Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP tim üyeleri, gerçekleştirdikleri proje çıktıları olan raporlarıyla, bürokratların gerekçeli tasarılar hazırlamalarına doğrudan katkıda bulunabilirler. Toplumsal sorunların tek çözümü olmadığı bilindiğinden, aynı soruna ilişkin olarak, birden fazla projenin, ilgili farklı disiplinlerden oluşan farklı gruplara verilmesi uygun olur. Farklı oluşacak bakış açılarının bileşkesinin bulunmasının yolu da böylece açılır. Mardin’de mimarlık eğitimöğretimi başladı Bu eğitimöğretim yılında Mardin MühendislikMimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümünü kazanan 21 öğrenci, ilerde öğrenim görecekleri tarihi Mardin Hükümet Konağı binasının restorasyonu bitinceye kadar, Dicle Üniversitesi’nde öğrenime başladı Prof. Dr. İhsan Mungan, Haliç Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Başkanı ardinliler Çalışma Platformu’ MAREV (İstanbul’daki Mardinliler Eğitim ve Dayanışma Vakfı) tesislerinde çok önemli bir buluşma gerçekleştirdi. Toplantı gündeminin iki ana maddesi, restorasyonuna başlanan ‘Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi’ binası, ardından da Dicle Üniversitesi’ne bağlı olarak Mardin’de kurulmakta olan ‘MühendislikMimarlık Fakültesi’ ve ‘Güzel Sanatlar Fakültesi’ hakkında bilgi verilmesiydi. Bu eğitimöğretim yılında Mardin MühendislikMimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nü kazanan 21 öğrenci, ilerde öğrenim görecekleri tarihi Mardin Hükümet Konağı binasının restorasyonu bitinceye kadar, Dicle Üniversitesi’nde öğrenime başladığı belirtildi. Bu yazımızda genelde mimarlık eğitimöğretiminin özelliği ve Mardin için önemi üzerinde durula SOSYAL GÜVENLİK ÖRNEĞİ Bir başka örnek ‘Sosyal Güvenlik Yasasında’ kullanılan, ‘en erken emekli olma yaşı ne olmalı’ konusu başlı başına bir proje olabilir. Bu projede çalışmak üzere tıp, istatistik, sosyal bilimler, hukuk, iktisat konularında uzmanlaşmış öğretim üyeleri ve/veya bakanlık veya diğer kuruluş çalışanlarıyla disiplinlerarası bir grup veya farklı gruplar oluşturulabilir. Yasa hazırlayanlar bu projelerin çıktılarından yararlanarak gerekçeli bir en erken emekli olma yaşı yasa maddesi hazırlayabilirler. Karar organlarında bulunanlar da, bu gerekçeler ışığında daha gerçekçi bir karar verebilirler. Netice olarak çeşitli toplum katmanlarının bu gerekçelerle ikna edilmesi kolaylaşır. Yürütmeye ilişkin bir örnek, belli bir şehrin ulaşım sorununa çözüm üretilmesi, bir master plan hazırlanması olabilir. Şehir planlamacı, ekonomist ve ulaştırma veya benzeri dallardan çok disiplinli çalışma grup/grupları oluşturularak gerekçeli planlar hazırlatılabilir. Karar verme durumunda olan kişiler de bu kaynaktan yararlanabilirler. Bir başka örnek olarak büyük ihale dokümanlarının hazırlanmaları düşünülebilir. Hukukçuların da gruba dahil edilmesiyle, hukuki açıdan da eksiksiz belgelerin hazırlanmasına, dolayısıyla iptallerin azalmasına yardımcı olunabilinir. ‘M SONUÇ Nasıl olduğu pek bilinmemekle beraber siyasetçiler, bilimden, şimdiki yapı içinde de bir türlü yararlanmakta olabilirler. Bu yazıdaki siyasetçilerin (devlet aracılığı ile) bilimden (üniversiteler aracılığı ile) yararlanma önerisinin belirleyici özelliklerini şöyle özetleyebiliriz. 1. Kurumsal finansal kaynak, (Bilimsel Araştırma Projeleri kaynakları) vardır. Yeni bir kaynak aramaya gerek yoktur. 2. İsteyen üniversitelerin katılabilmesiyle aynı konuda birden fazla proje verilebilir, bu çeşitlilik daha gerçekçi bir çözüme gidişi kolaylaştırır. 3. Disiplinlerarası grupların oluşturulabilmesi, farklı boyutları içeren çözümler bulunmasını sağlar. 4. Projelere katkıda bulunacak öğretim üyelerine hizmet karşılığı ücret verilmesi, bir yandan öğretim üyelerinin böyle çalışmalar yapmasını teşvik eder, diğer yandan da profesyonel ilişki kurulması sağlanır. 5. Projelerin çıktısı olan raporlar çözüm önerilerinin gerekçelerini içereceğinden, nesnel bir açıklık sağlanarak ilgili kişi ve kurumların ikna olma yolu açılır. 6. Üniversiteler topluma hizmet işlevlerini daha etkin bir biçimde yerine getirebilirler. Böyle bir devletüniversite işbirliğini sağlayan mekanizmanın kurulması, toplumumuzun refahının artmasına doğrudan ve sürekli katkıda bulunacaktır. NOT: Yazının olgunlaşmasında eleştirileriyle katkıda bulunan Doç.Dr. Belkıs Eran Bilgin, Prof. Dr. Oruç Bilgiç ve Candan Eriş’e teşekkür ederim. CBT1041/22 2 Mart 2007 cak. Diğer mesleklerden farklı olarak mimarlık, disiplinlerarası bir eğitimöğretimi gerektirir. Mimarlığın dayandığı üç ana disiplin sırasıyla, sanat, temel bilimler ve mühendisliktir. Bu 3 disiplinin mimarlığı doğrudan ve öncelikle etkileyen dalları, sırasıyla heykel, resim, fotoğraf; matematik, fizik, kimya, biyoloji, botanik, jeoloji, jeofizik, coğrafya, tarih, arkeoloji, psikoloji, sosyoloji; inşaat, makine ve elektrikelektronik mühendislikleridir. Bu nedenle mimarlık bölümü olan bir üniversitede adı geçen bölümlerin de olması ve mimarlık öğrencisinin bu disiplinlerle ilişki kurması çağdaş mimarlık eğitimöğretimi için gerekli görülmektedir. Bu nedenle Mardin’de Güzel Sanatlar ile FenEdebiyat fakültelerinin de açılması kaçınılmaz olmaktadır. Bu durum Mardin’de şimdi kurulan ve kurulacak olan fakültelerin doğal olarak en kısa zamanda Dicle Üniversitesi’nden bağımsız bir Üniversite bünyesinde birleştirilmesi sonucunu doğuracaktır. Geniş yelpazeli interdisipliner bir eğitimöğretim gerektirmesi nedeniyle kanımızca Mimarlık Bölümü, en azından, kendisine en yakın olan İç Mi marlık ve Şehircilik Bölümleri ile birlikte, mühendislikten bağımsız olan bir mimarlık fakültesinde yer almalıdır. Mühendislik disiplinlerinde 2 kere 2 dört sonucunu verirken, mimaride sonucun 4 olması önem taşımaz: 2 kütleyi 2 defa kullanarak yaratılan bir kompozisyonun sonuçta ya estetik değeri vardır ya da yoktur. Benzer şekilde 2 mekânın ikişer defa kullanılmasıyla oluşturulan bir tasarım ya işlevseldir ya da değildir. Mimarinin değer yargıları bunlardır, yani sadece matematiksel gerçek değildir. Bu da mimarlık eğitimöğretimini, mühendislikten farklı olarak, bir ustaçırak ilişkisi içinde yaratıcılığa dayanan, yoğun araştırma ve çalışma gerektiren bir süreç haline getirmektedir. Bu nedenden dolayı da mimarlık bölümlerinin Türkiye’de coğrafi dağılımına bakılacak olursa, günümüze kadar, Trabzon ve Adana’yı birleştiren çizginin doğusundaki 11 üniversiteden sadece Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde aktif bir mimarlık bölümünün açılabildiğini görmekteyiz. Buna şimdi Mardin eklendi. Ayrıca Van’daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde henüz eğitimöğretime başlamamış olan bir Mimarlık Bölümü var. Bu tablo, kentleri eşsiz bir mozaik oluşturan Türkiye’de, özellikle Doğu Anadolu’da, mimarlık eğitimöğretiminin yaygınlaştırılması konusunda halen duyulan eksikliğin giderilmesini zorunlu kılıyor. Her biri kendine özgü yüksek bir tarihi değeri olan kentlerimizin ve o kentlerdeki tarihi yapıların hakkıyla anlaşılması, restore edilerek korunması ve değerlendirilmesi ancak mimarlık eğitiminin o kentlere götürülerek halkın bilinçlendirilmesiyle mümkün olacak. Diyarbakır ve Mardin Anadolu’daki kentlerin farklılığı için en iyi iki örnektir. Aralarındaki uzaklık sadece 90 km. oluğu halde bu iki kent gerek binalarının mimarisi gerekse kentsel dokuları yönünden çok farklıdırlar. Tarihi Diyarbakır kenti surlarla çevrili, kalesi bile bu surların içinde yer alan tümüyle içe dönük bir kenttir. Binalar da öyledir ve hepsi bir iç avluya dönüktür. Evlerin sokak ile ilişkisi, sadece kapı ile, bazen ayrıca kafesli penceresi olan cumbalarla sağlanmaktadır. Bu nedenle Diyarbakır sokakları kanal gibidir ve bu kanallar ilginç bir labirent oluşturur. Mardin ise hem binaları ile hem de kent olarak tümüyle, kalesi ile birlikte, dışa dönüktür. Yamaca yaslanmış olan evler süslerini, birbirleriyle yarışırcasına, sergilerler. Binlerce yılda oluşmuş bu kentsel doku ayrıca son derece işlevseldir. Bütün bu özellikleriyle Mardin kentini ‘mimari bir mucize’ olarak tanımlayabiliriz. Böyle bir kentteki ‘Mimarlık Fakültesi’nin misyonu da bu tarihi değerleri araştırmak, yorumlamak ve koruyarak gelecek nesillere aktarmak olmalıdır.