17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Şekil 2 liyor; 2009’da 15.000 yayına ulaşıyor. Doğal olarak dünyanın geri kalanı da bu arada boş durmayıp araştırmalarına devam ediyor. Buna karşın Türkiye’nin küresel bazdaki payı, 2000 yılındaki %0.7’den 2009 yılındaki %1.9’a tırmanarak üçe katlanıyor. ran ise payını aynı dönemlerde %0.2’den %1.3’e çıkartarak büyük bir ilerleme kaydediyor. Mısır ve Suudi Arabistan bu on yıllık dönemde daha yatay bir rota çiziyor. Bu ikisi, Ürdün ile birlikte son yıllarda hızlanmış olsalar da, şekil 1’de görüldüğü üzere bu tırmanış çok belirgin değil. Yüksek öğretime ve bilimsel araştırmalara yaptıkları büyük yatırımlara bağlı olarak, bu üç ülkenin yayın sayısında önümüzdeki yıllarda büyük bir artış bekleniyor. Şekil 2, bölgedeki 8 ülkenin beş yıllık bir süre (20052009) zarfında ürettiği yayın hacminin Ortadoğu bölgesinin tamamı içindeki payı görülüyor. Türkiye’nin bölgenin bilimsel makale ve raporlarının yaklaşık yarısını ürettiği, bunun da en büyük kısmını tıbbi araştırmaların oluşturduğu net bir şekilde görülüyor. ran bölgesel üretimin yaklaşık dörtte birini, Mısır sekizde birinden biraz daha azını, Suudi Arabistan Mısır’ın yarısı kadarını, Ürdün de bunun yarısını üretiyor. Bu beş ülke toplam AP&TME yayınlarının yaklaşık %90’ını oluşturuyor. Bunların dışında kalan Suriye, Katar, Irak, Bahreyn ve Yemen bu dönem içinde yaklaşık 3.000 yayın yapabilmiş. YAYIN SAYISININ YARISI TÜRKLERE AT Tablo I, 14 ülkede yapılan araştırmaların yoğunlaştığı bilimsel alanları ve 20052009 dönemi ile 20002004 dönemindeki üretim miktarları arasındaki farkı gösteriyor. 20052009 döneminde üzerinde en fazla araştırma yapılan alanın mühendislik ve hemen ardından gelen tarım bilimleri olduğu görülüyor. Tablo II’de bütün olarak ele alındığında Ürdün, ran, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın mühendislik, tarım bilimleri, kimya, eczacılık, malzeme bilimleri ve matematiğe bu sırada öncelik tanıdığı görülüyor. Ancak araştırma yoğunluğu açısından bölge ülkelerinde farklılıklar olduğu da açık. Örneğin Mısır ve ran fiziki bilimlerine ağırlık verirken, Ürdün’ün en büyük katkısı çevre bilimleri ve ekolojiye. Klinik tıbba en fazla emek veren ülkeler Suudi Arabistan ve Türkiye. Ancak Suudi Arabistan en çok matematik alanında, Türkiye ise tarım bilimlerinde faaliyet göstermiş. Küreselleşmenin etkileri bilimde işbirliğinde de kendini hissettiriyor. Ülkeler birbirlerinin uzmanlığından yararlanırken, araştırmaların maliyetlerini ve kaynaklarını paylaşma yoluna gidiyor. Şekil 3’de görüldüğü üzere Ortadoğu ülkelerinde bilimsel işbirliği genel olarak dünya ortalamasının altında. Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan görece olarak diğer Ortadoğu ülkelerinden daha fazla işbirliği yapıyor; ulusal ÜLKELER HANG ALANLARA AĞIRLIK VER YOR? yayın hacminin yaklaşık %40’ında başka ülkelerle işbirliği yapıyorlar. ran ve Türkiye ise işbirliği konusunda Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan’ın gerisinde. Bu arada Suriye, Yemen, Umman ve Katar’ın diğer ülkelerle bilimsel bağlantıları oldukça zayıf. Bu da bölgede işbirliğinin bilimsel gelişme için çok büyük potansiyel içerdiği, ancak bu potansiyelin yeterince değerlendirilmediği anlamına geliyor. Şekil 3’e göre bölgede en fazla bilimsel işbirliği yapılan ülke ABD. Burada tek istisna Suudi Arabistan ve Mısır arasındaki bağlantı. Suudi Arabistan için Mısır, açıkça en sık fazla işbirliği yapılan ülke. Mısır için de aynı durum geçerli (ABD’den sonra). En fazla işbirliği yapan ülke Ürdün. Mısır ise Avrupa, Kuzey Afrika, ABD ve Japonya arasında bir bağlantı noktası olarak önemli bir rol oynuyor. Bölgedeki tüm ülkeler ngiltere ve Almanya ile sıkı bir işbirliği içinde. Bu dosya Ortadoğu ülkelerinin bilimsel arenada bugün için fazla bir varlık gösteremediklerini ancak içlerinde çok büyük potansiyel barındırdıklarını ortaya koyuyor. Ayrıca ortada çok karmaşık ve farklılıkların belirgin olduğu bir tablo var. Başta Türkiye ve ran olmak üzere bazı ülkeler çok hızlı bir gelişme göstermekle birlikte, bölgenin diğer ülkelerinde araştırma faaliyetleri ve yayın sayısı çok yetersiz. Bu da bölgesel işbirliği ağının kurulmamış olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni bazı ülkelerde bilimsel faaliyet kapasitesinin çok düşük olması ve buna bağlı olarak yerel işbirliğinin bile kurulamamış olması. Bölgenin pek çok ülkesi için işbirliği düzeyi bugün Avrupa ve Asya’da gözlenen işbirliği düzeyinin altında. Ulusal ortalama atıf etkisi dünya ortalamasının altında olmakla birlikte, mükemmeliyet hacmindeki artış kaliteli yayınların yolda olduğu sinyalini veriyor. Dosyayı hazırlayan uzmanların görüşlerine göre, Arapların, ranlıların ve Türklerin yaşadığı Ortadoğu bölgesindeki bilimsel faaliyetleri basit bir şekilde özetlemek hem çok zor hem de gereksiz. Bölgenin en büyük itici gücü olan genç nüfus, son on yılda hamlesini ileriye taşıma potansiyeline sahip. Reyhan Oksay, Kaynak: http://researchanalytics.thomsonreuters.com/m/pdfs/glo GENEL BAKIŞ ŞB RL Ğ CBT 1271/ 7 29 Temmuz 2011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle