20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP Psikolojik danışman mı, rehber mi, rehber öğretmen mi? Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Maltepe Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü; [email protected] rin diğer bölümlerle çift anadal yapmaları neden engellenmektedir? Bu durumu anlamak gerçekten güç! 1 Kimi eğitim fakültelerinde ortaöğretim alan öğretmenlikleri bölümleri de vardır. Ancak bu konuda yeni kararlar alınmalı; alan öğretmenlerinin yetişiminde birincil derecede, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, fenedebiyat fakülteleri ve/veya fen/edebiyat fakülteleri etkin olmalıdır. Söz konusu fakülteleri bitirenler iki yıl süreyle kuramsal ve uygulamalı eğitim verecek biçimde düzenlenecek olan Eğitim Bilimleri Enstitülerinden yüksek lisans derecesi almalıdır. Konuya ilişkin tavsiye kararları 0709.06.2006 tarihinde Erciyes Üniversitesi’nde toplanan "FenEdebiyat Fakültesi Dekanları Toplantısı"nda alındı. 2 Aynı programa işaret etmek üzere farklı başlıkların kullanılmasından da anlaşıldığı gibi, programı adlandırma konusunda da bir kargaşa yaşanmaktadır. ("Anlam" ve "imlem" tartışmalarının bolca yapıldığı dil felsefesi dersleri için bu durum iyi bir örnektir.) Yükseköğretim programlarının örgütlenmesi de birçok yönden tartışmaya açılmalı. Üniversitelerin programları eleştirel bir tutumla ele alındığında, program başlıklarının farklılığına karşın, içeriklerinde büyük benzerliklerin olduğu görülmektedir. Bilindiği gibi, fenedebiyat fakültelerinde ya da edebiyat fakültelerinde psikoloji bölümü vardır. Ama ayrıca eğitim fakültelerinde Eğitim Bilimleri Bölümü altında örgütlenmiş olan "Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programı" ya da "Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı" vardır. Soru: "Her iki programdan mezun olanların işlendirilmesi (: istihdam edilmesi) aşamasında mezunların farklılıklarını ortaya koyacak, sınırları çizecek olan nedir?" 3 Sürekli olarak "öğrenci merkezli eğitim"den söz edilmektedir. Ancak eğitimin öğrenci merkezli olmasını sağlayacak olan, böyle bir eğitim ortamını yaratacak olan da öğretmendir. 4 Özellikle dersanelerde çalışan rehber öğretmenlerin bir bölümü de, "Felsefe Grubu Eğitimi Öğretmeni" unvanıyla okul sisteminde yer alan felsefe ve sosyoloji bölümü mezunudur. Son yıllarda bu kişilerin mutlaka tezsiz yüksek lisans yapmış olması da gerekmektedir. CBT1037/20 2 Şubat 2007 etkin bir eğitim fakültesinde doğrudan doğruya alan adı ya da yerine getirdiği işlevle bağlantılı olarak öğretmenlik bölüm ve programları vardır. Ayrıca bunlara ek olarak da "Eğitim Bilimleri Bölümü" adı altında öğretmen yetiştirmeyen bir başka bölüm daha vardır. Bu bölümde yer alan programlardan birinin adı da "Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programı" ya da "Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı"dır . Bu programlardan mezun olanların bir kısmı, okullara "rehber öğretmen" meslek unvanıyla atanıyor. Kargaşa tam da bu noktada başlıyor. Çünkü öğretim sisteminde kademelerarası ilişki, ortaöğretime özellikle de yükseköğretime geçerken çok büyük önem kazanmakta, Son yıllarda öğrencilerin yatkınlıklarına, yeteyapılan neklerine, isteklerine uygun olarak "yöneltilmeleri" gerekmektedir. Bu değişikliklerle işi sağlıklı bir biçimde yapmada en birlikte Eğitim etkili rol oynayanların da "rehberFakültesi ya da ler" olacağı açıktır. Ancak rehberler Eğitim Bilimleri de bu noktada tek başına karar vermeyecek, eğitim olgusunun merkeFakültesi zinde yer alan öğrenciye; ders veren öğretmenler, okul yöneticileri, öğülkemizde rencinin akademik ve psikolojik okulöncesi, rehberi, ailesi yardımcı olacak ve elilköğretim ve bette öğrencinin istemi dikkate alınarak "yöneltme" işlemi gerçekleştiortaöğretime rilecektir. öğretmen "Rehber öğretmen" kadro unvayetiştirme nıyla okullarda çalışanlar, nasıl bir eğitim görmüş, nasıl bir öğretim/öğkonusunda tek renim sürecinden geçmişlerdir?" soyetkili kurum rusu bu noktada büyük önem taşıyor. Okullarda gerçekten de bu unvanla haline getirildi. çalışanların bir bölümü adı geçen programlardan (Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı ya da Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programı) mezundurlar. Bu kişilere "rehber öğretmen" unvanını verenlere sormak gerekiyor: Rehberlik ya da kılavuzluk yapmakla yükümlü olan bu kişilere "öğretmen" adıyla yaklaşmak doğru mudur? Bu kişilerin işlevlerini belirtmek üzere "rehber" demek yeterli değil midir? "Öğretmen" nitelemesi "ders öğretmeni"yle örtüştüğü için, "rehber öğretmen" deyimi, "öğretmen"in "rehber"le karıştırılmasına yol açacak ve bu durum da rehberlerin aleyhine olacak. Öyleyse neden sadece "rehber" demekle yetinilmiyor? Anlamak güç doğrusu! Ayrıca, eğitim fakültelerindeki Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı ya da Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programından mezun olanlar okul dışında da "psikolojik danışman" olarak çalışabilmektedir. Bu programların ders planlarında yer alan dersler psikoloji ağırlıklıdır. Bu programı besleyen kaynak, psikoloji ve alt dallarıdır. Eğitim fakültesini ya da eğitim bilimleri fakültesini net bir biçimde öğretmenliğe özgüleyen Yükseköğ Y retim Kurulu’nun, 26.11.2002 tarihli yazısında şu kararlar yer alıyor: "(…) 2 Eğitim Fakültesi Öğretmen Yetiştirme Programları ile diğer fakültelerin programları arasında Çift Anadal Programı hiçbir şekilde uygulanmayacaktır. Ancak, Eğitim Fakültesi bünyesindeki iki ayrı öğretmen yetiştirme programı Yükseköğretim Kurulu’ndan onay alınmak suretiyle uygulanabilir." ÖĞRETMEN YETİŞTİRME PROGRAMLARI Buradaki vurgu, "öğretmen yetiştirme programları" vurgusudur. O halde öğretmen yetiştirmeyen programlar, tipik bir öğretmen yetiştirme programı olmayan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı ya da Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programı öğrencileri, örneğin psikoloji bölümüyle Çift Anadal yapabilirler. Bir kez daha durumu çözümlemeye çalışalım: 1. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı ya da Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programı öğretmen yetiştirmez. 2. Programın bağlı olduğu bölümün adı Eğitim Bilimleri Bölümü’dür. 3. Programın ders planı sabit değildir, her üniversite kendine göre ders planı hazırlamaktadır. 4. Mezunların, eğitim fakültelerinin diğer öğretmenlik programları gibi tek bir unvanı yoktur. 5. Mezunlar psikolojik danışman ve rehber olarak okul dışı ortamlarda da çalışıyorlar. Söz konusu programlarda öğrenim gören öğrencile Sanayi için üniversite tezleri (SANTEZ) programı ve öneriler Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı SANTEZ (Sanayi Tezleri Projesi) Programı, amaçları itibarıyla, ülkemizin en öncelikli ihtiyaçlarından olan üniversitesanayi işbirliğini kurmak ve kurumsallaştırmak yolunda atılan önemli bir adım. Ancak... Prof. Dr. A. Hamit Serbest, ElektrikElektronik Mühendisliği Bölümü Çukurova Üniversitesi, [email protected] B akanlık bu konudaki çalışmayı 2005 yılında TÜBİTAK ile birlikte başlattı, ama kurumlar arasındaki iletişim sorunu nedeniyle kabul edildiği duyurulan projeler ancak bir yılı aşkın bir süre sonra yürürlüğe girebildi. Programın uygulanması ile ilgili teknik ve mali kılavuz, yönetmelik ve başvuru formu gibi tüm belgeler Bakanlık web sayfasından erişilebiliyor (http://www.sanayi.gov.tr). Programın amacı hakkında yapılan açıklamalarda özellikle şu noktalar dikkat çekiyor: • Sanayimizin %98’ini oluşturan KOBİ’lerin teknoloji ve ArGe kültürü edinmelerini sağlamak ve halen geleneksel üretim yöntemi ile çalışmaya devam eden KOBİ’lerimizi teknolojik ürün ve üretim yöntemlerini kullanmaya cesaretlendirmek, • Üniversitede şirketleşme kültürünü yaygınlaştırmak, yapılan akademik bilginin ticarileşmesini sağlamak, • Üniversitelerde doktora/yüksek lisans programlarında öğrencilerin tez konularının KOBİ’ler tarafından talep edilen ve ArGe tabanlı konulara yönelik olarak belirlenmesini sağlamak, nitelikli eleman sayısının artırılmasına yardımcı olmak. Ancak, doğru amaçlarla başlatılan SANTEZ Programının kurgusunda olumsuzluk yaratabilecek bazı noktaların iyileştirilmesi gerekir. Teknik ve Mali Kılavuz’da, Bakanlığın "bütçe imkanlarında meydana gelebilecek daralmalar sebebiyle projeye tahsis ettiği ödenekte değişiklik yapma ve proje sözleşmesini feshetme hakkına sahip olduğu" yazılı. Bu, başta sanayici olmak üzere, toplumun maddi konularda devlete güvensizlik duymasına ne
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle