Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@Gmail.com) Bilimde öncü kadınlar Facebook’ta eklenen içeriklerin altındaki üç basit istatistik, özellikle ünlü kişiliklerin sadık takipçileriyle girdikleri etkileşimi göstermesi açısından önemli. Bu etkileşim özellikle “kıdemli” ünlüler için çok daha büyük anlamlar ifade etmektedir. Mary Somerville si’ne sundu. Bu çalışma dikkat çekti ve yayımlandı. Makalesinin içerdiği teorinin daha sonra reddedilmiş olmasına rağmen, çalışmanın kendisi Mary’nin usta bir bilim yazarı olduğunu ortaya koymuştu. Bu başarısının ardından Mary, Laplace’ın Gök Mekaniği’nin popüler bir çevirisini yapmaya girişti. Böylece geniş bir kitle bu büyük Fransız matematikçi ve astronomunun eserini anlayabilecekti. Mary, eserine uzun bir giriş yazısı yazdı. Gök Mekaniği eseri, anıtsal bir nitelik kazanmıştı. Kraliyet Bilimler Akademisi onun bu başarısını karşılıksız bırakmadı ve Akademi salonuna Mary’nin bir büstü konuldu. Mary’nin ikinci kitabı fizik bilimleri üzerineydi ve 1834’te yayımlandı. Kitapta Uranüs’ü etkileyen hipotetik bir gezegen hakkında bir tartışma yapılıyordu. Bu tartışma, daha sonra Neptün’ü keşfetmesinde John Couch Adams’a esin kaynağı olmuştu. 1835’te Mary Somerville (astronom Caroline Herschel ile birlikte), Kraliyet Astronomi Derneği’nin ilk kadın üyesi oldu. Hükümet Mary’ye yılda 200 pound (daha sonra 300 pound oldu) tutarında maaş bağladı. Mary, sağlığı bozulan kocası ile birlikte 1838’de İtalya’ya gitti. Yaşamının geri kalan bölümünü bu ülkede geçirdi. Çok başarı sağlayan kitabı Fiziki Coğrafya, 1848’de yayımlandı. Bu kitap, yayımlanmasından sonraki yarım yüzyıl boyunca okullarda ve üniversitelerde yaygın biçimde kullanıldı. Mary, iki kitap daha yazdı. Birisi moleküler ve mikroskopik bilim üzerineydi. Diğeri ise otobiyografisi olan ve 92. doğum gününe bir ay kala 28 Kasım 1872’de Napoli’deki ölümünden hemen önce tamamladığı (1873’te yayımlanan) anılar kitabıydı. Mary Somerville seçkin bir bilim insanı olmasının yanı sıra, bilimsel bilgileri insanlara iletirken bunu çok özlü ve açık bir biçimde yapmasıyla da dikkat çekiyordu. Dört akademik çalışması çeşitli konuları kapsıyordu. Bu çalışmalarında hem yeni teoriler ileri sürüyor, hem de en karmaşık konuları sıradan okuyucuların kolaylıkla anlayabilecekleri bir hale getiriyordu. Mary’nin entelektüel ustalığı, sadelikle birleşiyordu. Ayrıca başarılarıyla ve ödülleriyle kadınların erkeklerle akademik dünyada yarışabileceklerini göstermişti. Yaşamı boyunca kadınların sosyal ve entelektüel imkanlarının geliştirilmesine çalıştı. Oxford Üniversitesi’nde kadınlar için açılmış olan ilk kolejlerden birine, ölümünden sonra adının verilerek Somerville Koleji denmesi rastlantı değildi. Onun adı ayrıca bir asteroide ve bir Ay kraterine de verilerek ölümsüzleştirilmiştir. Bir astronomi çalışmasıyla Neptün gezegeninin keşfine giden yolu açan Mary Somerville, bilimin halk tarafından yaygın biçimde anlaşılabilmesi için de çok çaba göstermişti. Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com Ünlülerin Sosyal Medya Etkileşimi Sosyal medya özellikle ünlü kişilikler için güncel bir gösterge olmaya başladı. Özellikle de Facebook. Twitter’dan farklı olarak Facebook daha sağlıklı bir etkileşimin gözlenmesini olanaklı kılıyor. Twitter’da ünlü birinin kaç kişi tarafından izlendiği bilgisine erişilebiliyor ancak ünlünün (varsa gönderdiği) mesajlarına kaç kişiden cevap geliyor, etkileşim düzeyi nedir, bunu bilmek pek mümkün olmuyor. Ancak o ünlü gelen tüm cevapları retweet ederse bu bilgiye erişilebilir ki bunu beklemek de pek pratik değil. Ancak Facebook’ta işin rengi değişiyor. Facebook bu etkileşimin, orijinal göndericinin devreye girmesini zorunlu kılmadan, herkes tarafından görülmesini otomatik olarak sağlıyor. Bu açıklık sayesinde de herkes ünlü birinin “sadık” izleyici kitlesinin hacmi ve etkileşimi hakkında sağlıklı bir bilgi sahibi olabiliyor. Bazı örneklere bakalım: Pink Floyd müzik grubu rock müzik tarihinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Grubun resmi hesabından Facebook’a en son eklenen içeriğin ilk onbeş saat içindeki geribildirimi şöyle: Yaklaşık 100 bin “Beğen”en, bin 200 düzeyinde “Yorum Yap”an, yaklaşık 15 bin “Paylaş”an. Bir başka “kıdemli” müzik grubu; KISS. Yayınladıkları içeriğin 18 saat içindeki istatistikleri: 5 binin üstünde “Beğen”en, yüzün üstünde “Yorum Yap”an, dört yüzün üstünde “Paylaş”an. David Bowie: 17 saat içinde yaklaşık dört bin “Beğen”en, yüz “Yorum Yap”an, beş yüz “Paylaş”an. Star Wars filmlerinin resimi hesabı: 17 saat içinde yaklaşık 24 bin “Beğen”en, 300 “Yorum Yap”an, bin 200 “Paylaş”an. Madonna: 30 saat içinde yaklaşık 27 bin “Beğen”en, bin yüzün üstünde “Yorum Yap”an, bin 700 düzeyinde “Paylaş”an. Suzanne Vega (mp3 formatına ilk çevrilen şarkının müzisyeni): 15 saat içinde yaklaşık 650 “Beğen”en, 24 “Yorum Yap”an, 16 “Paylaş”an. Film yönetmeni Tarantino: 4 gün içinde 11 binin üstünde “Beğen”en, iki yüzün üstünde “Yorum Yap”an ve “Paylaş”an. Barack Obama: 2 gün içinde yaklaşık 60 bin “Beğen”en, 15 bin “Yorum Yap”an, 11 bin “Paylaş”an. Yazar Paulo Coelho: 14 saat içinde yaklaşık 43 bin “Beğen”en, 500 “Yorum Yap”an, 22 bin “Paylaş”an. Futbolcu Messi: 4 gün içinde 150 binin üstünde “Beğen”en, yaklaşık 12 bin “Yorum Yap”an, yedi binin üstünde “Paylaş”an. Siz de merak ettiğiniz ünlülerin takipçileriyle girdiği etkileşimin boyutlarını Facebook’ta kolaylıkla öğrenebilirsiniz. O kişinin sayfasına gidin ve eklediği içeriklerin altındaki istatistiki verileri inceleyin. Görünen o ki ünlüler için iki alternatif var. Birincisi sosyal medyada bu denli şeffaf olmayıp, ne kadar “kıdemli” olsa da sorulduğunda hâlâ “bazı yeni proje”lerin içinde olduğu maskesinin ardına saklanmak. İkincisi ise basit gerçek ile yüzleşmek ve bununla mutlu olmak! Nicel değerleri takmadan sadık sevenleri ile sürekli etkileşim içinde olmayı tercih edenlere selam olsun! M CBT 1356/ 12 15 Mart 2013 ary Fairfax, 26 Aralık 1780’te İskoçya’da Jedburgh’da doğdu. Daha sonra tümamiral olacak olan Mary’nin babası William George Fairfax, kızının çocukluğu boyunca da olacağı gibi doğumu sırasında da açık denizdeydi. Görülemeyen bir baba ve kızından tek isteği İncil’i okuyabilmesi ve dua edebilmesi olan bir anne ile Mary, kendi deyimiyle, vahşi bir yaratık olmaya bırakılmıştı. 18. yüzyıldaki tüm kız çocukları için genellikle geçerli olduğu gibi Mary’nin eğitimi de rastlantılara bağlıydı ve sınırlıydı. Tek resmi eğitimi, bir Mary Somerville yıl boyunca Edinburgh yakınlarında Musselburgh’da yatılı olarak ve derin bir mutsuzlukla geçirdiği kız okulundaki eğitimi olmuştu. Mary, ilk aritmetik çalışmalarına 13 yaşındayken bir kadın dergisindeki bir makaleyi okurken rastladığı bir cebir probleminin çözümüyle başladı. Erkek kardeşinin öğretmenini, ilgilendiği konulardaki bazı literatürü kendisine sağlaması konusunda ikna etti ve böylece daha ileri çalışmalar yapabilme imkânını buldu. 1804’te Mary, Londra’daki diplomat kuzeni Samuel Greig ile evlendi. Graig’in bilim ve matematikle ilgisi yoktu, entelektüel kadınlara saygı da duymuyordu, fakat karısının çalışmalarına engel çıkarmadı. Samuel Greig’in 1807’deki ölümünden önce çiftin iki oğulları olmuştu. Dul kalmış olması ve kocasından önemli miktarda miras kalması, Mary’ye özgürlük alanı açtı ve istediği gibi çalışabilme imkanı verdi. Matematikte çok sağlam bir temel edinmişti ve artık astronomi ile de ilgileniyordu. 1812’de yeniden evlendi. İkinci kocası Dr. William Somerville, orduda tıbbi kurul müfettişiydi. Kendisi de bir bilim insanı olan kocası, karısının çalışmalarını aktif olarak destekledi ve onun editörü ve sekreteri gibi davranarak onu bilim topluluğuna soktu. Londra’daki sosyal çevrelerinde, Charles Babbage ve Herschel ailesi gibi ünlü bilim insanları da bulunuyordu. Mary’nin William’dan da dört çocuğu oldu. Dul kaldığı sırada yaptığı çalışmalarla Mary, bir matematik yarışmasında gümüş madalya kazanarak ilk bilimsel başarısını elde etmişti. Yeni kocasıyla birlikte jeolojiyle de ilgilenmeye başladı, mineralleri topladı ve sınıflandırdı. Daha sonra ilgi alanını iyice genişletti, Grekçe öğrendi, botanik, meteoroloji ve astronomi çalışmaya başladı. Mary, 1825 yazında magnetizma üzerine bilimsel deneyler yaptı. Ertesi yıl hazırladığı Güneş spektrumundaki mor ışınların magnetik özellikleri üzerine olan makalesini kocası Kraliyet Bilimler Akademi