16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 Gündem CBT 1457/20 Şubat 2015 Tıp ve Hukuk’a Baraj, El Öpme Olayı, KülliyeYerleşke, Başarılı Kadın ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Cumhuriyet B L M VE TEKNOLOJ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1457 20 Şubat 2015 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ Can Dündar SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Abbas Yalçın YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. Genel Müdür: Özlem Aydan, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü, Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya, Reklam Müdürü: Ozan Altaş, Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul www.cumhuriyet.com.tr Bilim hayatımıza bakacağız bu hafta, kısa kısa notlarla. YÖK’ün Tıp ve Hukuk fakültelerine girecek öğrenciler için bir baraj puan belirleme kararı doğru ve geç kalmış bir karardır. Yıllar önce hukuk fakültesine girmek çok sıradan bir olaydı, Türkçematematik puanı getirildi ve nitelik bir basamak yükseltildi. Şimdi baraj puan getirecekler, geç kalmasınlar, kırk yılda iyi bir şey yapacaklar! YÖK Başkanı Saraç umarız bunu layıkıyla uygulatır. Acaba çıtayı, hangi puana koyacaklar?! Tabii, bu iki fakülteye girebilmenin, gelişmiş ülkelerde öğrencilerin önce en az iki yıllık bir üniversite eğitimi şartına bağlı olduğunu anımsayalım. Bizde tıp ve hukuk düne kadar tam yol geçen hanıydı. Şimdi bu hanların önüne bir iki basamak konuyor. Ama bunun yeterli olmadığını belirtelim. Olayın önemli yönü, baraj puanının vakıf üniversiteleri için de geçerli olacağının açıklanması... Bu üniversitelerin önemli bir kesiminin, öğrencileri bir kapıdan sokup hızla diğer kapıdan çıkartıp, paralarını kasaya hızla kasaya atmayı düşünen bir “eğitim politikası” izlediklerini biliyoruz. Ayrıca çok sayıda ailenin “aman bir üniversite diploması olsun” diye, bir meslek bile öğrenme niyetinde olmayan çocuğunu özel üniversitelere doluşturduğunu da biliyoruz. Bu tip öğrencilerin okullardaki maceralarını ve derslerle ilgisini (ilgisizliğini) dinlemekten bıktık! Bu nitelikteki öğrencilerin bence epey üstün nitelik gerektiren hukuk ve tıbba sokulmasını önlemek gerek. Pek çoğunuzun “onların sokulmaması gereken başka fakülteler ve disiplinler de var” dediklerini duyar gibiyim.. mesela mimarlık mühendislik.. Böylece tıp ve hukukta, devlet özel sektör arasında öğrenim ve kalite farkı da asgari ölçülere düşecek. Tabii okullar arasında öğrenim ciddiyeti sağlanabildiği ölçüde.. *** EL ÖPEN DEKAN OLAYI: Geciktik, ama yine de buraya notumuzu düşelim kayıtlara geçsin, önce habere tersten bakalım: RTE dekan beye elini öptürmedi! Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. M. Fatih Uşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a fahri doktora verirken öpmek için elini kapar! Ama RTE elini öptürmez! Fatih Bey neden RTE’nin eline hamle yaptı acaba? Erdoğan hocası olabilir mi diye düşündük, ama Erdoğan’ın hangi üniversiteden mezun olduğunun bile tartışmalı olduğunu ve bir tek üniversiteli arkadaşının ortaya çıkmadığını düşündük. Acaba karanlıkta kalmış bir hocalığı mı vardı? O da yok... Hocalar arasında “Cumhurbaşkanı hocaların da hocasıdır, o ma kama çıktığına göre..” biçiminde yaygın bir inanış mı var? Dekan bey acaba şaşkınlık çukurunda mı böyle hareket etmeye yeltenmiş? Bilmiyoruz. Ama hiç yakışmamış.. Bu hareket dünyanın her yerinde ayıplanır! Dekan bey üstelik dekanlık kontenjanından üniversitenin etik kurulunda da görevliymiş! Profesör olduğuna göre, hukuk fakültesine girişi, matematikTürkçe kıstasından daha önceye gidiyor olabilir mi? Bilmiyorum, ama ülkemizde siyasetçinin elini öpmemek için mutlaka çok iyi bir eğitim almak da gerekmiyor. Bu, başka bir bilimsel kültürel eğitim ve anlayışını gerektirir. Şanssızlık mı diyeceğiz, yoksa ülkemizin siyasetbilim ilişkisinin ayıplı konumunun dışavurumu mu?.. Bilmiyorum. Haberi buraya taşımamın nedeni, “aman dikkat” demek sadece... Umarım sayın Uşan hata yaptığının bilincindedir. Tabii üniversitelerimizin bu durumları, birkaç yıl önceki bir haberi aklıma getirdi: “Bu işsizlik insanı profesör yapar!” başlığıyla yapılan haberde, üniversitelerin akademik kadro ihtiyaçları için verdikleri ilanlara 4 bini aşkın başvurular yapıldığını okuyorduk. *** KÜLLİYE: Şunu da anımsayalım: Yukarıda sözünü ettiğimiz el öpme olayının gerçekleştiği törende, Cumhurbaşkanı RTE, üniversitelere kampus falan gibi isimler yerine tarihimizde örnekleri olan külliye kavramının kullanılmasını da önerdiğini anımsayalım. Külliye, dini ve medrese gibi geniş yerleşke alanları için Osmanlı zamanında kullanılıyordu. Hâlâ kullanılır. Bakın yerleşke dedim. Kampuslara yerleşke diyoruz. Türkçe! Buralarda bilimsel eğitimöğrenim yapılıyor. RTE her fırsatta dini ve Osmanlıyı çağrıştıran kavramları bize dayatacak bundan sonra§ da anlaşılan. Yerleşke kardeşim! Merak ediyorum, el öpme olayı kadar vahim olacak külliye kavramını üniversitesi için kullanan bakalım ilk kim olacak! Veya olacak mı! *** BAŞARILI KADIN BİLİMCİLER: Bu sayımızda bu kez h15 ve üstü değere sahip 155 başarılı kadın bilimcimizin listesini veriyoruz. Bu tabloda şüphesiz eksikler olabilir. Mehmet Doğan Hoca, daha şimdiden çok sayıda bilimcimizin, kadınerkek h sayılarında birer ikişer artış olduğunu belirtti. Yıl sonunda listeyi yenileyeceğiz! Bu bizim için sevindirici bir olay çünkü! Bu arada TÜBA’nın üye seçiminde h20 sınır değerini ölçü alacağını açıklıyor Doğan Hoca, bu sayımızdaki yazısında.. Bu da sevindirici! Geçen haftaki listeyi ve bu haftaki listeyi, yine bloğumda yayınlayacağımı belirtirim.. Yazacak çok şey var, ama yerimiz dar, haftaya kadar sevgiyle kalın..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle