Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) PROFESYONEL PROJEKTÖRLER İLE GÜN IŞIĞINDA YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜK… Panasonic 12000 serisi projektörler, iki farklı model içeriyor. Panasonic PTD12000 modeli SXGA+ ve 4.3 ekran oranını (1400 x 1050 piksel) destekliyor. Geniş ekran görüntü ihtiyaçları için en son teknolojiyi yansıtan Panasonic PTDZ12000 ise FullHD ve 16:10 ekran oranını (1920 x 1200 piksel) desteklemesi için WUXGA çözünürlüğüne sahip. Panasonic’e özgü ‘ayrıntı netleştirme işlemcisi’, her bir sahnenin video sinyali frekans aralığını inceliyor ve detayları uygun şekilde yansıtıyor. Böylece maksimum netliğe sahip daha doğal ve üç boyutlu görüntü elde ediliyor. Farklı gündüz izleme devresi ise daha parlak gün ışığı ortamlarında ışığı dengeleyerek, gün ışığında bile görüntü parlaklığını koruyor. Panasonic’in sürdürmekte olduğu çevre programının bir parçası olarak, kullanılan dört adet orijinal, yüksek performanslı UHM AC lambası ve yeni lamba sürücü balast sistemi, 7.5 Lümen/Watt ile rakip modellerin neredeyse yarısı kadar, sadece 1600 W güç tüketiyor. Çevre sağlığının en iyi şekilde sürdürülmesi amacıyla Panasonic, Avrupa Birliği 2006 yılında RoHS yönergesini yürürlüğe koymadan önce, kurşun, kadmiyum ve cıva gibi bazı zararlı maddelerin kullanımını gönüllü olarak durdurmuştu. Ayrıntılı bilgi için: www.panasonic.com.tr Bugün Google da dahil hiçbir arama motoru indeksledikleri web sayfalarının içindeki kelimelerin semantik düzeyden ne anlama geldiklerini bilmemektedir. Bu tıpkı bilmediğiniz bir lisanda yazılmış metinlere bakmaya benzer. Metnin ne anlama geldiğini bilmezsiniz ama aynı işaretlerin aynı şeyi ifade ettiğini kolaylıkla anlayabilirsiniz. Google : 10 Yılda 1 Trilyon Sayfa Google 10. yaşını kutluyor. Bu aralar google.com sayfasına giderseniz Google’ın tarihçesinin kilometretaşlarını yıl yıl görebilirsiniz. Onuncu yılında Google’ın internet üzerinde yaptığı tarama sonucunda indekslemiş olduğu toplam web sayfa sayısının 1 trilyona ulaştığı da tarihçenin sonlarına doğru yer alıyor. Uzmanların tam “arama motoru savaşları bitti; kazanan yahoo” diye açıkladıkları bir sırada (90’ların ikinci yarısı) sislerin arasından çıkıp gelen iki genç, tüm resmi altüst etti. Mücadele yeniden başladı, ancak bu hiç de birinci dönemdeki kanlı savaşlara benzemiyordu. Google en güçlü rakibi olan Yahoo’ya bile daha ilk günden itibaren öyle bir fark attı ki ikinci arama motoru savaşları neredeyse kansız bir şekilde sona erdi. Bugün pek çok kişi bilgisayarını açıp da internete bir şey aramak ya da araştırmak için giriyorsa ilk gittiği sayfa Google.com. Şüphesiz Google’un bu başarısının ardında yatan temel öge arama modelinin liberalliği. Arama sürecinin en kritik iki ögesi, doğru sayfaların bulunması ile listede ilk çıkacak sayfaların hangi sırada yer alacağıdır. Google’dan önce bu ikinci ögeyi oluşturan listede üst sıralarda yer almak daha ziyade arama motoru dünyasının en değerli ürünü olarak pazarlanıyordu. Parayı veren adını üste yazdırabiliyordu. Google ile birlikte bu listenin oluşumu belli bir mantığa göre sistematiğe bağlandı. Bu mantık ise bugün yaygın bir şekilde Web 2.0 diye adlandırılan akımın temelinde yer alan mentalite ile aynı aslında: Yani listeyi kullanıcıların yapmasını sağlamak! Google arama metodolojisinde bu durum, bir arama yapıldığında listelenecek web sayfalarının sırasının, aynı aramanın daha önce yapıldığı durumlarda en çok hangi web sayfalarına gidildiğine bakılarak oluşturulması. “ODTÜ” diye yapılan aramalar sonucunda kullanıcılar en çok www.odtu.edu.tr (ve Ingilizcesi olan www.metu.edu.tr) sitesine gitmiş olduklarından dolayıdır ki bugün siz de google’a gidip ODTÜ diye arama yaparsanız ilk sırada ODTÜ’nün bu web siteleri gelecektir. Web 2.0 diye adlandırılan içinde bulunduğumuz dönemde bu mentalite web sitelerinin içeriğine taşındı. Öyle ki web sitelerinin içeriği artık o sitenin yöneticileri tarafından değil, doğrudan kullanıcı tarafından doldurulmakta. Örnek olarak bugün Türkiye hariç dünyanın diğer ülkelerinden erişilen youtube.com sitesinin devasa video klip içeriği, o sitenin sahipleri ya da personeli tarafından değil kayıtlı kullanıcıları tarafından siteye yüklenmekte. Arama motoru dünyasında yukarıda altını çizdiğim iki ögeden ilki bugün hâlâ sorunlu durumunu koruyor. Yani yapılan bir aramada arzu edilen doğru web sitelerinin listelenebilmesinin sağlanması. Doğruluk yanlışlık olgusu belki iki düzeyde incelenebilir. Birinci seviyedeki temel hatalı durum bugün aşılmış durumdadır. Yani ne google ne yahoo ne de başka bir arama motoru siz “bugün tv’de ne var” diye aradığınızda Paraguay’daki seçimlerle ilgili bir web sayfasını listelemez. Öte yandan yaptığınız arama ya da araştırma çok spesifik değilse, bu durumda ekranda listelenecek sayfalar içinde sizin asıl aradıklarınızı ayıklamak sorun yaratmaya bugün de devam etmekte. Sevdiğim müzisyenlerden Fish’i örnek olarak ele alalım. Marillion topluluğunun eski solisti olan şov dünyasında kendisine Fish adını takmış olan Derek William Dick ile ilgili Google’da bir arama yaptığınızda karşınıza müzisyen Fish ile ilgili web sayfalarından çok, balıklarla ilgili web siteleri listelenecektir. Bugün Google dahil hiçbir arama motoru indeksledikleri web sayfalarının içindeki kelimelerin semantik düzeyden ne anlama geldiklerini bilmemektedir çünkü. Webin mucidi Sir Tim Berners Lee’nin başını çektiği bir grup internet öncüsü, son yıllarda bu konuya odaklanmış durumdalar. Semantik Web adını verdikleri bu dalga belki de web’in üçüncü kuşağını oluşturacak. Ben de o zaman şarkıcı Fish diye aradığımda akvaryumlarla ilgili web sayfalarını ayıklamak zorunda kalmayacağım. Doğum günün kutlu olsun Google! Bakalım on yıl sonra herkes nerede olacak... KASA ÖNÜNDEKİ UZUN KUYRUKLARA SON VERECEK ÇÖZÜMLER Otomatik tanımlama ve veri toplama sektöründe faaliyet gösteren BOER Elektronik, kasa işlemlerini hızlandıran çözümlerini yüksek yoğunluğa sahip işletmelere sunuyor. “Datalogic Scanning PreScan QueueBusting Yazılım Uygulaması” kasalardaki işin hızlandırılması yönünde basit ve etkin çözüm getiriyor. Datalogic Kablosuz PowerScan® PM8300 el okuyucusu, Magellan® 2000, 8000–9000 serisi tarayıcılarla ya da tarayıcı/tartıcılarla birleştirildiğinde perakendeciler, POS yazılım modifikasyonlarına para harcamadan bir queuebusting uygulaması gerçekleştirebiliyor. PreScan yazılım, Tekli Şerit ya da Çoklu Şerit olmak üzere iki farklı operasyon modunda yapılandırılabiliyor: Tekli şerit modunda, satış sorumlusu müşterinin aldığı ürünleri daha sırada beklerken bile tarayabiliyor. Ürün, satış sorumlusunun müşteri POS bölümüne geldiğinde, hesaplanma şeridindeki kodu tarayabilmesine ve el tarayıcısında depolanan ürünlerin POS terminaline aktarılabilmesine olanak tanıyor. Çoklu şerit modunda ise tekli el tarayıcısı, çoklu ana istasyonlarla kombine edilebiliyor. Bu mod, özellikle müşterilerin kullanımdaki diğer kasiyere kadar tek sıra halinde olduğu perakende yapılandırmaları için önemli bir avantaj sağlıyor. Derleyen: Reyhan Oksay CBT 1125/ 19 10 Ekim 2008