Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Demokrasi değiliz, Kusurlu Demokrasi bile değiliz! Türkiye “Melez Rejim” ülkesi! Otoriterliğe bir adım kaldı Economist Intelligence Unit* (EIU), 2010 Demokrasi Endeksi araştırmasını yayımladı. 167 ülkeyi kapsayan araştırma, demokrasilerin tüm dünyada inişte olduğunu gösteriyor. Ülkemiz demokrasisinin ise, 2008 raporu ile karşılaştırıldığında, iki yıldır ilerleme kaydetmek bir yana, iki basamak gerilediği ve dünya sıralamasında 87. sıradan 89. sıraya indiği görülüyor. E IU, ilki 2006’da ikincisi 2008’de olmak üzere bu yıl kasım ayında üçüncü Demokrasi Endeksi’ni yayımladı. 165 bağımsız devlet ve iki bölgeyi (mikro ülkeler araştırmaya dahil edilmemiş) kapsayan çalışma, ülkelerin demokratik durumunu beş kategoride değerlendiriyor: • Seçim sistemi ve çoğulculuk • Hükümetin icraatı • Siyasal katılımcılık • Siyasal kültür • Medeni haklar Demokrasiler ise dört grup altında toplanıyor: • Tam demokrasiler • Kusurlu demokrasiler • Melez rejimler • Otoriter rejimler Özgür/adil seçimler ve medeni haklar demokrasinin vazgeçilmez koşulları olmakla birlikte, şeffaf ve verimli bir yönetim, yeterli siyasal katılım ve demokratik bir siyasal kültür ile desteklenmedikçe, tam bir demokratik yapının oluşması olanaksızdır. Kaldı ki her türlü darbeye dayanıklı, sağlam bir demokrasinin kurulması zordur. Uzun bir geçmişe sahip demokrasiler bile yeterince beslenmez ve korunmaz ise zaman içinde Son iki yıldır tüm bölgelerde egemen olan gidişat, demokratikleşme yolunda önceki kazanımların yavaş yavaş elden çıktığı yönünde. Bir de 2008 yılında başlayan küresel ekonomik kriz bunların üzerine tuz biber ekerek, var olan negatif trendleri hızlandırıyor. Dünyanın pek çok bölgesinde demokratik açılımlar konusunda hayal kırıklıkları yaşanıyor. Otoriter yaklaşımlar özellikle Ortadoğu ve eski Sovyetler Birliği’nde daha belirgin. Afrika’da Sahra Çölü’nün güneyindeki ülkelerde demokratikleşme durma noktasına gelmiş durumda. Bazı bölgelerde ise geriliyor. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde siyasal kökenli bir huzursuzluğa bağlı olarak, bölgenin demokrasiye geçiş süreci sorgulanıyor. İfade özgürlüğü Güney Amerika ülkelerinde tedrici olarak kısıtlanarak yok edilmeye çalışılıyor. Ve bu ülkelerde demokratik içeriği kuşkulu bazı popülist güçler giderek kuvvetleniyor. Gelişmiş Batı’nın sağlam temellere oturmuş olduğu varsayılan demokrasisi, siyasal katılımcılığın azalması, hükümetlerin yetersiz icraatları, sivil özgürlüklerin güvenlik nedeniyle kısıtlanması gibi nedenlere bağlı olarak yavaş yavaş aşınıyor. Tam demokrasi Kusurlu demokrasi Melez rejim Otoriter rejim Derecelendirilmemiş Kaynak: EIU’nun kasım 2010 verilerine göre erozyona uğrar ve şekil değiştirir. DÜŞÜK PUANLARIN NEDENİ Demokrasilerdeki bu gerilemenin pek çok nedeni olabilir. Doğu ve Orta Avrupa’da demokratikleşmenin hız kestiği görülürken, Çin ve Ortadoğu’da otokrasilerin demokrasiye katkıda bulunmayacağı anlaşılıyor. Otokratlar kendilerini nasıl koruyacaklarını çok iyi biliyorlar; kimi enerji bakımından zengin topraklara sahipken, petrol fiyatlarındaki artıştan da besleniyorlar. Burada en önemli etmen, demokrasiyi güçlendiren unsurların, askeri müdahalelere, Irak ve Afganistan’daki desteğini yitirmiş savaşlara bağlı olan meşruiyetini giderek yitirmesi. Dış politi KÜRESEL DEMOKRASİ İNİŞE GEÇİYOR… CBT 1240/10 24 Aralık 2010 Yazının devamı 19. sayfada CBT 1240/11 24 Aralık 2010 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılışından bu yana toplum bilimciler demokratikleşmenin küresel karnesini dikkatle izliyor. EIU’in demokrasi ölçüm kriterlerine göre bugün dünya nüfusunun yarısı “bir çeşit demokrasi” altında yaşıyor. Ancak 2008 yılından bu yana tüm dünyada demokrasinin genel bir gerileme dönemine girdiği anlaşılıyor. kada geçerlilik kazanan çifte standartlar (otokratlar birbirlerine düşman olabildik• Kuralların sıklıkla ihlal edilmesi seçimlerin özgür ve adil leri gibi iyi dost da olabilirler), Batı ülkeyapılmasını engeller lerinin ikiyüzlülükle suçlanmasına da yol • İktidarın muhalefet üzerindeki baskısı belirgindir. açıyor. Önde gelen Batı ülkelerinde demok• Politik kültür, hükümetin icraatı, siyasal katılım konusunrasinin işleyişinde yaşanan sorunlar, deda yaşanan aksaklıklar, bazı durumlarda kusurlu demokramokrasinin ihracını da büyük ölçüde ensi kategorisindeki ülkelerden daha vahim ve kalıcı olabilir. gelliyor. ABD ve İngiltere, 2010 endek• Yolsuzluklar yaygınlaşma eğilimi gösterirken, hukuk devsinde “Tam Demokrasi” kategorisinin hemen hemen en alt sırasındalar. ABD’de leti kavramı sadece kağıt üzerinde kalabilir. terörizmle savaş nedeniyle temel hak ve • Gazeteciler üzerinde baskı ve tacizler medyanın bağımözgürlükler büyük ölçüde kısıtlanmış dusızlığını zedeleyecek ölçüdedir. rumda. Ayrıca yönetimin icraatlarındaki • Yargı bağımsızlığı yoktur. sorunlar da giderek daha fazla göze batar hale geliyor. İngiltere’de de temel hak ve özgürlükler benzer şekilde kısıtlanıyor, ancak demokrasiye en büyük darbe, siyasal katılımın belirgin şekilde düşüşe geçmesinden kaynaklanı2. Temel hak ve özgürlüklere saygı yor. A)TAM DEMOKRASİLER 3. Yönetişim kusurlu Bu olgu, oy veren seçmenlerin ve siyasal par1.Temel siyasi özgürlüklere ve insan hak ve 4: Gelişmemiş bir siyasal kültür tilere üye olanların sayısındaki azalmada, siyasal hürriyetlerine saygı 5. Yetersiz siyasal katılım faaliyetlere katılım oranlarının düşmesinde be2. Demokrasinin gelişmesine zemin hazırlalirgin. yan siyasal kültür C)OTORİTER REJİMLER 3.Hükümetin icraatları tatminkar düzeyde 1. Siyasal çoğulculuk budanmış, hatta yok GENEL DURUM 4.Medya bağımsız ve çok sesli 2. Bazıları doğrudan diktatörlükle yönetiliyor DEĞERLENDİRMESİ 5.Köklü bir kuvvetler ayrılığı sistemi 3. Demokrasinin kurumları var olabilir, ancak Dünyadaki devletlerin yarısının demokratik 6. Yargı bağımsız ve yargının aldığı kararlar çalıştırılmaz. bir düzene sahip olduğu varsayılmakla birlikte, tam olarak uygulanıyor 4. Seçimleryapılırsaözgür ve adil değil endekste “tam demokrasiler” 26 sayı gibi düşük 7. Demokrasinin işleyişinde yaşanan sorun5. Temel hak ve özgürlükler göz ardı edilir bir düzeyde seyrediyor. 53 ülke ise “kusurlu delar minimum düzeyde 6. Medya bağımsız değil; yönetime yakın bi mokrasiler” kategorisinde yer alıyor. Geriye karimlerin kontrolü altında lan 88 ülkenin 55’i otoriter, 33’ü ise melez reB)KUSURLU DEMOKRASİLER 7. Koyu bir sansür ve eleştiriye tahammüljimler altında yaşıyor. Tahmin edileceği gibi kal1. Sorunlu olmakla birlikte özgür ve adil sesüzlük yaygın kınmış OECD ülkeleri tam demokrasi kategoriçimler 8: Yargı bağımsız değil sinde egemen. Yine de bu grupta iki Güney MELEZ REJİM TANIMI REJİM TİPLERİNİN TANIMI Amerika (Kosta Rika ve Uruguay), bir Doğu Avrupa (Çek Cumhuriyeti) ve bir Afrika ülkesinin (Mauritius) bulunması dikkat çekici. Bütün bunlar kalkınma düzeyinin demokratikleşme sürecinde bağlayıcı olmadığını gösteriyor. Bu kategoride yalnızca iki Asya ülkesi bulunuyor: Japonya ve Güney Kore. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı bir çeşit demokrasi altında yaşamakla birlikte yalnızca %12’si tam demokrasiye sahip. Yaklaşık 2.5 milyar insan (dünya nüfusunun üçte birinden fazlası) otoriter idare altında (Bunun büyük bir kısmı Çin’de yaşıyor). Rejim türlerinin bölgesel dağılımına bir göz atıldığında, kusurlu demokrasilerin Güney Amerika ve Doğu Avrupa’da yoğunlaştığı, az miktarda da Asya’da toplandığı görülüyor. Son 2030 yılda Güney Amerika’nın demokratikleşme ça