Katalog

SON ARAŞTIRMALAR BAĞIRSAK KURTLARIYLA KOLİT TEDAVİSİ Kurt enfeksiyonları kronik bağırsak hastalıklarını iyileştiriyor. Amerikalı bilim insanları, kurtların bağışıklık sistemini yatıştırdığını, enfeksiyonları önlediğini ve doğal iyileşme sürecini tetiklediğini buldu. Kişilerin kendi üzerinde özel olarak yaptıkları deneylerin aslında tıp araştırmalarında yeri yoktur. Fakat ender durumlarda önemli sonuçlar çıkabiliyor. Örneğin kronik iltihaplı bağırsak hastalığına (Colitis ulcerosa) yakalanan bir Kaliforniyalı (34) 2004 yılında bir parazit kurdun yumurtalarını yutunca hastalık düzelmiş. Kolitin kurtlarla tedavi etme fikri aslında yeni değil diyor New York Üniversitesi parazit uzmanı P’ng Loke. Loke’ın araştırmaları bu parazite bağlı enfeksiyonların, mukoza üretimini teşvik ederek hastalık semptomlarını hafiflettiğini göstermiş. Bilim insanının sözünü ettiği parazit, yaklaşık olarak beş santim uzunluğundaki kamçı kurdu (Trichuris trichiura). Parazit ince ve kalınbağırsaktaki mukoza hücreleriyle besleniyor. Dünya genelinde bu paraziti taşıyanların s a y ı s ı 750.000 civarında ve bu insanların nereResim: Colitis ulcerosa parazitinin yumurtaları deyse hepsi Afrika’nın, Asya’nın ve Latin Amerika’nın tropikal veya subtropikal bölgelerinde yaşıyor. Colitis ulcerosa gibi iltihaplı bağırsak hastalıkları bu bölgelerde oldukça ender görülürken yüksek hijyenik standartlara rağmen Avrupa ve Kuzey Amerika’da bağırsak hastalıkları çok yaygındır. En çok ortaya çıkan semptomlar karın ağrısı ve kanlı ishal. Bilim insanları hastalığın bağışıklık sisteminin raydan çıkmasıyla ilgili olduğunu düşünüyor. Kendisi üzerinde deney yapan Kaliforniyalıyı düzenli inceleyen Loke ve ekibi, birkaç ay sonra hastalığın önemli ölçüde iyileştiğini görmüş; üstelik parazit yumurtalarının etkisi üç yıl devam etmiş. Bu sürenin ardından alınan yeni kurt yumurtaları ile semptomlar iyice azalmış. ( Science Translational Medicine) İyileşme, kendisini immünolojik alanda da gösteriyor. Buraya kadar her şey iyi güzel ancak kurtlar bağırsaklara zarar verebilir. Gerçi incelediğimiz hastada bir sorun çıkmadı ama diğer insanlarda iltihabı kötüleştirebilir de diyor bilim insanları. Şimdilik bu tedaviden kimin yararlanacağı kimin yararlanamayacağı henüz bilinmiyor. Loke bundan sonra normalde domuzlarda bulunan ve daha az riskli olan kurtlarla araştırma yapmayı planlıyor. kilendirilmişti. Dahası, korku filmi düşkünlüğünde bile DRD4’ün etkisi büyük. Diğer bir araştırmada ise yeni sosyal olaylara açık olmanın da bu genle ilgili olduğu ortaya çıkmıştı. Kısacası bu gen varyantı genel anlamda tehlikeli davranışlara zemin hazırlıyor. Bir genin bu kadar çeşit davranış biçimleri üzerinde etkili olması, DRD4’ün bir dopamin reseptör geni olduğunun bilinmesi halinde daha iyi anlaşılıyor. Uyarı maddesi dopamin, genellikle “mutluluk hormonu” olarak kabul edilen önemli bir nörotransmitter maddesidir. Dopamin salgısı özellikle de “ödüllendirme sistemiyle” ilişkili du gönderme riskini gösterdi. Aynı tehlike, bir seferde Sojus roketiyle iki veya Ariane 5 ile dört Galileo uydusu göndermeyi planlayan Avrupa’yı da bekliyor aslında. Öte yandan uzayda sorun yaşayanlar sadece Ruslar değil. ABD bir Boeing uydusundaki 22 metre çapındaki bir anteni açmaya çalışıyorsa da bir türlü başarılı olamadı. Sivil bir uydu üzerindeki bu en büyük antenle Amerikan Light Squared kuruluşu mobil veri hizmetleri vermek istiyor. Dev anten 268 milyon dolara sigortalanmış. Cüceleri araştırmış. Bu cüce yıldızlar, Güneş kütlesinin sadece yüzde on ila yirmisi kadar kütleye sahipler ve çok zayıf ışıdıkları için de varlıkları sadece Samanyolu ve komşu bölgelerde kanıtlanabilmiştir. Keck Gözlemevi’nin hassas enstrümanlarıyla araştırmacılar şimdi Kırmızı Cüce yıldızlarını ilk kez 50300 milyon ışık yılı uzaklıktaki yoğun yıldızlı galaksilerde saptadılar. Hatta eliptik galaksi sınıfına giren uzak galaksilerdeki Kırmızı Cüce sayısı, spiral galaksi sınıfına dahil olan Samanyolumuza kıyasla yirmi misli fazla. Böylece evrende tahmin edilen yıldız sayısı önemli ölçüde artmış oldu. Son gözlemler sayesinde hem Kırmızı Cüce sayısı hem de daha fazla gezegenin bulunduğu öğrenilmiş oldu. Tahminlerimize göre bu yıldızların etrafında denen milyarlarca dünya bulunuyor diyor Dokkum. Son olarak saptanan Kırmızı Cücelerin çoğu on milyar yıldan yaşlı ki bu da buralarda olası gelişkin yaşamın gelişmiş olabileceği anlamına geliyor. Diğer astronomlar kısa bir süre önce gerçekten de galaksimizdeki bir Kırmızı Cüce’de dünya benzeri bir gezegen keşfetmişlerdi. Ancak burada yaşamın gelişip gelişmediği henüz biliniyor. NARKOZ GAZLARI DÜNYAYI BİR MİLYON OTOMOBİL KADAR ISITIYOR davranışlarda önemli bir rol oynuyor. Bağımsız sekste riskler yüksek, ödüllendirme büyüktür ve motivasyon ise değişkendir. Tüm bu elementler bir dopamin “sarhoşluğunun” garantisidir, diyen Garcia öte yandan da bu gen varyantının illa ki gelişigüzel cinsel davranışlara sebep olmayacağını da vurguluyor. Sonuçta genler ve davranışlar arasındaki ilişkiler hiçbir zaman kesin değildir diyor, bilim insanları. RUSYA, ÜÇ UYDUSUNU ALKOL BAĞIMLILIĞI GEBİRDEN KAYBETTİ Nİ, SADAKATSIZLIKTAN Uyduların geçen pazar (5.12.10) Baikonur uzay istasyonundan bir ProtonM roketiyle uzaDA SORUMLU Binghamton Üniversitesi’nde Justin Garcia ve arkadaşları, çiftlerdeki sadakatsızlıktan sorumlu olan bir DNA sekansı saptadı. Buna göre, kalıtımlarında DRD4 genini taşıyanlar aldatmaya ve tek gecelik ilişkilere daha meyilli. Bilim insanları 181 kişide bu gen varyantını araştırırken aynı zamanda bu kişilerin cinsel yaşamları hakkında da bilgi almışlar. Sonuç: Bu geni taşıyan katılımcıların tek gecelik ilişki yaşama olasılığı kontrol grubuna kıyasla iki misi fazla. DRD4 genine sahip kişilerin yarısı bir kez eşlerini aldatmış. Oysa diğerlerinde aldatma oranı sadece yüzde 22, diyor araştırmacılar. Aynı gen daha önceleri de alkolizm ve kumar bağımlılığıyla ilişya fırlatılması başarısızlıkla sonuçlandı. Yetkililer “beklenmeyen bir durumdan” söz ederek ayrıntılı açıklamalardan kaçındı. Tahminlere göre roketin en üst seviyesi doğru ateşlenmeyince uydularla birlikte Pasifik’e düştü. Zararın birkaç yüz milyon Avro civarında olduğu sanılıyor. Bu olay Glonass ile Amerikan GPS navigasyon sistemine rakip olmaya çalışan Rusya için önemli bir kayıp oldu. Ria Nowosti devlet ajansına göre Glonass uyduları Hawaii yakınlarına düşmüş. Rus Savunma Bakanlığı’nın bir çalışanı uydu filosunun buna rağmen yakında tamamlanacağını bildirdi. Bugüne kadar uzaya 26 Glonass uydusu gönderilmiş, bunların arasında iki yedek uydu da bulunuyor. Bu kaza aslında tek roketle birden fazla uy Kopenhag Üniversitesi kimyacıları, narkoz maddelerinin iklim değişimi üzerindeki etkisini araştırdı. Karbondioksite kıyasla gazlar iklime 1620 misli zarar veriyor. Ole John Nielsen’ın British Journal of Anaesthesia” dergisindeki yazısına göre tıbbi narkoz gazları iklimi bir milyon otomobile eşit oranda ısıtıyor. Nielsen çalışma arkadaşı Mads Andersen ile birlikte, halihazırda kullanılan Sevofluran, İsofluran ve Desfluran narkoz maddelerini inceleyerek, dünya iklimi üzerindeki etkisini hesaplamış. Buna göre bu maddelerin sera etkisi karbondioksite kıyasla, 210, 510 ve 1620 misli fazla. Ayrıca ocak ayında AB tarafından yasaklanan HFC134a soğutucu maddesine kimyasal açıdan yakınlar. Söz konusu soğutucu maddenin sera etkisi karbondioksite göre 1300 misli fazla. Fakat Nielsen elde edilen sonuçlara rağmen, incelenen narkoz maddelerinden birinin yasaklanmasını değil, kullanılan narkoz gazının özelliklerine dikkat edilmesini öneriyor. Nilgün Özbaşaran Dede Araştırma CİLT KANSERİ TEDAVİSİNDE UMUT VERİCİ GELİŞME Amerikalı bilim insanları, malign melanom olarak bilinen ölümcül cilt kanserini iyileştiren bir ilaç geliştirdi. PLX4032 (R7204) ilacı yardımıyla, tedavisi bulunmayan hastalığın daha uzun süre kontrole alınabileceği sanılıyor. Araştırmayla ilgili açıklamalar Roche ve Plexxikon ilaç firmaları tarafından Amerikan Klinik Onkoloji Birliği konferansında sunuldu. PLX4032’nin etkisi, BRAF mutasyonuna sahip tümör hücrelerini tanıyıp, bozmasına dayanıyor. Bu mutasyon yüzde altmış oranında malign melanom ile ilişkilendiriliyor. Yeni ilaç sayesinde ağır hastalıklar önlenebileceği gibi tümörlerin yayılması da engellenebilecek. Araştırmanın birinci aşamasında BRAF pozitif olan 16 hastadan en azından yarısında hastalığın etkisi yüzde otuz oranında düşürülmüş. Yeni ilaçla tedavi edilen kişilerde hastalık ortalama olarak altı ay hiç kötüleşmemiş. Hastaların yarısından fazlasında tümörler önemli ölçüde küçülmüş ve bu gruba, hastalığın karaciğer, akciğer ve kemiklere kadar sıçramış olduğu vakalarda dahil. Roche ve Plexxikon bundan sonra ilacın güvenirliliğini ve en iyi kullanım şeklini test edecek. Bunun dışında bir de BRAF pozitif melanom teşhisini kolaylaştıracak bir yöntem test edilecek. CBT 1239/ 4 17 Aralık 2010 UZAYDAKİ YILDIZLARIN SAYISI ÜÇE KATLANDI Evrende sanılandan üç misli yıldız var. Yale Üniversitesi astronomları, küçük ve zayıf ışıyan güneşler tahmin ettiğimizden çok fazla, diyor. Buna göre bu yıldızları çevreleyen çok daha fazla gezegen de söz konusu. Pieter van Dokkum, Hawaii’deki gözlemevinde Kırmızı