Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Bebekler güneşten nasıl yararlanabilir? Çocukların derisi güneş ışığına karşı, erişkinlere göre çok daha hassastır. Bunun önemli nedenlerinden biri, melanini üreten hücrelerin, ilk 2 yaşta tam gelişmemiş olması, diğeri ise derinin en üst tabakasının erişkinlere göre çok daha ince olmasıdır. Bu nedenle, özellikle 6 aylıktan küçük bebekler, kesinlikle direkt olarak güneşe maruz bırakılmamalıdır. 6 aylıktan daha büyük bebekler ve çocuklar, çinko oksit ve titanyum dioksit içeren fiziksel güneş koruyucu kremler ile korunabilir. Ayrıca vücudu örten uygun giysiler ile şapka kullanımı ve saat 10:00 ve 16:00 arasında açık alanda bulunmaktan kaçınılması doğru olacaktır. Uzm. Dr. A. Deniz Akkaya, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Dermatoloji Uzmanı A slında ‘Güneşten yararlanmak’ yerine ‘Güneşten kaçınmak’ daha doğru bir yaklaşım. Çünkü çocukluk çağında maruz kalınan toplam ultraviyole(UV) ışını miktarı ve geçirilen güneş yanıkları sayısı ile erişkin dönemde deri kanseri gelişimi direkt olarak bağlantılıdır. Güneş yanığı dahi olmaksızın, az da olsa derinin renginde koyulaşma olması bile, UV ışınları etkisi ile derideki çeşitli hücrelerin DNA’sında hasar oluşması sonucudur. Daha fazla hasar oluşumunu engellemek için, bir savunma mekanizması olarak, deriye rengini veren pigment olan melanin’in salınımı artar ve bronzlaşma gerçekleşir. Böylece daha koyu renkli deriden, UV ışınlarının emiliminin bir miktar azalması sağlanır. Ancak oluşan bu DNA hasarı vücut tarafından hiçbir zaman tam olarak tamir edilemez ve kanser gelişimine öncülük eder. Yani güneşe fazla maruz kalmanın sonucunda, deri kanseri gelişmesi kaçınılmazdır. Çocukların derisi güneş ışığına karşı, erişkinlere göre çok daha hassastır. Bunun önemli nedenlerinden biri, melanini üreten hücrelerin, ilk 2 yaşta tam gelişmemiş olması, diğeri ise derinin en üst tabakasının erişkinlere göre çok daha ince olmasıdır. Melanin üreten hücrelerin tam işlev görememesi, derideki hücrelerin DNA’sında gelişen hasarın daha fazla olmasına, derinin üst tabakalarının daha ince olması ise deriden daha fazla UV ışını emilimine yol açar. Bu nedenle, özellikle 6 aylıktan küçük bebekler, kesinlikle direkt olarak güneşe maruz bırakılmamalıdır. Güneş altında nasıl giydirmeliyiz? Vücut yüzeyini mümkün olduğunca geniş olarak örten giysi ve şapkalar ile güneş gözlükleri kullanılmalı. Şapkalar, ense ve kulakları da örtmeli ve geniş kenarlıklı olmalı. Giysiler içinse, UV’yi daha az geçiren, koyu renkli, sık dokunmuş keten ve pamuklu kumaşlar veya polyester, naylon, likra ve polipropilenden yapılmış ince dokulu kumaşlar tercih edilmeli. Ayrıca güneşe karşı hassasiyet yaratan bazı hastalıklara sahip çocuklar için de UV geçirmeyen özel giysiler temin edilebilir. Bebekleri güneşten nasıl koruruz? 6 aylıktan küçük bebekler için güneş koruyucu kremlerin kullanımı önerilmemesine karşın, mecbur kalınan durumlarda kıyafetlerin örtmediği alanlara fiziksel güneş koruyucu kremler sürülebilir. 6 aylıktan daha büyük bebekler ve çocuklar, çinko oksit ve titanyum dioksit içeren fiziksel güneş koruyucu kremler ile korunabilirler. Ayrıca vücudu örten uygun giysiler ile şapka kullanımı ve saat 10:00 ve 16:00 arasında açık alanda bulunmaktan kaçınılması doğru olacaktır. Güneşten koruyucu ürünlerin üzerinde yazan ‘SPF’, UVB’ye karşı etkinliği gösterir ve korunmasız olarak güneşte kalınmasına kıyasla kızarıklık gelişecek zamanı oransal olarak ifade eder. Örneğin korunmasız olarak güneşe maruz kalındığında 10 dakikada kızarıklık gelişiyorsa, teorik olarak SPF 15’lik bir ürün ile 150 dakika kızarmadan güneş altında kalınabilir. Ancak SPF 15’lik bir ürün yüzde 94 oranında UVB koruması sağlarken, SPF 30’luk bir ürün sadece %3 daha fazla koruma sağlar. Yani laboratuar değerleri ile pra tik pek örtüşmemektedir. Ayrıca bu değer her 1 cm²’ye 2 mg ürün kullanılması ile hesaplanır. Doğru miktarda ürün kullanılması için gereken miktar kabaca, yüz için yarım çay kaşığı, vücut içinse 30 g kadardır. UVA’ya karşı da koruyuculuğu olan geniş spektrumlu güneş koruyucu ürünler, kıyafetlerin örtmediği alanlara, kulaklar ve saçlı deri de atlanmadan, güneşe çıkmadan 1530 dakika önce sürülmeli ve uygulama her iki saatte bir tekrarlanmalıdır. Ürünlerin üzerinde yazan ’su geçirmez’, ‘tüm gün koruma’, ‘terlemeye dayanıklı’ gibi ifadeler çok ciddiye alınmamalı, uygulama yüzme, kurulanma ve terleme sonrası da tekrarlanmalıdır. Yani güneş koruyucu kremin sadece sürülmesi değil, tekrar tekrar sürülmesi gerekmektedir. Ayrıca güneş koruyucu ürünler, güneş altında daha fazla zaman geçirmek için değil, güneşe maruziyet kaçınılmaz olduğunda, deriyi korumak amacıyla kullanılmalıdır. Bebeklerin hangi saat aralıklarında ne kadar süre ile güneşte kalmaları doğrudur? Saat 10:00 ve 16:00 arasında açık alanda olmaktan kaçınılması gerekir. D vitamini sentezi için, haftada 3 kez, 1015 dakika güneşe çıkmak yeterli olacaktır. Bebekler için doğru güneş kremini nasıl seçebiliriz? çeriklerinde neler olmalı ya da olmamalı? Neden paraben almamalıyız? Genel olarak güneşten koruyucu ürünler, kimyasal ve fiziksel koruyucular olarak ikiye ayrılabilir. Kimyasal koruyucular, deriden emilerek, emilen güneş ışınları ile reaksiyona girerek etki gösterir. Kimyasal koruyucuların bir kısmı UVB bir kısmı da UVA’ya karşı koruyucudur. Çocuklar için daha uygun olan fiziksel koruyucular ise deriden emilmezler. Titanyum dioksit ve çinko oksit, fiziksel güneş filtreleridir. Bunlar deri üzerinde kalın ve beyaz bir tabaka oluşturur ve güneş ışınlarının tümünü etrafa yansıtarak işlev görürler. Yani hem UVA hem de UVB’ye karşı geniş spektrumda koruma sağlarlar. Gözlere kaçması veya yutulması, ciddi bir sorun oluşturmaz, diğer koruyuculara göre daha güvenlidirler. Yağ içinde emülsiyon formları, daha az koruyucu madde içerdiğinden, özellikle hassas deriye sahip bebekler ve küçük çocuklar için güvenlidir. Deri bakımı ürünlerinin bozulmasını ve içlerinde mikroorganizmaların üremesini engellemek için içeriklerine bazı koruyucu maddeler eklenir. Parabenler de bu koruyucuların sık kullanılan örneklerindendir. Parabenler ve diğer koruyucuların kullanılması sonucu ciddi bir sağlık problemi gelişimini ispat eden herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır ancak hassas deriye sahip bazı kişilerde temas alerjisi oluşturabilir. Deri bakım ürünlerinin içeriğinde bulunan su oranı arttıkça, ürüne eklenen koruyucu oranı da artar. Yağ bazlı ürünlerde, genel olarak, su bazlı ürünlere göre daha az koruyucu kullanılır. Bu nedenle hassas deriye sahip bebekler için seçilecek ürünlerde, sadece paraben değil tüm koruyucular daha az oranda bulunacağından, losyon gibi su bazlı ürünler yerine, pomat, krem gibi yağ bazlı ürünler tercih edilmelidir. Parabenler, deri bakım ürünlerine ek olarak, makyaj malzemelerinde, diş macunlarında, damardan kullanılan ba zı ilaçlarda ve hatta yiyeceklerde de koruyucu olarak kullanılır. Son zamanlar da popüler hale gelmelerinin asıl nedeni östrojen etkilerini taklit edebilmeleri ve meme kanseri tümörlerinin içinde çok düşük konsantrasyonlarda da olsa saptanmış olmalarıdır. Ancak meme kanseri ve parabenler arasında nedensel bir ilişki gösterilememiştir. Güneş kremi güneşten korurken D vitamini alınmasını da etkiliyor mu? Güneş ışınlarına maruz kalmanın bilinen tek faydası, deride D vitamini sentezinin gerçekleşmesindeki etkisidir. Vücudumuzda çok çeşitli ve önemli fonksiyonlara sahip bir hormonvitamin olan D vitamininin sentezi, deride, sadece ultraviyole ışınlarının varlığında gerçekleşmektedir. Teorik olarak, güneş koruyucu kremlerin kullanılması ile D vitamininin deride sentezlenmesi engellenir. Ancak D vitamini sentezini arttırmak amacı ile uzun süreler, korunmasız olarak güneş altında kalmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır. Çünkü maruz kalınan ultraviyole ışını miktarı ve geçirilen güneş yanıkları sayısı ile deri kanseri gelişimi direkt olarak bağlantılıdır. Sadece yüz ve kolların açıkta kaldığı giysilerle, haftada 3 kez, 1015 dakika süre ile güneş altında kalmak ile yeterli miktarda D vitamini sentezlenir. Bu sürelerin üstünde güneşe maruz kalmakla, daha fazla D vitamini sentezi gerçekleşmemektedir. Ayrıca koyu renkli tene sahip veya bronzlaşmış kişilerde D vitamini sentezi, yeteri kadar gerçekleşememektedir. Bu nedenle D vitamini sentezinin azalma ihtimaline karşın, güneş koruyucu kremlerin kullanılmasını şiddetle önermekteyiz. Ağızdan günlük D vitamini desteği kullanılması ve D vitamininden zengin somon, sardalya, ton balığı, uskumru gibi yağlı balıkların, yumurta sarısı, süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi, kandaki D vitamini seviyelerinin artmasına katkıda bulunacaktır. Güneş sonrası nemlendirici kullanılmalı mı? Nemlendirici alırken nelere dikkat edelim? Buharlaşmanın çok olduğu sıcak ortamlarda derinin su kaybı artacağından, özellikle kuru ve hassas deriye sahip çocukların, sık sık nemlendirilmesi gereklidir. Banyo veya yüzmeden sonra hızlı bir kurulamanın hemen ardından nemlendirici kremler uygulanmalıdır. Nemlendirici seçerken, daha az koruyucu ve katkı maddesi içeren, krem veya pomat formunda, yağ bazlı ürünler tercih edilmelidir. CBT 1271/17 29 Temmuz 2011