17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YEN ZÜMRÜTTEN AK SLER A. M. Celal Şengör Gazetelerde bir haber dikkatimi çekti: Tacikistan 18 yaşından küçüklerin tapınaklara (cami, kilise, havra vs.) girmelerini yasaklamış. Bu doğru bir karardır. Bizde ise Milli Eğitim Bakanımız neredeyse makamına oturur oturmaz, 12 yaşından küçüklere de Kur’an kurslarının serbest bırakılacağı müjdesini (!) verdi. Bu yanlış bir karardır. Şimdi, Tacikistan’ın kararı niçin doğru, hükümetimizin kararı ise niçin yanlış? Ürünler İtalyan Blue Sky firması tarafından üretilen ImWatch, dünyanın ilk Android işletme sistemli kol saati. 4cm büyüklüğündeki ekran akıllı telefonlarda I’mWatch: Dünyanın ilk Android kol saati zünürlükte (saniyede 30 görüntülü) video çekilebiliyor. Fotoğraflar ise maksimum 1600x1200 piksel çözünürlükte alınabiliyor. Fiyatı: 51 dolar. : http://www.chinavasion.com/spycameras/hdspycamerawatchwithmp3player4gb/ olduğu gibi dokunuşlara tepki veriyor. Saatin dahili belleği 4GB. Zaman göstergesi, hava durumu vb küçük araçlar önceden yüklenmiş. Kol saati Bluetooth ile bir cep telefonuna bağlandığında örneğin SMS veya çağrılar alınabiliyor. I’mWatch’ın yedi renk seçeneği var ve fiyatı 249 avro. Altın ve elmas süslemeli modeller ise 12.000 Avro’dan başlıyor. Bilgi için: http://www.imwatch.it/ Iomega firması tarafından Apple Mac bilgisayarları için üretilen yeni sabit diskler USB girişi veya iki FireWire 800 girişleriyle Mac’e bağlanabiliyor ayrıca USB aletlerini de USB girişinden yükleyebiliyorlar. Yeni sabit diskler 2TB ve 3TB kapasiteli olarak satışa sunulacak. Fiyatlar yaklaşık olarak 195295 dolar arasında değişiyor. Bilgi için: http://www.coolestgadgets.com/20110808/iomegamaccompanionharddrive/ USB bağlantılı yeni sabit diskler Kanadalı blucin üreticisi Naked and Famous, karanlıkta ışıldayan blucin üretti. Pantolonun üzeri hatta dikişler bile reçineyle kaplı. Blucin enerjisini ışıktan alıyor ve karanlıkta parlak yeşil renkte ışıldıyor. Üreticinin açıklamasına göre pantolon kişinin üzerine tam oturuyormuş. Fiyatı: 240 dolar. Bilgi için: http://www.nakedandfamousdenim.com/blog/glowinthedarkjeans/ Karanlıkta ışıldayan blucin VINCI Tab tablet PC özel olarak bir ila dört yaşındaki çocuklar için geliştirilmiş. Çeşitli oyunlar, videolar ve sesli kitaplarla yüklü PC’nin sağlam bir gövdesi var. 17.78cm ekranın çözünürlüğü 800x480 piksel. PC’nin 512MB çalışma belleği, 4GB Flash belleği ve arka yüzünde ise 3 megapiksellik bir kamerası bulunuyor. Yeni tablet PC 1GHz CrtexA8 işlemciyle çalışıyor. İşletme sistemiyse Android 2.3 “Gingerbread”. Fiyatı: 389 dolar. http://www.amazon.com/dp/B005D6OE9Y/ Miniklere tablet PC Great Wall firması bir klavye içine yerleştirilmiş yeni U310 PC’sini tanıttı. 1.8GHz Intel Atom D525 işlemciyle çalışan klavye bilgisayarın Intel GMA 3150 grafik çipi, 2GB DDR3 çalışma belleği ve 250GB sabit diski var. Veri alışverişi Gigabit Ethernet LAN ve WLAN ile yapılıyor, ayrıca 5x USB 2.0 ve VGA girişleri de var. 460x168x30.1mm boyutlarındaki klavye bilgisayarda dahili hoparlör de unutulmamış. Bilgi için: http://www.gigazone.com/tw/pro ducts/spec.php?prodNo=50050526 G r e a t W a l l U 3 1 0 PC : Klavye içinde masaüstü bilgisayar Improv Electronics firmasının yeni Boogie Board, LCD tableti küçük notlar ve basit çizimler için düşünülmüş. 21.59cm’lik ekran özel kalem veya parmakla çalışıyor. Notlar ve çizimler istendiğinde tek Notlar ve çizimler için LCD tablet Chinavision firması tarafından satışa sunulan yeni CVSL1157 HD gizli kameralı bir kol saati. Normal bir kol saati görünümdeki ürünün çok sayıda işlevi var. 4GB bellek kapasitesi, dahili MP3 çalıcısı, dahili mikrofon, lityum polimer akü ve miniUSB girişi gibi teknik özelliklere sahip. Dahili kamerayla 720p HD çö Bilekte gizli kamera CBT 1275/ 5 26 Ağustos 2011 tuşla siliniyor. İçine yerleştirilmiş 3V saat pili günde maksimum on silme işlemi yapıldığı taktirde yaklaşık olarak on yıl dayanıyor. Sağlam gövdeli tabletin siyah, kırmızı, pembe, yeşil, sarı, mavi, beyaz, gümüş ve altın renk seçenekleri var. Fiyatlar 39.9542.95 dolar arasında değişiyor. Bilgi için: http://www.improvelectronics.com/us/en/boogieboardLCDwritingtablet/boogieboard8LCDwritingtablet.html Nilgün Özbaşaran Dede Din, akıl dışı bir inançlar zümresidir ve bu inançlar kısmen korkulara, kısmen de ümitlere bağlı olarak benimsenir. Dinin iki görevi var: 1) İnsanın kendisini ve çevresinde olup biteni açıklamak (açıklayıcı görev); 2) İnsan toplumlarını yönetmek için kanun vazetmek (düzenleyici görev). Ancak bu iki görev, dine niçin inanmamız gerektiğini söylemez, zira bu iki göreve göre inançlarımızı düzenlemeğe kalkışsak, akılcı bir iş yapmış oluruz. Ancak hemen tüm dinler bu akılcılığın karşısındadır, zira akılcılıkla mutlak inanç bir arada yürümez. Onun için «iman» denilen (ingilizcesi «faith», Almancası «glauben durch vertrauen», Fransızcası «foi») tamamen güvene bağlı inanç akılla elde edilemez. Bu güvenin kaynağı ise çok ilginç bir şekilde insan yavrusunun annesine duyduğu güvene kadar geriye götürülebilir ve dinsel inancın temelini gerçekten de çocuğun annesine duyduğu güven, bir yerde «iman» oluşturur. Çocuk çok genç bir yaşta hayvansal kökleri olan bu «iman»dan ya aklını kullanarak, yani muhakeme ederek karar alma, çevresindeki nesne ve olayları değerlendirme safhasına geçecek, veya anneye duyulan imanın yerine yeni bir iman oturtulacaktır. İşte bu nedenle tüm din kuruluşları ve din adamları, çocukları ne kadar erken elde etmek mümkünse o kadar erken elde etmek için gayret gösterir. Cizvit tarikatının şi’arı meşhurdur: «Bana yedi yaşına kadar bir çocuk ver, ben sana bir adam vereyim». Burada kastedilen, bir çocuğun gelecekteki yaşamını yönlendirecek temel kanatlerinin bu ilk yıllarda oluştuğu, o yıllarda çocuğa verilen kanaatleri ondan sonra değiştirmenin zor olduğudur. Cizvitlere duyduğu hınç nedeniyle kiliseye candan düşman olan Voltaire gibi büyük bir zekâ dahi, kendini aslında nefret ettiği Cizvit eğitiminin etkilerinden kurtaramamıştır. Baron d’Holbach (17731789) 1770’te meşhur ve büyük eseri Le Système de la Nature’da (Doğa’nın Düzeni) doğanın oluşması, gelişmesi ve yönetimi için bir tanrıya gerek olmadığını son derece güçlü düşünce demetleri ve gözlemlerle savununca, Voltaire d’Holbach’ı eleştirerek, tanrı inancının gereğini savunmuştur. Dostlarım arasında bulunan birkaç dindar bilim insanının bu inançlarını çok küçük yaşta aile ve okul baskısıyla, hatta başlarından geçen dramatik bazı olayların da yardımıyla edindiklerini gözlemişimdir. Koyu bir katolik olan büyük bir bilim insanı bir dostumun çocukluğunun ilk yılları İkinci Dünya Savaşı esnasında pek korkunç şartların hüküm sürdüğü bir Japon esir kampında geçmişti. Bu zat bana defaatla, «Savaş bir yıl daha sürseydi, ben de dahil, kamptaki çocukların tamamı ölmüş olurdu» dedi. Kendisiyle birlikte kampta tutulan ailesinin Katolik olması ve içinde bulundukları feci durum sonucu tanrıya yakararak güç bulmaya çalışmaları, kendisinin üzerinde silinmez etkiler bıraktı. Bu büyük bilim insanı konu dine geldi mi, bambaşka bir insan olmakta ve tüm akılcı yargılarını bir yana bırakmaktadır. Ne yazık ki, bilimde takındığı bazı dogmatik tutumların da bu inanç alışkanlığı ile yakın ilişkisi vardır. Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklarımızı 12 yaşından küçükken Kuran kurslarına göndererek onlara anlamadıkları bir dilde bir metin ezberletmekte ve ona paralel akıl dışı inançlar aşılamaktadır. Bir topluluk ruh hali içinde verilen böyle bir eğitimin etkilerinin daha sonra silinmesi hemen hemen imkânsızdır. Bu şekilde Milli Eğitim Bakanlığı görevi gereği çocuklarımıza verilmesi gereken bilimsel eğitimin altını oyuyor, bağımsız düşünebilen aklı selim sahibi bireyler yerine, bir yobazlar grubu oluşturulmasına zemin hazırlıyor. Çocuklarımızın bağımsız düşünerek inançlarını seçme hakları olmalıdır ki, bu en temel insan haklarından biridir. Türbanı savunurken, kimsenin inancına müdahale edilmemesi gerektiğini savunan AKP hükümeti, iş küçük çocuklara geldiği zaman onlar üzerinde acımasız bir inanç tahakkümü uygulamakta. Bu bir çifte standarttır ki, ülkenin ve çocuklarımızın geleceğine dinamit koymakla aynı anlama gelir. Bunun anayasamıza da aykırı olduğunu sanıyorum. Asker, piyasa ve terör üçgenine sıkışmış gündemimiz nedeniyle, AKP hükümetinin işlemekte olduğu bu cinayet, gazetelerimizde kendine pek mini mini bir yer bulabildi. Halbuki bu sanırım şu anda gündemin en önemli konusudur ve Milli Eğitim Bakanımızın kararı değiştirilmezse ülkenin geleceği için korkunç bir tehdit oluşturmaktadır. MEB, Çocuklarımızın İnsan Haklarını İhlal Ediyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle