27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kentsel dönüşüm ve bina güvenliğinin belirlenmesinde yöntemler Ü Prof.Dr. Akın Önalp; Prof.Dr. Yusuf Hatay Önen, T.C. İstanbul Kültür Üniv., Mühendislik Fak. İnşaat Mühendisliği Bölümü. 14. maddesi beton dayanımının saptanması için tahribatsız yöntemlerle kapsamlı çalışma yapılmasını, ancak bu yöntemlerle elde edilen sonuçların daha çok güvenilir olan karot sonuçları ile ilişkilendirilmesini şart koşuyor9, TS EN 13791 “Yapılarda ve Öndökümlü Beton Bileşenlerde Yerinde Basınç Dayanımının Tayini “ standardı10 ise; yeterli sayıda karot alınmasını ya da dolaylı yöntemlerin karot deneyleri ile kalibrasyonu (ölçümleme) yapılmak şartıyla, kullanılmasını öngörüyor, Şekil 4, Şekil 5. Kalibrasyon (ölçümleme) için de; o beton üzerinde 18 çift karotdolaylı yöntem verisi toplanmasını; ya da en az 9 çift karotdolaylı yöntem verisi toplanarak standardın referans eğrisine paralel bir ölçümleme eğrisi elde edilmesini istiyor. Yürürlükte olan DBYBHY 2007 Bölüm 7 ise karot sayısını daha da yüksek tutuyor. Teknik gerekçeler dışında siyasi / yönetsel bir karar alınarak, %8090’ının yapı kalitesinin zaten yetersiz olduğu bilinen mahalle binalarının durumu merak ediliyorsa, dolaylı yöntemlerle tam doğru olmayan ama fikir veren bir veri tabanı oluşturulabilir, bu tartışmaya da açık olur, ancak sonuçta yaşın yanında kuru da yanar. Ayrıca, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2 Temmuz 2013 gün ve 28695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürülüğe giren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”8 ve “Ek2 Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslar”8: “Madde 2: Riskli Bina: Bulunduğu bölge için DYBYHY7’de tanımlanan Tasarım Depremi altında yıkılma veya ağır hasar görme riski bulunan bina riskli bina olarak tanımlanır. Riskli binanın tespiti için uygulanacak değerlendirme kuralları bu esaslarda verilmiştir.” Madde 3.2. Betonarme Binalarda Donatı Tespiti ve Malzeme Özelliklerinin Belirlenmesi” başlığı altında; Madde 3.2.1 Kolonlarda enine donatı türü, çapı ile kolonların orta ve sarılma bölgelerinde enine donatı aralıklarının belirlenmesi için: kritik katta en az toplam 6 adet olmak üzere perde ve kolonların en az %20’sinde boyuna donatı türü, miktarı ve düzeninin belirlenmesi (yarısı kabuk betonu sıyrılarak ve diğer yarısı tahribatsız yöntemler ile) istenmektedir, Şekil 3. Kritik kat ise; “Rijitliği alt katlara oranla küçük olan, betonarme çevre perdeleri bulunmayan veya yanal ötelenmesi zemin tarafından tutulmamış en alt bina katıdır.” diye tanımlanmaktadır. Aynı yönetmeliğin eklerinde Madde 3.2.4. de beton basınç dayanımının belirlenmesi için ise: “Kritik kat kolon ve perdelerinden en az 10 elemanda tahribatsız yöntemler kullanılacak ve en düşük sonucun alındığı 5 yerden beton numunesi alınacaktır. Kat alanı 400 m2 den fazla ise, her 80 m2 için beton numunesi bir adet arttırılacaktır. Numunelerden elde edilen ortalama beton dayanımının % 85’i Şekil 3. Kolonda beton ka Şekil 4. Beton Çekici okumaları buğun (paspayı) sıyrılması için hazırlanmış bir yüzey (tahri(tahribatlı yöntem). batsız yöntem) ve yanı başında alınacak bir karot nümunesi yeri. lkemizde arka arkaya meydana gelen, yapılara ve ekonomimize ağır hasarlar veren depremler sonrası alınan kararlar, çıkarılan yasalar, yönetmelikler ve genelgelerle özellikle deprem güvenliği olmayan binaların yıkımı veya güçlendirilmesi gündeme geldi. Özellikle büyük metropollerde uygulanacak kentsel dönüşüm projeleri milyonlarca liralık maliyetleri ile birçok sektörün iştahını kabartan etkinlikler olarak belirdi ve konuyla uzaktan yakından ilgisi olan kişi ve teknik kuruluşlar bu büyük pastadan pay alma eğilimine girdi 1, 5 Zemin Araştırmaları: Binaların yapımı ya da mevcutların analizi için önce üzerine/içine oturacağı zeminin fiziksel ve mekanik özellikleri ölçülür. Bu çalışma sondaj ve sondalama denilen delgi ile ve zeminden alınan numuneler üzerinde uzman deneyler yapılarak yürütülür Sondajlarda jeologlar çalışmalara yardımcı olur ve nezaret eder. Zeminle ilgili deneyler “zemin mekaniği” denilen ve ilk olarak Şekil 1. Kolonda donatı düze Şekil 2. Kirişte donatı düzeninin röntgen ile belirlenmesi ninin röntgen ile belirlenmesi (tahribatsız yöntem) (tahribatsız yöntem) Yazının devamı 19. sayfada CBT 1377 13 / 9 Ağustos 2013 Türkiye’de geliştirilmiş bilim dalı3 ilkelerine uygun yürütülür. Zahmetli ve uzun süren zemin incelemelerinin daha çabuk yapılabilmesi için son yıllarda devreye jeofizik ölçüm yöntemleri sokuldu. Zemin incelemelerinin tamamlanması ile binanın temelleri projelendirilir ve üst yapı inşaatına geçilir. Temeller ve betonarme üst yapının imali sırasında buralardan alınan beton ve çelik örnekleri laboratuvarlarda mekanik deneylere tabi tutularak Türkiye Deprem Yönetmeliği koşullarını sağlayıp sağlamadıkları denetlenir. Malzeme kalitesinin belirlenmesi ve Türk Standartlarının istemleri: Binaların yeterli hizmet verip veremeyecekleri kuşkusu varsa, binanın projesi, kendisini oluşturan beton, çelik ve üzerinde oturduğu zeminin kalitesinin tesbiti gerekir. Laboratuvarlardan gelen bilgilerle binanın depremde davranışı modellenmektedir. Ultra ses, radar, röntgen vb. tahribatsız veya çekip çıkarma (pull out) gibi yarı tahribatlı dolaylı yöntemler karşılaştırma, seçme, eleme gibi amaçlarla yararlı olabiliyor. Tabii ama karar vermeye, statik proje tahkiki için betonun yerindeki fiili basınç dayanımını belirlemeye yeterli olmuyorlar, Şekil 1, Şekil 2, Şekil 3, Şekil 5. TS 500’ün “Bina Dayanımının Saptanması” başlıklı mevcut beton dayanımı olarak alınacaktır” . Zemin için ise, aynı yönetmeliğin Ek2, Madde 3.2.5. aynen; “Riskli bina tespitlerinde binanın bulunduğu arsada yeni zemin araştırması yapılabilir veya daha önce yapılmış zemin araştırma sonuçları kullanılabilir. Arsada zemin araştırması yapılmaması durumunda, bölgesel olarak elde edilen verilerin kullanılmasına “PROJE MÜHENDİSİ” karar verecektir. Veri yokluğunda yerel zemin sınıfı Z4 olarak kabul edilir.” Burada karar verecek olan “PROJE MÜHENDİSİ” ne yazık ki, olmayan bir bilimdalı olan “yapı jeofiziği”’nden mezun kişi değildir. Bu aşamada “yapı jeofiziği” olarak adlandırılan ve dünyada hiç bir yerde rastlanmayan bir bilim dalı Türkiye’de ortaya çıktı 4. Bu uygulama ile bina analizlerinin sadece jeofizik yöntemlerle yapılmasının yeterli olduğu izlenimi verilmekte 4,5. Oysa doğru değil. Kuşkusuz, yukarıda anılan ve hızla gelişen teknolojiden yararlanarak tahribatsız deneylerden yararlanmak çalışmalara katkı sağlar. Ancak mekanik ölçümlerden vazgeçilemez. Bu durumda komşu mesleklerden inşaat mü Şekil 5. Karot nümunesi alınacak hendisliği alanlarına giriş yerin yanı başında Beton Çekici teşebbüslerini bir anlamda okumaları (tahribatsız yöntem). “hak ihlali” olarak nitelendirmek gerekecektir. DBYBHY 2007 Yönetmeliğini, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ve “Ek2 Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslar”ı göz ardı ederek, “yanlış uygulamalar” 1 başlığıyla kamu oyunu yanıltmak, kandırmak ve kişisel çıkarlar uğruna onları yanlış yönlendirmek bilim etiğine uymayan bir davranış olarak algılanmalı. Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD)’nın “Deprem Kestirimi ve Tahmininde Etik Kurallar”11 konulu genelgesinin “Bilim insanları ve araştırıcılar deprem kestirimleri hakkında medya kanalıyla topluma rasgele bilgi vermemeli ve yanlış kestirimde bulunması halinde, bunun neden olabileceği sorunları ve kişisel sorumluluklarını mutlaka dikkate almalıdır.” diyen 2(d) maddesini dikkatle okumalarında yarar var. SONUÇ: Binanın deprem güvenliğinin belirlenmesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle