Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
oldu. Ancak dinozorların kuşa dönüştükleri o büyülü anın saptanması henüz olanaksız. Öyle olsa bile, uzmanlar archaeopterixten daha eski fosiller bulunacağı konusunda umutlular. Ne olursa olsun, archaeopterix kuşların evrimi tartışmasında temel bir ölçüt olmayı her zaman sürdürürecektir. Tüyler ve uçuş nasıl evrildi? dinozorlar bulununcaya dek, tüyleÇin’deki tüylü rin evrimiyle ilgili tek kanıt archaeopterix idi. Ancak archaeopterixin tüyleri temelde yeni olduğundan bu kanıt pek de bilgilendirici değildi. Çin fosilleriyle durum tümden değişti. Archaeopterixten daha genç olmalarına karşın, fosiller arasında tüy evriminin tüm aşamaları olduğu sanılan, basit liflerden tam anlamıyla gelişkin uçuş tüylerine uzanan evrelerden geçen dinozorlar vardı. Tüylerin ilk kez ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor. Xu ve arkadaşları tüylerin ilk örneği olan “prototüylerin” 245 milyon yıl önce, bir başka deyişle dinozorlardan önce ortaya çıktığını düşünüyorlar. minde yaşamış olsalardı kuşların çeşitliliği karşısında herhalde dehşete kapılırlardı. Chiappe,”Farklı türlerde dişleri olan kuşlar, dişsiz kuşlar, uzun kemikli kuyruğu olan kuşlar, kısa kuyruklu kuşlar, kocaman pençeli kuşlar, pençesiz kuşlar vardı. Kuşların beden yapıları günümüzdekini gölgede bırakacak çeşitlilikteydi,” diyor. Çağdaş kuşların mitokondriyal DNA’larının “moleküler saat” çözümlemesi kuşların köklerinin 100 milyon yıl öncesine uzandığını gösteriyor. Ne var ki, elimizde bu döneme ait güvenilir bir fosil kanıt bulunmuyor. KAPIYA TESL M EPOSTA sistemle “adrese teslim edilemeyen” Tele Kurye geliştirdiği postalara çözüm sunuyor. Türkiye genelinde 100’den fazla acente ile hizmet veren Tele Kurye kapıya teslim eposta için özel bir sistem geliştirdi. SecurePOL adı verilen sistem “dünyada ilk ve tek” olma özelliği taşıyor. Bu yeni sistemde özel cihaz sayesinde adrese kadar gönderi elektronik ortamda taşınıyor, sistem doğru adreste olunduğunu algılayarak baskı ve zarflama iznini veriyor. Gönderiyi teslim eden kurye bile içeriğini göremiyor. Sadece cihazda otomatik olarak hazırlanmış kapalı zarftaki gönderiyi teslim ediyor. SecurePOL’un (yani adreste güvenli basım) fikir babası Hayri Cihan Dayı. Dayı, ARGE ekibi kurarak projeyi başlatmış; hem ürün olarak donanım, hem de sistemin işletilmesi için yazılım geliştirmiş. Ülkemizde yıllık 1 milyar adet civarında posta gönderisinin % 10’unun “adreste bulunamama” nedeniyle geri çevrildiğini gören Dayı, 100 milyon gönderi için harcanan gereksiz 100 milyon doları ülkemize geri kazandırmak için yola çıkmış. Aynı zamanda hiçbir işe yaramayan gönderilerde kullanılan kâğıtlar için de kesilen on binlerce ağaç da işin başka boyutu. Sistemin devreye alınmasıyla ancak doğru adreste gönderi basılacak ve adresinde olmayan, taşınanlar için boşuna gönderi basılmayacak. Adresinde bulunamayan alıcıları eş zamanlı SMS gönderilerek durumdan haberdar olmaları sağlanacak. Böylece posta maliyetlerinde %30’a varan düşüşler yaşanacak. Projeye TÜB TAK da ARGE desteği veriyor. 2024 yılına kadar incelemeli patentle tüm dünyada korunması sağlanıyor. Önümüzdeki ay devreye girmesi beklenen melez posta sistemi SecurePOL, daha operasyonlara başlamadan batılı firmaların da dikkatini çekmiş durumda. lk olarak Türkiye’de uygulanacak bu sistemin Avrupa ve ABD’de de devreye sokulması için temaslar sürüyor. Kimi kuş türleri neden dinozorların yok oluşlarından sonra ayakta kalabildi? Geç Kretas dönemi kuşlar ve kuş benzeri dinozorlar için karmaşık bir dönem olabilir. Ancak, 65 milyon yıl önce kitlesel bir yok oluşa neden olan göktaşı çarpmasından her nedense bir tek çağdaş kuşlar sağ çıkabildiler. Öteki tüm dinozor türleri yeryüzünden silindi. Bu olaydan neden yalnızca kuşların kurtuldukları konusu yaşam tarihinin en sıkıntılı konularından biridir. Xu,”Küçük olmanın sağladığı yararlar var daha çok yavru, daha kısa üreme çevrimleri ve daha hızlı üretme dönemleri. Zorlu koşullarda bu unsurlar çok önemlidir. Çarpışma sonrasında meydana gelen yıkımdan uçarak uzaklaşmak da yararlı olsa gerek. Bir de sıcak kanlı olmanın da verdiği bir üstünlük var. Gelgelelim, olay yalnızca bundan ibaret olamaz. Çünkü kimi arkaik kuşlar, dinozorlar ve uçan sürüngenler de benzer özelliklere sahiptiler, ama yeryüzünden silinip gittiler,” diyor. 55 milyon yıllık kuş kafatasları ile ilgili taramalar bu konuya bir ölçüde ışık tutabilir. Söz konusu taramalar, yaşayan tüm kuşlarda olduğu gibi, bunlarda da beyin dokusunun son derece yoğun olduğu “wulst” adlı bir bölge bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu yapı kuşlara ek bir yük vermeden zeki olmalarını sağlıyor. Kuş ne denli akıllıysa, wulst da o denli büyük oluyor. Milner’e göre, wulst’un ortaya çıkışı ile çağdaş kuşların evrimi görünürde birlikte yürüyen bir süreç. Kuşların farklı koşullara uyum sağlama konusunda öylesine becerikli olmalarının ardında beynin bu bölgesinin olduğu düşünülebilir. Ancak Kretas döneminin yeni kuşlarında bu bölgenin var olup olmadığı, elimizdeki tek fosil örneği olan Vegavis’in kafatası olmadığından, ne yazık ki kesin olarak bilinemiyor. , bırakın engelleyici olmayı, belki de yaşamla ölüm arasındaki sınırı belirleyen son derece önemli bir özellik olabilir. Tükenmenin ardından çağdaş kuşlar hızla çeşitlilik kazandılar. Böylelikle ikinci dinozorlar dönemi başlamış oldu. Derleyen Rita UrganNew Scientist 11 Aralık 2010 Çağdaş kuşlar ne zaman evrildiler? Kuş gözlemcileri kretas, ya da tebeşir döne CBT 1245/9 28 Ocak 2011 Elde edilen kanıtların tümü tüylerin uçuştan çok önce ortaya çıktığını gösteriyor. Dinozorların nasıl uçan canlılara dönüştükleri konusunda iki farklı senaryo öne sürülüyor. “Yerden göğe” tezi, tüylü uzun kolları olan küçük ve hızlı teropodların koşar adım yürürlerken sıçradıklarını ve böylece havalandıklarını savunuyor. ” tezi ise, uçuşun yırDaha ağır basan “ tıcı hayvanlardan kaçmak ya da yiyecek bulmak amacıyla ağaçlara sığınan minik tüylü dinozorlar arasında evrildiğini öne sürüyor. Son dönemlerde bulunan Microraptor da bu görüşü destekliyor. Hem kol, hem bacaklarında 75 santimetre uzunluğunda uçuş tüyleri olması bu canlı türünün yerde koşamayacağı, bir olasılıkla dört “kanadını” kullanarak ağaçtan ağaca süzüldüğü anlamına geliyor. Uzun bacak tüylerine, başta Anchiornis ve kuş türü olması olası Pedopenna olmak üzere, başka kuş benzeri dinozor türlerinde de rastlandı. Ancak Xu’nun görüşü tartışmalı. Los Angeles Doğa Tarihi Müzesi’nin yöneticisi , “Uzun bacak tüyleri uçuşun evrimiyle ilintili olmayabilir. Kuşların dört evreli kanat oluşumu sürecinden geçtikleri görüşüne katılmıyorum,” diyor. Öteki tüylü dinozor türlerinde güçlendirilmiş uçuşun evrilip evrilmediği bilinmiyor. Ancak kuşlar uçma konusunda ustalaşır ustalaşmaz yola koyuldular. Hava, su, ağaçlar, adalar gibi çok sayıda yaşam ortamına kavuşunca da yeni türler hızla çoğaldı. Türk Telekom çalışanlarından dünyada bir ilk: ÇEVREC FONT LE YÜZDE 25 DAHA AZ MÜREKKEP tüm çalışanlarının kullanacağı Türk Telekom, ülke çapında Ecofont yazı tipi ile mürekkep tüketimini yüzde 25 oranında azaltacak. Türk Telekom çalışanları, yazıcılardan Calibri, Arial ve Times News Roman yazı karakterlerindeki baskılarını Ecofont formatında alabilecekler. Konu ile ilgili açıklama yapan Türk Telekom CEO’su K. Gökhan Bozkurt, " ş süreçlerimizi sürdürülebilirlik prensiplerine göre dönüştürüyor ve bu yönde bize destek olacak yenilikçi uygulamaların kullanımında öncülük ediyoruz” dedi. 2010 yılında European Environmental Design Award’u da kazanan Ecofont, mürekkep tüketimini en aza indirmek için basit ama çok etkili bir çözüm. Bu yazı tipinde, karakterlerin içinde, okumayı etkilemeyecek küçük boşluklar bulunuyor. Basılı dokümanda bu boşlukların içini doldurmak için gereken mürekkepten tasarruf ediliyor. Gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakma hedefiyle iş süreçlerinde ve ofislerinde sürdürülebilir uygulamalar kullanan Türk Telekom, uçuş ve zaman tasarrufu sağlayan ve aynı odadaymış gibi görüntülü görüşme olanağı sunan telepresence ya da müşteri taleplerini akıllı telefonlar (PDA) ile takip ederek ve çalışanlara online eğitim vererek zaman ve kâğıt tasarrufu sağlayan uygulamalarla iş süreçlerini yeniden yapılandırıyor. Türk Telekom ayrıca efatura ya da çevre dostu telefonlar gibi ürünlerle müşterilerine alternatif sunuyor.