24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları YÖK Yasa Tasarısı, Üniversiteleri Bilimselleştirecek mi, Yoksa.... YÖK’ün hazırladığı yasa tasarısı epey bir süredir üniversitelerde tartışılıyordu. Tek tek öğretim üyelerinden bile görüş soruldu. Onbinlerce yanıtı YÖK nasıl ve kimlerle derleyecek toparlayacak da taslağa yansıtacak! Bunu duyduğumda gülümsemiştim! “Görüş soruyoruz”, tutumunun olayın sadece vitrini olduğunu düşünüyorum! YÖK sitesinde de tartışmaya açılan yasa taslağı önerisinin özünde, yakın geçmişe baktığınızda siyasi iktidarın kalın kalın izlerini görürsünüz. Yıllar önce üniversitelerin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda Ömer Dinçer’den tutun çeşitli üst düzey AKP’lilerin düşünceleri orada! Bu bakımdan, taslak, tabandan gelen görüşlerden çok, siyasilerin bu konudaki görüşleri esas alınarak YÖK’çe formüle edilmiştir. Zaten AKP’den bağımsız bir yasa tasarısı hazırlanabileceğini düşünmek, eşyanın tabiatına aykırı olur! YÖK veya yeni adıyla TYK (Türkiye Yükseköğrenim Kurumu) daha büyük bir yetki ile üniversitelerin tepesine konuyor. Feshettiği Üniversitelerarası Kurul’un da yetkilerini üstleniyor. YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya YÖK’ün “planlama, koordinasyon ve denetleme kurulu”na dönüştürüleceğini belirtiyor ve öğrenci temsili sözü veriyor. Yükseköğretim ile ilgisi şu ilkeleri saptamışlar: Akademik ve bilimsel özgürlük, kurumsal özerklik, çeşitlilik, şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık, rekabet, kalite.. Ama bugüne kadar YÖK’ün neden bu ilkeler çerçevesinde üniversiteleri yönetmediği, hangi kaliteye göre rektörlük ve dekanlık atamalarını gerçekleştirdiği sorulabilir. Bilimsel özgürlük ve çeşitlilik kavramlarından YÖK’ün ne anladığı ve neleri kastettiği sorulabilir. Bilmiyoruz. Çeşitlilik ne demek? Mesela birbirinden çok farklı, taban tabana zıt “bilim anlayışları” mı? Herkesin kendine göre kullanacağı çeşitlilikte bilim olabilir mi? Bilimin yöntemi, ilkeleri, araştırma etiği vardır.. Örneğin İstanbul Üniversitesi ilahiyatçılarından Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır ve heyetinin Kuzey Kutbu’na giderek namaz vakitlerinin nasıl olabileceğini “araştırmaları” ve dünyayı Güneş’in aydınlatmadığı sonucu ile dönmeleri “bilim” midir? Diyorlarki: Norveç’in Tromso kentinde yaptığımız çalışmalar, bize kutuplarda Güneş batmasa da gece, Güneş doğmasa da gündüzün olduğunu gösterdi. Kur’anı Kerim’e baktığımız zaman da bunu destekleyen ayetler görüyoruz” “Kur’anı Kerim şunu da gösteriyor ki Dünya’yı güneş aydınlatmıyor” “Dünya’yı aydınlatan, Güneş ışınlarını aydınlığa çeviren gündüz dediğimiz varlıktır. Gündüz dediğimiz varlık ufkun altında da olsa, bunu aydınlığa çevirmektedir. Karanlığın oluşması, Güneş’in batmasından değil, gece denilen varlığın ortaya çıkmasıdır. Resim ve belgeseller üzerinde yaptığımız çalışmalarda da Güneş’in tepede olmasına rağmen karanlık olduğunu, Güneş’in yok olmasına rağmen gündüz denilen varlığın ortaya çıktığını görüyoruz…” Bu sonuç bir “bilimsel çeşitlilik”midir? *** Üniversiteleri, en azından 10 yıllık devlet üniversitelerini üniversite konseylerinin yönetmesi öngörülüyor. Bu konseylerde o ilin vergi rekortmenleri de yer alacak. Konsey’in rektör adaylarını belirleme komisyonu da olacak. Bu kurulun başkanı da YÖK genel kurulundan olacak (Doğrudan etkileme!) Konsey’e kesin şeklini de Bakanlar Kurulu verecek. Üç rektör adayından birini ya Cumhurbaşkanı ya da YÖK atayacak..YÖK genel kuruluna Meclis’ten atama yapılabileceği gibi, partiler de Meclis’te temsillerine oranla üye gönderecek. Yeni tasarıda ilk yıl zorunlu okutulan “Atatürk İlkeri ve İnkılap Tarihi, Türk Dili” dersi de kaldırılıyor. Zaten Milli Eğitim Bakanlığı da “Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda öğrenci yetiştirmek temel amacını milli eğitim mevzuatından çıkarma çalışmaları” sürdürüyormuş! Açıklanan tasarı eleştirilere açıkmış ve gelen öneri ve eleştirilere göre yeniden şekillenecekmiş. Dergimizde bu yeni tasarı hakkında da görüşlere yer vermiştik. Gelen eleştiri ve önerilerin öz olarak ne kadar dikkate alınacağını merakla bekliyoruz.. Bu haliyle, yeni yasayla üniversitelerin ne kadar çağdaş ve bilimsel olacağı konusunda şüpheler çok yoğun. *** Gelecek Cumaya kadar hoşçakalın.. Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1338 9 Kasım 2012 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CBT 1338/ 2 9 Kasım 2012 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle