24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YENİ İKTİSAT PENCEREMDEN Oktay Yenal yenal9@gmail.com Ürünler Dijital golf eldiveni Sensoglove, golf oyununda başarılı olmaya yardımcı olan ilk dijital golf eldiveni. Eldivenin üzerine yerleştirilen sensorlar kavrayışın kuvvetini ölçüyor ve ekranda mükemmel vuruş için nelerin değiştirilmesi gerektiği okunabiliyor. Terden etkilenmeyen LCD ekranın boyu üç santimetre. Ekran hangi parmakla daha sıkı kavranması gerektiğini gösteriyor. Fiyatı: 89 dolar. Bilgi için: http://www.sensoglove.com http://www.vizio.com/accessories/vmb070.html Çıkar Çevreleri, Siyasi Koalisyonlar ve Demokrasi Son altmış yılda gelip geçmiş hükumetler, iktidarlarının ilk yıllarında aksaklıklara çare arar gibi görünmüşler ancak sonra başarısızlıklarına mazeret üretmekle yetinmişlerdir. Ekonominin gerçek kesimindeki dinamizm, ne yazık ki maliye ve finans kesimlerindeki dengesizliklerin hafife alınması sonucunda zayıflamıştır. Çare olarak çok kez bir yandan daha iyi, daha bilge insanların iktidara ve devlet yönetimine gelmesi ile aksayan iktisat siyasalarının düzeltilmesi, bir yandan da serbest piyasaların, kapitalizmin ve demokrasinin bu sorunların üstesinden geleceği ümidi beslenir. Ben ise gençliğimde beslediğim iktisat siyasalarının akıl, mantık ve bilgi ile değiştirilebileceği konusundaki iyimserliğimi yitirdiğimi görüyorum ve İsveçli büyük iktisatcı Knut Wicksell’in yüz yıldan fazla zaman önce iktisatçılara verdiği öğüdün anlam ve önemini şimdi daha iyi değerlendirebiliyorum. Wicksell, iktisatçıların hükümetlere normati ve siyasa önerilerinde bulunmalarının boş bir çaba olduğu, siyasa sonuçlarını iyileştirmenin ancak siyasal karar verme yapısını değiştirmekle mümkün olabileceği inancındaydı. Onun tezi, bugünkü “kamu tercihleri” iktisatçılarının üzerinde durdukları “oyunun kuralları” tezine yakın bir gözlemdi. Bu teze göre, bir ülkede iktisadi yaşamı etkileyen siyasalar değiştirilmek isteniyorsa, bunu, iktisat alanındaki oyuncuları –siyasetcileri ve yöneticileri– ya da devletin siyasalarını değiştirerek iyileştirme olanağı zayıftır. Yeterince üzerinde durulmayan önemli gerçek, kapitalist piyasa oyununun da, demokrasi oyununun da, toplumun yararına sonuçlar verebilmesi için iyi kurulmuş, sağlıklı bir siyasal, yasal, yargısal bir çerçeve gerektirdiğidir. Bana öyle geliyor ki hızlı enflasyon, sorumsuz borçlanma, başıboş bankacılık, bozuk gelir dağılımı, devletin alet olduğu rant ekonomisi, kamu malları yağmacılığı, hatta bozulan çevre ve şehir yaşamı gibi artan rahatsızlıkların temelinde, toplum yaşam kurallarının iyi bir temele dayanmaması yatmaktadır. Ülkemizde, istikrarsızlığın 1950’li yıllardan başlayarak artması rastlantı değil. Bu tarihlerde, Cumhuriyet’in kurucu elit kadrosu sahneden çekilmeye başlamış, onların tanımladığı ve uyguladığı oldukça güdümcü siyaset –ekonomi çerçevesi de yerini parlemento/piyasa eksenine bırakmaya başladı. Ancak serbest piyasaların ve parlamenter doktrinin içinde işliyeceği sağlıklı bir anayasal çerçeve de kurulamamıştı. Serbest seçimlerle vatandaşlar arasında oldukça eşit biçimde dağıtıldığı sanılan iktisadi güç, özellikle sağlıklı anayasal kurumlarla, bağımsız bir yargı sistemi ile ve güçlü geleneklerle sınırlanmamış başıboşluk durumlarında, para ile hem kamuoyunu, hem de siyaset adamlarını ve kamu yöneticilerini etkiliyebilen iktisadi çıkar odakları egemenliği altına kolayca girebilmektedir. Gelir ve varlık dağılımının çok eşitsiz olduğu durumlarda, siyasal gücün de eşitsizliğe gitmesi, Mancur Olson’un “toplu eylemin mantığı” adını verdiği bir sürecin sonucudur. Buna göre, oy sayıları az olmakla birlikte, çıkar beklentileri büyük olan girişimci gruplar, yaygın halk kütlelerinden daha büyük güce sahip olabilmekte ve perakende hükümet kararlarını kendi lehlerine etkiliyebilmektedir. Çünkü teşvik adı altında bütçe kaynakları ya da devlet arsaları alanların, vergilerini azaltanların, ruhsat değiştirtenlerin ya da rakip ithalatı yasaklatabilenlerin elde ettikleri çıkarlar büyüktür. Bu çıkar gruplarının rüşvet araçları ile ya da kamuoyunu etkilemek yoluyla hükumetin kendi lehlerine karar alması için örgütlenmesi, büyük paralar harcıyabilmesi ve seslerini duyurabilmeleri beklenir. Elbette bu yollarla elde edilen nimetlerin maliyeti basit vatandaşların cebinden çıkar fakat bu maliyet binlerce kişi arasında yayıldığı ve kişi başına düşen maliyet düşük olduğu için halkın tepkisi zayıf kalır. Enflasyonun sürüp gidebilmesinin nedeni de aynı mantık çerçevesinde görülebilir. Enflasyon yaratan bütçe harcamalarından ya da vergi teşviklerinden yararlanan gruplar siyasal baskı yapabilmekte, enflasyonun maliyeti ise 75 milyon insan arasında dağıldığı için tepki zayıf olmaktadır. Yoksa Türkiye gibi göreli olarak yoksul bir ekonomide devlet gelirlerinin büyük bölümünün, halkın her günkü alışverişinden kesilen katma değer vergisinden gelmesi, geçen seçimlerde parti bildirilerinin hepsinde büyük ve varlıklı örgütlerden alınan vergi hadlerinin indirileceğinin alenen ilan edilmesi başka nasıl izah edilebilir? İşte hem toplumu etkileyen kararların büyük halk çoğunluğunun beklentileri yönünde alınmasını güvenceye almak, hem de toplu eylemin bu sapık mantığını bir ölçüde düzeltmek için sağlıklı “oyun kuralları” çerçevesine gerek vardır. Yoksa “hür girişim kutsaldır” ya da “demokrasilerde çare tükenmez,” gibi sloganlarla daha iyi bir topluma gideceğimizi beklemek boşunadır. “Çok kimse, demokratik yönetimin gelmesi ile, iktisadi örgütlenmenin tüm sorunlarına, sanki sihirli bir değnek ile çare bulunabileceğini sanır. Demokratik yönetim, özellikle yeterli anayasal koşullar altına alınmamış demokratik yönetim, kendi sorunlarını yaratır.” (*) Türkiye’nin gelecek yıllarında ekonomik yaşamın düzeltilmesi ümidini, bugünün demokrasisindeki oyuncuların insafına bırakmak kadar bu oyuncuların değişmesi ile işlerin düzelebileceğini sanmak da – çok kez görüldüğü gibi – hayal kırıklığı ile sonuçlanması kesin olan bir beklentidir. (*) James M. Buchanan, PostSocialist Political Economy: Selected Essays, (Cheltenham: Edward Elgar, 1997), s. 4445. HiSaver ile elektrik tasarrufu HiSaver Energy Saving Powerbar, bilgisayar başında bulunmadığınızda elektrik tasarrufu yapan bir ürün. HiSaver aletinin üzerinde bulunan bir hareket sensoru, bilgisayar başında hareket olmadığı zaman prizlere giden elektriği kesiyor. Ürünün üzerinde bulunan ana priz, diğer prizlerdeki elektriğin kesilmesi halinde kesilmiyor. Bilgisayar buraya bağlandığında yazıcı ve benzer birimlerin elektriği kesilirken bilgisayar çalışmaya devam ediyor. Bu prizin yanında ise elektrik akımı isteğe göre ayarlanan ikinci bir priz daha var. Buraya örneğin modem gibi devamlı çalışmasını istediğiniz aleti bağlayabiliyorsunuz. Diğer prizler hareket sensorundan gelen veriye göre işliyor. Fiyatı: 110 dolar. Bilgi için: http://www.coolestgadgets.com/20100926/hisaverenergysavingpowerbar/ Sırtta şarj istasyonu Quirky firmasının Trek Support sırt çantasının üç bölmesi var. İki bölme kalem, bozuk para ve benzer kişisel eşyalar için. Üçüncü bölmede ise dijital kamera, PSP ve dizüstü bilgisayarı için bir şarj istasyonu bulunuyor. Sırt çantasının içine dört elektronik eşya sığıyor. Çantanın içinde 38cm. dizüstü bilgisayarına yer var. Aküyle üç alet şarj edilebiliyor. Akü ihtiyaç halinde çıkarılabiliyor ve aletlerle birlikte elektrik prizinde şarj ediliyor. Trek Support su geçirmez naylon kumaştan üretilmiş. Fiyatı: 130 dolar. Bilgi için: http://www.quirky.com/ Köpeğe otomatik musluk WaterDog, sensorlu musluğun hayvanlar için yeni Sharp VXZ17000: Yeni üçboyutlu projektör Sharp firması ilk üçboyutlu projektörünü tanıttı. XVZ17000, DLP veya IR teknolojisinden yararlanarak senkronize olan birkaç gözlükle birlikte satılacak. Üçboyutlu projektörün kontrastı 30.000:1, parlaklığı ise 1600 lümen. Bluray çalıcısı gibi kaynaklardaki üçboyutlu içeriklerin izlenebilmesi için iki HDMI 1.4a girişi var. Yeni projektörün 2011’de piyasaya verilmesi bekleniyor. Bilgi için: http://projectorinfo.net/sharpunveilsxvz17000projectoratcedia/.htm den tasarlanan bir modeli. Şebeke suyuna bağlanan musluk 4 C tipi pille çalışıyor. Köpek musluğa yaklaşınca su otomatik olarak akmaya başlıyor, uzaklaştığında ise kendi kendine kapanıyor. Fiyatı: 80 dolar. Bilgi için: http://www.chipchick.com/2010/09/dogwaterfountain.html iPhone ile şeker ölçümü Apple, iBGStar ile sağlık sektörüne de girdi. iBGStar şeker ölçüm cihazıyla kandaki şeker seviyesi iPod ve iPhone ile ölçülebiliyor. Bu küçük cihaz iPhone/iPode’a dock girişinden bağlanıyor. Ölçüm cihazının kendi ekranı olduğu için iPhone/iPod’a bağlı olmadan da şeker seviyesini gösteriyor. İPhone/iPod’a bağlı olduğunda ise cihaz İBGStar Diabetes Manager App ile yapılan ölçümleri senkronize ediyor. Bu program şeker seviyesini devamlı takip ettiği gibi kullanıcılara şeker ölçümüyle ilgili küçük notlar alma olanağını da sağlıyor. Bilgi için: http://www.gizmag.com/ibgstarglucosemeterforiphone/16443/ Nilgün Özbaşaran Dede İlk taşınabilir LED televizyonu Vizio firması dünyanın ilk taşınabilir LED televizyonunu üretti. VMB070 markası verilen televizyonun ekranı 17.8cm. ve çözünürlüğü 800x480 piksel. Televizyon 1080i veya 720p içerikleri ATSC tuneri ile gösteriyor. Akünün kullanım süresi 3.5 saat kadar. Firma kısa bir süre içinde 22.86cm. ve 25.5cm. modellerin üretileceğini bildirdi. CBT 1229/ 5 8 Ekim 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle