17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Bilirkişi sorunu ve çözümü Bir sorunun, karmaşık ve çözümünün güç olması doğaldır, Tersi durumda sorun söz konusu olmazdı. Çağımızda hangi alanda olursa olsun sorunların kalıcı olması düşünülemez. Yeter ki, bilimin ve usun aydınlık ışığında tartışılsın ve yılmadan çözüm aransın. Çetin Aşçıoğlu, Yargıtay Onursal Üyesi, [email protected] Tanol Türkoğlu ([email protected]) 70’li yılların hızlı militanlarının bir yanılsama içinde olduklarını idrak etmeleri için 20 sene bekledi (kaybetti) Türkiye! Bireylerini doğru eğitmediği ve karınlarını doyurmadığı sürece bu döngü sürüp edecek! Y argının başat üç dört sorunu belirlense; bilirkişi uygulaması da bunlar içinde yer alır. Bu nedenle “yozlaşan”, “çürüyen”, “kanayan yara” , “köklerinden koparılmış” bilirkişi kurumundan söz edilmektedir. Çağdaş toplumlar sorunları bulunmayan değil onları çözebilen toplumlar olduğuna göre, bilirkişi sorunu da çözümsüz değildir: Öncelikle sorun tanımlanmadan doğru çözüm tasarlanamayacağı bilinmelidir. Sorunlar çıplak gözle görülmez; görünen sorunun kendisi değil belirtisidir. Bilirkişinin eleştirilen görünümü de sorun değil sorunun belirtisidir. Bu bağlamda çözümler aradığından başarısız olunmuştur. Örneğin 2005’de yargıçların bilirkişi seçimindeki özgürlüğü kısıtlanarak “adli yargı bilirkişi çizelgeleri” oluşturuldu. Amaç “uzman kişilerin bilirkişi olmasını sağlama” ve “bilirkişilerin sıkı düzene alınarak izlenmesi” olsa da, sorun çözülmedi. Oysa hukuk öğretisi ve az sayıda hukukçu, sorunun bilirkişilerden değil, yargının kuralları uygulamamasından kaynaklandığını savunsalar da, ilgililere anlatamadılar. Yargıç, hukuk ve olgu sorunları çözerek yargılamayı sonuçlandırmakla yükümlüdür. Ne var ki, ne denli hukuk, genel yaşam bilgisi ve ekinle (kültür) donatılmış olursa olsun maddi gerçek sorununu çözmede özel veya teknik ve bilimsel bilgilere ve yorumlara gereksinim duyabilecektir. Bu nedenle hukuk, olgu sorununun çözümünde “yargıca yardım edecek” ve “onun denetiminde çalışacak” bilirkişi kurumuna yer vermiştir. Yargıç, maddi sorunla ilgili uyuşmazlığı çözerken disiplinli, hukukun öngördüğü yöntem ve ilkelerle uyumlu çalışma yapmak zorundadır. Bu bağlamda ilk adım hukuk ve olgu sorunlarının ayrımı olmalıdır, Ardından maddi sorununun belirlenmesinde öncelikle ilgililerin (savcı/ avukat, davacı ve davalı) açıklama ve sunuları değerlendirilmeli. Buna karşın sorun çözülememiş ise: yargıç, gözlem yolunu, genel yaşam ilkelerini (karine), dil bilgisini, mantık, düşünme yasalarını kullanarak akıl yürüterek sorunu çözmeye çalışmalı. Bu aşamada sorunun büyük ölçüde çözülmesi de güçlü bir olasılıktır. Bu yöntem ve çalışmalarla da sonuca ulaşılamamış ise, özel veya teknik bilgi eksikliğini gidermek için bilirkişi görüşü gündeme gelecektir. Görülüyor ki, maddi olgu sorununun çözümünde, bilirkişi en son bilgisine başvurulacak kişidir. Bilirkişi kendisine sorularla sınırlı olarak “yalnız özel ve teknik bilgisini açıklar “ ya da bu bilgilerden yola çıkarak “saptamalar” veya “yorumlar” yaparak yargıca yardımcı olur. Yinelemeliyim ki bilirkişi kendisine ne sorulmuş ve ne istenmiş ise ona yanıt vermekle yükümlüdür. Oysa uygulamada açıkladığım çalışmalar yapılmadan, özellikle soru sorulmadan genel nitelikte görevlendirmeyle dosya bilirkişi veriliyor. Bilirkişi de tüm dosyayı inceleyerek, kanıtları değerlendirerek, hukuku konularda yorumlar yaparak uyuşmazlığın tüm sorunları çözecek biçimde yargıcın yetkilerini kullanarak yazanak (rapor) düzenliyor. Bu nitelikteki görevlendirmeyle bilirkişinin yargıçlaşması da doğaldır. Yanlış olan, “sorunun bilirkişi boyutunda düşünülmesidir”. Nitekim politik güç “gece kondu” örneği temelsiz düzenlemelerle sorunu çözmeye çalışmakta. Yüksek yargı da sorunu bilirkişi düzeyinde gördüğünden uygulamaya yön verme yerine asıl sorumlu yargıçları edilgen duruma getirerek bilirkişi kurumunun yozlaşmasına neden olarak “doğru ve güvenli yargılamayı” riske sokuyor. Sorunun çözümü “bilgi, etik değerler ile yargı bağımsızlığı ve yansızlık bilincinin” oluşturduğu yargıç kimliğinin güçlenerek yaygınlaşmasına bağlıdır. Aslında bu yargının temel sorunudur. Yargılamada etkinliği kaybeden bilirkişiye bağımlı bilgi yoksunu yargıçlarla sorunun çözümü olanaksızdır, Bu nedenle; bilirkişi sorunun çözümü, öncelikle köklü ve bilinçli bir eğitiminden geçer. Ne var ki, yargıçların eğitimiyle sorumlu Türkiye Adalet Akademisi’nde (TAA), bu sorun çok yüzeysel ele alınmakta. Üç sene önce TAA’ne, hiçbir karşılık beklemeden bilgilerimi yargıçlarla paylaşmak istemime olumsuz yanıt verildi. Oysa bilirkişi sorununu tüm yönleriyle teorik ve pratik olarak inceleyen birkaç hukukçudan biri bendim. Bu bağlamda geçen Mayıs ayında 30 yıllık bilgi birikimimin ürünü olan “Maddi Gerçeğin Belirlenmesi Ve Kanayan Yara Bilirkişilik” adlı yapıtım yayınlandı. Duyarsız, ilgisiz ve bilgisiz ilgililer ile okuma alışkanlığını yitirmiş hukukçuların direnci kırılabilirse; bilirkişi sorununun çözümüne büyük ölçüde katkıda bulunacağına inanıyorum. Gün ola harman ola… (1) Maddi Gerçeğin Belirlenmesi Ve Kanayan Yara Bilirkişilik adlı yapıtımıza bakılabilir . Kemerburgaz'da göçmen kuşlar görüntülenmiştir de. Gezinin belki en güzel manzaralı yeri olan Alibeyköy Baraj Havzası (Moğlova Kemeri)'nda da göçmen kuşların geçişi olabilir ki arazi dürbünüyle yerleşik yaşayan kartallar görülmüştür. İstanbul'umuzun yaşayan su medeniyeti yolları alternatif turizminde Sarıyer'e yakın su yolu bölgelerinde göçmen kuşların MartNisanMayısHaziran bahar aylarında izlenebileceği olasıdır. Sonbaharda da Çamlıca bölgesinden benzeri izlenim düşünülebilir. İstanbul kültürünün göçmen kuş içerikli yönünün, İstanbul Tarihi Su Yollarının Turizme Kazandırılması Projesine esinlik edebileceğini seslendirebiliriz. Ben idrak edene dek herkes beklesin! Youtube yüz karası; bir kara delik gibi Türkiye’nin dijital kültür gündemini içine doğru çekiyor. Son haftalarda Google’a doğru sıçrayan, sıçratılmaya çalışılan yasak önce bir geri adım attı. Daha sonra gelen ikinci dalga ile yeniden bulaştı. Youtube gibi bu da kalıcı olmaya çalışıyor. Kabaca bazı Google hizmetlerinden yararlanamama durumu ile karşı karşıyayız. Meclis’te söz alan Ulaştırma Bakanı konu hakkında alınan yürütmesel ve yargısal kararların doğruluğunu savundu. Buna göre “Youtube’un Türkiye ile olan ilişkisi başka ülkelerle olan ilişki standardında değil.” Örneğin Youtube “başka ülkelerde güvenlik belgesi alıp, vergi dairelerine kayıt yaptırırken” Türkiye’de bunları yapmaktan kaçınıyormuş. Keza Youtube’un Türkiye’den erişilmesine engel teşkil eden Atatürk’e hakaret içeren videolardan bir tanesini kaldırmamakta ısrar ediyormuş. Ayrıca başka ülkelerde “ülkeye özel” filtreleme (lokal versiyon) getirirken Türkiye’de bunu uygulamıyormuş. Öte yandan Bilgi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yaman Akdeniz’e göre ise “Youtube Fransa, Almanya, İngiltere gibi ülkelerde girişte lokal versiyon mu global versiyon mu istiyorsun diye kullanıcıya soruyor” ve kullanıcının seçimine göre yönlendiriyor. Ayrıca Youtube ofisleri bu ülkelerde “sadece lokal versiyonda yer alan videolarla ilgili olarak” sorumluluk taşıyor, global versiyondaki videolarla ilgili değil. Ancak bizde şark kurnazlığı var ya mahkemelerin aldığı kararın sadece lokal versiyonda değil, tüm dünyada uygulanmasını istiyoruz. Bu sorun dünyaya, yaşama bakış açısı belli olan bu yürütme organı dikkate alındığında evladiyelik bir sorundur. Çünkü temel bir mentalite uyuşmazlığı söz konusudur. Çatışma noktası, elinde yetki olanın eleştiri kabul etmez bir yapıya sahip olmasıdır. Yakın zamana dek eleştiri kabul etmezlik sadece politik temellere dayandırılarak açıklanırdı. (Despotluk, faşizan model, vb.) Bugün iktidar da bu açıdan eleştiriliyor. Ancak konuya bir başka açıdan da yaklaşmak mümkün. Bugün pek çok muhafazakâr kişi, kendilerine “din böyle emrediyor” diye belletildiğinden, başka bir dinden olan kişiye ya da hayatını (o belletilen) dinin esaslarına göre yaşamayan dindaşlarına “acıyarak” bakıyor. Hatta en samimi duygularla onları bu acınacak hallerinden kurtarmak istiyor. Çünkü (diye düşünüyor) bu insanlar öldükleri zaman (bu şekilde yaşadıklarından dolayı) öte dünyada cehenneme gidecekler. Oysa ben bu insanları seviyorum; onlara iyilik yapmak istiyorum. O nedenle de gerekirse onlara rağmen onların yaşam biçimini değiştirmeliyim. Böyle düşünen bir zihin iş dinle ilgili olamayan konulara geldiğinde farklı bir modelde mi çalışıyor? Hayır ! Karşısına (dinle ilgisi dahi olmayan) bir sorun geldiğinde (de) kendi paradigmasına göre doğru olan çözümü ürettikten sonra öteki herkesin, tüm dünyanın bu çözümü benimsemesini talep ediyor. “Tolerans” nedir bilmiyor; “müzakere”yi karşı tarafın kabul etmesi için tek yönlü bir imkân olarak görüyor. Gerekirse öteki herkes değişmeli; onun bakış açısına, hizasına gelmelidir. Çünkü (ona göre) doğru olan budur. Nokta! O halde bamteli şu: Ya tek ve mutlaktır diye insanlara anlatılan, belletilen bakış açısı aslında tek bakış açısı değilse? Ya alternatif bakış açıları da varsa? Ya bu alternatif bakış açılarının dini inançlarla ilgisi yoksa ve onlarla tezat oluşturmuyorsa? 70’li yılların hızlı militanlarının bir yanılsama içinde olduklarını idrak etmeleri için 20 sene bekledi (kaybetti) Türkiye! Bireylerini doğru eğitmediği ve karınlarını doyurmadığı sürece bu döngü sürüp edecek! Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri (İSKİ) Daire Başkanlığı, İSKİ Vakıf Sular Şube Müdürlüğü, İBB Turizm Müdürlüğü, Hamidiye Su A.Ş. ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Araştırmaları Anabilim Dalı ile İstanbul'umuzun SU yüzünde görünenleri yerinde ayrıntılı öğrenme göstermiştir ki, altımızdan akanın damarlarımız gibi Aysberg'in görünmeyen büyüklüğündedir tarihi Vakıf Su Medeniyeti yollarımız... Edirnekapı’daki İSKİ’ye ait su sarnacında gökyüzüne açılan yuvarlak pencereler “kuyu gözlemleri” yapmak için de adeta birer astronomi gözlemevi duyarlılığında görülüyor. Gezinin önemli yerlerinden olan CBT 1215/ 13 2 Temmuz 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle