17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Son Araştırmalardan 7CBT 1448/19 Aralık 2014 bir fırlatma rampası inşa etme kararı da aldılar. Fransa’nın Ariane programındaki katkısı yüzde elli iki, Almanya’nınki ise yüzde yirmi iki civarında. Bu iki ülke en büyük parasal desteği sağlıyor. Ariane 5’in şu anki pazar payı yüzde elliden fazla. Amerikan SpaceX sunucusu ucuz tekliflerle, Ariane’nin pazar payını küçültmek istiyor. En eski geometrik motifler Endonezya’daki Java adasında, midye kabukları üzerinde dünyanın en eski M biçiminde geometrik motifi bulundu. Gravürlerin 430.000540.000 yıllık olduğu sanılıyor. Bu açıdan bakıldığında bugüne dek bulunanlara kıyasla en az 300.000 yıl daha eskiler. Leiden Üniversitesi’nde Josephine Joordens ve ekibi, Leiden Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’ndeki Dubois koleksiyonundaki midyeleri, köpekbalığı dişlerini ve diğer objeleri incelemiş. Hollandalı antropolog Eugene Dubois bu parçaları 1890’da Java’dan toplamıştı. Antropolog Homo erectus olarak bilinen ilkel insanın ilk kemiklerini de bulmuştu. Araştırmacılar midye kabuklarının sadece yetişkin hayvanlara ait olduğunu fark etmiş. Bu yüzden bunların yemekten artanlar olduğu sanılıyor. Birçok midye kabuğunda, bunların kesici veya kazıcı alet olarak kullandıklarını gösteren izler göze çarpmakta. Bir kabuğun dışında ise bir dizi özenle yapılmış çizikler var. Bunlardan bir tanesi de M, diğeri ise ters N şeklinde. Motifler arasında hiçbir kopukluğun bulunmaması, insanların kesintisiz bir motif üretmeye dikkat ettiklerini gösteriyor. Bunlar köpekbalığı dişleriyle yapılmış olabilir. Sonuçlar sürpriz oldu. Çünkü bilim bugüne dek böyle özenli gravür işçiliğinin sadece Homo sapiens tarafından üretildiğini kabul ediyordu. ilgili bir sorun söz konusu. Çünkü Y kromozomundaki küçülme erkeği belli başlı hastalıklara karşı daha duyarlı hale getiriyor. Uppsala Üniversitesi’nde Lars A.Forsberg ile çalışan ekip nisan ayında, bir araştırma yayımladı (Nature Genetics); kan hücrelerindeki kromozom azalmasının, hem kanser riskini hem de genel ölüm riskini yükselttiğini buldu. İncelenen 1000 erkeğin %80’inde Y kromozomu kaybı söz konusuydu ve bu erkekler diğerlerinden ortalama 5.5 yıl daha az yaşamış. Bu sonuçtan yola çıkan araştırmacılar Y kromozomları küçülen erkeklerin niçin daha kısa ömürlü olduklarını ve kendi cinslerine özgü olmayan kanser türleri yüzünden niçin öldüklerini anladık diyorlar. Örneğin The Lancet dergisinde 2012 yılında yayımlanan bir araştırma da Y kromozomunun sadece üreme yetisinden sorumlu olmadığıyla ilgili kanıtların çoğaldığını göstermişti. Buna göre cinsellik hormonu, erkeklerde daha çok görülen koroner kalp damarı hastalıklarında önemli bir rol oynamakta. Peki ama Y kromozomu kaybından sorumlu olan neydi? Bunun yanıtını arayan uzmanlar 6000 erkekte sigara içimi, alkol tüketimi, spor yapma alışkanlığı gibi yaşam stili faktörlerini ve kan basıncı, diyabet, BKE ve kolesterol gibi sağlık parametrelerini incelemişler. Buna göre sigara içenlerde hücresel kromozom kaybı iki buçuk ila dört buçuk misli yüksek. Bu durum içilen sigara miktarına göre de değişiyor. Çok fazla sigara içenlerde bu durum daha belirgindi diyor araştırmacılar. Einstein’ın çalışmalarını herkes okuyabilecek Artık herkes Albert Einstein’ın bugüne dek yayımlanmış yazılarını ve mektuplarını nette okuyabilecek. Princeton University Press tüm malzemeleri ücretsiz olarak erişilebilir hale getirdi. “Collected Papers of Albert Einstein”’ın on üç sayısını içeren koleksiyon fizikçinin gençlik yıllarına kadar olan süreyi kapsıyor. Kırk dört yaşına kadar yayımlanan 5000 belge hem özgün dili olan Almanca hem de İngilizce çevirisi olarak okunabiliyor. Mektuplar, günlükler ve bilimsel makaleler 1921 yılında aldığı Nobel ödülüne kadarki zamanı yansıtıyor. Çevrimiçi arşiv önümüzdeki yıllarda daha da zenginleştirilecek. Yazıları sadece uzmanlara değil daha geniş Sigara içenler Y kromozomlarını kaybediyor Y kromozomu, X kromozomuna kıyasla biraz cılızdır. Sonuçta 300 milyonluk geçmişinde genlerinin yüzde doksanından fazlasını kaybetmiştir. Bu tahmine göre eril cinsiyet hormonu dolayısıyla da erkek uzun vadede yok olacaktı. Fakat Amerikalı David Page gibi diğer araştırmacılar iki yıl kadar önce maymunlarla karşılaştırmalar yaparak, özellikle de cinsellikle ilgili genetik bölgelerin son 25 milyon yıl içinde oldukça istikrarlı olduğu sonucuna vardı. Ama yine de Y kromozomunun küçülmesi ile bir kitleye ulaşılabilir hale getirmek istedik diyor “Einstein Paper Project”in yöneticisi Diana KormosBuchwald, Guardian gazetesinde. Einstein eski yazılarından pek çoğunu saklamamış olmasına rağmen, görelilik kuramını geliştiren bir entelektüelin koleksiyonuna ulaşabilmek üniversite öğrencilerini heyecanlandırdı diyor araştırmacılar. Nilgün Özbaşaran Dede [email protected] Kitap Milli Mücadelede Maarif Ordusu Zeki Sarıhan, Tarihçi Kitabevi Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet ve eğitim konularında kitapları ve araştırmalarıyla dikkati çeken Zeki Sarıhan, “Milli Mücadelede Maarif Ordusu” başlıklı dev bir eserle karşımızda. Kaynaklar, belgeler, dizin ve bir toparlayıcı sonuç bölümüyle birlikte 197 ana bölümden oluşan belgesel kitabın bölümlerine bakalım: Milli Mücadele döneminde Maarif ordusunun kaynakları; Maarif Ordusunun kumandanları; Türkiye’nin Maarif Ordusu; Öğretmen yetiştiren okullar; Öğretmenler örgütleniyor; Türkiye muallim ve muallimelerine beyanname; İrfan ordusu milleti aydınlatıyor; Öğretmen kaynakları ve öğretmenlerin özlük hakları; Maarif ordusunun sefaleti; Maarif ordusu iş bırakıyor; Çözümsüzlüğün girdabında çırpınış; Anadolu’da öğretmenlerin sorunları; Muallim ordusu cephede; İşgal altındaki yerlerde Maarifçiler; Maarif ordusu tek kumanda altında birleşiyor… Sarıhan, önsözünde diyor ki: “Kurtuluş Savaşı toplumumuzun o ana kadar yaşamadığı gönüllü bir seferberlik ile kazanılmıştır. Bu büyük kalkınmada toplumun çeitli kesimlerinin yeri nedir? Askerler, köylüler, işçiler, din adamları kadınlar ve gençler gibi öğretmenlerin de bu savaşın çeşitli alanlarında, daha çok da siyasal ve kültürel örgütlenmesinde gönüllü olarak grev aldıkları açık bir gerçektir..” Kurtuluş Savaşı’nın çok önemli bir bölümüne ışık tutuyor kitap... Arka sayfasından: “Yaklaşık 200 yıl önce başlayan Türkiye’nin yenileşme hareketi içinde Kurtuluş Savaşı’nın özel bir önemi vardır. Kurtuluş Savaşı’yla Türkiye, hem milli bir devlet, hem çağdaş bir ülke olmanın çok özel bir aşamasını yaşamıştır. 19181922 yılları arasında yarı sömürge bir imparatorluk kalıntısı tarihe karışarak, onun yerine siyasi olarak tam bağımsız yeni bir devlet kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı, toplumumuzun o zamana kadar yaşamadığı gönüllü bir seferberlik ile kazanılmıştır. Bu büyük kalkışmada toplumun çeşitli kesimlerinin yeri nedir? Askerler, köylüler, işçiler, din adamları, kadınlar, gençler gibi öğretmenlerin de bu savaşın çeşitli alanlarında, daha çok da siyasal ve kültürel örgütlenmesinde gönüllü olarak görev aldıkları açık bir gerçektir. Öğretmenler, Kurtuluş Savaşı’na hangi oranda, ne gibi araçlarla katılmışlar, bu savaşta gerek mücadelenin başarıya ulaşması, gerek kendi özlük hakları için nasıl örgütlenmişlerdir? Örgütlenme ve mücadele biçimlerini hangi tarihsel süreçten almışlardır? Hangi düşünsel ve politik akımlardan etkilenmişlerdir? Araştırmamız bu soruların yanıtlarını bulmaya çalışmaktadır.” Sayfa Sayısı:  658; ISBN:  9786054534388 Türk Ütopyaları Sadık Usta – Kaynak Yayınları “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Ütopya ve Devrim”.. Kaynak Yayınları’nın da yönetmeni olan Sadık Usta, daha önce de ilginç ve önemli kitapları çevirerek bize kazandırmış ve düşünce ve araştırma kitaplarına da ortak katkıda bulunmuştu. Şimdi de karşımıza ilginç başka bir ilginç çalışma ile çıkıyor. Usta, ilk bölümde Ütopya konusunda genel ve özel geniş tanımlar yapıyor, teorik çerçeveyi çiziyor, tartışıyor, ütopyaların topluma ve devrimlere etkisini inceliyor. Sonra Batı aydınlanmasının Türkiye’ye etkilerini inceliyor. Türk edebiyatı ve modernleşme başlığı altında, yine ütopik düşüncelerin etkilerini araştırıyor. Sonraki bölümler: Jöntürkler’de ütopya ve devrim; Ütopyadan Kemalist Devrime.. Kitabın daha büyük bölümünü oluşturan eklerinde ise Ziya Paşa, Namık Kemal, İsmail Gaspıralı, Hüseyin Cahit Yalçın, İsmail Kılıkzade Hakkı; M. Şevket Esendal ve Ahmet Ağaoğlu ütopyalarına ilişkin tarihsel metinleri bugünün Türkçesiyle yer alıyor. Sadık Usta ütopya konusu ile nasıl tanıştığını ve o andan itibaren de peşini hiç bırakmadığını anlatıyor önsözünde. Diyor ki “çünkü ütopyalar diyarı, insanlığın hiç bitmemiş keşif alanıdır; çünkü ütopyalar diyarı insanlığın hiç bitmeyen özlemlerinin coğrafyasıdır. Çünkü orası bir düş ülkesidir, umut ve mutluluk diyarıdır..” Tamam, Türk ütopyaları ve bunların etkileri ile tanıma zamanı.. Eline sağlık Sadık Usta..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle