Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yosun, petrole alternatif olabilecek mi? Durmadan artan petrol fiyatları ve çevreye zararsız yakıt arayışı sayesinde yeni bir enerji kaynağı keşfedildi: Özel olarak yetiştirildiklerinde petrol olarak işlenebilen yosunlar. Amerika’da çok sayıda firma, şimdi 2010 yılında ilk küçük tesislerde yüzlerce milyon yakıt üretimine izin verecek teknoloji üzerinde çalışıyor. B ŞEKİL 2: Rhynchocalamus barani (a, d) ile Türkiye’de yaşayan ona yakın iki alt tür, R. m. melanocephalus (b, e) ve R. m. satunini’nin (c, f) baş kısımlarının dorsal ve ventral görünümü. Foto A. Avcı. saptandı. Yeni bulunan bu iki örneğin, Rhynchocalamus cinsinin Mısır, Ürdün, Lübnan, Suriye, İsrail, İran, Irak, Ermenistan ve Azerbaycan ile birlikte Türkiye’de de yaşayan ve "Toprak Yılanı" olarak bilinen Rhynchocalamus melanocephalus türünden; 1 Yılanların sınıflandırılmasında oldukça önemli olan dorsal (sırt, üst yüzey) tarafta bulunan pul sayısının 17 (diğer iki türde 15), ventral (karın, alt yüzey) tarafta bulunan pul sayısının 163173 (diğer iki türde 180240) olması, 2 Başın üstü ile alt tarafının hem desen hem de renk bakımından belirgin derecede farklı olmasıyla ayrılır (Şekil 2). YENİ BİR TÜR Çalışma ekibi, bu özellikleri dikkate alarak, bulunan bu iki yılanın Türkiye ve dünya için yeni bir yılan türü olduğuna karar verdi. Gerekli değerlendirmeler yapıldı ve hayvanın bilimsel ismi de verildikten sonra çalışma uluslararası bir dergi olan ve Yeni Zelanda’da basılan Zootaxa dergisine gönderildi. Çalışma, editör ve makaleyi değerlendiren hakemlerin onayını aldıktan sonra 29 Ocak 2007’de İngilizce olarak yayımlanarak tüm dünyaya Rhynchocalamus barani adıyla Türkiye’de yaşayan 47. yılan olarak duyuruldu. Diğer yandan bu makalenin başka bir özelliği daha bulunmaktadır. O da Türkiye’de kurbağa, kertenkele, kaplumbağa veya bir yılan türünün ilk kez sadece Türk bilim insanları tarafından bulunmuş olmasıdır. Çünkü daha önceden Türkiye’de bulunan türler, ya içinde yabancı araştırıcıların olduğu "Türk bilim insanları" tarafından ya da sadece yabancı araştırıcılar tarafından tanımlanmıştır. Özellikle yabancı araştırıcılar tarafından tanımlanan türlere verilen "Bilimsel İsimler" zaman zaman istenmeyen tartışmalara neden olmuş ve bu tartışmalar bilimin evrensel olma ilkesiyle de çatışmıştır. u madde rafine edildiğine benzin, dizel ve uçak yakıtına dönüşmekte. Hatta plastik ve ilaçların hammaddesi bile elde edilebiliyor. Günümüzde "gerçek" ham petrol üretimi için kullanılan rafineri teknolojisi bile yosunu petrole dönüştürmek için yeterli. Amerika’da yeni kurulan Solix Biofuels ve LiveFuels şirketleri işte bu özelliklerden yararlanmak istiyorlar. Fakat farklı bir yöntem de var. Yağdan çok karbonhidrat üreten yosun kökleri fermente edildiğinde etanol olarak işlenebilmekte. Bu işlem sırasında artı ürün olarak ortaya çıkan protein ise hayvan yemi olarak kullanılabiliyor. Bu tür yosunlar en başta Cambridge’de yeni kurulan GreenFuel Technologies Corporation firmasında yetiştiriliyor. Açık havuzlarda ya da kapalı ve saydam boru sistemlerde yetişen yosunlar, mesela soya fasulyesinden daha fazla yağ üretiyor. Yosunlar ayrıca zararlı maddelerin, örneğin atık sulardaki ya da santrallerden çıkan CO2 içindeki azotun indirgenmesinde de kullanılabilmekte. şer ve bitkiler daha iyi büyür diyor araştırmacılar. Yosun biyolojisinin daha iyi anlaşılması öte yandan diğer bir problemin de çözülmesinde işe yarayabilir. Şu anda en ucuz yosun üretimi açık havuzlarda gerçekleştirilmekte. Fakat havuzlara besleyici maddeler eklendiğinde diğer organizmalar da ürüyor ve bunlar yosunların büyüme alanlarını çalıyorlar. LiveFuels şirketinde bu yüzden diğer organizmaları uzak tutan bir yosun ekosistemi yaratılmak isteniyor. Bu amaçta besleyici maddeler, sadece yosunlar tarafından sindirilebilecek hale getirilmeye çalışılacak. GreenFuel’de ise biyoreaktörlerden oluşan kapalı bir sistem kullanılmakta. Burada kullanılan yosunlarla bir deneyde bir santralden çıkan CO2’din %80’i indirgenebilmiş. Gerçi CO2 daha sonra yosun yakıtının yanmasıyla yine açığa çıkıyor ama bu öyle veya böyle yine de atmosfere karışacaktı diyor firmanın uzmanları. Ama ne olursa olsun yosunların yenilenebilir enerji kaynağı olarak yetiştirilmesi CO2 emisyonunu genel olarak düşürmekte. YETİŞTİRİLMESİ KOLAY Buna karşın yetiştirilmesi zahmetsizdir, nitekim diğer bitkiler için uygun olmayan topraklar da bile yetişiyorlar. Dahası içme suyu kalitesinde olmayan tuzlu su kaynaklarıyla sulanabiliyorlar. Sandia Ulusal Laboratuarı’ndan (New Mexico) Kathe AndrewsCramer, günümüzdeki fosil dizelin yosunlarla uzun bir süre takviye edilebileceğine inanıyor. Yosunların sıvı yakıt üretiminde kullanılabilirliği uzun bir süredir Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı’nda (National Renewable Energy Laboratuary, NREL) araştırılmakta. İlk araştırma on yıl öncesine dayanıyor ama sonuçları kötü ve ham petrol fiyatları 1996 yılında iyice düşünce araştırmaya son verildi. Ancak NREL araştırmacısı Eric Jarvis, aradan geçen zamanda çok şeyin değiştiğini ve projenin önümüzdeki altı ile on iki ay içerisinde yeniden başlayabileceğini söylüyor. Bunun başlıca sebebi günümüzdeki petrol fiyatlarının çok yüksek olması. Dolayısıyla da yosun tekniği yeniden karlı olabilir. Ve biyoteknoloji alanında yaşanan gelişmeler yosundan yakıt elde etmesi rüyasını gerçek kılabilir. Gelişen genetik ve proteomik (protein analizi) yosunlardaki yağ üretim sürecinin daha iyi kontrol edilmesine izin vermekte. Mesela bazı türler önceden besleyici maddelerin etkisinde bırakıldıklarında çok daha fazla (kendi ağırlıklarının %60’ı kadar) yağ üretiyorlar. HEDEF ZOR Ve CO2 emisyonunun limiti yeni kanunlarla biraz daha aşağıya çekilmesi yosunları ilginç kılmakta. "Belli bir vergi gelirse, CO2’din indirgenmesi sayesinde para bile kazanmak mümkün olabilir" diyor NREL çalışanları. Fakat GreenFuel bu tür vergiler olmadan bile iddialı fiyatlar hedeflemekte. Ama iş buraya gelene dek bazı aksaklıkların giderilmesi gerekmekte. Nitekim yosundan yakıt üretimi sorunsuz işlese de bu ancak üretimin ucuz olması halinde karlı. Üstelik tekniğin işlediğini kanıtlamak için de ilk başta birkaç milyon dolarlık sermaye gerekiyor. Amerikan hükümeti yosunla yakıt üretimine buna rağmen sıcak bakıyor. Başkan G.W. Bush kısa süre önce yaptığı bir konuşmada, Birleşmiş Milletlerdeki benzin ihtiyacının (2017 yılına dek) en azından %20’sinin Amerika’da üretilmesi gerektiğini söyledi. Bu, tarımsal alandan elde edilecek 132 milyar litre biyoyakıt demek. Hedefe ulaşmak hiç de kolay değil. Şu sıralar gıda ürünü olarak da işlenen mısır ve soya fasulyesi gibi bitkilerden yararlanılmakta. Ve etanol üretimi Amerika’da daha şimdiden gıda ürünlerinin pahalılaşmasına yol açtı. Selüloz içerikli odun talaşı, ot ve tahıl sapları gibi alternatifler bu konuda yardımcı olabilir, ama bunlardan yararlanılabilmek için de hiç de ekonomik olmayan özel işlemlerden geçirilmeleri gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında yosunların yakında iyi bir alternatif olabileceği sanılmakta. KAYNAK: Technology Reviw 22.02.07 Derleyen: Nilgün Özbaşaran Dede ANLAMLI BİR İSİM 30 cm. boyunda ve zehirsiz olan bu yeni türe "Uluslararası Hayvansal İsimlendirme İlkeleri"ne uygun olacak şekilde Türkiye ile dünya kurbağa ve sürüngen bilimine (Herpetoloji) 44 yılını vermiş ve geçen ay Dokuz Eylül Üniversitesi’nden yaş haddinden emekli olan Değerli Hocamız Prof. Dr. İbrahim Baran’ın ismi konulmuştur. Ayrıca Türkiye’de kolay anlaşılabilmesi ve daha yakından tanınabilmesi için yeni türe, ilk bulunduğu yere uygun yöresel bir isim olarak "Amanos Yılanı" adı da verildi. Anadolu’nun, herpetolojik açıdan yeni bulunabilecek türlere ev sahipliği yaptığı gerçeği bilim insanlarının ortak düşüncesidir. Bu nedenle hem doğal zenginliklerimizin saptanması hem de bilimsel çalışmalarda yabancı araştırıcılarla rekabet ederek önceliği elde etmemiz bakımından, bilime daha fazla kaynak aktarılarak genç bilim insanlarının desteklenmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Bu anlamda TÜBİTAK’a, projemize ve bilim insanlarına yaptığı katkılar nedeniyle teşekkür ediyorum. Fakat bu durumda diğer bir özelliği yok oluyor: Hızlı büyüme ve yayılma yetisi. Yüksek yağ üretimine izin veren moleküler şalter, yosunların büyümesini yavaşlatmayacak şekilde etkinleştirilebildiğinde önemli bir atılım gerçekleştirilmiş olur. Yosun petrolünün fiyatı önemli ölçüde dü CBT 1041/7 2 Mart 2007 ÜRETİM YAPILIYOR