02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EKONOMİK GÖSTERGELER Türkiye gelir dağılımı en bozuk 3.ülke Ücret ve maaşlarda büyük aşınma, gelirlerdeki artışın çok altında... Kapitalizmin 1970’li yılların ortasında yaşadığı kriz ve krize karşı gündeme gelen neoliberal politikalar sonucunda sosyal hizmetlerin metalaşması yoluna gidilerek sosyal devletin araçları hızla tasfiye ediliyor ve yoksullar kaderlerine terk ediliyor. B. Ali Eşiyok [email protected] Grafik 1: Özel Kesim İşçi Ücretlerinde ve Ulusal Gelirdeki Artış Y Başka bir 2000 6.9 1.1 11.5 14.4 6.8 ifadeyle, 20002012 yılları 2001 11.5 20.3 3.8 14.1 5.7 borçların arasında ulusal gelir Gelir Dağılımı En Bozuk 3.Ülke 2002 9.2 1.0 5.7 8.0 6.2 gelirlerden yıllık ortalama % 4.5 daha hızlı 2003 2.7 0.4 0.9 3.7 5.3 oranında yükselirken, Türkiye OECD Ülkeleri Arasında Gelir Dağılımı En artması 2004 1.7 3.5 2.6 24.3 9.4 kamu işçilerin Bozuk Üçüncü Ülke Olarak Öne Çıkıyor: Gelir dağılımısonucunda 2005 2.7 0.5 2.6 4.2 8.4 nın çözümlenmesinde kullanılan kavramlardan birisini gini ortalama ücretlerinin 2006 2006 2.7 0.7 6.2 6.9 katsayısı oluşturuyor. Gini katsayısının sıfıra yaklaşması ge %1.1, özel kesimde yılında % çalışan işçilerin 2007 3.1 2.5 3.9 0.7 4.7 lir dağılımının görece daha dengeli dağıldığını gösterirken, 19 olan ücretlerinin ise %1.2 2008 1.9 2.5 6.5 8.5 0.7 bire yaklaşması gelir dağılımındaki eşitsizliğe işaret ediyor. borçların OECD’nin 2013 yılı gelir dağılımı çalışmasından hareketle oranında aşındığı 2009 0.5 2.3 8.2 2.6 4.8 gelir görülüyor. 2,5 milyona 2010 oluşturulan Tablo 1 incelendiğinde, Türkiye’nin Şili ve 3,6 0,3 1,4 0,9 9.2 içerisindeki yakın memurun Meksika ile birlikte gelir dağılımının en bozuk olduğu 3. 2011 1,7 2,0 6,3 2,9 8.8 payı, 2013 yılında % 55.2’ye maaşı ise 2012 1,4 0,5 4,5 2,7 2.1 Tablo 1: OECD ülkelerinde Gelir Dağılımı Eşitsizliği: Gelir Dağılımı İyi Olan yükselerek sanal bir refah artışına 20002012 Ort. 1.1 1.2 1.5 1.6 4.5 Ülkelerden Kötü Olan Ülkelere Doğru Sıralı (2013) ve önemli risklere neden oluyor. arasında Kaynak ve Notlar: 20002009 Verileri Kalkınma Bu bağlamda son yıllardaki tüketim Gini yıllık Bakanlığı Ekonomik ve Sosyal Göstergeler (19502010) Sıra Ülke Katsayısı Sıra Ülke Gini kaynaklı büyüme modeli önemli ortalama isimli çalışmadan, 20102012 yılları arasındaki veriler ise 1 İzlanda 0.244 18 İrlanda 0.307 riskler içeriyor ve hanehalkı %1.5 Kalkınma Bakanlığı 2014 Programından alınmıştır. 2 Slovenya 0.246 19 Kore 0.310 borçlanma balonlarının oluşmasına oranında 3 Norveç 0.249 20 OECD 0.313 zemin hazırlıyor. yükselirken, 4 Danimarka 0.252 21 Yeni Zelanda 0.317 Sonuç olarak, Türkiye OECD’ye üye ülkeler arasında asgari ücretin %1.6 oranında arttığı izleniyor. 5 Çek Cum. 0.256 22 Kanada 0.320 gelir dağılımı en kötü 3. ülke olarak öne çıkarken, 2000’li Oysa aynı dönemde ulusal gelirin (GSYH’nin) yıllarla birlikte, kamu ve özel kesimde çalışan işçiler ve 6 Finlandiya 0.260 23 Estonya 0.320 yıllık ortalama % 4.5 oranında arttığı göz memurların ulusal refahtan yeterince pay alamadıkları ve Slovak Cum. 0.261 24 Avusturalya 0.334 7 önüne alınırsa, işçi ve memurların göreli olarak göreli olarak yoksullaştıkları görülüyor. 8 Belçika 0.262 25 Japonya 0.336 yoksullaştıkları anlaşılıyor. Kamuİşçi Özelİşçi Memur Asgari Ücret GSYH oksullukla mücadelenin toplumsal bir sorun olarak görülüp, kamusal politikalar yoluyla çözülmesine yönelik girişimler, kapitalizmin altın çağı boyunca, Keynesyen refah devleti anlayışı çerçevesinde gerçekleşiyor. Ancak kapitalizmin 1970’li yılların ortasında yaşadığı kriz ve krize karşı gündeme gelen neoliberal politikalar sonucunda sosyal hizmetlerin metalaşması yoluna gidilerek sosyal devletin araçları hızla tasfiye ediliyor ve yoksullar kaderlerine terk ediliyor. Türkiye ekonomisinde 1980’li yıllar ile birlikte uygulamaya konan iktisat politikalarının istihdam, birikim gibi yapısal parametreler yanında gelir dağılımı ve bölüşüme ilişkin de önemli sonuçlar doğurduğu görülüyor. Bölüşüm ilişkilerinin çalışan sınıf ve katmanların aleyhine çevrilerek ihracatın artırılması 1980’li ve izleyen yılların ana amaçlarından birini oluşturuyor. Neoklasik modelde, bölüşüm ilişkilerinin sermayenin lehine gelişmesi durumunda karların ve sermaye birikiminin artacağı varsayılıyor. Bu yaklaşım ücretlerin maliyet etkisini öne çıkarırken, efektif talebin temel ögelerinden birisini oluşturan ücretlerin büyüme ve birikim üzerindeki etkisini dışlıyor ve bölüşüm karşıtı ögeler içeriyor. Yazıda OECD ülkelerindeki gelir dağılımı başta olmak üzere ücret ve maaşlarda meydana gelen değişme incelenerek ortaya çıkan tablonun hiç de iç açıcı olmadığı vurgulanıyor. ülke olarak öne çıktığı görülüyor. Buna göre, 2013 yılında Türkiye’ye ilişkin gini katsayısı 0.411 olarak tespit edilirken, Şili’de 0.501 ve Meksika’da 0.466 olarak hesaplanıyor. OECD ülkeleri arasında gelir dağılımı görece daha dengeli ülkelerin başında İzlanda, Slovenya, Norveç ve Danimarka gibi ülkeler geliyor. Metrepol ülkeler arasında gelir dağılımının en bozuk olduğu ülke olarak ABD öne çıkıyor. 2013 yılında ABD 0.380 gini katsayısı ile tüm OECD ülkeleri arasında en kötü gelir dağılımına sahip 4. ülke olarak öne çıkıyor. ABD’den sonra gelir dağılımı görece bozuk diğer metrepol ülkeleri olarak İngiltere ve İspanya belirleniyor. oluşturuyor (grafik 1). 20002012 yılları arasında özel kesim reel ücretleri 2001 krizinde % 20.3 oranında aşınırken, 2002, 2003, 2006, 2008 ve 2011 yıllarında da aşındığı görülüyor. Oysa 20022012 arasında ulusal gelirin sadece iki kriz yılında (2001 ve 2009) düştüğü görülüyor. Hanehalkı Tüketimini Borçlanarak Sürdürüyor Son yıllarda hanehalkının harcanabilir gelirlerinin çok üzerinde borçlandıkları görülüyor (Tablo3). 2006Ücret ve Maaşlılar Ulusal Refah Artışından Pay 2013 arasında hanehalkının Alamıyor harcanabilir geliri % 66.5 oranında artarken, Kamu ve özel kesimde çalışan işçilerin ücret artışları yükümlülükleri (borçları) ile birlikte memur maaş ve asgari ücret artışlarını gösteren %384.5 oranında artarak 76.8 Tablo 1 incelendiğinde, 20002012 yılları arasında ne milyar TL’den 372.1 milyar kamu işçilerinin ne de özel kesimde çalışan işçilerin ulusal TL’ye refah artışından pay Tablo 2: Ücret ve Maaşlardaki Reel Artışlar Ulusal Gelir yükseliyor. alamadıkları gibi, Artışının Çok Altında ücretlerinin aşındığı görülüyor. 20062013 arasında hanehalkının harcanabilir geliri % 66.5 oranında artarken, yükümlülükleri (borçları) %384.5 oranında artarak 76.8 milyar TL’den 372.1 milyar TL’ye yükseliyor. Ücret ve maaşlardaki gerileme ve yaşanan yoksullaşma süreci, borçlanarak telafi edilirken sanal bir refah artışına ve makroekonomi açısından önemli bir kırılganlığa neden oluyor. 2006 2011 2012 2013 14 15 16 17 Hollanda İsviçre Fransa Polonya 0.288 0.298 0.303 0.305 31 32 33 34 ABD Türkiye Meksika Şili 0.380 0.411 0.466 0.501 Harcanabilir Gelir Hanehalkı Yükümlülükleri Hanehalkı Faiz Ödemeleri Faiz Ödemeleri/Harcanabilir Gelir (%) Borç/Harcanabilir Gelir (%) 404.6 76.8 12.1 3.0 19.0 531.2 252.0 23.1 4.3 47.4 613.9 299.9 30.0 4.9 48.9 673.6 372.1 36.5 5.4 55.2 Kaynak: OECD veri tabanı. Tüm kesimler arasında reel ücreti en fazla düşen kesimi özel kesim işçi ücretleri Kaynak: TCMB Finansal İstikrar Raporları. DEVAMI 9. SAYFADA CBT 1427 3 / 25 Temmuz 2014 9 10 11 12 13 Avusturya İsveç Luksemburg Macaristan Almanya 0.267 0.269 0.270 0.272 0.286 26 27 28 29 30 Yunanistan İspanya İngiltere Portekiz İsrail 0.337 0.338 0.341 0.344 0.376 Diğer yandan, Kalkınma Bakanlığı’nın (eski DPT’nin) hesapladığı 1994:100 bazlı “reel net ele geçen ücret endeksi” göz önüne alındığında, 2012 yılında kamu işçilerinin ücretleri 2000 yılına göre %22.8 oranında aşınırken, özel sektörde çalışan işçilerin ücretlerinin %18 oranında düştüğü görülüyor. Tablo 3: Hanehalkına İlişkin Seçilmiş Finansal Göstergeler (Milyar TL, Yüzde)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle