Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Stratejik planlama bireysel bazda uygulanabilir mi? Cenan Torunoğlu, Stratejist, Ekonomist, “Story Teller”, [email protected] Bir kadın isterse neyi yapamaz? S tratejik planlama, başarılı kurum ve kuruluşların vazgeçilmez yönetim biçimidir. Stratejik planın bir metodolojisi vardır ve bu metodoloji uygulandığı zaman başarı da peşinden gelir. Ya bizler, bireyler, başarmak için, stratejik planlama metodolojisini kullanamaz mıyız? Kuruluşların yaptığı gibi, kendi stratejik planımızı yapamaz mıyız? Evet, bu mümkün, kendi stratejik planımızı yapabiliriz. Hatta yapıyoruz bile, belki farkında olmadan yapıyoruz, kendimize hedefler veriyoruz, stratejik planda kullanılan teknikleri kullanıyoruz. Ancak kendi stratejik planımızı farkında olarak yaparsak, metodolojiyi istekli ve bilinçli bir biçimde kullanabilirsek, başarmamız, üstelik bu başarıyı sürdürülebilir kılmamız işten bile değil. Profesyonel yaşamımıza geçmişe dönük bir göz atalım. şarmak, yönetici olmaya çalışmak, işsizsek iş bulmak, geriye düştüysek kendinizi yenilemek, aile kurmak temel hedeflerden bazılarıdır. Bir de, bu uzun sürede, birkaç işyeri değiştirdiysek, her yeni iş ortamına uyum sağlama, o ortamda da kendini kanıtlama, başarı, hedeflerimize eklenir. Hepimizin, farklı iş ortamlarında, farklı dönemlerde, Nereye gideceğini bilmeyen bir gemi için hiçbir rüzgârdan fayda yoktur. Michel De Montaigne Eylemsiz vizyon rüya, Vizyonsuz eylem kâbustur farklı hedefleri olmuştur. Ancak geriye dönüp bu çözümlemeyi yaptığımızda bunları görürüz, nasıl olduklarını anlayabiliriz. Ya günü yaşarken, yani şimdi, geleceğimizi belirleyemez miyiz? İstediğimiz geleceği hayal edip, planlayıp, onu yaşayamaz mıyız? Yazımın başında da belirttiğim gibi, bu mümkün. Stratejik planlama metodolojisini kullanarak, kendimizi tanımayı, vizyonumuzu belirlemeyi, netleştirmeyi, neyi, niçin, nasıl, kim için, kiminle, kimlerin desteği ile yapacağımızı öğrenebiliriz. Stratejik planlamayı bireylere uygulayan eğitimler de giderek yaygınlaşıyor, örneğin “strategy you” çok etkin bir eğitim. Metodolojiyi öğrenerek, düşünce ve duygularımızı dengelemek, iş, aşk, sosyal yaşamımızı ahenk içinde sürdürmek mümkün. Hayal etmekle başlanıyor, 1020 yıllık perspektifte düşünebilirsiniz. Sonra bu hayal somutlaştırılıyor, vizyon ifadesi oluşuyor. Belirlenen vizyona ulaşabilmek için ara hedeflere gereksinim var şüphesiz. 1 yıllık, 3 yıllık, 5 yıllık. Hedefler belirleniyor. Sonra, ilk yılı parçalıyorsunuz, önce 90 günlük hedef ve yapılacak faaliyetler. İş burada bitmiyor, 90 gün sonra, hedefe ulaşıldı mı? İlk yılın sonunda ulaşılması gereken noktaya ulaşıldı mı? Bunlar hep izleniyor, gözden geçiriliyor. Eğitimin ana hatlarını ifade etmeye çalıştım, ancak eğitim sürecini yaşamak gerekir. Yaşamak çok farklı… Özetle, her şey, hayal etmekle başlıyor, sonra planlıyorsunuz ve yaşıyorsunuz. İnancım odur ki, bir bütünün parçaları olan, iş, aşk ve sosyal yaşamda sürdürülebilir başarı, stratejik planlama metodolojisinin bireylere uygulanması ile elde edilebilir. CBT 1360/13 12 Nisan 2013 On, yirmi, özellikle de otuz yılı geride bırakmış olanlar, geriye baktıklarında, profesyonel yaşamın inişli çıkışlı olduğunu, başarının yanında başarısızlıkların da var olduğunu göreceklerdir. Eğer, uzmanı olduğumuz bir alanda çalışıyorsak, çalıştığınız ortamdan ve yaptığınız işten keyif alıyorsak, başarı şansı daha yüksektir. Buna karşın, yaptığımız işi sadece para kazanmak için yapıyorsak, iş ortamı bize keyif vermiyorsa, ya da, gelen bir kriz nedeniyle çalıştığımız kurum zor duruma düşerse, başarısızlık kaçınılmaz olur. Özellikle, ülkemizde, son otuz yılını profesyonel yaşamda geçirmiş kişiler, enflasyonun dolu dizgin gittiği dönemleri, 1980, 1994, 2001 krizlerinin ne tür etkiler bıraktığını bilirler. Kimimiz işsiz kaldık, bazılarımız bulundukları pozisyonlardan geriye düştük, çoğumuz daha düşük ücretlerle yeniden mücadeleye başladık. Diğer taraftan, yaşamın doğal akışındaki olaylar da bizi etkiler, hedeflerimizi farklılaştırır. Evlenme, çocuk sahibi olma, çok yakın birinin kaybı, boşanma, sağlık sorunları, kazalar hedeflerimizin değişmesine neden olan olaylardır. İşte, bu kırılma dönemlerine baktığınızda, hedeflerinizin farklılık gösterdiğini, önceliklerimizin değiştiğini görebiliriz. Ancak hep bir hedef vardır, yaptığımız işi ba Yeni bir kuş gribi türü Çin’in Şanghay kentinde iki kişi hemen hemen hiç bilinmeyen bir kuş gribi türü yüzünden yaşamını yitirdi. Çin sağlık bakanlığının geçen Pazar günü yaptığı açıklamaya göre 27 ve 87 yaşlarındaki iki erkek birkaç hafta önce H7N9 virüs türü nedeniyle yaşamlarını yitirmişler. Anhui bölgesinde yaşayan 35 yaşındaki bir kadının durumu ise kritik. H7N9 şimdiye dek insanda tespit edilmemişti. Ölen erkeklerde ilk grip benzeri belirtiler Şubat ayında ortaya çıkmış. Kadın hasta ise 9 Martta hastalanmış. Tüm hastalarda önce ateşle birlikte öksürük görülmüş, bunları ise nefes alma güçlüğüne yol açan zatürree takip etmiş. Laboratuar analizleri hastalığa yol açanın H7N9 kuş gribi türü olduğunu gösterdiyse de hastaların bu virüsü nasıl kaptıkları henüz bilinmiyor. Virüsün insandan insana bulaşmadığı sanılıyor, nitekim hastaların temas etmiş olduğu seksen sekiz kişide grip hastalığı belirtilerinden hiçbiri görülmemiş. Daha çok kuşlarda görülen Avian inflüenzanın bazı biçimleri insanlar için de tehlikeli olabiliyor. Dünya Sağlık Organizasyonu’nun verilerine göre 2003 yılından bu yana dünya genelinde 600 kişiyle bulaşan H5N1, 371 kişinin de ölümüne sebep olmuş.