02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ekonomi Fizik 9CBT 1447/12 Aralık 2014 grafik incelendi ğinde, Türkiye’nin 2000 yılında %0.09 olan ihra cat payının zaman içerisinde dura ğanlaşarak de ğişmediği, 2011 yılında %0.10 ola Grafik 1: Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkelerde Yüksek Teknoloji rak gerçekleştiği İhracatı (Milyon ABD $)(2012) görülüyor. Oysa Güney Kore hem mutlak düzeyde hem de artış düzeyinde oldukça önemli bir performans gösteriyor ve 2000 yılında %4.68 olan ihra cat payını 2011 Grafik 2: Yüksek Teknoloji İçerikli İhracatın Toplam İmalat Sanayii İhracatı İçerisindeki Payı (%) (2012) yılında %6.31 oranına yükseltiyor. 2011 yılında Brezilya’nın yük sek teknoloji ihra cat payı %0.44 oranında gerçekle şirken, söz konusu oran Malezya’da %3.16, Meksika’da %2.11, Grafik 3: Yüksek Teknoloji İçerikli İhracatın Dünya İleri Teknoloji İçerikli İhracatı İçerisindeki Payı (%)(2011) Hindistan’da %0.67 ve Çin’de %23.64 gibi ol göstergeye göre başarımı incelendiğinde (Tablo 2), Türkiye’nin tabloda yer alan tüm ülkeler arasında en kötü performans sergileyen ülke olarak öne çıktığı izleniyor. 2012 verilerine göre Türkiye’nin yüksek teknoloji içerikli ürün ihracatının toplam imalat sanayii ihracatı içerisindeki payı %1.8 oranında gerçekleşirken, söz konusu oran Çin’de %26.3, Malezya’da %43.7 oranında gerçekleşiyor. dukça yüksek bir oranda gerçekleşiyor. Yazıyı makalenin başlığında sorduğumuz sorunun yanıtı ile bitirelim. 1980 sonrasında gündeme gelen ihracata dayalı büyüme modeli altında ihracatta önemli nicel gelişmeler sağlanıyor, ancak bu nicel gelişmeyi nitel bir dönüşümün izlemediği anlaşılıyor. Başka bir anlatımla, Türkiye’nin ihracatında hâlâ tekstil, dokuma ve gıda gibi teknoloji içeriği düşük, emekyoğun Yüksek Teknoloji İçerikli İhracatın Dünya Payı Türkiye’nin yüksek teknoloji içerikli ihracatının dünya yüksek teknoloji içerikli ihracatı içerisindeki payı %0.10 iken, söz konusu oran Çin’de %23.64, Meksika’da %2.11 ve Güney Kore’de %6.31oranında gerçekleşiyor. Ülkelerin yüksek teknoloji içerikli ihracatlarının Dünya yüksek teknoloji ihracatı içerisindeki paylarını gösteren Tablo 3 ve Tablo 3 : Yüksek Teknoloji İçerikli İhracatın Dünya İleri Teknoloji İçerikli İhracatı İçerisindeki Payı (%) sektörler (ürünler) önemli bir yer tutuyor ve teknolojik düzeyi yüksek ArGe yoğun, bilim bazlı sektörlere yönelik yapısal bir dönüşümün yaşanmadığı görülüyor. Temel olarak düşük ücretlere ve fason ilişkilere dayalı üretim yapısı teknolojik gelişmeleri özendirmiyor ve bunun sonucunda düşük profilli bir üretim ve ihracat yapısı ortaya çıkıyor. Ekonominin geldiği bu aşamada üretimin yapısını (dolayısıyla ihracatın yapısını) radikal bir biçimde değiştirecek ve ülkemizin özgün koşullarını göz önüne alacak yeni bir kalkınma stratejisine ihtiyaç olduğunu özellikle belirtmek gerekiyor. Bu stratejinin başarısının ise bi Brezilya Çin 2000 2010 2011 0.52 0.46 0.44 3.60 22.83 23.64 lim ve teknolojide meydana gelecek sıçramalara bağlı olduğunu ısrarla vurgulamak gerekiyor. Hindistan Güney Kore Malezya 0.18 0.57 0.67 Not 4.68 6.83 6.31 1 Güney Kore birçok açıdan metropol 4.05 3.34 3.16 ülkelere yakınsamış (convergence) olmasına Meksika 2.69 2.12 2.11 karşın uluslararası karşılaştırmalarda henüz Türkiye 0.09 0.10 0.10 metropol/merkez ülkeler kategorisinde Kaynak: 2014, World Bank veri tabanından değerlendirilmiyor. LED lambaları masum değil! Prof. Dr. Zeki Aslan, [email protected] 21 Kasım 2014 tarihli Cumhuriyet BT dergisinde Prof. Dr. Ramazan Aydın, 2014 Nobel Fizik Ödülü ile ilgili yazısına yapay aydınlatma ve elektrik enerjisi tasarrufunda çığır açan mavi ışık diyotları (mavi LED) geliştiren 3 Japon fizikçi bu yılın Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi oldular diye başlıyor, LED lambalarının fiziksel temellerini açıkladıktan sonra yazıyı Sadece ekonomik yaşamda değil, daha önemlisi, temiz enerji üretimi ve çevre sorunları açısından da mavi LED teknolojisi insanlığın gönenci ve geleceği için büyük bir adımdır yargısı ile bitiriyor. Ancak LED lambaları o kadar masum değil. LED lambalarının olumsuz yanlarına ilişkin yazılar, uyarılar gelmeye başladı1,2. Bu uyarıların temel nedeni beyaz LED lambalarının mavi bileşeninin doğaya verebileceği zarardır. Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği (IDA), IDA 2010 yılında, mavice zengin beyaz dış aydınlatma lambalarının doğal çevreye ve doğal yaşama olumsuz etkileri konularında zaten kapsamlı bir makale yayımlamıştı3. Araştırmalar; ışık kirliliğinin lambaların tayf özelliklerine çok bağlı olduğunu, düşük basınçlı sodyum lambalarının daha çevre dostu olduğunu, bunu yüksek basınçlı sodyum lambalarının izlediğini, beyaz LED lambalarının ise en kirleticiler arasında olduğunu gösteriyor. Mavi ışığa maruz kalmış gözün karanlığa uyum zamanı, özellikle yaşlılarda, daha uzundur. LED ışımasının insan retinası pigment epitel hücrelerine etkisini inceleyen Chamorro ve diğ., LED ışımasının hücre hayatiyetini % 7799 azalttığını, olağan hücre ölümünü %6689 artırdığını buldu4. Gecegündüz çevrimi altında biyokimyasal mekanizmaların denetlendiği yaklaşık 24 saat süreli biyolojik çevrime günlük çevrim (biyolojik saat) deniyor. Bitkiler ve hayvanların üreme, beslenme, uyuma ve tehlikelerden korunma gibi yaşamı destekleyen davranışları günlük çevrime bağlıdır. İnsanlarda olduğu gibi, gün lük çevrim salgı bezlerinin günlük ve mevsimsel işlevlerinin akışını kontrol eder. Geceleyin ışığa, özellikle mavice zengin ışığa maruz kalan insanlarda melatonin üretiminin baskılandığı biliniyor; gece vardiyasında çalışan kadınlar üzerinde yapılan klinik araştırmalar göğüs kanseri riskinin arttığını gösteriyor. Ankara’da Cinnah Caddesi’nde yeşil LED lambaları ile süslenen çınar ağaçlarının kurumasının nedeni fotosentez olayına yani günlük çevrime müdahale olarak yorumlanmıştır5. Avustralya’da yapılan bir çalışmada caretta caretta deniz kaplumbağalarının morötesi (365 nm) dalgaboylu ışığa daha çok, 600 nm ve daha uzun dalgaboylu ışığa daha az yöneldikleri gözlenmiştir6. Kuvvetli mavi ve morötesi bileşeni olan ışık kaynakları özellikle böcekler için çekicidir; bunun büyük kütleli pulkanatlılar tarafından tozlanan bitki türlerinde azalmaya neden olma gibi ekosistem işlevlerinde, biyoçeşitlilik üzerinde etkili olacağı belirtilmektedir. Işık kaynaklarına yakın yerlerde, örneğin şehirlerde ve şehir ya kınlarında, mavi ışığın daha fazla saçılması (Rayleigh saçılması) gök parlaklığını daha çok artırır. En mavi kaynaklar yüksek basınçlı ya da düşük basınçlı sodyum lambalarına göre % 15 30 daha fazla gök parlaklığı üretirler, bu nedenle profesyonel ve amatör astronomiye olumsuz etkileri daha çoktur3. Ülkemizde, yeni ulaşım yolları, inşaat sektöründeki gelişmeler, TOKİ konutları gibi yeni yerleşim yerleri geliştikçe dış aydınlatmada LED lambaları, özellikle Nobel ödülü aldıktan sonra, çok yaygınlaşacak, ışık kirliliği de yıldızlı ve mehtaplı gece parlaklığının çok üstünde hızla büyüyecektir. Daha fazla bilgi için bkz: http://www.isikkirliligi. org/index.php/kaynaklar/73disaydinlatmadaledlambalarivedoga Kaynakça 1. http://www.darksky.org/nightskyconservation/421 2. http://www.smithsonianmag.com/sciencenature/potentialdarksidenobelwinningledspestproblems180952981/ 3. IDA (International DarkSky Association), 2010. Visibility, environmental, and astronomical issues associated with bluerich white outdoor lighting. http://docs.darksky.org/Reports/IDABlueRichLightWhitePaper.pdf 4. Chamorro E, ve diğ. (2012) Effects Of Light Emitting Diodes Radiations On Human Retinal Pigment Epithelial Cells In Vitro. Photochemistry and Photobiolog. 5. Z.Aslan, Ankara’da çınarlar yanlış ışıktan öldü, Cumhuriyet Bilim Teknoloji Dergisi, 5 Eylül 1014, sayı 1433. 6. Fritsches KA Australian Loggerhead sea turtle hatchlings do not avoid yellow. Marine and Freshwater Behaviour and Physiology, Volume 45, Issue 2, 2012
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle