02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkiye’yi kavurucu bir yaz bekliyor EVLERİ DEĞİL, KENTLERİ SOĞUTALIM İklim değişikliği, çarpık kentleşme ve güneşteki aşırı patlamalara bağlı olarak, önümüzdeki yaz aylarında sıcaklıkların mevsim normallerinin bir hayli üzerine çıkması bekleniyor. Bilim insanları tek tek evleri, ofisleri ve diğer kapalı mekânları soğutmaya çalışmaktansa, kentlerin bütün olarak daha az miktarda ısı emmesini sağlamanın daha etkili ve ekonomik olduğunu ileri sürüyor. İşte bu hedefe yönelik yöntemlerden bazıları.. 350 45 ha az nemli tutulduğunu, bazı bölgelerin havanın içindeki kirleticileri temizleyecek malzemelerle kaplandığını belirtiyor. Bütün olarak park ve çevresindeki sıcaklıkta 4 derecelik bir azalma sağlanmasına çalışılıyor. Parkın içindeki “soğuk göl”, havaya serin hava pompalıyor. Parkta kullanılan enerji ise bir grup rüzgâr türbininden sağlanıyor. Ne var ki bu projeyi eleştirenler, nemin çok yüksek değerlerde seyrettiği (%90’lar civarında) kentlerde bu tür önlemlerin işe yarayacağını pek düşünmüyor. Sıcaklık (°C) M oğolistan’ın başkenti Ulan Bator dünyanın kışları en soğuk, yazları en sıcak geçen kentlerinden biri. Ulan Batorlular kentlerinin bu özelliğinden yararlanarak yaz aylarında tüm kenti serinletecek bir yöntem üzerinde çalışıyorlar. Bu yöntemin işe yaraması durumunda benzer iklim koşullarına sahip kentler yaz aylarında soluk alma fırsatı yakalayabilecek. Kasım 2011’de mühendisler kentin kuzeyinde 300 bin metrekarelik bir alanda çok sayıda kuyular açarak içlerini suyla doldurdular. Bu suların kış aylarında donarak, yeraltında 2 metre uzunluğunda buz kalıpları oluşturması bekleniyor. Uzmanlar, yaz aylarında da eriyecek olan buzların yerel akarsuları besleyeceğini, bitkileri sulayacağını ve kenti havalandıran rüzgârları serinleteceğini umuyorlar. Bu teknik henüz deneme aşamasında; ileride beklentileri karşılarsa diğer kentler için de örnek oluşturabilir. ye girince son 50 yıldır ortaya “kentsel ısı adaları etkisi” denilen olgu çıktı. Son tespitlere göre yoğun nüfusa sahip mega kentlerde bu etki 12 dereceye kadar çıkabiliyor. Bir de bunların üzerine küresel ısınmaya bağlı olarak uzun süreli ısıdalgaları gibi aşırı hava olayları kentleri etkisi altına aldığında sıcaklıklar tavan yapıyor. NRDC’nin tahminlerine göre 2099 yılında ABD’nin en büyük 40 kentinde yaz mevsiminde ortalama 7 hafta boyunca aşırı sıcaklar yaşanacak. Yaz aylarında sıcaktan rahatsız olanlar yalnızca Ulan Batorlular değil. Dünya nüfusunun yarıdan fazlası bugün kentlerde yaşıyor. Ve kentlerin her geçen gün biraz da büyümesi ve iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaktan kavruluyor olması, kentlerin soğutulmasını bir konfor meselesi değil, ölüm kalım meselesi haline getiriyor. ABD’de Doğal Kaynakları Koruma Konseyi (NRDC) isimli kurumun yaptığı çalışmaya göre aşırı ısıdalgalarından etkilenmemek için havalandırma cihazlarını çalıştırmak, mevcut koşulları daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Bu cihazların dışarı sıcak hava pompalaması kentlerin biraz daha ısınmasına yol açıyor. Peki her geçen gün biraz daha kalabalıklaşan kentler nasıl soğutulacak? Kentleşmenin yerel iklimler üzerindeki etkisi, ilk olarak 19. yüzyılda amatör bir meteorolog olan İngiliz Luke Howard tarafından fark edildi. Howard Londra’nın çevresindeki kırsal alanlardan 2 derece daha sıcak olduğunu keşfetti. Bunun nedenlerinin başında, tuğla ve kayrak taşları gibi inşaat malzemelerinin gün içinde emdikleri ısıyı geceleri dışarı vermesi geliyor. Zaman içinde yaygın beton kullanımı, egzoz gazları ve havalandırma cihazlarının havaya saldığı gazlar da devre ÖLÜM KALIM MESELESİ Aşırı sıcaklar insan vücuduna aşırı stres yükler ve hava kirliliğinin etkilerini arttırır. Dolayısıyla sıcak mevsimlerde ölüm oranları artar. Örneğin 2003 yılında Avrupa’yı etkisi altına alan ısıdalgası fazladan 35 bin kişinin ölümüne yol açmıştı. Gelecekte gündüz ve gecelerin daha da ısınacağı düşünüldüğünde, başta yaşlılar olmak üzere, çok sayıda insanın hastaneye kaldırılacağını, ölüm oranlarının artacağını tahmin edebiliriz. Bütün bu olumsuz öngörülere karşın kentsel iklim kontrol bilimi daha emekleme evresinde. Ayrıca kentsel iklim koşullarını daha iyi anlamak için bugüne dek yapılan çalışmalar çok sınırlı. Atina Üniversitesi’nden fizikçi Matteos Santamouris, havalandırma cihazlarının yaygın kullanımının kentsel ısı adalarının oluşumunda kısmen de olsa etkili olduğunu ve bu teknolojiye bağlı kalmamamız gerektiğini ileri sürüyor. Santamouris ayrıca klima kullanımına bağlı olarak, enerji tüketiminin de yaz aylarında ikiye katlandığını belirtiy or . KENTSEL ISI ADALARI VE İNSAN SAĞLIĞI KENTSEL GELİŞİMİN İKLİME ETKİSİ ÇÖZÜM YOLLARI Santamouris’e göre bu sorunu kökten çözmenin yolu kentlerin daha az miktarda ısı emmesini sağlamak. Ba amaca yönelik olarak Santamouris ve ekibi şu anda bir çatı ve kaplama malzemesi üzerinde çalışıyor. Çatı ve kaldırım kaplamalarının, kentin yüzey alanının yarısını kapladığı varsayılırsa bu malzemelerin depoladığı ısıyı azaltmak, sokak sıcaklığını belirgin miktarda düşürebilir. Avrupa Serin Çatı Konseyi Başkanı olan Santamouris, Küresel Serin Kentler Birliği danışmanlarından Concordia Üniversitesi’nden öğretim üyesi Haşim Akbari ile birlikte, dünyanın en büyük 100 kentindeki yüzeylerin ısıyansıtıcı malzemelerle kaplanması için girişimlerde bulunuyor. Damları yansıtıcı çatı malzemeleriyle kaplamak fayda sağlayabilecek mi? Yapılan deneylerde yansıtıcı çatılara sahip evlerde oturanların havalandırma cihazı kullanma ihtiyacı duymadıkları; dolayısıyla CO2 emisyonu ve enerji fatu 1. YANSITICI YÜZEYLER CBT 1364/ 10 10 Mayıs 2013 CBT 1364/ 11 10 Mayıs 2013 düşüşler yaratabiliyor. Ancak halihaBaşka bir deneysel yaklaşım şu anda Arnavutluk’un baş300 40 tasarlanması gerekir. Reading Üniversitesi’nden meteorog zırda aşırı kalabalık Gün içi en yüksek sıcaklık kenti Tiran’da uygulanıyor. Yunanlı mimar Nikos Fintikakis, Janet Barlow, dükkanların, konutların ve resmi dairelerin kentlerde yeni termokromik kaldırım taşlarından yararlanarak döşediği 2 ki250 35 şeklinin, boyutlarının ve dağılımının rüzgârın hızı üzerinde parkların açılması Gece en düşük lometre karelik kaldırımların bölgede 3 derecelik bir azalma büyük etkisi olduğunu ve bu şekilde “sokak boğazları” yaramümkün olmayabi200 yarattığını belirtiyor. Isıya duyarlı malzemelerden yapılan bu 30 tılmasının mümkün olacağını savunuyor. Burlow’un simülasliyor. Özellikle gayyon çalışmalarına göre cadde ve sokakların genişliği, cadde rimenkul fiyatları150 25 üzerindeki binaların yüksekliğinden 1.5 misli daha geniş olnın astronomik demalıdır. Ancak bu şekilde sürekli bir hava akımı sağlanır ve ğerlere ulaştığı böl100 20 hem serinlik oluşur, hem de hava kirliliği temizlenir. gelerde. İngilte50 Bu proje şimdi Portekiz’in kuzeyinde ekolojik bir kasaba re’deki Bangor 15 olarak inşa edilen, 2015’te tamamlanması planlanan PlaÜniversitesi Kanı0 nIT’de uygulamaya konuluyor. 10 taDayalı Koruma Merkezi’nden AnHaziran Temmuz Ağustos 2003 drew Pullin, “Yeşillendirilmiş çatılar, SICAK CARPMASI Sıcaklıklar arttıkça, ısıya bağlı ölümlerde de artış olur. Ağustos 2003’te sıcaktan bunalan Paris’te bir gün duvarlar ve cadde taşların rengi kışları koyulaşıyor, yazları hava ısındıkça önce Eindhoven Teknik Üniversitesi’nden mühendis Roel lerdeki ağaçlar boş de ölenlerin sayısı eski yıllara göre 6 katına çıktı. sarıya, daha sonra beyaza dönüşüyor. Koyu renkli taşlar ısıyı Loonen, binaların kendi kendisini soğutabileceği fikri üzealan sıkıntısı çedaha etkin bir şekilde emerken, açık renk taşlar ısıyı yansıtırinde çalışıyor. Buna en iyi örnek Abu Dhabi’de bulunan ken kentlerde dayor. ralarının brlirgin şeMina Zayed rıhtım binasıdır. Silindirik yapıdaki bina, geniş ha uygulanabilir bir çözümdür. Kuramsal olarak ağaçlandırkilde düştüğü ortaya ve hareketli bir tente ile örtülüdür. Bu tente güneşin gün boma, kentsel ısı ada etkisinin önüne geçebilir.” çıkmış. Ancak yansıyunca rotasını izler. Böylece binanın merkezindeki açık hava Ancak bu çözümde de hangi tür yeşilliğin daha yararlı tıcı yüzeylerin kentparkının sürekli olarak gölgede kalmasını sağlar. Loonen biolacağı sorusu ortaya çıkıyor. Ayrıca belirli bir miktar asfalt Fintikakis’in uyguladığı bir diğer tasarım da topraktanlerin mikro iklimlenaların ön cephelerinin de aktif hale getirilebileceğini söylüve betonun yarattığı ısınmayı ortadan ladıracak yeşilliğin ne havayaısıeşanjörleridir (ısı dönüştürücüler). Bu dönüştürürinde (mikro iklim, yor. Örneğin Fintikakis’ın renkli kaldırımları gibi binaların kadar alanı kaplaması gerektiği de henüz bilinmiyor. cüler, içlerine çektikleri sıcak havayı, toprağın 3 metre altıarazi koşullarına göre na döşenmiş uzun boruların içinde dolaştırır. Burada sıcaklık cepheleri de ısıya duyarlı polimerlerle kaplanabilir. Bu polifarklılık gösteren kamerler renk değiştirerek sıcaklığı ayarlayabildikleri gibi “tertoprağın üzerine göre birkaç derece daha serindir. Bu borupalı iklimsel alanlar) leyerek” nemi dışarı atabiliyorlar. larda serinleyen hava, kentin farklı noktalarında insan yükKentlerin soğutulması amacıyla geliştirilen bir diğer proolumlu bir etki yarasekliğindeki ağızlardan dışarı verilir. je de şu anda Tayvan’daki Taichung Gateway Parkı adı veritıp yaratmadığı henüz bilinmiyor. Bu konuyla ilgili olarak Derleyen: Reyhan Oksay len Taipei’nin eski havaalanında sürdürülen çalışmalar. ParSantamouris şimdi en geniş kapsamlı kentsel bir deney üzeKaynak: New Scientist, 20 Nisan 2013 kın tasarımından sorumlu Fransız peyzaj mimarı Catherine rinde çalışıyor. 2010 yılında Atina’daki Flisvos Park’ında http://www.nrdc.org/ Mosbach, 2.5 kilometre uzunluğundaki parkta, mikro iklimi 4.400 m2’lik alana döşenen yansıtıcı malzemenin, normal http://www.coolroofseu.eu/ farklı şekillerde etkileyecek bölgeler oluşturuyor. Mosbach, malzemeden 12 derece daha serin olduğu saptandı. Santahttp://www.globalcoolcities.org/ Kentleri soğutmak için mutlaka açık alanların değil, bir mouris bunun parkın genel sıcaklığında 2 derecelik bir serin parktaki bazı bölgelerin spor yapanlar için daha serin ve dakenti kent yapan yapı taşlarının –yani binaların da yeniden leme sağladığını ileri sürüyor. Ne var ki yansıtıcı yer malzemeleri de her derde deva değil. Geçen yıl yapılan bir başka çalışmada bu yöntemin sagörülmüş. kıncaları ortaya çıktı: Kaldırımlar enerjiyi yansıttığı zaman, Bu yıl Türkiye’nin büyük bir bölümünde, özellikle batısında, yaz aylarının sıcak deısı yakınlardaki binalara çarpıyor. Bu da binaların daha fazla ğil, çok sıcak geçeceği uyarısında bulunan Şen, sıcaklıkların 2010’dakilerin üzerine çıısınmasına yol açıyor. Ayrıca Stanford Üniversitesi’nde yükabileceğini söylüyor. Sen’e göre bunun üç nedeni var: rütülen bir başka çalışmada, bu tür yansıtıcı malzemelerin 1.Sera gazları nedeniyle küresel ısınma 2 °C’yi geçmek üzere geniş çaplı kullanımının küresel sıcaklığı arttırabileceği . İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği öğretim 2.Güneş patlamaları 2013’te maksimum düzeyde Dahası, bu tür yansıtıcı malzemeler dünyanın sıcak ve üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, bu yıl Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları3.El Nino’nun başlama ihtimali yüksek. El Nino genellikle sıcakgüneşli bölgelerinde fayda sağlarken, Moskova gibi karasal nın yüzde 70’inde hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde lıkları artırır, La Nina ise azaltır. iklimin hüküm sürdüğü kentlerde kış aylarında ısıtma giderseyredeceğini söylüyor. Dr. Şen, matematik modellere dayanarak Dr.Şen İstanbul’un da bu sıcak dalgasından nasibini alacağını lerini arttırıyor. hazırlanan bu tahminlerin gerçekleşme olasılığının yüzde 90 dolaylasöylüyor. Zira metropollerin oluşturduğu ısı adası etkisi İstanbul’da rında olduğuna dikkat çekiyor. Avrupa’da Ağustos 2003’te Fransa ve daha yoğun hissediliyor. Şehrin dört bir yanına dikilen gökdelenler, İspanya civarında sıcak hava dalgaları nedeniyle yaklaşık 35 bin kişi asfalt yollar ve hava kirliliği bu etkiyi daha da güçlendiriyor. Şen’in hayatını kaybetmiş ve ekonomik kayıp 13 milyar avroya ulaşmıştı. İstanbul ile ilgili tahminleri şöyle: “Çarpık yapılaşmanın son sürat Türkiye’de ise benzer bir iklim olayı 2010 yazında yaşanmış, nem ile ilerlediği bu şehirde, sıcaklıkların 2010 yazındaki derecelerin üzeriKaldırımları, yolları birlikte hissedilen sıcaklıklar insanları bunaltacak derecelere çıkne çıkma olasılığı çok yüksek. Benim İstanbullulara önerim şu: yansıtıcı malzeme ile mıştı. Herkes şimdiden kendine serin bir ağaç gölgesi ayarlasın.” kaplamaktan daha etkili Dr. Şen, 2010 yazında kaç kişinin sıcaklardan olumsuz etkilendiği konusunda resİstanbulluların Dr. Şen’in bu tavsiyesini yerine getirmesi çok zor. Zira kentsel döolan yöntem, parkları mi bir çalışma yapılmadığı için kısıtlı olanaklarla yürüttüğü dar kapsamlı bir çalışmada, nüşüm projesi altında yeşil alanların plansızca talan edildiği İstanbul’da, 15 milyon inarttırmak. Yeşil alanlar sıcağa bağlı beyin kanaması, kalp krizi gibi bulgularla hastanelere kaldırılan hasta sasana yetecek kadar ağaç gölgesi kalmadığı açıkça ortada. Ama haksızlık etmeyelim; yaratmak, kentsel ısı adayısını araştırdığını söylüyor. Sonuçta diğer yıllara göre hasta sayısında belirgin bir arsayıları her geçen gün artan AVM’ler, bu açığı kapatabilir. ları etkisini azaltıyor; sıtış olduğu ve aşırı sıcakların özellikle Maltepe, Pendik civarında yaşayanları etkilediği caklıklarda 7 derecelik 4. RENK DEĞİŞTİREN KALDIRIM TAŞLARI G ünl ük öl ü s ay ı s ı 7. GÜNEŞE DÖNEN BİNA TENTESİ 5. ISI DÖNÜŞTÜRÜCÜLER 3. SOĞUK GÖLLER 6. BİNALARIN ŞEKLİ, BOYUTLARI VE DAĞILIMI “HERKES KENDİNE SERİN BİR AĞAÇ GÖLGESİ AYARLASIN” 2. PARKLARI, YEŞİL ALANLARI ARTTIRMAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle