17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14. Uluslararası KanBeyin Bariyeri Sempozyumu T Abdi İbrahim’in Altın Havan Gururu B yabilen, geleneksel yaşam kültürüyle barışık kentlerle yaygınlaştı. Kendini Koruyan Kentler programıyla sürdürülen çalışmaları bir kitap dizisiyle paylaşan ÇEKÜL, şimdi bu paylaşımı sergilerle çoğaltıyor. Kendini Koruyan Kentler ser CBT 1286/ 13 11 Kasım 2011 ürk ilaç sektörünün öncü kuruluşu Abdi İbrahim, Eczacı Dergisi tarafından Türk İlaç Sektörü’ndeki başarıların belgelenmesi ve eczacılık mesleğinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen ‘Altın Havan İlaç ve Eczacılık Sektörü Başarı Ödülleri’ organizasyonunda, ‘Sanayi ARGE Ödülü’nü kazandı. ARGE Abdi İbrahim’in direktörü ödüle layık görülmeFerhat sinde etkili olan kriFarşi terler şöyle: Değer katılmış eşdeğer ürünlerin üretimi, yüksek tansiyon tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilen eşdeğer antihipertansif ilaçlar, başarılı ve verimli bir şekilde yürütülen ARGE süreçleri, oluşturulan inovasyon iklimi. 1 Kasım 2011 Salı günü gerçekleştirilen ödül töreninde bir konuşma yapan Abdi İbrahim Başkanı Nezih Barut şunları söyledi: “Bu ödülü kazanmamızda her yıl ciromuzun % 5’ini ayırdığımız ARGE faaliyetlerimizin en önemli unsur olduğunun bilincindeyiz. Abdi İbrahim olarak inovasyon odaklı çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi. Kendi sektöründe, ileri ülkelerle kıyaslanabilecek bir teknolojik düzeye sahip olan Abdi İbrahim, ARGE merkezini 2008 yılında 40 milyon dolarlık yatırımla kurdu. Türkiye’nin ilk akredite ilaç ARGE Merkezi’nde 100’ü aşkın eleman görev yapıyor. Çalışmalarda, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği Uluslararası İyi Üretim Uygulamaları (Good Manufacturing Practice GMP) ve İyi Laboratuvar Uygulamaları (Good Laboratory Practice GLP) kuralları uygulanıyor. eyinde kılcal damarlarının endotel hücreleri tarafından oluşturulan kanbeyin bariyeri (KBB), kandan beyin dokusuna madde geçişini çok sıkı bir şekilde kontrol eder. Bu sayede KBB, beyin dokusunu kan kaynaklı çeşitli ajanlara karşı korurken, beyin kaynaklı herhangi bir patolojinin tedavisinde kullanılan ilacın etkin dozda beyne geçişine de izin vermez. Daha da ötesi, KBB nedeniyle küçük veya büyük molekül ağırlıklı ilaçların ancak %2–5’nin beyne geçtiği bilinmektedir. Sonuç olarak beyin parankiminde ortaya çıkan bir patolojinin tedavisi, günümüzde hâlâ önemli bir sorun teşkil etmektedir. Sağlıklı ve patolojik koşullarda KBB’nin temel biyolojik özelliklerini öğrenmek ve patolojik koşullarda etkin dozda ilacı KBB’yi aşarak beyin dokusuna aktarmak için yapılan deneysel araştırmalar, 14. Uluslararası KanBeyin Bariyeri Sempozyumu’nda tartışıldı (14th International Symposium on Signal Transduction in the BloodBrain Barriers; 79 Eylül 2011 İstanbul/Fatih/Şehzadebaşı’nda Celal Ağa Konağı Oteli). Bu sempozyum daha önceki yıllarda Potsdam (Almanya), Cambridge (İngiltere), Muenster (Almanya), Szeged (Macaristan), Salzburg (Avusturya), Amsterdam (Hollanda), Londra (İngiltere) ve Zürih’te (İsviçre) gerçekleştirilmişti. Yurtdışından 100’ü aşkın bilim insanının katıldığı toplantıda, 40 katılımcı sözlü bildiri ve 33 katılımcı da poster sunusu gerçekleştirdi. Bu bağlamda KBB’nin temel fonksiyonel ve morfolojik özellikleri, bu yapı üzerinde bulunan özel taşıyıcılar ve bunların beyne madde taşıma mekanizmaları, nanopartikül, viral veya viral olmayan vektörlerle beyne madde taşınması ile ilgili en son gelişmeler ve temel çözüm seçenekleri üzerinde duruldu. KBB konusunda çalışan ve bu alanda dünyanın en yetkin araştırmacılarının (Prof. I. Blasig, Almanya; Prof. L. Drewes, ABD; Prof. J. Abbott, İngiltere, Prof. R. Vink, Avustralya; Prof. H. Bauer, Avusturya; Dr. M. Deli, Macaristan; Dr. M. Champbell, İrlanda; Prof. C. Förster, Almanya; Dr. R. Gabathuler, Kanada; Prof. M. HammarlundUdenaes, İsveç; Dr. D. Virgintino, İtalya; Dr. M. Toborek, ABD; Prof. D. Male, İngiltere; Prof. A. Friedman, İsrail, vb) yoğun katılımı sempozyumu oldukça güçlü ve başarılı kıldı. Toplantının bilimsel ve sosyal anlamda oldukça başarılı geçmesi ülkemiz adına önemli bir itibar sağlamanın yanında, çalışma grubumuza ortak proje yürütme tekliflerini de beraberinde getirdi. Bu noktada, başarılı bir sempozyum organizasyonu gerçekleştirmenin yanı sıra, çalışma grubumuzun yaptığı araştırmaların ve elde ettiğimiz sonuçların Batı dünyası ile yarışır nitelikte olduğunu görmek, bizim için ayrı bir sevinç, heyecan ve övünç kaynağı oldu. Tüm bu olumlu gelişmelere karşın, sempozyum katılım ücretini ülkemiz bilim insanları için oldukça düşük düzeyde tutmamıza rağmen, organizasyonu düzenleyen kendi çalışma grubumuzun çalışmalarının dışında, sempozyumda Türkiye’den sadece bir poster sunusu gerçekleştirildi ve yalnızca 3 araştırmacı dinleyici olarak katıldı. Sonuç olarak bu toplantının ilk defa Türkiye’de yapılmasının ve hemen hemen tamamı yabancı olan araştırmacılara çok iyi bir ev sahipliği yapmanın gururunu yaşamaktayız. Aynı zamanda bu toplantı sonucunda ortak proje üretme ve yürütme adımlarının atılmasının yanı sıra genç bilim insanlarımızın ve doktora öğrencilerimizin Batılı araştırmacıların laboratuvarlarına davet edilmiş olmaları da bizim için özel bir sevinç kaynağı olmuştur. Prof. Dr. Mehmet Kaya, [email protected]; [email protected]; Sempozyum Organizasyon Başkanı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Kendini Koruyan Kentler Sergileri ÇEKÜL Vakfı, 21 yıldır Anadolu’nun her köşesinde kültürel mirasımızın korunması için çalışmalar yürütüyor. Koruma hareketinin yerel halkın kendi tarihi ve kültürel varlıklarına sahip çıkmasıyla çok daha başarılı olduğu deneyimiyle geliştirilen Kendini Koruyan Kentler programı, Anadolu’da kültürel değerlerini koruyarak geleceğe taşıgileri Gaziantep ile ÇEKÜL Evi’nde başlıyor… Gaziantep, Kendini Koruyan Kentler programına model oluşturabilecek en iyi örneklerden biri. 2005 yılında ÇEKÜL ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi arasındaki işbirliği sonucunda, kaleden başlatılarak kentin tarihi dokusunu baştan başa kat eden “Kültür Yolu” projesi ile çalışmalar başladı. Beş yıl gibi kısa bir sürede, birçok sokak, meydan, çarşı, han, cami, hamam, mevlevihane ve daha birçok taşınmaz kültür varlığı ile toplam 40 adet tescilli eser ve birçok sivil mimari örneğini kapsayan proje tamamlandı. “Kültür Yolu” projesinin kentte yarattığı dönüşüm, Büyükşehir Belediyesi tarafından Gazianteplilerin de desteğiyle kentin geleneksel mahallelerinde, sokaklarında hız kesmeden uygulanan koruma çalışmaları ile sürdürülüyor… Gaziantep sergisi, kentin dönüşümünü ÇEKÜL ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi arşivindeki fotoğraflarla gözler önüne seriyor. Sergi, 1 Aralık 2011 1 Ocak 2012 tarihleri arasında Beyoğlu’ndaki ÇEKÜL Evi’nde açık kalacak. Sivas ve Mardin ile sürecek Kendini Koruyan Kentler Sergileri Diagonal’in desteğiyle gerçekleştiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle