fazla gülümsedi veya güldü, ve daha uzlaşıcı davranarak, daha fazla iltifat yaptı. Üstelik bunlar çalışma arkadaşları ve kız arkadaşlarına da aynı şekilde davranışmış. Ayrıca diğer erkeklere kıyasla gün boyu daha uzlaşıcı davranış sergilemişler. Genellikle yüksek testosteron seviyesiyle ilişkilendirilen dominant ve rekabetçi davranışların çok da belirgin olmadığı görülmüş. CBT 1459/6 Mart 2015 7 Kitap Uygulamalarla 3 Boyutlu Yazıcı Yapımı ve Kullanımı Dr. Yavuz Kerem DemirbaşBora Arlı Abaküs Yayınları 3 boyutlu yazıcılar artık sadece tasarım, sanat ve mühendislikgibi alanlarda da değilher düzeyde kullanıcının farklı amaçlarına göre de kullanılabilir hale geldi. İnternette 3 boyutlu nesneler paylaşılıyor, 3 boyutlu yazıcılara yönelik sosyal ağların kullanımı artıyor ve 3 boyutlu yazdırma hizmeti çeşitlenerek farklı teknikleri kullanıcılara sunuyor. Masaüstü 3 boyutlu yazıcılar hem eğlence hem iş için yeni olanaklar getiriyor. Sadece yetişkinler değil çocuklar ve gençler için de kendi istedikleri nesneleri, oyuncakları veya oyun nesnelerini kolayca tasarlayıp yazdırabiliyor. 3 boyutlu tarayıcılarla tasarlanan nesnelerin kopyaları kolayca basılabiliyor. Bu dönüşümü ve imkanı anlayabilmek için en önemli yollardan biri de kendin yaparak öğrenmek. Bu kitapta 3 boyutlu yazıcıların gelişimini, bu dünyanın kendine özgü dilini, 3 boyutlu yazıcıların tekniğini , yazılımlarını öğrenecek ve kendi yazıcınızı tasarlayıp üretecek bilgiye sahip olacaksınız. 3 boyutluyazıcısahibi olanlar yazıcılarını daha iyi nasıl kullanbileceklerini, baskıda sorun yaşamamak için baskı tekniklerini, daha kaliteli nesneler üretmenin yollarını bu kitapta bulacaklar. luklarına sahip olduklarını göstermiş. Lenfositlerin hücre bölünmesinde, yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan her hata, daha genç yaşlılarda görülen hatalarından farklı değildi diyor uzmanlar. Bilim insanları şikâyetçi: Geceler gündüze döndü Özellikle de nüfusun yoğun olduğu bölgelerde artık zifiri karanlık geceler kalmadı. Bazı bölgelerde geceleri gökyüzü, yapay ışığın kullanımından önceki dönemlere göre yüz misli daha aydınlık. Bu fenomen uluslararası bir araştır ma ekibi tarafından ilk kez araştırıldı. İncelenen elli bölgenin otuzunda gökyüzü geceleri, doğal gökyüzünden iki misli daha aydınlık diyor araştırmacılar Scientific Reports dergisinde. En aydınlık gökyüzü Hollanda’nın Schipluiden bölgesinde kaydedilmiş. Gökyüzü burada araştırmaya dahil edilen en karanlık bölgeye (Kitt Peak, ABD) kıyasla 10.000 misli aydınlık. Berlin üzerindeki gökyüzü ise Hollanda’daki Schiermonnikoog adasına kıyasla 300 misli aydınlık. Aydınlık gecelerin daha ne kadar aydınlanacağı ve bu fenomenin olası etkileri henüz kesin olarak bilinmiyor. Ama hayvanlar dünyasının ve insan sağlığının bu ışık kirliliğinden zarar gördüğü kesin. Aşırı ışık örneğin dinlendirici bir hormon olan melatoninin salgısını azaltıyor. Gerçi insanlar yine uyuyabiliyorlar ama sabahları yorgun uyanıyorlar ve şişmanlık ve meme ve prostat kanseri gibi hormonlara bağlı kanser riski artıyor. Dahası bağışıklık sistemi de zayıflıyor. Hayvanlar arasında ise en fazla böcekler zarar görüyor. Sokak lambalarında her yıl yirmi milyar böcek ölüyor. Ayrıca hayvanların doğal davranış motifleri de etkilenmekte. Örneğin geceleri yön bulma veya avlanma gibi diye uyarıyor uzmanlar. Hatta hayvanların üremeleri bile zarar görebilir. Toplumsal Tarih Ayasofya: Kimlik, hafıza ve mekân üzerine bin beş yüz yıllık bir tartışma Toplumsal Tarih’in şubat sayısının kapak konusu. Bu dosyayı hazırlayanlar ise Çiğdem Kafesçioğlu, Nevra Necipoğlu, Buket Kitapçı Bayrı, HayrettinYücesoy, Gülru Necipoğlu, Edhem Eldem ve Zeynep Ahunbay yazılarıyla katkıda bulunuyorlar. Derginin diğer ilgi çeken konuları ise şöyle: Ahalinin Arzusu: Patrik III.Yuvakim ve Anadolulu Ortodokslar, Trabzon Müze’sinden Bizans Terazi ağırlığı, Geç dönem Osmanlı İstanbul’unda kent ve sokak ışıkları ve İstanbul’da Rus Arkeoloji Enstitüsü. Viyana Araştırma Platformu “Active Ageing” Viyana yaşlı bakımevlerinde yaş ortalaması 84 olan 120 erkek ve kadını incelemiş. Araştırmanın merkezinde sporun, beslenmenin ve bilişsel egzersizin sağlık üzerinde ki etkisi v a r d ı . Rastgele üç gruba ayrılan katılımcılar 18 ay boyunca bedenlerini çalıştırmış, besin takviyesi almış ve zihin egzersizleri yapmışlar. Altı ayda bir sadece kan parametreleri ve kas fonksiyon testleri değil, aynı zamanda kas biyopsileri de yapıldı diyor Viyana Üniversitesi moleküler biyologu Barbara Wessner. İlk sonuçlar katılımcıların ileri yaşlarına rağmen beklenilenden daha az kromozom bozuk Form tutmak yaşlıları kalıtım bozukluklarından koruyor Hawking: İnsanlığın geleceği uzayda Ü n l ü astrofizikçi Stephen Hawking, insanlığın geleceğinin uzay yolculuklarına bağlı olduğuna inanıyor. Ay’a insan göndermek geleceğimizi, henüz kavrayamadığımız bir şekilde değiştirdi. İnsanlığın uzun vadeli geleceğinin uzayda olduğuna inanıyorum diyor Hawking. “Diğer gezegenlerin kolonileştirilmesi, insanlığın soyunu kurtarabilir.” Astrofizikçi ayrıca insanların empatiyi, saldırganlığa tercih etmelerini de öneriyor. Taş devrinde yiyecek, yaşam alanı ve eş bulmak için belki saldırganlığa ihtiyacımız vardı ama görülen o ki günümüzde bize çok fazla zarar veriyor diyor Hawking. Nilgün Özbaşaran Dede nilodede@hotmail.com Aktüel Arkeoloji MartNisan 2015, sayı 44. Aktüel Arkeoloji dergisi, yeni sayısında, tarihte insanhayvan ilişkisini çok çeşitli yönleriyle inceleyen bir dosya sunuyor. Çok güzel fotoğraflar eşliğindeki bu dosyada yer alan makalelerin başlıkları şunlar: 1 Özgürlükten tutsaklığa hayvan, 2 Paleolitik Mağara Sanatında Hayvan, 3 Hayvan sembolizmi, 4 Anadolu’da hayvan evcilleştirme, 5 Çatalhöyük’te hayvan, 6 Antik Mısır’ın Hayvan Mumyaları, 7 Hitit dünyasında hayvanlar, 8 Köpekler, 9 İstanbul’un atları, 10 Kedi: Bir zamanlar tanrıydılar. Ayrıca Frigya’da tarih öncesi izler başlığı altında Kanlıtaş Höyüğü üzerine elde edilen yeni bilgiler verilmektedir. Kanlıtaş Höyüğü’nde 2013 kazı çalışmaları sonucunda elde edilen bilgiler, bu höyüğün Kalkolitik dönemde mermer bilezik işlemede özelleşen bir merkez olduğunu ortaya kaymaktadır. Aktüel Arkeoloji 44. sayısında okurlarının karşısına yine zengin bir içerikle çıkmaktadır.