20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu [email protected] kalin ortamlarda köpük oluşturan “pepfaktan” adını verdikleri bir madde oluşturdular. Deterjanlar alkaline yakındır, dolayısıyla bir yıkama döngüsünde moleküller köpük oluşturmak için bağlanır. Durulama suyu pH derecesini düşürür; böylece köpükleri birbirinden ayırır. Sonuçta köpükten kurtulmak için daha az suya ihtiyaç duyulur. Pepfaktanlar ayrıca endüstriyel işlemlerde su ile yağı karıştırmanın kontrolünde kullanılabilir. Müzik yapanlar, müzik besteleyenler, müzik icra edenler, bu eforlarını hiçbir aracı olmadan internet üzerinden bedavaya, hiçbir biçimde ücret talep etmeden, müzikseverlere sunmalı. Müzikseverlerin birkaç yıldır müzisyenlere verdikleri mesaj bu: Bedava müzik istiyoruz! Bedava Müzik; Hemen Şimdi! Son yıllarda sıkça duyduğumuz saptamalardan birisi de internetin müziği öldürdüğü yönünde. Bedava paylaşım siteleri ya da buna benzer imkânlar sayesinde müzik parçalarını internet üzerinden bedavaya edinmek için yapılması gereken tek şey internette biraz zaman harcayıp o müzik dosyalarını bulmak. Öncelikle “müzik” ile “müzik endüstrisi”ni ya da “müzik piyasası”nı aynı olgu olarak değerlendirmemek gerek. İşin profesyonelleri “Internet müziği öldürüyor” dediğinde doğal olarak işin ticari yanını kastediyor; yoksa internetin müzik sanatını katletmek gibi bir özelliği olamaz. Bu ayrım internetin karşısında kimin duracağını ayırt etmek açısından da çok önemli. Internet müziği öldürüyor denildiğinde müzisyenler, sanatçılar da interneti hedef almaya kalkıyor. Oysa bırakın bu işi müzik piyasasının kurtları yapsın. Çünkü asıl canı acıyan onlar. Giderek daha da acıyacak olanlar. Tabii denilebilir ki müzik sektörüne yön veren yatırımcıların canı yandıkça onlar da müzisyenlerin canını daha çok yakıyor. Hâl böyle olunca internet dolaylı yoldan müzisyenleri ve müziğin kendisini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu görüşe katılmamak elde değil. Ancak biraz düşünelim. Bu dolaylı etkileşimle ilgili görüşe katılmanın gerisinde bir varsayım var: Müzik piyasasının öteden beri kabul görmüş genelgeçer kurallarının hiçbirisinin değişmeyeceği, değiştirilemeyeceği varsayımı. Yani bir müzisyen bestelerini kitlelere ulaştırmak için hâlâ müzik piyasasının simsarlarına bel bağlıyorsa, hâlâ onun maddi yatırımı söz konusuysa, hâlâ onun pazarlama hizmetleri tek çıkar yol ise evet internet müziğin de müzisyenin de ölmesine aracılık yapmakta. Oysa yaşam her zaman bir yolunu bulur ve devam eder. O halde müzisyenler de müzik yapanlar da o “öteden beri kabul görmüş kuralları” reddetmek, onları aşmak, yeni kurallar icat etmek gerektiğini anlamalılar. Çünkü talepkâr durumunda olan o “kitleler” oyunun kendi açılarından gördükleri kuralları çoktaan değiştirdiler. Arz tarafında bu durumu kabullenmemenin kendine zarar vermekten öte hiçbir işe yaramayacağını görmek gerek. O halde çözüm nedir? Çözüm çok basit! Müzik yapanlar, müzik besteleyenler, müzik icra edenler, bu eforlarını hiçbir aracı olmadan internet üzerinden bedavaya, hiçbir biçimde ücret talep etmeden, müzikseverlere sunmalılar. Dünyada müzik artık bedava olmalı. Müzikseverlerin birkaç yıldır müzisyenlere verdikleri mesaj bu: Bedava müzik istiyoruz! Bir an için müziğin bedava olduğunu düşünelim ve bu yeni dünyayı tanımlayalım. Bedava olan şey müziğin kendisi olacak. Yani internet üzerinden indirilecek olan müzik parçaları, müzik albümleri. Aynı müzik parçaları ya da albümleri, katma değerli hizmet olarak müzikseverlere CD, kaset olarak sunulabilir. Bu hizmet ise yine bedelli olacaktır. Böylece sadece müziği dinlemek isteyenler internetten bunu bedavaya indirebilmeli, koleksiyoner türünde ya da hediye amaçlı müzik edinmek isteyenler bedelini ödeyerek CD ya da kaset almaya devam edebilmeli. Bu durumda müzisyenin telif hakkı ne olacak? Bence müzisyenler durup şöyle bir düşünmeli: Acaba albüm gelirleri mi daha yüksek yoksa popüler olduktan sonra o vesileyle gerçekleştirdikleri canlı performanslar, reklamlar, “ekstralar”, sponsorluklardan elde edilen gelirler mi? Cevap çok açık. Ayrıca popüler olmayanın albüm geliri olmadığı da bir gerçek. O halde üç beş kuruşluk telif için, o da zamanında ödenmeyen, müzisyene bir fayda sağlamayan üç beş kuruş için, müziği içinde yaşadığımız bu dijital çağda prangaya vurmak, hepimizi de dijital dünyanın müzik hırsızı kategorisine sokmak ne kadar doğru? Müzisyenleri, tüm dünyada dijital ortamdan müzikseverlere ulaştırılacak müziklerini bedavaya sunmaya davet ediyorum. Bu işi hakkını vererek yaparlarsa şimdiki ekonomik durumlarından hiçbir şey kaybetmeyeceklerine, tam tersine hem maddi hem de manevi olarak çok daha fazlasını kazanacaklarına inanıyorum. Internetten bedava müzik indirme işini artık bir problem değil bir fırsat olarak görmenin zamanı geldi. Müzik dünyasındaki bu sıçramayı yapma onuru da müzisyenlerin kendilerinde. Aracılarda değil. KIYMAYI EVDE HAZIRLAMA OLANAĞI Bosch MFW 1550 kıyma makinesi, tüm etli yiyeceklerin hazırlanmasında kolaylık sağlıyor. Kıyma makinesi özellikle etlerin ev ortamında hijyenik olarak hazırlanmasını tercih edenler için tasarlanmış. Bunun yanı sıra cihazda bulunan sosis ve sucuk özel aparatları sayesinde dışarıdan içinde ne olduğunu bilmediğiniz ürünleri almaktan kurtuluyorsunuz. İçli köfte için özel aparatı bu emek yoğun yemeğin kolayca hazırlanmasını sağlıyor. Parçalar yanlış takıldığında makinenin çalışmasını engelleyen özel emniyet sistemine sahip olan kıyma makinesi dakikada 1.5 kg. kıyma çekiyor; 500 wattlık güçle çalışıyor ve kaymayı engelleyen vakumlu ayakları ile çok güvenli. Makinede, yüksekliği ayarlanabilen plastik doldurma tepsisi ve et itme aparatı ile 2 adet kıyma diski bulunuyor. Aksesuvarları muhafaza etmek için hazırlanmış özel bütünleşik bölmesi ise kullanım kolaylığı sağlıyor. Fiyatı 217.65 YTL. Bilgi için. (444 6 333) ve www.boschevaletleri.com NANO ÇİPLERDE MİNYATÜRLEŞME SORUNU Her geçen gün biraz daha küçültülen transistorlar, hem hızlanıyor hem de tek bir çip üzerine daha fazla sayıda sıkıştırılabiliyor. Ancak transistorları küçültmenin bir de olumsuz yönü var. Minik transistorları ve bağlantılarını üretirken, üretim aşamasındaki gelişigüzel dalgalanmalara bağlı olarak boyutlarını ve bileşimini kontrol etmek olanaksız hale geliyor. Eskiden bu sorun yaratmıyordu çünkü boyut ve içerik farklılıkları ürünün toplam boyutuna göre göz ardı edilebilecek kadar küçüktü. Şimdi 65 nm. çapına inen bu transistorlar ve diğer çip parçalarında, boyut ve içerik farklılıkları parçanın toplam boyutunun %20'sini bulabiliyor. Bunun sonucunda da çipler istenilen performansı vermiyor veya hiç çalışmıyor. Bu soruna çözüm olarak MIT'den elektronik mühendisi Duane Boning boyut farklılıklarına aşırı duyarlı bir test çipi geliştirdi ve daha sonra bunun çok sayıda kopyasını çıkarttı. Çipin elektriksel performansını ölçerek istenilen işlevsellik ile gerçek işlevselliğini karşılaştırdı. Böylece çipin çalışmamasına yol açan değişiklikler üzerine odaklanılması ve üretim yöntemlerini geliştirerek bu hataların yok edilmesi sağlanmış oldu. Hazırlayan: Reyhan Oksay CBT 1080/19 30 Kasım 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle