17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNCEL TIP Mustafa Çetiner [email protected] Sağlık Akdeniz Anemisi taşıyıcılığını konu alan yazıma çok sayıda geri dönüm aldım. Bunlardan ilki ülkemizdeki en deneyimli kan hastalıkları uzmanı ve öğretmenlerinden Prof. Dr. Yücel Tangün’den geldi. Bel ağrısı hakkında bilinen yanlışlar İnsanların %90’ı yaşamlarının bir döneminde bel ağrısı geçirir. Akut bel ağrıları birkaç gün ile birkaç hafta arasında süren ağrılardır ve yapılan tedavinin türüne bağlı olmaksızın bir kaç haftada tamamen iyileşmektedir. Bel ağrısı ataklarının sıklaşması, akut bel ağrılarının iyileşme dönemlerinin uzaması özellikle de bel ağrısının 3 aydan daha uzun süreli olmasına kronik bel ağrısı adı verilir. Dr. Nazan Canbulat, Vebhi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Dr. Nazan Canbulat “Akdeniz Anemisi” Konusuna Devam... Sayın Tangün şöyle yazmış. “Taşıyıcılığın hastalık olup olmadığına gelince, tartışılacak bir konu. Gebeliklerinin son aylarında transfüzyon gereksiniminin doğduğu kimi taşıyıcı hastalarım aklıma geliyor. Gebeliğin fizyolojik anemisinin ya da diğer gebeliğe bağlı anemilerin eklenmesi sonucu…”. Gerçekten de bazı Akdeniz anemisi taşıyıcısı gebelere hemoglobin değeri 8 g/dL altına indiğinde kırmızı küreciklerin nakli (kan nakli) gerekiyor bazen. Öyle de olsa Akdeniz anemisi taşıyıcılığının bir hastalık olduğunu düşünemiyorum. Belki Yücel öğretmenin dediği gibi; kötü huylu hastalıklarla uğraşmaktan bunları hastalık olarak bile görmüyoruz. Yine de “Özürlüler yasasında” ülkemiz nüfusunun yaklaşık %20’sinin özürlü olarak tanımlandığını ve Akdeniz anemisi taşıyıcılarının bu listede yer almadığını da unutmamak gerekir. Taşıyıcılarla ile ilgili bir diğer önemli hatırlatmayı da gönderdiği elektronik posta ile Talasemi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Duran Canatan yaptı. Canatan, Akdeniz anemisi taşıyıcılarına gereksiz yere ve uzun süreli demir tedavileri verildiğini belirterek bu yanlıştan dönülmesini umduğunu yazmış. Prof. Canatan’a kulak verirsek, Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri, her yüz kişiden 5 tanesinin Akdeniz anemisi taşıyıcısı olduğunu gösteriyor. Tüm dünyada 270.000.000 Akdeniz anemisi taşıyıcısı bulunuyor. Ülkemizde Akdeniz anemisi sıklığının %2,5 olduğu iddia ediliyor. Yani Türkiye’de 1.500.000 taşıyıcı var. Akdeniz Anemisinin en sık rastlandığı ülkeler olan Kıbrıs ve Yunanistan’ın burnunun dibindeki Türkiye’de dünya ortalaması altında bir sıklığın olmaması gerekir diye düşünüyorum. Belki de bizim taşıyıcılarımız kayıtlara girmiyordur. Taşıyıcılığın genel olarak Trakya, Marmara, Ege Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde daha sık göründüğü biliniyor. Akdeniz anemisi konusunda esas sorun aslında taşıyıcılar değil, Akdeniz Anemisi hastalarıdır. Akdeniz Anemisi hastalığı hem hastalar hem de aileleri için büyük bir sorundur. Bereket ki, son yıllarda ülkemizde de bu hastalığın sıklığının azaltılması konusunda önemli adımlar atıldı, farkındalık projeleri geliştirildi. Duran Canatan’ı dinlemeye devam edelim; “30.12.1993 tarihinde, 3960 sayılı Kalıtsal Kan Hastalıkları ile Mücadele Kanunu çıkmıştır. Kanunun yayınlanmasından sonra Sağlık Bakanlığı tarafından Antalya, Antakya, Mersin ve Muğla’da Talasemi merkezleri kurulmuştur. Bu merkezlerde hastaların tedavileri yanında tarama çalışmalarına da hız verilmiştir. 08.05.2003 tarihinde, Sağlık Bakanlığının belirlediği 33 ilde Hemoglobinopati Önleme Programı başlatılmıştır. Bu Programda riskli 33 ilde evlilik öncesi talasemi testleri yapılması planlanmıştır. 2003 yılından beri 30 ilde 46 Talasemi merkezi kurulmuş olup, 2009 yılında evlenen çiftlerin %82 i taranmıştır, böylece yeni doğan Talasemi hastası da %87 azalmıştır. Eğer bu çalışmalar başlamasaydı, her yıl beklenen hasta sayısı 400 olacaktı, 2002 yılında kayıtlı hasta sayısı 4500 iken, 8 yılda 3200 daha artarak sayımız 7700 olacaktı. Talasemi önleme projesi ile hasta sayısı 2002 yılından beri toplam 968 artış göstermiş, şu anda hasta sayımız 5500 civarında kalmıştır. 2002 yılından beri önleme yapılmasaydı, beklenen yeni hastaların bugüne kadar tedavi masraflarının devlete maliyeti 88.000.000TL olacaktı, oysa hasta sayısı giderek azaldığı için devlete maliyet 42.000.000 TL olmuştur. Ülkemizde yüzde 87 hasta doğumu engellendiği gibi devletin kasasına 46.000.000 TL tasarruf sağlanmıştır. Talasemi Federasyonu, yeni talasemili hastaların doğmaması ve talasemili hastalarında doğru ve ulaşabilir tedavi olanaklarına ulaşarak topluma kazandırılması için yoluna devam ediyor… Dünya Talasemi Federasyonu ile birlikte 1115 Mayıs 2011 tarihinde Antalya’da 12. Dünya Talasemi Kongresini gerçekleştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.” Federasyonun www.talasemi.org web adresinin çok daha geniş bilgi edinmek isteyenler için ideal bir yer olduğunu da belirtmeliyim. Prof. Duran Canatan’ı sessiz sedasız Akdeniz Anemisi konusunda yaptıkları için kutlamak gerekiyor. B el ağrısının tekrarında en güçlü ön belirleyici, önceden bel ağrısı geçirmektir. Tekrarlar sonucu veya ağrının devamı ile kronik bel ağrısı tüm vakaların %5’inde görülür. Bel ağrısı yaşayan bir kişide ağrının tam kaynağını belirlemek mümkün olmayabilir. Bel ağrısının ortaya çıkmasında genetik faktörler ve doğal yaşlanma tek önemli katkı sağlayıcı olarak gözükmektedir. Bel ağrısının gelişimindeki risk faktörleri ise işle ilgili ve hastaya bağlı risk faktörleri olarak iki ana başlıkta incelenebilir. Ağır yaşam koşulları, vücudun yanlış kullanımı, ağır bedensel iş, dönme, dönerek kaldırma, uzun süreli oturma, araç kullanma, bel koruma prensiplerine uyulmaması işle ilgili risk faktörleridir. Mesleklerini sıkıcı, tekrarlayıcı olarak tanımlayan, yaptıkları işten tatmin olmayan kişilerde bel ağrısı oranları artıyor. Hastaya bağlı risk faktörleri ise genetik yatkınlık, yaşlanma, kondüsyonun iyi olmaması, kas gücü azalması, sigara, psikososyal faktörler (psikolojik stres, işten tatmin olmama depresyon, anksiyete, alkolizm, boşanma) ve davranışsal faktörlerdir. Davranışsal risk faktörlerin en önemlileri bel ağrısı hakkındaki inançlar, ağrı ile ilgili önyargılar, yakınların yardımı, işini kolaylaştırma davranışları, ağrı ve sakatlığın sebep sonuç olarak algılanması, sakatlık nedeniyle tazminat, erken emeklilik olasılıklarıdır. Bu risk faktörlerinin varlığında bel ağrısı ve tekrarlayan bel ağrısı riski artmakta. Bel ağrısında tedavinin amacı semptomları kontrol altına almak, tekrarlamayı ve kronikleşmeyi önlemek, mümkün olan en erken zamanda aktif yaşama ve işe dönüşü sağlamaktır. BAZI YANLIŞ İNANÇLAR 1 Benim belim ağrımaz: Yapılan çalışmalar insanlarının %90’ının hayatlarının bir döneminde bel ağrısı yaşayacağını gösterdi. Bel ağrısı görülme sıklığı yaşlanma ile artar. Özellikle 40 yaşından sonra hem kadınlarda hem erkeklerde görülme sıklığı artış gösterir. Bu nedenle bel koruma prensiplerini yaşamın bir parçası haline getirmek son derece önemli. 2 Bel ağrısının tılsımlı tedavisi uzun yatak istirahatıdır: Bel ağrısında 4872 saatten daha uzun süreli yatak istirahatı önerilmiyor. Uzun süren yatak istirahatı bel ve karın kaslarında zayıflığa eklemlerde sertleşmeye ve genel kondüsyon kaybına yol açarak bel ağrısını arttırır. 3. Bel ağrısı olunca sırtüstü sert bir yere yatılmalıdır: Bel ağrısı olan kişilerin en rahat ettikleri, en ağrısız pozisyonda yatmaları gerekir. Yan yatarak anne karnındaki gibi bacakların gövdeye doğru çekilmesi belden çıkan bacaklara doğru ilerle CBT 1215/17 2 Temmuz 2010 yen sinir köklerini rahatlatabilir ve ağrının daha az hissedilmesini sağlayabilir. Yatılan yatak çok sert ve gömülürcesine çok yumuşak olmamalı. Yarı ortopedik yataklar öneriliyor. 4. Bel çektirmek ağrıyı azaltır: Bel ağrısı omurgada diskler, eklemler, kaslar, sinirler ve diğer bölgelerden yansıyan ağrılar gibi pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir. Omurga üzerinde bilinçsizce uygulanan bel çektirmek gibi yöntemler sakatlıklara varan sonuçlar doğurabilir. 5. Doktor bir neden bulamadıysa bel ağrısını kafandan uyduruyorsun: Bel ağrısının tam olarak neden kaynaklandığı röntgen ve MR gibi görüntüleme teknikleri ile bile bulunamayabilir. Yapısal bir hasar gösterilemese bile bel ağrısı yaşam kalitesini ciddi şekilde bozan boyutlara ulaşabilir. Omurga stabilizasyonuna katkıda bulunan kaslardaki kondüsyon kaybı, bel koruma prensiplerine uyulmaması ve omurgaya yanlış yüklenmeler ağrı kaynağı olabilir. 6. Egzersiz bel ağrısına neden olur: Yanlış ve aşırı yüklenmeler, dönerek ağır kaldırma egzersizleri bel ağrısını tetikleyebilir. Ancak düzenli egzersiz yapan kondüsyonu iyi olan bel ve karın kasları güçlü kişilerde bel ağrısı görülme sıklığı daha azdır. 7. Sıcak uygulama ve masajla iyileşmek mümkün olabilir: Masaj ve sıcak size kendinizi iyi hissettirebilir ancak uzun dönem için bir sonuç vermez. Altta yatan nedene yönelik önlemleri almak ve egzersiz yaparak omurgayı güçlendirmek daha doğrudur. 8. Bel bölgesi ameliyatları çok tehlikelidir: Bu görüş doğru değildir. Günümüzde kullanılan ileri teknoloji ürünü görüntüleme yöntemleri ve gelişen cerrahi teknikler sonucu son derece başarılı bel cerrahisi uygulamaları yapılmaktadır. Cerrahi başarıyı etkileyen en önemli unsur doğru hasta seçimidir. Uygulanan diğer tedavilere cevap vermeyen yaşam kalitesini çok düşüren bel ağrısında hasta ve cerrah beraber cerrahiye karar verebilir. İlerleyici kuvvet kaybının ve dayanılmaz bel ağrısının varlığında ağrının kaynağı net olarak gösterilebiliyorsa cerrahi tedavi önceliklidir. 9. Sadece sırtüstü yüzmek bel ağrısına iyi gelir: Vücut kasları bağdokuları aracılığıyla bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olarak çalışır. Kolunuz ya da bacağınızla yaptığınız bir hareket sırasında bile bel bölgesindeki kaslar kasılır. Dolayısıyla her stilde yüzme ve su içi egzersizler bel kasları için yararlıdır. 10. Bel ağrısının standart bir tedavisi olmalıdır: Bel ağrısı başta genetik faktörler ve yaşa bağlı olmak üzere pek çok farklı etkene bağlı gelişebileceği için tedavisi de kişiden kişiye değişir. Tıptaki diğer hastalıklarla karşılaştırıldığında standart yaklaşımlar daha azdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle