24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Celal Şengör’e Alman yerbilimcilerden GustavSteinmann madalyası verildi GustavSteinmann madalyası Almanların en önemli yerbilimleri derneği olan Geologische Vereinigung’un 1956’dan beri muntazaman verdiği bir madalya. Bu madalya Avrupa’nın üç önemli jeoloji madalyasından biri (diğerleri: Londra Jeoloji cemiyeti’nin Wollaston Madalyası ile Fransıoz Jeoloji Cemiyetinin AlbertGaudry Madalyası). Alanlar arasında Avrupa’nın en önemli jeologları var (ör. meşhur mineralog Carl W Correns, tektonik katlar kavramını geliştiren Eugen Wegmann, modern derin deniz sedimantolojisini yaratanlardan Philipp Kuenen, iz fosilleri dalının kurucusu Adolf Seilacher ve daha niceleri. Türkiye’den daha önce bir tek Kuzey Hoşgörülü (!) Osmanlı ve Matbaacılık Osmanlılar Macaristan’ı işgal ettikten sonra, sadece matbaayı yasaklamakla kalmamışlar, tüm entelektüel, özellikle hümanist merkezleri tahrip etmişler.. A.M. Celal Şengör 13 Ekim 2010 akşamı Stuttgart’ta bir Germanist (=Alman filoloğu) dostum ve eşiyle yemek yerken konu Türkiye’de kitap basımına geldi. Germanist dostuma Osmanlı İmparatorluğunda kitap basımın Müteferrika’dan itibaren yapıldığı gibi yanlış bir izlenim olduğunu, aslında muntazam kitap basımının ancak 1804’te Mühendishâne matbaasının Üsküdar’da faaliyete geçmesinden sonra gerçekleştiğini anlatıyordum. O da bana, Macaristan’da 1473’de başlayan kitap basımı işinin, 1526’da Mohaç Meydan Savaşından sonra Macaristan’ın işgal edilmesi sonucu Osmanlılar tarafından durdurulduğunu ve o tarihten Macaristan’ın Osmanlı boyunduruğundan kurtuluşuna kadar geçen birbuçuk yüzyılda, Macar kitaplarının ya Transilvanya gibi önce Osmanlı istilasından kurtulan yerlerde, fakat daha çok Amsterdam ve Venedik gibi merkezlerde basıldığını söyledi. Dostum bana bu bilgilerin toplu olarak bulunabileceği bir de referans verdi: SUAREZ, M. J. Ve WOUDHUYSEN, H. R., 2010, The Oxford Companion to the Book, cilt 1, Essays AC, Oxford University Press, s. 278282 (The History of the Book in Hungary). Ertesi gün bana dostum büyük bir nezaket göstererek bu makalenin bir fotokopisini yolladı. Makaleyi okuyunca gördüm ki Osmanlılar sadece matbaayı yasaklamakla kalmamışlar, tüm entelektüel, özellikle hümanist merkezleri tahrip etmişler. Bu yıllarca Osmanlı’nın hoşgörüsü masalıyla uyutulmuş olan halkımızın ibretle öğrenmesi gereken bir hikayedir. Osmanlı hoşgörülü değil, vergi ve asker toplama konuları dışında uyuşuk ve umursamaz bir yönetim kurmuştur. Uyuşukluk ve umursamazlık, hoşgörü değildir. Ancak Osmanlı insan aklının bilime yönelebileceği kurumları ezmekte en ufak bir tereddüt göstermemiştir. Ne Macar matbaalarını yasaklarken, ne de üç buçuk yüzyıl sonra, kendi Darülfünunu açıldıktan bir gün sonra, Cemalettin Efgani Efendi “peygamberlik sanattır” dediği için kapatırken... Geologische Vereinigung Başkanı Gerold Wefer Şengör’e madalyayı verirken.. Anadolu fayının kaşifi İhsan Ketin’e bu madalya verilmişti (1988’de). Tören, Geologische Vereinigung’un kuruluşunun 100. yıldönümüne denk geldi. Burada Şengör “Geologische Vereinigung 1910: Dinamik Jeolojinin yeni bir yayılma noktası” başlıklı bir konuşma yaparak Geologische Vereinigung’un kuruluş amaçlarını anlattı ve günümüz jeoloji akımları içerisinde cemiyetin hangi görevler üstlenmesi gerektiğini özetledi. Şergör, jeoloji tarihindeki iki akıma dikkat çekti: Jeosanatçılar ve jeohukukçular. Bunların eleştirel akılcılarla pozitivistlere karşılık geldiğini açıkladı. Geologische Vereinigung’un daha ziyade eleştirel akılcıların egemenliğinde gelişmiş olduğunu anlattı. Madalya Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1232 29 Ekim 2010 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Sağlık sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul kabul konuşmasında ise, daha ziyade kendisine otuzbeş yıllık meslek yaşamında yardımcı olanlara teşekkürlerini sundu. Tören 10 Ekim 2010 öğleden sonra Almanya’nın FrankfurtamMain şehrin deki Senckenberg Müzesinde yapıldı. Bu müze 18. yüzyılda kurulmuş olan senckenberg Doğa Tarihi cemiyenin malı olup, kıt’aların kayması teorisi ilk kez 10 Ocak 19112’de burada Alfred Wegener tarafından açıklanmıştı. Mobil İletişiminde TTNET Mobil Devri Başladı! TTNET, iletişim teknolojilerinin üç temel unsuru olan internet, televizyon ve telefonun bir arada sunulduğu Üçlü Oyun’da, TTNET Mobil dönemini başlattı. Tüketiciler bu yeni uygulama ile iletişim ihtiyaçlarını tek fatura üzerinden karşılıyacak. TTNET Mobil basın toplantısında konuşan TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, dijital çağda teknolojilerin birleşmesinin, yani yakınsamanın hayatı kolaylaştırdığını, iletişim araçlarında kontrol ve özgürlüğü insanlara sunarak istedikleri içeriğe, istedikleri yer ve zamanda, istedikleri ci TTNET Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İlker Koçak ve TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz. CBT 1232/ 3 29 Ekim 2010 hazları kullanarak erişme imkanı tanıdığını belirtti. “TTNET olarak, bu kapsamda iletişimin her alanını sahiplenmek amacıyla 2010 yılında yeni bir dönemi başlattık” diye konuşan Yılmaz, “Öncelikle sinema ve televizyonu taşınabilir hale getiren Tivibu’yu kullanıma sunduk. Ardından internet üzerinden yayın yapan yeni nesil TV platformu IPtivibu’yu pilot uygulama olarak İstanbul, Ankara ve İzmir’de hayata geçirdik” dedi. Hayata geçirilen TTNET Mobil hizmetinin detaylarını aktaran TTNET Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İlker Koçak ise, “Avea ile işbirliği ile hayata geçirdiğimiz TTNET Mobil markası altında, bir paket olarak mobil konuşma, SMS, mobil internet gibi hizmetleri sunuyoruz. Böylece internet ve cep telefonu harcamalarınızı tek bir faturada birleştiriyoruz.” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle