25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AYLAK BİLGİ Tahir M. Ceylan tahirmceylan@gmail.com Pardus 2011’e büyük ilgi Düşünceler • Erken dönemde hafif bir hastalığı olanlar kendine bakmak denen bir eğitimden geçtikleri için uzun yaşarlar. • En çok hayat gibi bir dengesi olan adamları ve ahiret gibi karanlığı ve aydınlığı bir arada tutan kadınları severim. • Çok fazla bilgi verenden bilgi alınmaz. • Sağlak insanın soluna göz devirip konuştuğunda hatırlamaya çalıştığını, sağına göz döndürüp konuştuğunda ise bir şeyler kurmaya çalıştığını anlayın. • Bir sarmaşığın bile yarım metre ülkesi vardır. • Süt veren annelerin takıntıları kaybolur, süt verileni beslediği kadar vereni de iyileştirir çünkü. • Kişilikte güç belirsizliğe tolerans demektir. • Yalnız kalma potansiyeli zayıf olanlar, masum olaylara felaket senaryosu yazarlar. • Aşağılık duyguma uygun konum aldığımda, üstünlük duygusu olanların arasında yaşamım pürüzsüz akıyordu; duyguma ters konum aldığımdaysa bu sefer de aşağılık duygusu olanların arasında sorunsuz yaşıyordum; her iki durumda tersini yaptığımda ise felaketlerin kıyısından dönüyordum. • Açık deniz yolculuklarında içme suyu kurtlanınca, denizciler yanına su yerine alkol almıştı, gemicilerin çoğu o nedenle alkoliktir; bazı şeylerin nedeni sandığımızdan basit olabilir. • İnsanı bazen yetersizlikleri üstün yapar, Paganini mesela Ehler • Danlos sendromu denen ve keman çalmak için insanın elini kolunu “kırık” hale getiren bir hastalığa sahipti. • Çin Seddi’ne bak, büyük emeklerin ne kadar boşa gittiğini anlarsın. • Gezegenler küçükse üstünde atmosferi, büyükse içinde suyu tutamaz, insanlar da küçükse üzerinde her kişiye karşı onuru, büyükse içinde bir kişiye karşı olan duyguyu tutamaz. • Asosyalliğin sınırında olup da sosyallik için can atanların sosyal olarak sivri tarafları olur . • Dünyanın en uzun adamının kısa boylu Çinlilerin arasından çıktığını öğrendiğimde en büyük gücün çokluk olduğunu anlamıştım. • İnsanın hayatı üzerinde kendisinin olduğu kadar eski kuşaklarının da bir yürüyüşü vardır; onların ve kendisinin biriktirip de yapmadığı mutasyonlar yaşlılıkta peşipeşine gelir çünkü, 40 yaşına kadar 660 defa bölünüp de başına pek bir şey gelmeyen spermatogoidin sonraki birkaç yüz bölünmesinde diz boyu saçmalıkları olur, bu nedenle yaşlı erkek çocuğu ya biraz şehla ya biraz obur ya biraz mecnundur . • Kişilik serbest kaldıkça bozukluğu ortaya çıkar . • Çocuklarınızda sosyalliği arttırmak istiyorsanız onlara yüz tanıma eğitimi verin. • En şiddetli korkular kapalı ailelerde olur, çünkü korkan üye dışarıdan yardım alma umudu taşıyamaz. • Evrenin her yerde görülen temel itkisi birleşme, bütünlenmedir, patlama, ayrışma, dağılma daha fazla bütünleşmenin olamadığı yerde ancak ortaya çıkar. • Kültür yoksa acı ağrı düzeyinde kalır. • Boş konuşabilmek gerekir, boşluk insanları emerek sosyalliğin katalizörü olur. • Yemek doyma değil, ilaç gibi tedavi aracıdır. • Önce ateş edip sonra hedef belirleyen insanlarla yaşamışsa, bir yaradan ölmemeyi öğrenmiştir. • Sıradanlığa yönelerek kendi gerisinde kalanlar vardır. • Yetersiz insanın ihaneti çok zarar verir, zayıflığı en iyi o bildiğinden ihaneti zayıf zamana denk getirir çünkü. • Bir insana ilaç yazılması tarihi bir olaydır . T ÜBİTAK BİLGEM bünyesinde geliştirilen ulusal işletim sistemi Pardus’un yeni sürümü Pardus 2011, yayımlanır yayımlanmaz geniş bir kullanıcı kitlesinin ilgi odağı oldu. Bir hafta bitmeden TÜBİTAK sunucularından dağıtılan Pardus 2011 sürümünün sayısı ise 10 bini buldu. Pardus 2011 daha çok donanım desteği ve iyileştirilmiş kullanım kolaylığı gibi yenilikler sunuyor. İlk hafta bitmeden TÜBİTAK sunucularından 10 bin kopya dağıtıldı. İki hafta içinde dağıtılan Pardus 2011 sürümü sayısının 100 bini bulması bekleniyor. Buna ek olarak Pardus 2011’in aday sürümü Hasankeyf’i kuran 1.500 kullanıcı da, gerekli güncellemeleri yaparak Pardus 2011’in kararlı sürümünü kullanmaya devam ediyor. Pardus 2011’i bilişim dünyasının ilgisini haklı çıkaracak yeniliklerle donattıklarını belirten Pardus Proje Yöneticisi Erkan Tekman şunları söyledi: “Türkiye’de bilişim dünyasının Pardus’un yeni sürümü için sabırsız bir bekleyiş içinde olduğunu biliyorduk. Pardus 2011’i gösterilen ilgi de büyük oldu. Kullanıcılar Pardus 2011’de hayatlarını daha da kolaylaştıracak ve açık kaynak deneyimine renk katacak birçok yenilik sunuyoruz. Kullanıcılara Pardus 2011 ile yine geleceğin uygulamalarının habercisi olan, daha da gelişkin bir sürüm sunduğumuz için mutluyuz. Yeni Pardus’un ülkemizde özgür yazılım kullanıcıla rının sayısının artmasında önemli bir rol üsteneceğine inanıyoruz.” Pardus, açık kaynak dünyasının sunduğu en önemli avantajlardan esneklik ve güvenlik gibi özellikleri Pardus 2011 sürümünde de koruyor. Pardus 2011’de göze çarpan en önemli yeniliklerden biri ise, OpenOffice.org yerine, özgür yazılım topluluğu tarafından geliştirilen LibreOffice’in tercih edilmesi. Pardus, LibreOffice’i kullanacağını açıklayan ilk Linux dağıtımlarından biri oldu. Pardus 2011’de daha çok donanım desteği ve iyileştirilmiş kullanım kolaylığı gibi yeniliklerin yanı sıra, Türkçe yazım denetimi desteği, virüs gibi art niyetli yazılımlara karşı güvenli yapısı, programların kurulu gelmesi gibi beğenilen özelliklerini sunmaya devam ediyor. İlk günden beri birçok dilde destek veren Pardus’a, 2011 sürümüyle birlikte Rusça ve Macarca da eklendi. Akıllı telefonlardan sonra masaüstü işletim sistemlerinde de yaygınlaşan tek tuşla program kurma olanağı Pardus’ta TÜBİTAK tarafından geliştirilen PiSi ile ilk günden bu yana ilgi çeken özelliklerden biri. Pardus 2011, kurulumla birlikte gelen yüzlerce uygulamaya ek olarak PiSi depolarında, Skype, Google Chromium, VLC’nin de aralarında olduğu 3500’den fazla uygulamayı kullanıcılarına sunuyor. Pardus 2011 ile ilgili daha fazla bilgi için: www.pardus.org.tr, www.ozgurlukicin.com Leblebici ve Bayar’a ‘Hizmet Ödülü’ verildi… T CBT 1246/8 4 Şubat 2011 ürk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD Hizmet Ödülü), 25 Ocakta Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar ve Prof.Dr. Duran Leblebici’ye verildi. Türk Elektronik Sanayi’nde, ARGE faaliyetleri ile yerli katkı oranının arttırılmasına, Üniversite – Sanayi işbirliğinin gelişimine yönelik verdikleri güçlü ve kıymetli desteklerinden dolayı ödüle layık bulundular. Prof. Dr. Duran Leblebici, 50 yıla varan akademik hayatında Türk elektronik sektörünün doğuşuna ve emeklemesine şahit olduğunu belirterek, önemli bir yol kat edildiğini ancak dışa bağımlılığımızın halen sürdüğünü söyledi. İstatistiklerde, Elektronik başlığı altında görünmese bile diğer birçok sektörde elektroniğin kullanımına değinen Leblebici, ArGe ve inovasyon ile yerli katkı arttırma çalışmalarının ciddiyetle sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Leblebici, Üniversite Sanayi İşbirliği’nin en güzel örneklerinden biri olan İTÜ ETA Vakfı’nın çalışmaları sonucunda bugün sektörde 100’ü aşkın tüm devre tasarım mühendisinin çeşitli firmalarda çok kıymetli çalışmalar yaptığını belirtti. Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar ise, “Elektroniğin önemli bir parçasını oluşturduğu Savunma Sanayi, 500 milyon dolarlık ARGE harcaması ile araştırma geliştirmeye en çok pay ayıran sektörlerin başında yer almaktadır. 2010 yılında Sektörde yerli katkı oranı % 50 seviyelerine gelmiştir. Ülkemizde ARGE çalışmalarının, sistem seviyesinde yapılabilir olduğunu ancak bileşenler seviyesine inildiğinde küresel bazda düşünülmesi gerektiğini belirten Bayar, sektörün bir araya gelerek bu doğrultuda uzun vadeli stratejiler geliştirmesinin önemini vurguladı. TESİD Başkanı Müjdat Altay, “Elektronik ve bilgi teknolojileri sektörü, 2010 senesini tahminen 11 Milyar dolarlık üretim, 5,5 Milyar dolarlık ihracat ve 14 Milyar dolarlık ithalat ile kapattı. Bu rakamlar, sanayinin yıllar içinde düzenli bir şekilde büyüdüğünün göstergesidir. Bugün ulaştığımız seviyeye gelmemizi sağlayan faktörler arasında en önemlilerden biri yerli katma değeri arttırma çabaları diğeri ise ARGE ve Üniversite – Sanayi İşbirliği’dir. TESİD olarak bu kritik konulara çok emeği geçmiş, çok çaba sarf etmiş, hepimize liderlik etmiş olan Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar ve Prof.Dr. Duran Leblebici’ye “Hizmet Ödülü” sunmuş olmaktan büyük onur duyuyoruz” dedi. Altay, Türkiye’nin, Çin’den sonra en hızlı büyüyen ekonomi olduğu göz önüne alındığında, üretim hacminin birkaç kat daha büyük olması gerektiğini belirterek, ARGE’yi temel alan bir yaklaşımla, sektörün rekabet gücünün arttırılması hedeflenmelidir. Ancak bu şekilde üretim ve ihracat hacmimiz artarken ithalat rakamımız makul seviyelere inebilir” dedi. Altay 11 Mayıs 2010 Salı günü düzenlediği toplantıda ise, 2009 yılına ait sektörel veri ve hedefleri şöyle açıklamıştı: Elektronik sektöründe, üretim hacmi 10 milyar ABD Dolarına, telekomünikasyon hizmetleri pazarı 24 milyar ABD Dolara ulaştı. 145.000 kişinin istihdam edildiği sektörün yıllık 180 milyon ABD Doları ARGE harcaması yapıyor. “TESİD’in, sektöre dair, 2023 öngörüleri arasında; üretim hacminin 70 milyar dolara ulaşacağı, sektörün ihracatta %7 olan payının, %14’e çıkacağı, halen %0,36 olan dünya elektronik pazarındaki payımızın %1’e çıkacağı, istihdamın 300 bin kişiyi bulacağı ve en az üç BİT teknolojisinde dünyada ilk akla gelen ülke olmak yer alıyor. (Bilgi Çağı, TESİD)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle