17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 NöroPsikiyatri CBT 1448 /19 Aralık 2014 NöroPsikiyatri Derneği 100. Yaşında Nöroloji ve psikiyatriyi bugünlere taşıyan ve büyük katkılar yapmış insanlarımız üzerine.. Prof. Dr.Coşkun Özdemir Nöropsikiyatri Derneği geçen ay derneğin 100. yılı nedeni ile bir sempozyum düzenledi. Sempozyumun düzenleyicileri, benim gibi bu derneğin 60 yılına tanıklık etmiş bir nörolog ile ayni kuşaktan psikiyatrist Prof. Orhan Öztürk’ü ve dünyaca ünlü sinir cerrahı Gazi Yaşargil’i konuşmacı olarak davet ettiler. Florence Nightingale hastanesi yeni binasında yapılan toplantı başarılı ve övgüye değer bir organizasyondu Üç gün boyunca zengin bir program izledik. İlginç bildiriler Nöropsikiyatri Arşivi Yüzüncü Yıl Özel Sayısında yayınlandı. Dernek 1914 yılında dönemin Topbaşı Bimarhanesi baştabibi Avni Mahmud’un çağrısı ile bir araya gelen nöropsikiyatrisler tarafından bir başlangıç yapmış ve 1918 yılında Osmanlı Tababeti Akliye ve Asabiye Cemiyeti adıyla resmi kuruluşunu tamamladı. Raşit Tahsin, Vasıf bey, Galip Ata, o günlerin anılmaya değer isimleri. Resmi kuruluştan sonraki ilk oturumda,1951 yılına kadar İstanbul Tıp Fakültesinde Psikiyatri hocalığı yapan efsane isim Mazhar Osman Uzman cemiyet başkanlığına seçildi. Daha sonra uzun yıllar dernek başkanlığını İhsan Şükrü Aksel yaptı. Selim Özaydın, Burhanettin Noyan, Engin Eker, Özcan Köknel, Raşit Tükel, Peykan Öztürk onu izleyen başkanlar oldu. Bugünkü başkan Mustafa Sercan bu göreve 2014 ocak tarihinde başladı. Bu dernek cumhuriyet sonrasında Türk Tababeti Akliye ve Asabiye Cemiyeti adını almıştır. Bu gün bu cemiyet Türk Nöropsikiyatri Derneği adıyla varlığını ve çalışmalarını sürdürmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Şükrü Hazım Tiner, Fahrettin Kerim Gökay, Ahmer Şükrü Emed, daha sonra Rasim Adasal, Şükrü Yusuf, Fahri Celal bu alanda anılmaya değer isimler. Necmettin Polvan, Kenan Tükel, Faruk Bayülkem onları izleyen ünlü nörologlar. HEM NÖROLOG HEM PSİKİYATR Bizim kuşağımız akıl ve sinir hastalıkları uzmanı unvanını taşır. Diplomalarımızda böyle yazılıdır. Uzmanlık süremizi iki alanda çalışarak tamamlıyorduk. Nöroloji asistanları bir yıl psikiyatri kliniğinde, psikiyatri asistanları bir yıl nöroloji kliniğinde çalışıyor ve eğitim alıyorlardı. Devlet hastanelerinde bu uzmanlar hem nörolojik hem psikiyatrik hastaları görüyorlardı. Nöropsikiyatri Derneği her ay sonunda İstanbul’un değişik hastanelerinde bilimsel toplantı düzenliyor, oraya her iki daldan hekimler katılıyordu. 50 ve 60’lı yıllarda Ord. Prof. İhsan Şükrü Aksel başkanlığında yapılan bu toplantılar, belleğimizde canlı kalan ilgi çekici ve renkli bir birlikteliği gerçekleştirmekte idi. Prof Aksel ile emekliliğine kadar Çapa’da birlikte olduk. Uluslararası kuruluşlarda kurucu üye olarak yer alan, o toplantılardan haberler getiren, Dünya Akıl Sağlığı Federasyonunda Türkiye’yi temsil eden, psikiyatriye patoloji çalışmaları getiren bir bilim insanı idi İhsan Şükrü Aksel. 1964 yılında ilk bağımsız nöropsikiyatri kongresi düzenlendi. Ankara Dil Tarih Fakültesinde Türkiye Akıl Hıfzısıhha Derneği ile birlikte yapılan bu toplantı her yıl aralıksız yapılan kongrelerin başlangıcı oldu. Bu nedenle bugün her iki tıp dalı bunu kongrelerinin başlangıcı saymakta ve 2014’de 50. kongrelerini yaptıklarını ilan etmekteler. Nöropsikiyatri ortak kongreleri 1988 yılına kadar devam etti. Bu yıldan başlayarak nöroloji ve psikiyatri kendi adları ile bağımsız kongre düzenlediler.. 1992’de Türk Nöroloji 1995’de Türk Psikiyatri Derneği kuruldu. Yıllık kongreleri artık bu dernekler düzenliyor. Nöropsikiyatri derneği ise çalışmalarını ve toplantılarını sürdürüyor. 1962 yılından beri hiç ara vermeden, Nöropsikiyatri Arşivi adlı dergi yılda 4 sayı olmak üzere yayınlanıyor. Dernek yönetiminde psikiyatri ağırlığı olmakla birlikte yönetimde nörologlar da yer alıyor. Yeşim Parman, Betül Baykan, Gülşen Akman Demir derneğe emek veren nörologlar. Bizim kuşaktan 196373 yılları arasında derneğin genel sekreterliğini daha sonra 19902000 yılları arasında başkanlığını yapan Özcan Köknel bu derneğe uzun yıllar büyük emek verenlerin başında geliyor. Onun gibi başkanlık görevi yapanlar ve Günsel Koptagel, Olcay Yazıcı, Kayhan Aydoğmuş, İmadettin Akkök, Özgür Polvan onu izleyen ve derneğe ve dergiye emek veren kişiler. Bugün dernek başkanı psikiyatrist Mustafa Sercan. Bir önceki başkan Peykan Gökalp derneğin aktif üyelerinde, sempozyum başkanlığını da o yaptı. 2006 yılında Dünya Psikiyatri Birliği kurucu üyesi olan dernek her yıl mart ayı sonunda Nöropsikiyatri günleri adı altında kurs ve paneller düzenliyor ve Anadolu’ya açılıyor. Özellikle son iki yıl içinde yapılan nöropsikiyatri günleri iki tıp dalı arasında köprü görevi misyonu ve eğitim ve araştırmada işbirliği amacını taşıyor. DİĞER ÖNEMLİ DOKTORLAR Yazıyı bitirirken benim kuşağımın gençlik ve asistanlık döneminde (50’li yıllar) İstanbul’da Tıp Fakülteleri dışında ün yapmış, eserler vermiş değerli uzman doktorları anmak istiyorum. Şükrü Hazım Tiner, bana ve Prof. Dr.Ahmet Çalışkan’a hocalık yapan, kendisinden bilimsel, eleştirel düşünceyi öğrendiğimiz büyük bilim adamı Prof. Eric Frankın, 6 ciltlik iç hastalıkları serisinde nöroloji kitabının yazarı nöropsikiyatris. Dr.Fahri Celal, Bakırköy Akıl Hastanesi başhekimi, hikâye yazarı, Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarı. Ahmet Rasim Onat iç hastalıklarının ünlü siması, kalp ve damar hastalıklarında değerli araştırmalar yayınlayan Altan Onat’ın babası. Ansiklopedik Halk Doktoru kitabının yazarı Dr.Kemal Saraçoğlu ve Necmettin Hakkı İzmirli iki çok ünlü iç hastalıkları uzmanı. Necmettin Hakkı İzmirli ayni zamanda beyati saz semaisinin bestecisi olarak ve evindeki meşk akşamları ile anılan bir hekim. Bir de kardiyoloji, elektrokardiyogram kitabı yazarı Dr.Asım İstanbullu’yu anmak istiyorum. Kuşkusuz ihmal ettiğim iyi tanımadığım saygı ile anılacak doktorlar da vardır. Onlarla birlikte burada dile getirdiğim ve isimlerini belirtemediğim, Türk tıbbına katkılar yapmış tüm hekimleri saygı ile anıyorum. Talat Sait Halman ve Orhan Burian üzerine... nı olarak basıldı (Ankara, 2004). Fakat Halman bu yeni bas Zeki Arıkan [email protected] Ölümünün 50. yıldönümünde, 5 Mayıs 2003 tarihinde Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi olarak Orhan Burian’ı anmaya karar verdik. Çağırdıklarımız arasına Vedat Günyol (hastalığında ötürü ne yazık ki gelemedi), Mehmet Başaran, Muazzez İlmiye Çığ (ilkokuldan sınıf akadaşı), Burian’ın akrabaları, öğrencilerinden Sevda Şener, Necla Aytür, bizim fakülteden Günsel İşçi, Salih Özbaran, Ahmet Arslan, Zeki Arıkan vb. var. Daha başkaları da bu sempozyuma katıldı. Sempozyuma Halman’ı da çağırdık. İşlerinin yoğun olduğunu biliyorduk. Ama yine de çağırdık. Bana sordu, “Benden ne istiyorsunuz?” dedi. Ben de Burian’ın çağdaş kültür ve edebiyatımızdaki yerini inceleyen bir bildiri sunmanızı, diye yanıt verdim. Halman sempozyumun başladığı saatte salona geldi. Orhan Burian’ı yerli yerine oturtan dört başı mamur bir konuşma yaparak Talat Halman baş yapıtlarından birkaçını dilimize kazan dıracak ve Türk kültürü ne ve Türk hümanizma sına yeni bir aydınlık getirecekti”. Halman, özellikle şunu vurguladı: “1953’ten beri süregelen Burian boşluğumuz kültür ufuk larımızın daha fazla Orhan Burian genişlemesi şansımızı eksiltti”. bizleri onurlandırdı. “Prof. Orhan Burian, Türk edebiyatı ve düşünce yaşamı içinde, hem de İngiliz edebiyatı için nice vaatlerin, nice başarıların insanıydı. 39 yaşında ecele yenik düşmeseydi, 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl,40 yıl daha yaşasaydı, düzinelerle kitap, yüzlerce araştırma ve deneme yayımlayacak, birkaç yüz lisans üstü öğrenci yetiştirecek, Türk edebiyatını İngilizce konuşulan âlemin yazın ve bilim çevrelerinde tanıtacak, İngiliz ve Amerikan Halman, bu uzun ve etkileyeci konuşmasıyla sempozyuma büyük katkıda bulundu. Burian’ın bilimsel yönünü ve eleştiri anlayışını dile getirdi. Bir Türk akademisi kurulmasıyla ilgili Burian’ın bir tasarısını gündeme getirdi. İş bu kadarla da kalmadı. Daha önce Vedat Günyol tarafından derlenip iki kez basılan Burian’ın “Denemeler Eleştiriler” başlıklı eserini üçüncü kez baskıya hazırladı. Bu eser Türkiye Bilimler Akademisi’nin yayı kıya çok önemli katkılarda bulundu. Girişe “Orhan Burian Ufukları”nı koydu. Burian’ın “Türk Akademisi İçi Notlar”ı burada yer aldı. Bütün bunların ötesinde Orhan Burian’ın 1950 yılında Princeton Üniversitesi’nde görevli iken hazırladığı New York’taki Türk Haber Bürosu tarafından yayınlanan Modern Turkish Poetry başlıklı küçük kitabı da burada yerini aldı. Çağdaş Türk şiiri üzerine yapılan bu etkileyici ve önemli çalışmayı Günil Özlem Ayaydın Cebe Türkçeye çevirmiştir. Halman, bu konuşmasında özgür ve özgün yaratıcılığa kendini adamış bir Orhan Burian Üniversitesi kurulması dileğinden söz etti. Bu dileğe yürekten katılıyoruz. Talat Halman’ı en son HasanÂli Yücel kitaplarının Bilkent Üniversitesi’ne devri dolayısıyla, güçlükle gidebildiğim ve katılabildiğim törende gördüm. Yücel üzerine önemli bir konuşma yaptı. Sağlıklı görünüyordu. Onun ölüm haberini almak beni de bütün sevenleri gibi acıya boğdu. Ne diyebilirim ki! Işıklar içinde yatsın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle