21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNCEL TIP Mustafa Çetiner [email protected] www.mustafacetiner.com Sağlık Ülkemizde yaşanan “Taliban Sendromu”na çare bulacak olanlar, siyasetçiler değil, bu ülkenin her gün aşağılanan aydınları, bilim insanları, sanatçıları, akademisyenleri, gerçek meslek sahipleri olacaktır. Yenidoğanlarda işitmenin değerlendirilmesi İşitme kaybının erken dönemde tespit edilmesi ve rehabilitasyona başlanması bebeklerin dil yeteneği ve lisan becerilerini kazanabilmesi yani konuşabilmesi için gereklidir. İleriki hayatlarında eğitim, çevreye uyum, zekâ, öğrenme becerileri, sosyal ve duygusal gelişim için işitme duyularının doğuştan itibaren normal seviyede olması gerekmektedir. Ayşen Erdil, Odyoloji Uzmanı, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) verilerine göre dünyada 600 milyon işitme engelli birey var. Türkiye’de her sene doğan 1.300.000 bebeğin 2000’i işitme kaybı ile doğuyor. 2000’li yılların başına kadar bebeklerin işitmesini erken dönemde tespit etmek için gerekli cihaz ve testler yoktu. İleri derecede işitme kaybı olan çocuklar, 2 yaş civarında konuşmadığı için doktora götürüldüğünde, işitme kaybı ortaya çıkıyordu. Tek taraflı ya da hafif ve orta dereceli işitme kaybı olanlar ise ancak okul çağında “derslerinde başarısız”, “sınıfta dalgın, dersi dinlemiyor” gibi şikayetlerin sebebi araştırılırken teşhis ediliyordu. Bebekler doğmadan önce dahi dış dünyadan gelen sesleri duyabilirler. Doğduklarında ise seslere, özellikle insan sesine karşı çok hassastırlar. Üç aylıkken seslere gülücükle tepki vermeye, 6 aylıkken “agu”lara başlarlar. İşitmeyen bebekler bu gelişme safhalarından geçerken kısıtlı ipucu alacak ve çevreleri ile iletişim kurmakta zorlanacaktır. İşitme kaybının erken dönemde tespit edilmesi ve rehabilitasyona başlanması bebeklerin dil yeteneği ve lisan becerilerini kazanabilmesi yani konuşabilmesi için gereklidir. İleriki hayatlarında eğitim, çevreye uyum, zekâ, öğrenme becerileri, sosyal ve duygusal gelişim için işitme duyularının doğuştan itibaren normal seviyede olması gerekmektedir. Taliban Sendromu Dr. Arslan’ın öldürülmesinden sonra çok konuşuldu ve ben de öyle yazdım… Hekimlerin kamuoyunda paragöz bir meslek grubu olarak tanıtılmasının sağlık çalışanlarına karşı yaygınlaşan şiddetin artmasında rolü var… Acaba tek başına bu saptama yaşananları ne kadar açıklıyor? Bu iş sadece sosyal statü ve ekonomik nedenlerle ilişkili midir? Eğer öyle olsaydı, bu ülkedeki kimi futbolcular, şarkıcılar, iş adamları hekimlerin kazandığından çok daha fazlasını, üstelik kimse gücenmesin, daha kolayca kazanırken; kazandıklarını kimileri görgüsüzce, sakınmadan, yoksullara saygısızca, ayan beyan harcarken hekimlere gösterilen şiddetin küçük bir bölümü de onlara gösterilirdi. Oysa bu insanlara saygıda kusur edilmiyor, el üstünde tutuluyor, seviliyor, imreniliyor… Bu insanların nerdeyse tamamı halka uzak, gündelik dertlerinin, kaygılarının dışında, sanal, erişilemez, parlatılan, hoş, çekici insanlar… Belki de sadece bu nedenden onları seviyorlar… Oysa bizler, yani şiddete maruz kalan hekimler, öğretmenler gerçeğiz… Belki de şiddete maruz kalmamız erişilebilir olmaktandır, kim bilir? Gerçekten merak ediyorum, neden insanlarımız tiyatrocuların, yazarların, akademisyenlerin, sanatçıların, emekçilerin feryadını duymazlar? Bu ülke neden bilim insanlarına, hekimlerine, üniversite mensuplarına, tiyatrocularına, yazarlarına kuşkuyla bakar? Bir kez daha soruyorum? Dr. Arslan neden öldürüldü? Hastasını kaybettikten sonra ölüm raporu yazdı diye. Hasta yakınları ne istiyordu? Arslan’ın dedelerine ölüm raporu vermemesini ve dedeleri nedeniyle aldıkları maaşın kesilmemesini. Doktor Arslan’ın ölüm nedeninde sorularımın bir bölümünün yanıtı yok mu? Bu saldırılar, canına tak etmiş insanların artık kontrol edemedikleri tepkilerinin, uğradıkları haksızlıkların dışa vurumu da değildir tek başına. Şimdi çok daha kritik bir soru sormak istiyorum. Başbakanımız neden açıkça ve doğrudan bu ülkenin tiyatrocularını, sanatçılarını, akademisyenlerini yerden yere vuruyor? Çünkü biliyor ki; bu ülkede yaşayanlar sanatçısını, doktorunu, tiyatrocusunu, akademisyenini sevmiyor. Çünkü bu grupları ağır biçimde eleştirmek, küçük düşürmek sıradan insanın gözünde prim yapıyor. Bu ülkede yaşayan insanların büyük bölümü soran, sorgulayan, kuşku duyan, karşı çıkan, farklı olanlardan hoşlanmıyor. Bu ülkenin insanları bilgiyi yücelteni, eleştirel aklı, herkesten farklı olanı sevmiyor, sürüden ayrı kalanlara tahammül edemiyor. Bu ülkenin insanları, 7 dil bilen, futbol bilgisi su götürmez ve bu bilgisini defalarca kanıtlamış Lucescu’yu silik bir kişilik gibi görüp ısınamadı. Bu ülkenin insanları, kendisine armağan edilen eşyaları Cumhurbaşkanlığında bırakan, yakınlarının bir tekini bile tanımadığımız, sıradan bir vatandaş gibi kırmızı ışıkta duran eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i sevmedi. Bu ülkenin insanları, aralarında Genç Konser Solistleri Yarışması Avrupa ve Dünya birinciliği, RTL Televizyonu Ödülü, Le Monde de la Musique Ödülü gibi 20’ye yakın ödülü olan, 30’a yakın beste ve 10’un üzerinde albüm yapan uluslararası değer Fazıl Say’ı bu ülkede istemedi. Türkiye’nin aydınları, bilim insanları, sanatçıları, akademisyenleri, gerçek meslek sahipleri, entelektüelleri yaşadığımız bu “Taliban Sendromu”na bir çare bulmalıdır. Çünkü yarın çok geç olabilir. kaynağı tespit edilir ve buna göre tedavi ya da rehabilitasyonu planlanır. Bebek üç aylık olduğunda bu testlerin tamamlanmış olması en ideal durumdur. CBT 1313/17 18 Mayıs 2012 Hayatın ilk aylarında işitmeyen bebeğin davranışları işiten bebekle aynıdır; uyur, acıkınca gazı olunca ağlar. Bu erken dönemde bebeğin işitmesinin normal olup olmadığı ancak özel cihazlar kullanılarak yapılan özel testlerle mümkün olmaktadır. Yenidoğan işitme tarama testleri hangi bebeğin ilave işitme testlerine gereksinimi olduğunu ortaya çıkartmak için yapılan bir ön eleme testidir. Günümüzde bu testler mümkün olduğunca doğumdan 12 saat sonra bebek henüz hastanede ya da doğumevindeyken yapılmaktadır. İlk etapta Otoakustik Emisyon (OAE) ve ABR ya da BERA (işitsel beyin sapı tepkisi) adı verilen iki farklı teknik kullanılmaktadır. Çok kısa sürede uygulanabilen ve objektif verilere dayanan bu testlerin güvenilirliği oldukça yüksektir. Bebeğin işitmesi kulağına verilen sabit bir ses seviyesinde ölçülür ve “geçti”, “geçmedi” şeklinde değerlendirilir. Tarama testlerinden geçemeyen bazı bebeklerin işitmesi normal olabilir ancak ileri derecede ve kalıcı işitme kaybı olma ihtimali de mevcuttur. Bu olasılığa karşı tarama testinden geçemeyen her bebeğin tekrar kontrol edilmesi ve ileri testlerin yapılması gereklidir. İleri testler ile her iki kulağında işitme seviyesi derecelendirilir, HENÜZ 12 SAATLİKKEN YAPILAN TESTLER İşitme kaybı erken tespit edildiği taktirde bebeğin gelişimi açısından yapılacak pek çok şey vardır. Bu konuda bebeğin ailesi uzmanlar ve eğitimciler el ele vererek çalışmalıdır. Aileye yeni katılan bir bebek tüm aile için yepyeni bir dünya bir deneyimdir. Ebeveyn ve ailenin diğer halkaları için heyecanla beklenen bir bebeğinin işitme kaybı olduğunun öğrenilmesi çok farklı duygulara sebep olacaktır. Bu beklenmedik durumun sebebi, sonraki gelişimi, takip edilecek yol, hedef ve amaçlar gibi pek çok konuda doktorunuz, odyoloji uzmanı ve eğitimcilerden yardım alınması gerekecektir. Gelecek günlerde anne ve baba bebeğin en iyi eğitmeni olacaktır. Bu nedenle onların konuyu etraflıca öğrenmeleri rehabilitasyon programının çok önemli bir unsurudur. Çocukların, yenidoğan işitme tarama testinden geçse dahi, daha sonra işitme kaybı geliştirme ihtimali gözden kaçmamalıdır. Konuşmadaki gecikme yani 1 yaş civarında ilk kelimenin söylenmemesi durumunda yenidoğan işitme taramasından geçmiş olsa dahi ileri işitme testlerinin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuğun dil ve konuşma gelişimini iyi gözlemleyip şüphelendikleri durumda uzmana başvurmasında yarar vardır. ERKEN TESPİT GELİŞİM AÇISINDAN ÖNEMLİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle