Katalog

6 Son Araştırmalardan lim insanları yapay penisi, üreme organları doğuştan hatalı olan, kaza veya hastalık yüzünden hasar gören veyahut da tamamen kaybeden hastalara aktarmak istiyor. The Guardian gazetesindeki habere göre North Carolina Üniversitesi bilim insanları şu sıralar yapay penisin güvenirliğini, işlevselliğini ve ağırlık taşıma kapasitesini test ediyorlar. Anthony Atala ve ekibi yapay penisin Amerikan sağlık dairesi tarafından onaylanmasını ve önümüzdeki beş yıl içinde insanlar üzerinde test edilebilmesini umuyor. Atala ve ekibi 2008 yılında bir tavşana yapay penis aktarmayı başarmıştı. “Tavşanlardan elde ettiğimiz sonuçlar bizi umutlandırdı. Fakat aynı yöntemi insanlarda uygulamaya izin veren onay için güvenirlik ve kaliteyle ilgili tüm verilere ihtiyacımız var” diyor araştırmacı. Bedenin reddetme riskine karşı yapay penis hastanın kendi hücrelerinden üretiliyor. Hücreler 46 hafta kadar bir kültür içinde yetiştiriliyor. İstenilen biçimin elde edilmesi için, bağışçıdan alınan bir penisteki tüm yabancı hücreler, özel bir temizlik maddesi içinde bekletilerek ayıklanmış. İki hafta sonra geriye sadece kolajenden oluşan “gövde” kalmış. Bunun üzerine ilk önce kas hücreleri daha sonra ise kan dolaşımı için gerekli endoteller yerleştirilmiş. Yapay penis hastanın kendi penis hücreleriyle elde edildiği için, yöntem cinsiyet değiştirenler için uygun değil. Fakat İngiliz ürolog Asif Muneer, yapay penisin sertleşme yetisi konusunda endişeli. Çünkü diyor araştırmacı, sertleşme beyinde başlayan karmaşık bir nörofizyolojik süreç. “Yapay penis bu süreci de yerine getirebilecek mi, yoksa sadece estetik bir tamamlama mı olacak ?” CBT 1439/17 Ekim 2014 Gine’de başlayacak. . Umut verici yeni bir terapi yöntemi de kan nakli. WHO bu yöntem için eylül ayında yeşil ışık yaktı. Söz konusu yöntemde ebola hastalığını atlatan kişilerin kanları hastalara aktarılıyor. Birçok insan yemek yeme konusunda iradeli davranmakta zorlanır. Genelde tabağa gereğinden fazla yemek alınır. Fakat bu durumdan sadece açgözlülüğümüz sorumlu değil. Çevremiz de yemek yeme alışkanlığımızı etkiliyor. Amerika’da gerçekleştirilen son bir araştırmaya göre yakın çevremizdeki insanların kilosu önemli bir rol oynuyor. Cornell Üniversitesi’nde Mitsuru Shimizu ve ekibi, fazla kilolu bir kişinin varlığının yemek seçimi üzerinde ne şekilde etkili olduğunu incelemiş (Appetite dergisi). Fazla kilolu birinin bulunduğu yerde insanlar sağlıksız beslenmeye eğilimli. Araştırma çerçevesinde 82 üniversite öğrencisi dört gruba ayrılmış. Tüm gruplardaki katılımcılardan makarna ve salatadan oluşan mönüyü kendilerine servis etmeleri istenmiş. İki grupta da bir oyuncu kendisini 23 kilo fazla gösteren özel bir giysi giyerek katılımcıların arasına karışmış. Diğer iki gruba ise normal giysiyle katılmış. Oyuncu özel giysi giydiği zaman tabağına daha fazla makarna, daha az salata alırken, diğer gruplarda bol salata az makarna almış. Oyuncu tüm gruplarda kuyruğun en önüne geçerek katılımcılara sorular sorarak dikkat çekmeye çalışmış. Sonuçlar değerlendirildiğine oyuncunun şişman olarak göründüğü gruptaki katılımcıların yüzde otuz birinin daha fazla makarna, yüzde kırk üçünün de daha az salata aldıkları ortaya çıkmış. Araştırmacılar: aşırı kilolu insanların arasında bulunanlar, ölçülü yeme alışkanlıklarını unutuyorlar. Fazla kilolardan çevremiz de sorumlu Yapay penis, çok yakında test aşamasında Batı Afrika’da bugüne dek neredeyse 3500 kişi yaşamını yitirdi. Resmi verilere göre de 7500 hasta var. Fakat bu sayının daha yüksek olabileceği de tahmin ediliyor. Çünkü birçok hasta hastaneye getirilmek yerine evde iyileştirilmeye çalışılıyor. Bu tehlikeli has Ebola ilacı için zamanla yarış talık için onaylanmış ilaçlar veya aşılar henüz yok. Bilim insanları büyük bir baskı altında virüsü önleyecek veya yenecek ilaçlar üzerinde çalışıyorlar. Bazı maddeler insanlar üzerinde denenmeye başlandıysa da bunlar ancak birkaç ay sonra kullanılabilecek. Üstelik de bunların çok geniş bir alanda kullanılması mümkün görünmüyor. Dünya Sağlık Organizasyonu özellikle de iki aşı maddesini “çok umut verici” değerlendirdi. Biri İngiliz ilaç firması GlaxoSmithKline tarafından üretilen cAd3ZEBOV. Bu aşı maddesi içinde bir ebola geni yerleştirilen bir taşıyıcı. İnsanlar üzerindeki ilk testler eylül ayında Amerika ve İngiltere’de başladı. Diğer testler Mali ve Gambia’da yapılacak. Testler başarıyla sonuçlandığı takdirde, kasım ayında ebola bölgesinde bulunan tıbbi personel aşılanacak. Aşının güvenirliği 2015 yılının başında belli olacak. Test aşamasında olan ikinci aşı maddesi rVSVZEBOV, Amerikan NewLink Genetics firması tarafından üretiliyor. Aşı maddesi bir büyükbaş havyan hastalığına neden olan ve bir ebola geni taşıyan zayıflatılmış bir virüs üzerinde etkili. WHO’nun elinde şu sıralar sekiz yüz tüp bulunuyor. Aşı maddeleri Kanada’da ücretsiz olarak üretilmiş. Üç antikordan oluşan ZMapp serumu büyük bir umut verdi. Üstelik işe yarıyor olsa bile stoklar şimdiden eridi bile. Ancak bu yılın sonunda birkaç yüz kutu daha hazır olacak. Üreticiler en çabuk üretilebilecek ve stoku 20.000’den fazla kişiye yetebilecek olan maddenin T705 grip ilacı veya Toyama Chemical firmasının Avigan ilacı olduğunu söylüyorlar. Fakat henüz ebola üzerinde gerçekten etkili olup olmadıkları bilinmiyor. Testler kasım ayında Amsterdam’daki 176 yıllık “Artis” hayvanat bahçesi dünyanın en eskilerinden biridir. “Artis”te şimdi gezegendeki en küçük ve en eski canlıların da sergilendiği bir bölüm açıldı. Hollanda kraliçesi Maxima tarafından açılan bölmedeki gri bir kutu şimdi bakteri, küf mantarı, yosun ve çıplak gözle görülmeyen diğer tekhücreliler ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Bunlar gezegende yaşamı mümkün kılan canlılar. Bilim insan Mikroplar için dünyanın ilk hayvanat bahçesi ları bu en küçük ve en eski canlıların sadece yüzde birinin bilindiğini tahmin ediyorlar. “Micropia” görünmeyen dünyayı tanıtacak. Doğayı gerçekten anlamak istiyorsak, mikropları öğrenmemiz gerekir diyor Artis’in müdürü Haig Balian. Mikropları tanıma kendi bedenimizde başlıyor. Her insanın bedeninde milyarlarca bakteri yaşıyor. Hayvanat bahçesini ziyaret edenler bunları beden tarayıcısında görebiliyorlar. Sadece ayak topuğunda seksen bakteri türü yaşıyor. Mikroorganizmalar plastik “yiyebiliyor”, atık suyun temizlenmesinde veya dışkıdan biyolojik gaz üretiminde de yardımcı olabilirler. Bazı canlıların çok güçlü olduk Ay dede yüzüne nasıl kavuştu? Dolunaya baktığımızda Ay’ın üzerinde bir erkek yüzü görebiliriz. Belki de çocukken bu yüzden Ay’a Ay dede diyoruzdur. Bu şeklin asteroit çarpmasıyla oluştuğu sanılıyordu. Fakat astronomlar bu konuda yeni bir açıklama getirdiler. Amerikan Ay Misyonu “Grail”den alınan verilere göre Ay’ın yüzeyinin altındaki dev bir dikdörtgen yapı volkanik süreçlerin bir sonucu. Bu bilgiler Oceanus Procellarum’un (“Fırtınalar Okyanusu”) bir asteroit çarpmasıyla oluştuğuna dayanan tahmini çürütmüş oldu. Oceanus Procellarum Ay’daki en büyük denizdir. Ay’ın üzerinde yer alan ve eski gözlemlere göre deniz oldukları sanılan karanlık havzalar içleri magma dolu asteroit kraterleri olarak kabul edilir. İnsanlar tarafından yüz olarak görülen Oceanus Procellarum kuzeyden güneye 2500 km genişliğinde. Bazı teorilere göre Oceanus Pocellarum Ay’daki en büyük asteroit krateridir. Diğerleri ise bu büyük havzanın volkanik süreçlerin bir sonucu olduğunu söyler. Grail verilerini değerlendiren Jeffrey AndrewsHanna da (Colorado Üniversitesi) sonuçların bu teoriyi desteklediğini söylüyor (Nature). İkiz sonda Grail ile araştırmacılar dünyamızın uydusunun kütle çekimini kesin olarak hesapladılar: Bu dev dikdörtgen yaklaşık 2600 kilometre çapında ve büyük bir kısmı Oceanus Procellarum’la kesişiyor. Bu yapı büyük bir olasılıkla kayacın, çevresinden, daha çabuk sıkışmasını sağlayan hızlı bir soğumanın sonucunda oluşmuş. Bu şekilde yüzeydeki kırılmalar oluşmuş ve erimiş kayaç için kanal görevini görmüşler. Kaza veya hastalık yüzünden cinsel organlarını kaybeden erkekler için bir araştırmacı 1992 yılında hücrelerden yapay penis üretmek için çalışmalara başlamıştı. Ekibi şimdi önemli bir gelişmeyi kutluyor. Yapay penis yakında insanlarda denenebilecek. Bi