Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Rousseau Tartışması Üzerine: Düşünür, endişelerinde geçmişte ve bugün de yalnız değil! Bozkurt Güvenç Sayın Bursalı, J.J. Rousseau ile ilgili iki farklı yorum CBT’nin aynı (1327) sayısında yayımlandı. Osman Bahadır, Bilim Tarihi köşesinde Rousseau’da “Bilim ve Etik” sorununu incelerken; Celal Şengör, Editör’e mektubunda, Rousseau’yu “Erdemsiz bir bilim ve akıl düşmanı” olarak suçluyor. Bahadır, Rousseau’nun “Bilim ve Sanatlar Üzerindeki Konuşması”nı konu edinirken; Şengör, Felesefe tarihçisi Bertrand Russell’ın ünlü “Batı Felsefesi Tarihi” (1946) eserindeki Rousseau eleştirilerine yer veriyor, 1750’de yayımlanmış bir denemenin, günümüzden 60 yıl önce ve 1950’deki eleştirisini yineliyordu. Rousseau’nun Dijon Akademisi’ni açtığı deneme yarışmasını kazandığı 1750 yılları: İngiliz Devrimi’nden 60 yıl sonra, Adam Smith’in Ulusların Zenginliği (1771) eserinden 20 yıl önce, ilk Ansiklopedi’nin yayına geçtiği ve önce İngiltere’de başladığı bilinen; ancak, Turgot’nun “Dünya Tarihi” eserinde yer vermediği “Endüstri Devrimi”nin olumlu olumsuz etkilerinin Fransa’da kaygı yarattığı, karmaşık bir dönem. Fransız Devrimi’nin İnsan Hakları Bildirisi’ne daha 40 yıl var; Dünya’da bir şeyler oluyor ama nereye varacağı belli değil. O dönemin “Bilim ve Sanatlar” kavramına günümüzde “Kültür ve Medeniyet” deniyor. Etik Sorun: Günümüzde olduğu gibi, eşitsizlik, belirsizlik ve gelecek konusunda “erdemli olmak” mümkün mü? Rousseau, denemesinde olumsuz, umutsuz ve karamsardır. Aydınlanma Çağı’na damgasını vuran Voltaire, Rousseau’ya yanıtı ile köprüleri attı; ama gönlünü de aldı “Sizinle asla aynı görüşte değilim ama farklı düşünme hakkınızı hayatım boyunca savunacağım,” dedi; günü gelince de bu sözünü tuttu ve evini açtı. Rousseau’yu yalnız genel bir kültür eleştirisi ve uyarısı ile değerlendirmek nice doğrudur? Düşünür’ün Emile veya Eğitim, Sosyal Sözleşme denemeleri de var. Onun “bilim ve akla’ karşı “duygu ve sezgi”yi öne çıkarması günümüzün kültür ve felsefe tarihinde nasıl değerlendiriliyor? Acaba Rousseau yanılmış mıydı? Sanımca, tarih yargısını henüz vermiş ya da Rousseau dosyası kapatmış değildir. Yalnız Proudhon ve Nietzsche gibi 19. yüzyılın anarşist filozofları ve solcular değil, 20 yüzyılın akıllı uslu bilim ve düşün insanları arasında Rousseau’yu destekleyen yazarlar da var. Romantik Spengler (1926) “Batı’nın Çöküşü”nde tekniği (teknolojiyi) sorumlu bulurken.... Aldous Huxley (1931) ödüller kazanan “Cesur Yeni Dünya” eserinde günümüzü anlatmıyor mu? Carl Polanyi (1944) “Büyük Dönüşüm”de, serbest pazarın serbest bırakılamayacağını göstermedi mi? Orwell’in 1984’ü güncel bir sorun değil mi? Snow’un (1956) bilim sanat dünyasındaki İki Kültür bölünmesi güncelliğini korumuyor mu? Habermas’ın (1968) “İdeoloji olarak bilim ve teknik” yorumu, Hoebel’in (1971) Realismus–Idealismus ikileminin evrenselliği, PotomacRoma Külübü’nün (1978) Büyümenin Sınırları, Galbraith’in 1985 (1958) Refah Toplumu’nun çıkmazı, Durning’in (1992) Ne Kadarı Yeterli? Zerzan’ın (2000) , Stiglitz”in (2005) Küreselleşen Dünya Gelecekteki İlkel, Eleştirisi, Rees’in (2003) Son Saat’i, Kyoto Protokolü (2005) ve ertesindeki HABİTAT Bildirileri, Yeşillerin ve Çevrecilerin “yaşamküre”ye biçtikleri ömür sınırları geçerliğini yitirdi mi? Ve de tanıklarımızı uzaklarda aramayalım. Şengör ile ortak dostumuz Doğan Kuban’ın CBT’deki “Kültür” sohbetlerinde benzer görüş ve eleştirileri gündeme getirmiyor mu? Taner Timur (2011) da, Rousseau’yu “Özgür doğan insanı her yerde zincire vuran medeniyet’ten kurtulmanın yolunu Doğa’da arayan bir aydınlanma filozofu” olarak anıp ve değerlendirmiyor mu? (2) Kanaatımca, Şengör Hoca, eleştirilerini sadece tek bir kaynağa dayandırmakla acele etmiş. Russell bile (1959) “Batı’nın Bilgeliği” (Wisdom of the West) eserinde Rousseau’ya sanki daha insaflı davranıyor. (3) Felsefe tarihçisi Bryan Magee ise (4) Felsefenin Öyküsü’ nde “Uygarlığın Eleştirmeni” olarak gördüğü Rousseau’nun, Emile’de eğitim kuramına ve Sosyal Sözleşme’de siyasi felsefeye katkılarına yer veriyor. Özetle ne yapmak istiyorum? Hiç özgün olmasa da sadece iki hatırlatma: a) Socrates’in Crito’ya öğüdü: “Öyleyse makul ol, Crito, felsefe öğretmenlerinin iyi ya da kötü [kişiler] olduğuna aldırma, felsefenin kendisine bak!” (Durant 1926) (5) ve b)Yazar Harold Pinter’e Nobel (2005) kazandıran ilke: “Her doğruda yanlışlar ve her yanlışta doğrular var.” Sözsonunu yine Osman Bahadır’a bırakmak isterim: “Bütün bu çarpıklıkların ortaya çıkmadığı bir çağda bizi bu konuda erkenden uyarmıştı.” Kaynaklar 1) Burada andığım kaynakların çoğu dilimize çevrildi ve TÜBİTAK’ta yayımlandı. 2) Timur, Taner. Felsefe, Toplum Blimleri ve Tarihçi. Yordam Kitap (2011: 410). 3) Russell, Bertrand. Wisdom of the West. Rathbone Books Ltd. (1959: 237). 4) Magee, Bryan. Felsefenin Öyküsü. Dost Kitabevi Yayınları. (1998 126129). 5) Durant, Will. “Giriş.” Felsefenin Öyküsü. Simon and Schuster. (1926: xxx). SONUÇ YERİNE SÖZSONU Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1328 31 Ağustos 2012 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir SEÇİLMİŞ ÖRNEKLER... “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul JJ Rousseau ve erdemli olmak... Prof. Dr. Yiğit Akçalı, Erciyes Üniversitesi, Kalp Damar Cerrahisi, yakcali@erciyes.edu.tr CBT 1328/ 2 31 Ağustos 2012 CBT, sayı 1327 “Editöre Mektup”taki, çağdaş aydınlanmanın öncülerinden, eşitlik ve özgürlük, demokrasi ve cumhuriyetçilik kavramlarının en büyük düşünürlerinden ve doğumunun 300. yıldönümünde tüm dünyada anılan, Jean Jacques Rousseau için, A.M.C. Şengör, ağırlığını düşünürün Lord Bertrand Russel” in eserinden özel yaşamına yönelik ve “L alıntılar alarak oluşturduğu yazısı talihsizdi.. Kendine ve dünyaya eleştirel bakabilen ve bunu öğreten Jean Jacques Rousseau, tüm dünyada devrimci ve ilerici hareketlerin esin kaynağı oldu. Devletin iktidara değil halka ait olduğunu savunan ve ulusdevlet anlayışını benimseyen, çağdaş Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de ondan etkilenmiştir. J. J. Rousseau’nun “Toplum Sözleşmesi”, özgürlüğün savunulması ve insanlar arasında eşitliğin kurulması konularında, Montesquieu ve yazarın “büyük dahi” diyerek alıntılar yaptığı Voltaire’den çok daha radikaldir. Temel amacı, bireysel özgürlüklerle toplumsal yaşamın isteklerini uzlaştırmak olan “Toplum Sözleşmesi” ile Kant ve Fichte gibi filozofları derinden etkilediği gibi, Fransız Devrimi felsefesinin çekirdeğini de ortaya koymuş ve İnsan Hakları Bildirisi’ne kaynaklık etmiştir, yazar tarafından “yaşasa AKP yönetimlerinde koltuk edinirdi” dediği, Rousseau. Yazar, Rousseau’nun özel yaşamındaki “erdemsizliklerini” sergilerken, yere göğe koyamadığı “Lord”unun birden fazla kadınla aynı anda yaşadığı tutkulu ilişkilerini, evliliklerini, üniversitede eğitim vermesinin ahlaken uygun olmaması kararlarını vb. anımsıyor mu?