02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SON ARAŞTIRMALAR YEN D DOLGUSU DAHA UZUN ÖMÜRLÜ lenir. Baek’ın 21. kromozom üzerinde bulduğu DSC1 geni belli başlı bir proteinin üretiminde katkısı var. Bu protein bedende kalsinörin enzimiyle birleşiyor. Bu şekilde enzim bildik yoldan damar cidarlarındaki hücrelere ulaşamıyor, dolayısıyla da büyüme duruyor ve yeni damarlar oluşmuyor. Araştırmacılar kalsinörün enzimine doğrudan müdahale ettikleri zaman damar oluşumunun önemli ölçüde yavaşladığını saptamışlar. Ayrıca DSC1 geni ve 21. kromozom üzerindeki diğer bir genin (Dyrk1a) karşılıklı etkileşimlerinin, gerek farenin gerekse insanın kök hücrelerinde tümöre karşı etkili olduğu fark edilmiş. Bilim insanları damar oluşumunun başarılı bir şekilde enBrezilyalı bilim insanları Viyana’da gerçekleştirilen bir konferansta eş seçiminde benzer değil farklı genlerin önemli olduğunu açıkladılar. Evli insanlarda bağışıklık sistemi için önemli olan genler birbirinden daha farklı. Araştırmayı yöneten Parana Federal Üniversitesi’nden Maria da Graça Bicalho, insanların da diğer omurgalılar gibi aynı strateji izlediklerini söyledi. Genetik açıdan birbirlerinden farklı olan çiftlerin çocuklarının, bağışıklık sistemi donanımları çok daha zengin ve bu durum onları enfeksiyonlardan korumakta. Bicalho ve arkadaşları araştırma için 55.000 Brezilyalının verilerini içeren veri bankasından yararlanmışlar. İlk önce doksan evli çiftin MHC genleri (Major Histocompatibility Complex genes) arasındaki farklılıkları incelemişler. Rasgele seçilen 152 kişi kontrol grubu görevini görmüş. Eğer MHC genleri eş seçiminde etkisiz olsaydı iki grupta da aynı sonuçlar elde edilecekti. Ancak araştırma sırasında evli çiftlerde MHC gen varyantlarının gerçekten de çok farklı olduğu görülmüş. Bu ve daha önceki araştırmalardan anlaşıldığı üzere sağlıklı çocuk isteği çiftleri bilinçsiz olarak farklı genetik yapıya sahip eşlere yönlendiriyor. Araştırmacılar, insanların da MHC donanımını tıpkı hayvanlar gibi beden kokusuyla algıladıklarını sanıyorlar. Çiğdem Kağıtçıbaşı’na Cambridge Üniversitesi yayınlarından armağan kitap K o ç Üniversitesi Psikoloji Profesörü Ç i ğ d e m Kağıtçıbaşı’nın akademik kariyerinde 40 yılını doldurması ve kendisine armağan olarak hazırlanan “Perspectives on Human Development, Family, and Culture” kitabının Cambridge Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanmasını kutlamak amacıyla Koç Üniversitesi’nde bir kutlama düzenlendi. Bilindiği kadarıyla, ilk defa bir Türk bilim insanı için yurtdışında bir armağan kitap yayımlandı. Bu kitaba makaleleriyle katkıda bulunan yabancı bilim insanlarından bazıları da yurtdışından gelerek kutlamaya katılarak, Prof. Çiğdem Kağıtçıbaşı’nın bilimsel kişiliği ile ilgili olarak konuşmalar yaptı. Sosyal/Kültürel psikoloji alanında dünya çapında uzmanlığını kanıtlamış olan Kağıtçıbaşı, kültürlerarası psikolojinin kurucuları arasında yer alıyor. Bu alanda yaptığı çok sayıda araştırma ve yayınla, uluslararası bir saygınlığa sahip olan Kağıtçıbaşı, öğrencileri tarafından da örnek alınan bir akademisyen. Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi ve Türkiye Bilimler Akademisi kurucu üyesi olan Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (1969 – 1973) ve Boğaziçi Üniversitesi’nde (1973 – 1995) öğretim üyeliği yaptı. A.B.D.’nde Berkeley, Princeton, Colombia ve Harvard Üniversitelerinde ders verdi ve araştırmalar yürüttü. UNESCO’ya bağlı International Social Science Council’da (ISSC); KültürlerArası Psikoloji Kuruluşunda ve Uluslararası Psikolojik Bilimler Birliğinde Yürütme Kurulu üyeliği ve Başkan Yardımcılığı yaptı. Yurtiçinde basılmış 18 kitap ve 47 makale / kitap bölümü; yurtdışında basılmış 12 kitap ve 140 makale / kitap bölümü bulunuyor. Araştırmalarında, insan gelişimi ve aile arasındaki etkileşimi kültürlerarası bir bakış açısıyla inceleyen ve psikoloji literatüründeki çeşitli araştırmalara esin kaynağı olan “Kültürlerarası Benlik ve Aile Modeli”ni geliştiren Prof. Dr. Kağıtçıbaşı birçok ulusal ve uluslararası bilim ödülünün de sahibi oldu. E SEÇ M NDE GENLER DE ETK L Yeni bir dolgu maddesinin yakında plastik dolguların yerini alabileceği sanılıyor. Daha sert ve uzun ömürlü olan malzeme, dolguların yenilenmesini gerektirmeyecek. Yeni dolgunun üretiminde insanın karaciğerinde de üretilen ve safrada depolanan bir safra asidi kullanılmakta. Montreal Üniversitesi’nde çalışan Marc Gauthier ve arkadaşları yeni dolgunun bildik dolgulardan daha sağlıklı olduğunu söylüyor. Çürük dişler genelde beyaz plastik dolgularla doldurulmakta. Gümüşümsü amalgam dolgu estetik görünmemesi ve cıva içeriği yüzünden hem dişçiler hem de hastalar tarafından pek tercih edilmez. Ancak beyaz plastik dolgular daha kısa ömürlü. Dahası beyaz dolgunun da hormona benzer etki yapan ve kalıtıma zarar verdiği düşünülen Bisphenol A içerdiği bilinmekte. Gauthier ve arkadaşları şimdi safra asitlerinden biri olan kolin asitten reçinemsi bir dolgu maddesi geliştirdiler. Yeni madde sertleşirken çok fazla “büzüşmemekte” ve plastik dolgulara kıyasla su geçirmez özelliği daha kuvvetli. Bu nedenle dolgunun içindeki maddelerin dışarı sızma olasılığı daha düşük. Dolgu maddesi elastik olduğu için de kolay kolay kırılmıyor. Yeni dolgunun hastalarda kullanılabilmesi için yeni araştırmalar yapılacak. Bu araştırmalarda dolgu maddesinin ağızda indirgenip indirgenmediği ve toksik etkisi kontrol edilecek. Konuyla ilgili ayrıntılı yazı Applied Materials and Interfaces (Sayı 1, s.824) adlı dergide yayımlandı. gellenebilmesi için 21. kromozom üzerinde toplam dört ila beş gene ihtiyaç duyulabileceğini tahmin ediyorlar. Down Sendromuna sahip insanlar arasında kansere yakalananların çok az olması nedeniyle araştırmacılar 21. kromozom üzerindeki genlerin tümörlerden neredeyse tamamen koruduğunu düşünüyorlar. Araştırmacılar bundan sonraki çalışmalarda, tümörlerde yeni damar oluşumunun ne şekilde engellenebileceğini ve Down Sendromu hastalarındaki genleri daha ayrıntılı bir şekilde inceleyerek daha etkili kanser terapileri için bir zemin hazırlayacaklar. Nilgün Özbaşaran Dede Bilgisayar teknolojisi DOWN SENDROMU KANSERDEN KORUYOR Türk bilgisayarcıdan mobil sosyal network uygulaması Silicon Graphics Inc. ile Sony’ye uzun y llar dan manl k hizmeti veren Türk bilgisayar uzman Murat Aktihano lu, 2 y l önce ABD’de kurdu u Centrl isimli irketi ile mobil sosyal a uygulamas geli tirdi. Google ve Loopt gibi büyük irketlerle rekabet etmeye ba layan ve u anda dünya çap nda 410,000 kullan c ile rakipleriyle ba a ba giden ürün, bütün sosyal network’lerle entegre edilmi durumda (Facebook, MySpace, Hi5, Ning, Bebo, Friendster, Twitter ve Orkut) ve iPhone, Android ve Blackberry'de çal yor. Sony’de uzun y llar sanal âlemler ve üç boyutlu web programlar üzerinde çal malar yapan Aktihano lu PSP ve PS3 sistemleri projesi için de 2 y l Tokyo’da çal t n belirtiyor Centrl çok basit olarak kullan c lara: 1) Paratasarruf ettirici öneriler sunuyor; bulunduklar yere özel arkada ve aileleriyle ba lant da kalma ve ayr ca bedava haberle me olana sunuyor 2) Harita üstünde her türlü çok faydal bilgiye (restoran de erlendirmeleri, konserler, oyunlar, sinemalar, kiral k evler..vb) kolayca ula m sa l yor. Bu y l sonunda 1.5 milyon kullan c ya ula may hedefleyen Aktihano lu, Türkiye pazar na da girmeyi amaçl yor. u anda Centrl’i di er dillerde sunmak ve mobil telefon platformlar n artt rma üzerine çal t n belirtiyor. Bir sonraki hedefleri ise Symbian (Nokia, Sony Ericsson), Windows Mobile ve Palm Pre. Facebook uygulamas u adreste: http://apps.facebook.com/entermultiuserge/ iPhone, Blackberry ve Android telefonlar için uygulamalar: http://centrl.com/mobile CBT 1160/ 4 12 Haziran 2009 Bilim insanları Dawn Sendromuna sahip insanların niçin daha ender olarak kansere yakalandığını buldular. 21. kromozom üzerinde bulunan belli başlı genler yeni damarların oluşumunu engellemekte. Down Sendromuna sahip kişilerde iki yerine üç 21. kromozom bulunduğu için kanserden daha iyi korunuyorlar. Boston Çocuk Hastanesi’nden KwanHyucuk Baek incelemeler sırasında genlerin tam olarak ne şekilde etkidiğini de görebildiği için daha iyi kanser terapilerinin geliştirebilmesini umuyor. Tümörler kanla beslendiği için yeni kan damarlarının büyümesi önemlidir. Tümörün büyümesini engellemek için kan akışı durdurularak tümörün aç bırakılması hedef
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle