Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör Hürriyet’in yıllardır Atina muhabirliğini yapan Sayın Yorgo Kırbaki, komşumuz Yunanistan’da halkın tarihteki en büyük 10 Yunanlı’yı seçtiğini duyurdu ve listeyi yayımladı. Beni hem komşularımız hem de tüm insanlık adına büyük bir üzüntü ve ümitsizliğe iten listeyi aşağıda veriyorum: Vah Yunanistan, Vah Yunanlılar! En iyisi, insanın her şeyi bilen olması. Ama, bu mümkün olmadığına göre, insana iyi akıl verenlerden ders almalı. Sofokles (Antigone) 1. Büyük İskender (MÖ 356323) , 2. Dr. Yorgos Papanikolau (18631962) , 3. Theodoros Kolokotronis (18631962), 4. Konstantinos Karamanlis (19071998) , 5. Sokrates (MÖ 470399), 6. Aristoteles (MÖ 384322), 7. Elefterios Venizelos (18641936) , 8. Yiannis Kapodistrias (17761831) , 9. Eflatun (MÖ 428347) , 10. Perikles (MÖ 495429) Bir toplum kendi tarihini bu kadar yanlış nasıl değerlendirebilir? Veya bir insan cemiyeti, tarihe ancak mini mini bir gruba etki etmiş sıradan insanları en kıymetli olarak seçer; tüm insanlığın şükranına hak kazanmış devlere üstün görebilir? Nasıl olur da bir grup insana yarar sağlarken, diğer bir gruba felâket getirmiş olan insanlar, insanı insan yapan tüm güzellikleri, tüm süreçleri yaratmış olan varlıklardan daha büyük görülebilir? Muhteşem Aristo, nasıl olur da bu listede beşinciliğe düşer? Venizelos nasıl olur da Perikles’in üstüne çıkar? Ya listede olmayanlar? Ya insanı insan yapan tüm o muhteşem değerleri icad etmiş olan devler? Onlar nerede? Yunanlı kendini bu kadar mı unuttu? Yunanlı insan olmanın anlamından bu derece mi uzaklaştı? Tales ve Anaksimandros olmasaydı, nice olurdu halimiz? Kişilikler saçma sapan dinsel yazıtlar içinde kaybolup giderdi. Yunanlı, Atina’da yürürken eğer üniversitesine üniversite diye zırva bir isim vermek yerine panepistimion (tüm bilgiler) diyorsa; üniversite yerleşkesine Roma askeri dilinden alınma ve Amerikalılardan yürütme kampüs denen o acube kelimeyi kullanmak yerine, her duyan entellektüelin yüreğini en hoş hislerle hoplatan panepistimiopolis (tüm bilgiler şehri) adını verebilmişse, yukarıdaki listeden yalnızca iki isim aklına gelmelidir: Eflatun ve Aristo! Milâttan once altıncı yüzyılda oluşan ve insan medeniyetini (*) yaratmış olan ilk aydınlanmaya tekrar doğudan gelen din zırvalığını enjekte ederek onu perişan eden Sokrat bile değil. Nerede, değişmenin tanımı için mutlaka bir başvuru sisteminin gerektiğini keşfeden Herakleitos? Nerede, atomcu Demokrit? Nerede, Arşimed? Nerede, dünyamızın çevresini ilk hesab eden Eratostenes? Nerede bir haritası Amerika’nın keşfine yol açarak insanlığa yeni bir sıçrama kazandıran Ptolemaios (Batlamyüs)? Nerede Galenos? Nerede Herodot? Nerede Hekateus? Nerede insanlığın bu en büyük öğretmenleri ve onlarla beraber anılması gereken nice yüce isim? Yunanlı bunları unuttu mu? Yoksa Yunanlı da Avrupa kültürünün bir Hristiyan kültürü olduğu yalanını yuttu mu? Yunanlı unuttu mu ki, insanlığın güzel neyi varsa, temelinde Yunanca yazmış pagan bir dev durur. Yunanlı kendini Türk düşmanlığı ile mi tanımlar oldu? Osmanlı’dan kurtulmasını mı önemli olay sayar oldu? Yunanlı, mektepte öğrendiği Yunanca fizik, kimya, biyoloji, jeoloji terimlerinin niçin Yunanca kökleri olduğunu unuttu mu? Belki de gerçekten unuttu. Zaten unutmasa, Ege üzerinde İngiliz müstemlekesi olmaktan yeni kurtulmuş ABD ürünü jetlerle, Türk ve Yunan it dalaşı yapmalarına gerek olmazdı. Vah Yunanistan: Kendi derdimize ağlayalım derken, senin de çöktüğünü görmek ne fecî! Keşke gene Zeus’a inanabilsem. Çıkıp Ida dağında ona bizi kurtarması için adak adardım. Ama artık Yunanlıların bile unuttuğu o büyük Yunanlılar bana masala inanmayı değil, aklımı kullanmayı öğrettiler. Ey Yunanlılar, Sokrat öncesine geri dönün! Geri dönün ki, yalnız bugünkü sıradan Yunanistan’ın vatandaşı olmakla değil, hepimize medeniyeti hediye etmiş olan o muhteşem Yunanlıları yaratan insanlığın bir parçası olmakla da övünebilesiniz. (*) Medeniyetlerini değil, zira bir tek insan medeniyeti vardır, o da kökü eski Yunan’a dayanan bilimsel düşünce temelli medeniyettir.