Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇEVRECİ YÖNTEMLERLE PETROL ÇIKARTMAK Siemens Corporate Technology’den bilim insanları oil sands olarak bilinen kum petrollerinden bitumen (katran) elde etmek için çevreci bir yöntem geliştirdi. Bu değerli hammaddeyi çıkartırken petrol içeren kumları ısıtmak için bilim insanları endüksiyon yönteminden yararlanmayı planlıyorlar. Kanada`nın Kuzey Alberta bölgesinde çıkarılan, çamur ve kumla karışık bu petrol türevi, kuyudan fışkıran bir madde değil; geniş kum tepeleri arasından iş makineleriyle çıkarılıp yıkanarak elde ediliyor. Bu nedenle maliyeti çok yüksek. Buradaki kaynakların %3’ü 1960 yılından bu yana çıkartılmış durumda. Diğer petrol rezervlerinin azalmaya başladığı şu günlerde, kum petrolleri ekonomik olarak cazip hale gelmiş durumda. Kumlardan petrol çıkartmak çok büyük miktarlarda su ve enerji gerektiriyor. Insitu (asıl yerinde uygulanan) yönteminde, petrol şirketi petrol rezervuarına yüksek basınç altında, 300 derecede (santigrat) buharı birkaç hafta boyunca pompalar. Sonuçta su ve bitumen karışımı, boşaltma hattına doğru akmaya başlar. Bu işlemden sonra ortaya çıkan yüksek yoğunluklu kütlenin içindeki su ayrıştırılır ve artakalan madde sentetik hampetrol olarak işlenir. Bu yeni yöntemde insitu yönteminin verimliliği büyük ölçüde artırılmış oluyor. Kullanılan su miktarı azaldığı halde, elde edilen bitumen miktarı artıyor. Daha önce bir varil bitumen üretmek için dört varil su buhar haline getirilirken, yeni yöntemde bunun yarısı yeterli oluyor. Pilot tesis 2010 yılında Alberta’da kurulacak. yeteneğine sahip aynalarla (heliostat) donanacak. Bu aynalar, güneş ışığını doğrudan bir kulenin üzerindeki buhar kazanına yansıtacak. Heliostat’lar kulenin çevresinde asimetrik bir ark oluşturacaklar. Kulenin tepesindeki buhar kazanı, sıcaklığı 550 dereceye ulaşan buhar üretecek. Bu buhar, yüksek basınca maruz kalınca bir türbini çalıştıracak. Buhar soğuduğu zaman buhar kazanına yeniden geri gönderilecek. Burada yeniden ısıtılarak alçakbasınç türbinine akması sağlanacak. Bu yeniden ısıtma işlemi, enerji istasyonunun verimini arttıran önemli bir unsur. Siemens 123 megavat çıkışı olan buhar türbin jeneratörünü bölgeye yerleştirecek. Enerji santrali 2011’de çalışmaya başlayınca 35.000 eve güneş enerjisi sağlayacak. ya babası Irak veya Afganistan’da bulunuyor. YAĞMUR ORMANLARINI DENETLEYEN UÇAN GÖZ Washington DC’deki Carnegie Enstitüsü’nden ekolog Greg Asner, yağmur ormanlarına ayak basmadan bitki çeşitliliğini ve izinsiz ağaç kesimini izleyecek bir görüntüleme cihazı geliştirdi. Bunun için bir uçağa iliştirilmiş spektrometreya bağlı bir lazer tarayıcıdan yararlanan Asner, bu tarayıcının yere doğru görünebilir ışık göndermesini ve yapraklardan geri yansıyan dalga boylarını incelemesini sağlıyor. Bu sistem yardımı ile ağaçların kimyasal bileşimlerinin üç boyutlu haritalarını çıkartmak mümkün. Sonuçta ormanlardaki biyo çeşitlilik ile ilgili son derece ayrıntılı bilgi edinilmiş oluyor. Sistem ayrıca kızılötesi dalga boylarını da tespit edecek şekilde geliştiriliyor. Asner’a göre bu özellik sayesinde daha fazla kimyasal maddeyi tespit etmek olası. Bu da ağaç türlerinin daha hassas bir şekilde tanımlanmasını sağlayacak. GELECEĞİN CİHAZLARI SAYDAM VE ESNEK Güney Kore’deki Sungkyunkwan Üniversitesi’nden bilim insanları gelecekte kullanılacak cihazların yalnızca saydam değil, aynı zamanda esnek olacağını söylüyor. Bunun için Koreli bilim insanları nanoteknolojiden yararlanarak saydam ve esnek malzeme üretimi için kolları sıvadılar. Bu amaçla nikelden yapılmış bir tabanın üzerine karbon atomlarını yığdılar. Daha sonra nikelin üzerini işleyerek geride yalnızca saydam bir grafen tabakanın kalmasını sağladılar. Malzemenin yüksek iletkenliğinin kıvırma ve esnetme sırasında azalmadığını, dolayısıyla bu saydam tabakaların giyilebilir bilgisayarlardaki elektrotlar için ideal bir malzeme oluşturduğunu keşfettiler (Nature, DOI:10.1038/nature07719). GÖKGÜRÜLTÜSÜNDEN ESİNLENEN HOPARLÖRLER Konvansiyonel hoparlörler ileri geri titreşerek ses üretir. Oysa şimdi karbon nanotüplerden yapılan yeni hoparlörler, yıldırımın gökgürültüsü üretmesi gibi müzik üretiyor. Pekin’deki Tsinghua Foxconn Nanoteknoloji A r a ş t ı r m a Laboratuvarı’ndan fizikçiler, sesfrekansı elektrik akımını, 10 nanometre kalınlığında karbon nanotüplerden yapılmış, esneyebilen, çekilip uzayabilen saydam bir tabakaya uyguladıkları zaman, bunların ticari hoparlörler gibi ses çıkarttıklarını keşfettiler. Fizikçilere göre bunun nedeni, elektrik verilmiş nanotüplerin yakınlarındaki havayı ısıtıp genişleterek ses dalgaları üretmesi. Bu hoparlörlerin perdeleri, yırtılmadan ve ses yoğunluğunu değiştirmeden orijinal uzunluklarının iki misli kadar uzayabiliyorlar. Bu tabakaların resim tablolarının, pencerelerin, video ekranlarının, hatta giyen kişiyi ısıtmak için giysilerin üzerine geçirilmesi düşünülüyor. Nano Letters, 29 Ekim 2008. Derleyen: Reyhan Oksay İLK TİCARİ GÜNEŞ TERMAL ENERJİ TESİSİ Siemens ilk ticari güneş termal enerji tesisini ABD’de kuruyor. Invapah Güneş Kompleksi adı verilen tesisin buhar türbinini Siemens kuracak. Buhar, binlerce aynanın ısıttığı sudan elde elde edilecek. Kaliforniya’nın Mojave Çölü’nde kurulacak olan tesis, sıcaklığın yaz aylarında 45 dereceye (santigrat) çıkmasından yararlanacak. G ü n e ş enerjisi istasyonu, her biri kendi kendini yönlendirme ÇOCUKLARI AVUTMAK İÇİN SANAL ANNE BABA Amerikan Savunma Bakanlığı ülke dışında görev yapmak zorunda kalan anne ve babaların sanal olarak yerini tutacak bir bilgisayar programı geliştirmek için kolları sıvadı. Böylece uzun süre anne veya babalarından uzak kalan küçük çocuklar ebeveynlerinin sanal görüntüsü ve sesi ile avunabilecek. Yetkililer telefon veya internet bağlantısının bulunmadığı koşullarda çocukların bu şekilde hasret giderebileceklerini düşünüyor. Bakanlık yetkilileri uzun süren ayrılıklarda çocuklar veya geride kalan aile yakınlarında oluşan stresin bu şekilde biraz da da hafifletilebileğine inanıyor. Şu anda ABD’de 153.000 çocuğun anne ve CBT 1142/ 11 6 Şubat 2009