Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Dünyada ve ülkemizde ortopedi ve travmatoloji Ortopedi ve Travmatoloji tıp biliminde 1920’lerden beri ayrı bir ihtisas dalı olarak hizmet veriyor. Ortopedi eski yunanca “Orthos” (düz) ve “Pais” (çocuk) kelimelerinden türetilerek oluşmuş bir bilim dalı. Geçmişte “çocuk ortopedisi” Ortopedi ve Travmatoloji içinde büyük bir ağırlığa sahipti. Günümüzde ise ortopedi birçok alt branşlara ayrıldı ve Travmatoloji kas iskelet sisteminin çeşitli yaralanmalarıyla ilgilenen geniş bir bilim alanı haline geldi. Prof. Dr. Mehmet Demirhan, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD. Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü ji yaklaşımının belirlenmesiyle büyük ilerlemeler kaydedildi. Eskilerde çoğu kez uzuv kaybı (amputasyon) ile bu tür kanserler tedavi edilirken, bugün onkolojik prensiplere uygun cerrahi ve özellikle de implant teknolojisinin getirdiği özel endoprotezler sayesinde uzuv kaybı yaşanmadan uzun sağkalım sürelerine ulaşılıyor. OMURGA CERRAH S : Omurga cerrahisi içinde daima en majör girişimleri içeren bir uzmanlık alanı olmuştur. Bu alanda kaydedilen en önemli gelişmeler öyle özetlenebilir: Bu ameliyatların hasta üzerinde yarattığı yıpratıcı etkiyi azaltmaya yönelik tekniklerin gelişmesi, ameliyat sonrası hastanın konforunun artması ve omurga hareketini korumaya yönelik tekniklerin kullanılmaya başlanması. Bu gelişmelerde omurga implantlarının yaygınlaşması önemli bir rol oynadı. Omurga vidalarının kullanımı ile ameliyat sonrası omurga stabilitesinin en üst düzeye gelmesi sağlandı, bu sayede hastalar ameliyat sonrası erken dönemde harekete başlayabildi ve cerrahlar da deformitelerin düzeltilmesi gibi komplike ameliyatlarda daha etkin oldu. Yine skolyoz veya kifoz gibi omurga deformitelerinin tedavisinde daha önceleri hayal bile edilemeyecek ölçüde düzelmeler sağlandı. Bu arada en fazla yenilik, omurganın dejeneratif hastalıkları gurusunda oldu. Gerek en basit girişim olan fıtık (disk hernisi) tedavisinde, gerekse dondurma (füzyon) gibi daha büyük girişimlerde minimal girişimsel yöntemlerin kullanımı ile, ameliyat sonrası hasta konforu en üst düzeye geldi. Omurganın bozulan eklemlerinin hareketli tutulmasını amaçlayan protez ameliyatları ve dinamik implant uygulamaları da gelişti. Gelecekte genetik alanında süren çalışmaları yenilikler getirecek. ARTROPLAST : İlk olarak 1950’li yıllarda kalça ekleminde kullanılmaya başlanan eklem protezleri, bugün her eklemde uygulanabiliyor. Özellikle kalça ve diz eklemi endoprotezleri uzun yılların verdiği tecrübe ve gelişen teknoloji sayesinde yaşlanan toplumumuzda ortaya çıkan kireçlenme sorunlarının çözümünde vazgeçilmez yöntemlerdir. ABD’de 60 yaşın üzerindeki hastaların %35’inden fazlasında 1 veya 1’den fazla eklemde endoprotez mevcuttur. Özellikle kalça ve diz eklem protezi ve bunların revizyonları konusunda gelişen bilgi ve teknoloji ayrı bir uzmanlık alanı doğurdu. Bugünkü kalça ve diz protez cerrahisi ortalama 15 ila 30 yıllık protez ömürleri ile özellikle 60 yaş üzerindeki hastalara başarıyla uygulanmakta. Yeni protez materyellerinin geliştirilmesi ile kullanım süreleri kısa bir süre içinde çok daha uzayacak ve bu protezin uygulama yaşları giderek aşağıya çekilecek. Ayrıca romatolojik hastalıklarda protez cerrahisi sayesinde hastaların yatağa bağımlılığı büyük ölçüde engellendi. SPOR SAKATLIKLARI CERRAH S : Spor yapan kişilerin ve profesyonel sporcuların sayısı artıyor. Buna bağlı olarak spor sakatlıkları daha sık görülüyor. Eskilerde basit bir menisküs yaralanması sporcunun spor hayatını bitirirken, bugün en karmaşık spor yaralanmaları sonrasında bile hastalar profesyonel spor yaşamlarına dönebilmekte. Bu noktaya gelinmesindeki en önemli etken artroskopinin bir minimal girişimsel cerrahi yöntem olarak eklem cerrahisine girmiş olmasıdır. 30 yıl önce ilk olarak diz ekleminde uygulanmaya başlayan artroskopi yöntemi, bugün sıklık sırasıyla omuz, ayak bileği, dirsek ve kalça eklemlerinde uygulanmakta. Yeni araç ve gereçler yanında çeşitli özel implantlar sayesinde birçok cerrahi yöntem artroskopik olarak gerçekleştirilebilmekte. Artroskopik menisküs tedavisi, çapraz bağ tamiri, omuz çıkığı tedavisi, omuz kas yırtığı tedavisi birçok hastalık sadece birkaç delikten içeri sokulan kamera ve aletler sayesinde geniş ameliyat yaraları açmadan yapılabilmekte ve hastalar daha erken dönemde günlük yaşama ve sportif aktivitelere dönebilmekte. Bugün açık olarak yaptığımız birçok tedaviyi gelecekte artroskopik olarak yapabileceğiz. OMUZ VE D RSEK CERRAH S : Kas iskelet sisteminin en zor ve karmaşık olan omuz ve dirsek eklemi, daha önceki yıllarda tüm ortopedistlerin tedavi etmekte en çok zorlandığı eklemlerin başında gelmekteydi. Özellikle, eski hareket açıklığına ve gücüne ulaşılması çoğu kez başarılamıyordu. Bu iki eklemin biyomekanik ve anatomik özelliklerinin daha iyi anlaşılması sayesinde oldukça önemli gelişmeler sağlandı. Özellikle artroskopik girişimlerin getirdiği avantajlar ve her iki eklemin endoprotez cerrahisinin gelişmesi sayesinde bu konudaki korkular artık geçmişte kaldı. Ayrıca yeni implantlar sayesinde bu bölgenin kırıklarının cerrahi tedavisi erkenden omuz ve dirsek ekleminin kullanılabilmesi olanağını yarattı. AYAK VE AYAK B LE : Bu konuda da ileri bir uzmanlaşma gerekliliği ortaya çıktı. Özellikle karmaşık anatomik yapısı ve çok değişik patolojileri göstermesi nedeniyle bu konuda uzmanlaşan ortopedistlerin sayısı artıyor. Ayak bileği endoprotezlerinin ve çeşitli kemik ve yumuşak doku cerrahilerinin yoğun bir biçimde uygulandığı bir branş haline geldi. EL CERRAH S : Ortopedi ve Travmatoloji'nin üst uzmanlık eğitimi verilen ilk bölümüdür. El cerrahisi ve mikrocerrahi tamamen ayrı bir uzmanlık alanı oldu. Çeşitli travmalar yanında elin dejeneratif hastalarında (romatoid artrit gibi) gelişen cerrahi yöntemler büyük olanaklar sunuyor. Ayrıca replantasyon (kopan parmakların yerine tekrar dikilmesi) büyük başarıyla gerçekleştirilmekte. Karmaşık bir anatomisi olan elin fonksiyonlarının tekrar kazanılması, ancak deneyimli bir el cerrahının başarılı müdahalesi ile mümkün olabiliyor. EKSTREM TE REKONSTRÜKS YONU: Son 20 yılda çeşitli doğumsal veya edinsel şekil bozukluklarının düzeltilmesi amacıyla çeşitli ameliyatlar yapılabilmekte. İlk kez Rusya’da Dr. İlizarov’un uyguladığı ve kendi adıyla anılan eksternal fiksatörlerle yapılan cerrahi girişimler artık çok daha gelişmiş yöntemlerle başarıyla uygulanmakta. Boy uzatma gibi karmaşık cerrahiler bugün için artık mümkün. Eskiye göre çok daha konforlu şekilde uzatmalar ve deformite düzeltmeleri yapılabilmekte. Ortopedi ve Travmatoloji bilim dalı tıbbın diğer dallarındaki gelişmelere paralel olarak, belki de birçoğundan daha da fazla bilimsel ve teknolojik ilerlemeler bu dalı ABD’de en çok istenen uzmanlık dalları içinde en üst sıraya taşıdı. Ancak zorlu bir eğitim ve sürekli bir mesleki eğitim ile başarıı olunabilir. Ü lkemizde de 1929 yılında Ord. Prof. Dr. Akif akir akar İstanbul Ünivesitesi’nde ilk Ortopedi ve Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’nı kurdu. 1942 yılında da bu bilim dalı Ortopedi ve Travmatoloji adını aldı. 80’i aşkın üniversite ve eğitim hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji ihtisası veriliyor. Dünyada Ortopedi ve Travmatoloji özellikle 1980’li yıllardan sonra teknolojinin gelişmesine paralel olarak büyük bir atılım gösterdi, gerek Ortopedi, gerekse Travmatoloji’de implantların (vücut içine konan çeşitli materyellerin) geliştirilmesi sayesinde hastalara daha iyi hizmet verilebilmesi mümkün oldu. Ortopedi ve Travmatoloji; travma, pediatrik ortopedi, ortopedik onkoloji, omurga cerrahisi, artroplasti (diz ve kalça eklem rekonstrüksiyonu), spor sakatlıkları cerrahisi (omuz, dirsek, kalça, diz ve ayak bileği artroskopik cerrahisi), omuz ve dirsek cerrahisi, ayak ayak bileği cerrahisi, el cerrahisi, ekstremite rekonstrüksiyonu ve İlizarov yöntemleri gibi çeşitli alt branşlarda hizmet veriyor. Bu daların 2009 yılındaki geldiği noktayı tanıtmayı amaçlıyoruz: TRAVMA: Özellikle trafik kazalarının artmasıyla birlikte daha sık rastlanan ve kalıcı sakatlıklara neden olabilen kas iskelet sistemi travmaları uzun yıllar herkesin korkulu rüyasıdır. Kırık tedavisinde 1980’lere kadar alçılama gibi konservatif (cerrahi dışı) tedavi yöntemleri daha sık olarak kullanılırken, günümüzde cerrahi tedavinin önemi artıyor. Son 10 yılda implant teknolojisinin gelişimi (titanyum plaklar, kilitlenebilir vidalar, intramedüller çiviler, özel eksternal fiksatörler) sayesinde artık hastalar daha erken hareket kabiliyetine kavuşmakta, işe ve günlük hayata dönüş daha hızlı olmakta. Ayrıca erken hareket sayesinde eklem sertlikleri komplikasyonlarına daha az rastlanıyor. Alçı ve istirahat tedavisi azalıyor. Kırık kaynamasını hızlandırıcı çeşitli hormonal tedaviler yanında, BMP (Bone Morphogenic Protein) ve benzeri mediatörler rutin kullanıma girdi. PED ATR K ORTOPED : Doğum öncesi teşhis olanaklarının gelişmesi ile doğumsal sakatlıkların; genetik araştırmalar sayesinde de genetik sakatlıkların erken tanı ve tedavisi mümkün olmakta. Çeşitli enfeksiyonlara bağlı (ör: çocuk felci) gelişebilecek sakatlıklar da aşılama yöntemleri sayesinde daha az oluşmakta. Ayrıca büyük sorun olan gelişimsel kalça displazisi (doğumsal kalça çıkığı) son 20 yıldır gelişen ultrason gibi tarama yöntemleriyle erken tanı konarak basit yöntemlerle tedavi edilebilmekte. Çeşitli doğumsal anomaliler ve pediatrik travmalar erken tanı ve gelişen implant teknolojisi sayesinde hızla tedavi edilmekte. Yeni doğanda artık rutin ortopedik muayene yapılıyor. Pediatrik ortopedi de yakın zamanda, çocuk cerrahisi gibi yeni bir Anabilim Dalı olarak gündeme gelecektir. ORTOPED K ONKOLOJ : Kemik ve yumuşak doku kanserleri tüm kanser çeşitleri içinde daha az görülmesine rağmen, çok daha habis seyreder. Geçmiş yıllarda kemoterapi ve radyoterapinin henüz yeterli olmaması bu tür kemik ve yumuşak doku kanserlerinin çoğunun hızlı ve ölümcül seyretmesine yol açmıştı. Bugün ise kemoterapi ve radyoterapi imkanlarının gelişmesi ve modern ortopedik onkolo CBT 1167 / 13 31 Temmuz 2009