Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@Gmail.com) BİLİM TARİHİ Bireyin, Youtube ve benzeri video paylaşım siteleriyle kişisel yaşamına değer katacak bir deneyim yaşamadan, bu sitelerin önemini ve kapatılmasının yol açtığı felaketi idrak etmesi çok zordur. Heisenberg Türkiye’de Ünlü fizikçi W. Heisenberg, 1950 yılında Türkiye’ye gelerek İstanbul ve Ankara’da bir dizi konferans vermişti. Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com Youtube Gibi Sitelerin Kattığı Değer Youtube çoğunlukla “kapatıldığı” zaman medyanın ilgisini çekiyor. Bu kez ortada bir kapatılma durumu yokken Youtube daha doğrusu video paylaşım siteleri hakkında yazmak ve bu sitelerin olumlu anlamda sundukları hizmetleri dikkate getirmek istedim. Video paylaşım sitelerinde ne tür videolar var? Eminönü Meydanı’nda bir anket yapsak, bu sitelerden haberdar olanların önemli bir kısmı çoğunlukla şu iki kategorideki videoların bulunduğunu söyleyeceklerdir: Film, dizi, müzik videoları, komik ya da eğlenceli videolar. Oysa video paylaşım sitelerinde bundan çok daha fazlası var. Birkaç sene önce bir vesile ile Antik Yunan’dan günümüze dek tüm felsefe tarihi boyunca öne çıkmış filozof ve akımları konu alan bir diziye bölüm bölüm Youtube’dan erişme imkânım oldu. Öte yandan bugün dünyanın pek çok üniversitesi kampüslerinde verilen derslerin videolarını düzenli olarak Youtube ya da benzeri video paylaşım sitelerine yüklemekteler. Diyelim ki yabancı diliniz yok. Peki Türkçe içeriğe odaklanalım. Merak ettiğiniz herhangi bir konuyu belirleyin ve Youtube sitesinden o konuyla ilgili aklınıza ilk gelen anahtar kelimelerle arama yapın. Örneğin görüşlerini benimsediğiniz bir yazar ya da profesörün videolarını araştırın. O kişinin ister TV kanallarında olsun, ister başka ortamlarda yaptığı konuşmaların ses ve video kayıtları büyük bir olasılıkla ya Youtube sitesinde ya da benzeri bir video paylaşım sitesinde yer alacaktır. Öte yandan video paylaşım sitelerinin şöyle bir avantajı da vardır. Düzenli olarak yayınlanan ancak haberdarı olmadığınız TV programlarının kayıtlarını bu sitelerde bulabilirsiniz. Böylece kaçırmış olduğunuz o programları izleme imkanını yakalamış olursunuz. Son dönemde TV Kanalları, televizyon dizilerini, TV’de yayınlandıktan sonra kendi web sitelerinden de sunmaya başladılar. Bu oldukça güzel bir gelişmedir. Çünkü pek çok izleyici çeşitli sebeplerden dolayı bunları yayınlandığı sırada seyredememekte ve kaçırmaktadır. Internetten de yayına sunulması bu açığı kapatmaktadır. Ancak nedense bu uygulama sadece TV dizileri ile sınırlı kalmakta. Oysa TV kanalları telifi kendilerine ait tüm yayınları internet üzerinden izleyicilerine sunmalıdır. Bunun için kendi web sitelerini kullanabilecekleri gibi, Youtube gibi video paylaşım sitelerinde açacakları bir “kanal” üzerinden de bu hizmeti sunabilir, bunu kendi web sayfalarına entegre edebilirler. Tabii “bilgi toplumu”nu idrak edememiş olduğumuzu bu alanda da gözlemlemek zor değil. Bir kültür sanat programının yaklaşık iki yıl boyunca yayınlanmış tüm bölümlerini Youtube sitesi üzerinde bulabildim. Ancak bunların hangisinin hangi tarihte yayımlandığını ya da kaçıncı program olduğu bilgisini el yordamıyla ve çıkarımlarda bulunarak tespit edebildim. Oysa videoyu oraya yükleyen bu iki basit bilgiyi de yazabilirdi. Özetle, bireyler video paylaşım siteleriyle kişisel bir deneyim yaşamadan, onların önemini kavramakta zorlanacaklardır. Bir (olası) video için kapatılan şeyin ne tür bir mağduriyete sebep olduğunu ancak o zaman kişisel olarak idrak edebilirler. W CBT 1424 12/ 4 Temmuz 2014 erner Heisenberg’in İstanbul’a gelişini, 3 Mart 1950 tarihli Cumhuriyet gazetesi, birinci sayfasından “Meşhur Atom Âlimi Prof. Heisenberg geldi” diyerek duyurmuş ve bu başlığın altında da şu satırlara yer vermişti: “Geçen seneye kadar muhafaza altında bulundurulan âlime nihayet seyahat imkânı verildi”. Gazetenin dördüncü sayfasında devam eden yazıda ise şunlar söylenmektedir: “Dünyanın ve Almanya’nın tanınmış atom âlimlerinden Ord. Prof. Heisenberg, dün S.A.S. uçağıyla Frankfurt’tan şehrimize gelmiştir. Heisenberg 1901 doğumludur. 28 yaşında ordinaryüs profesör olmuştur. İlk şöhretini hidrodinamik tezi ile yapmıştır. Sonra atom araştırmalarına başlamış, Kopenhag’da fizikçi Bohr ile bu mevzuda çalışmıştır. 1925 kuanta mekanik tezi ile yeniden nazarı dikkati celbetmiştir. 1927’de gayrimuayyeniyet (belirsizlik) tezi ile ilmi sahadaki mevkiini daha sağlamlaştırmıştır. 1932’de Nobel mükafatını kazanan âlim, harp esnasında Almanya’nın atom Prof. Heisenberg (ortada siyah paltolu), Yeşilköy Havaalanı’nda kendisini karşılayanlarla. (Soldan üçüncü) Prof. Kerim Erim. araştırmalarında başkanlık mevkiini almıştır. Halen Göttingen’de Max Planck Araştırma Enstitüsü müdürüdür. ğindeki felsefi esaslara dair” bir konferans verecektir. Werner Heisenberg, İstanbul’daki halka da açık olan Hitler’in zamanında Leipzig radyosunda Einstein’i konferanslarından sonra, Ankara’da da 15 Mart günü Dil methetti diye birden gözden düşmüştü. Almanyanın Tarih Coğrafya Fakültesi salonunda saat 17’de “Modern teslimini müteakip İngilizlerle gene atom mevzuunda atom fiziğinin felsefi esasları” konusunda bir konferans çalışmış, hatta bu sebepten geçen seneye kadar hayatı vermiştir. Bu konferansa Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bir muhafaza kordonu altında geçmiş, kendisinin hiçbir Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu, bazı bakanlar, yerde seyahatine müsaade edilmemiştir. Rusların atom üniversite rektörü ve öğretim üyeleri katılmıştır. bombasını buldukları tespit edildikten sonra Heisenberg W. Heisenberg’den sonra ertesi yıl Şubat 1951’de serbestisine kavuşmuştur. ünlü İngiliz fizikçisi, Manhattan projesinde de çalışmış Âlim, dün kendisiyle konuşan bir arkadaşımızın suolan bilim insanı Thomas Allibone ve Nisan 1951’de allerini cevaplandırmıştır. Âlime ilk olarak şu sual sorulde ünlü Alman kimyacı Nobel ödüllü Otto Hahn da muştur: Türkiye’ye gelmişler ve fizikteki ve kimyadaki son bilim• Atom bombası ve bugünkü inkişafları (gelişmelesel keşifler üzerine konuşmalar yapmışlardır. ri) hakkında ne düşünüyorsunuz? W. Heisenberg ve diğer önemli bilim insanlarının • Söyleyecek çok şey var, ama ben ilmin siyasete alet 1950 ve 1951 yıllarında ülkemize gelerek bilimsel konolduğu bu mevzuda konuşmak istemiyorum. feranslar vermeleri olgusu, hiç şüphesiz ki, iki yönlüdür. • İngiltere’de mahkum edilen atom casusu Fuchs Hem ülkemizin bilim insanları ve devlet yöneticileri bihakkında neler biliyorsunuz? lime ve bilimdeki son gelişmelere büyük önem vermekte, • Fuchs’u tanırım. Kendisinin herkesçe malum olan fizik prensiplerinin hangisini Ruslara verdiğini bilmiyo hem de davet edilen bilimciler, bilime önem verildiğini bildikleri için katkıda bulunmak üzere bu ülkeye gelmekrum. tedirler. • Ya hidrojen bombası hakkındaki fikriniz nedir? Ülkemiz bilime ne kadar önem verdiğini daha 1933 • Muhakkak olan şey, hidrojen bombasının atomdan yılında dünyanın önde gelen bilim insanlarına kucak daha vahşi bir silah olduğudur. açarak ve görev vererek göstermişti. Henüz 10 yıllık bir • Bu icatlar sulh (barış) için icabında faydalı olacumhuriyetin bilimle ilgili bu iradesi, bütün dünyada haybilir mi? ranlıkla karşılanmıştı. • Belki, fakat istemek şartıyla. Yalnız şunu unutmaGenç Türkiye Cumhuriyeti’nin bilim yapmak için malı ki, icat edilirken bunların harp için kullanılması dümaddi imkânları 1950’li yılların başında bugünküne kışünülmüştür...” yasla çok yetersizdi, ama bilime verilen önem ve bilimAlman Âlimi şehrimizde birkaç konferans verecekden beklentiler bugünküyle kıyaslanamayacak derecede tir.” yüksekti. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı’nın 5 Mart 1950 tarihli Cumhuriyet gazetesinde verdiği ilanda, Heisenberg’in vereceği konferansların yeri ve tarihleri bildirilmiştir. Buna göre Heisenberg, 6, 7, 8, 9, 13 ve 14 Mart günlerinde saat 16’da Fen Fakültesi Umumi Fizik Enstitüsü’nde (Laleli), “Dalga sahalarının kuanta teorisinde yeni inkişaflar” başlığıyla konuşmalar yapacaktır. Ayrıca 10 Mart günü de saat 17’de, “Modern atom fiziKaynaklar: 3 ve 5 Mart tarihli Cumhuriyet gazeteleri, Kaan Ata: “İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde ‘Atom Âlimleri’nin Konferansları (19501955): W. Heisenberg, T. Allibone, O. Hahn.”, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, Cilt XV, Sayı 1, 2014. s.8495.