17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Feza Gürsey’de Olumlu Gelişmeler Ve TÜBİTAK ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: smet Giritli, Kemalist Devrim ve deoloji, .Ü. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1275 26 Ağustos 2011 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Sağlık sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul [email protected] http://orhanbursali.blogspot.com CBT 1275/ 3 26 Ağustos 2011 Biliyorsunuz, TÜBİTAK yönetimi, pratikte Önder Yetiş / Nüket Yetiş Yönetimi, Bilim Kurulu’ndan geçirdikleri bir kararla, Feza Gürsey Enstitüsü olarak da bilinen fizik ve matematik temel araştırmalar birimini, internet ve bilgi teknolojileri konusunda araştırmalar yapan BİLGEM’e bağlamışlardı. Bu pratikte temel teorik araştırmaların sonu demekti. Daha önce de belirttiğimiz gibi, BİLGEM’in başında Önder Yetiş var. Yetiş, ayrıca TÜBİTAK’ın Marmara Araştırmalar Merkezi’ni ve bir de Kriptoloji Enstitüsü’nü yönetiyor! Eşi Nüket Hanım da TÜBİTAK’ın başında! Yetiş’in bütün yöneticilik görevleri de Nüket Yetiş’in başkanlığı döneminde gerçekleşmişti! Tam bir uygulamacı olan Önder Yetiş’in, Nüket hanım’la birlikte, öyle uygulamayla bütünleşmeyen teorik fizik matematik araştırmalara önem vermedikleri, bu kararlarıyla belli olmuştu. Bu karara karşı çıkan yerli ve yabancı bilim insanlarının sayısının, bu arada 1500’i aştığını belirtelim. Üniversitelerimizden ve araştırma dünyamızdan böyle bir tepkinin yükselmesi, son yıllarda suskun, susturulmuş YÖKAKP üniversite düzeninde, umut verici olarak görülmelidir. Doğrusu ben bu hacimde bir tepkiyi beklemiyordum! O halde gelecek için umutvar olacağız, demektir! *** Bu arada, Feza Gürsey Enstitüsü için Boğaziçi Üniversitesi’nden olumlu girişim haberleri geliyor. Önceki hafta, Boğaziçi Üniversitesi İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi’nde 10 üniversiteden 40 kadar matematiksel bilim alanında çalışan akademisyenin katıldığı bir toplantı yapıldı. Burada, konu ile ilgili çok sayıda akademisyen söz alarak konuştu. Rektörlük, enstitünün daha önce planladığı bilimsel etkinliklerinin sürdürülmesine maddi destek sözü verdi. Feza Gürsey Enstitüsü’nün ismiyle yaşaması ve etkinliklerini artarak sürdürebilmesi için de yeni bir yapılanma modeli üzerinde duruluyor. Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte ilgili üniversitelerin de paydaş olacağı yeni bir yapılanma modelinin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na önerilerek hayata geçirilmesi için destek istenmesi planlanıyor. Konuşmacılar, temel fizik ve matematiksel bilimlerin ülke çapında bir ülke modeli olarak örgütlenmesi ve uzun vadeli stratejik perspektiflerin de çizilmesi gereğinin de altını çizdiler. *** Bu arada TÜBİTAK’ın Feza Gürsey Enstitüsü üzerindeki tasarrufları karşısında oluşan tepkilere 13 sayfalık yeni bir yanıt verdiği görüldü. TÜBİTAK’tan bu yanıtın, tepkilerin dile getirildiği savefezagursey.wordpress.com ve yasasinfezagursey.wordpress.com sitelerinde yayınlanması için de sözlü ve kişisel olarak epey baskı yaptığı da, site yöneticilerinden öğrenildi. İlginç bir şekilde, TÜBİTAK yönetimi bu kamuoyu açıklamalarına kendi internet sitesinde ise yer vermedi. Bu açıklamada, esas olarak, devasa kadroya ve maddi olanaklara sahip olan TÜBİTAK, kendisini, topu topu 4 kadrolu araştırmacısı kalan ve yeni kadro olanakları verilmeyen Feza Gürsey Enstitüsü ile kıyasla maktadır! Bu arada belirtelim ki, FGE kadrosundan iki akademisyen, son gelişmeler üzerine istifa etti ve 2 akademisyen de, TÜBİTAK kararı üzerine BİLGEM’e geçti. TÜBİTAK’ın açıklamasında, BİLGEM çatısı altında, Enstitü’nün daha da geliştirileceği belirtiliyor. Ancak bu açıklamanın kamuoyu baskıları karşısında yapıldığı anlaşılıyor. Karar alındıktan sonra, Enstitüsü yönetimine hiç bir açıklama yapılmamış ve karar sadece hemen uygulama için tebliği edilmişti. TÜBİTAK’tan, bu tasarrufu konusunda da kamuoyunu aydınlatıcı bir bilgi sunulmamıştı! Ancak TÜBİTAK açıklamasından anlaşılıyor ki, bu, esas olarak, teorik matematiksel ve fiziksel çalışmaların, BİLGEM’deki uygulamalı çalışmalara hizmet edecek bir şekilde yürütülmesi için alınmış bir karardır. Yani, BİLGEM’deki uygulamaların gerektireceği, eğer ihtiyaç varsa, teorik matematiksel destek çalışmaların yapılması düşünülmüştür. Şüphesiz, bir uygulayıcı bir merkezde, o yönde teorik çalışmalar yapılması istenebilir ve bu gerekebilir de. Ancak, BİLGEM’in alt yapısında buna uygun yeni bir birim veya çalışma düzeni ve kadrolar oluşturulabilir ve oluşturulmalıdır. TÜBİTAK’ın böyle bir gereksinimi varsa, saf matematik ve fizik araştırmaları yapan tek enstitüyü kapatması veya onu bünyesine katarak faaliyet alanını değiştirmesi gerekmiyor! TÜBİTAK neden bilimlere geniş bir açıdan yaklaşmıyor? *** Bu arada, TÜBİTAK kurumlarında Merkezi Aile Yönetimi’nin iktidar ve yeni bakanlık çevrelerinde de rahatsızlık yarattığı biçiminde, doğrulatamadığımız söylentiler dolaşıyor. TÜBİTAK’ın kişiselliklerden uzak, siyasetin de bilime aykırı dayatmalarından uzak, bilimsel ölçütleri herşeyin ötesinde tutan, Bilim Kurulu’na da gerekli ve hakkettiği işlevselliği veren, ülkemizin gereksinim duyduğu bilimsel ve teknolojik atılımları ön plana alan bir yapıya kavuşması, bilim dünyasının en büyük temennisidir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, tarihsel bir görevle karşı karşıyadır. Yılladır, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bilim ve teknoloji konularının en üst düzeyde örgütlenmesi ve desteklenmesi gereğini, Türkiye bilim çevrelerinde konuşulmaktadır. Bu gerçekleşmiştir! Bakanlık ayrıca sanayi bakanlığı olarak da görev yapıyor. Burada soru şudur: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, amacına, ismine, kendisinden beklentilere uygun tarihsel rolünü yerine getirecek midir; siyasi mülahazalardan arınmış, eşyanın tabiatına uygun kararları hayata geçirecek midir? Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle