Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÜRÜNLERDE BARKOD YERİNE VERİ MATRİS KODLARI Yüksek randımanlı bir tarayıcı, otomobil ve uçaklarda güvenlik riski taşıyan eskimiş ve sahte parçaları anında tanıyor. Siemens’in geliştirdiği Simatic HawmEye adı verilen tarayıcı, 100 milisaniyeden daha kısa bir sürede verimatrisi kodlarını (Datamatrix codesDMC) okuyor, dijital hale getiriyor ve değerlendiriyor. Otomotiv ve havacılıkuzay sanayiinde kullanılması planlanan bu yeni tarayıcı, üretici firma ile internet üzerinden ilişki kurarak, iki boyutlu bar kodlarının güvenilirliğini kontrol ediyor ve yedek parçaların sahtesini ortaya çıkartıyor. DMC, daha yaygın bir şekilde kullanılan tek boyutlu bar kodlarının kapsadığı alanın ancak yüzde birini kullanıyor. Ayrıca bu kadar az yer tutmasına karşın veri içeriğinde bir azalma yaşanmıyor. Bir DMC, bunun yanı sıra, her açıdan da taranabiliyor. Sonuçta bu kadar bol veri sayesinde parçalar tümüyle hasarlı olsa bile tarayıcı DMC’yi okuyabiliyor. Örneğin, bugün, Alman Demiryolları Deutsche Bahn, internet üzerinden pazarlanan biletlerinin üzerinde nokta şekille küçük kareleri kullanıyor. Posta servisi Deutsche Post ise milyonlarca zarf için pul olarak DMC’leri kullanıyor. Ancak sıra endüstriyel etiketlemeye gelince sahtecilik yapmak olanaksız hale geliyor. Siemens otomasyon uzmanlarına göre iki boyutlu kodlama sistemi henüz emekleme evresinde olmasına karşın yeni tarayıcı bu sistemin gelişmesini tetikleyecek. Bu yüksek çözünürlüklü cihazlar saniyenin çok küçük bir bölümünde kodu tanımlayacak ve dijital hale getirecek çok güçlü bir yazılıma sahip. Dakikada 1.800 taramanın mümkün olduğu bu sistemde, güçlü iletişim ağlarına ve veritabanına gereksinim duyuluyor. Bu sistemin nasıl yararlı olabileceğiyle ilgili bir örnek: Bir havayolu şirketi bakım sırasında bir parçayı yenisiyle değiştirdiği zaman yedek parçanın kodu taranır ve güvenilirliği üreticinin veritabanı ile internet üzerinden kontrol edilir. Alman havayolları şirketi Lufthansa şimdi bu sistemi uygulamaya hazırlanıyor. Uçakların bakımı sırasında, motorlar sökülür ve hasarlı türbin bıçakları yenileriyle değiştirilir. Her bıçağın doğru noktaya bağlandığından emin olmak için bu bıçaklar DMC ile işaretlenir ve Siemens’in tarayıcısı ile kontrol edilir. CBT 1034/18 12 Ocak 2007 henüz gelişmiş bir teknik yok. Antarktika ve Grönland’a ölçüm için gitmek oldukça zor ve pahalı. Uçak veya uydu ile yapılan radar taramaları daha kolay olmakla birlikte, buz tabakalarının kenarlarıyla ilgili verilerin analizinde sorunlar yaşanıyor. Bir kere, buzun üzerinde biriken aşırı su miktarı, sıradan bir buza göre daha fazla radar sinyali emiyor. Bu da görüntünün sağlıklı bir şekilde analizini engelliyor Şimdi Lawrence’daki Kansas Üniversitesi’nden bilim adamları, Grönland ve Antarktika’daki buzul tabakalarının kenarları üzerinde uçabilecek, buzulaişleyebilen radar taşıyabilen pilotsuz bir hava taşıtı geliştirdiler. Su miktarındaki artış ile ilgili sorunu ortadan kaldırmak için bilim adamları ultraduyarlı bir alıcı tasarladılar. Bu alıcı buzul kütlesinden geri gelen küçük ve dağınık sinyalleri tespit edebilecek. Bilim adamları bu amaca yönelik beş adet sentetik radar demetinden yararlanıyor. Radarlar, yüzeye doğru kısa radar pulsları ateşliyor. Geriye yansıyan sinyaller, ayrıntılı bir görüntü yaratmak için işlemden geçiyor. Cihaz, şimdiden Grönland’ın Jakoshavn buzulunun kalınlığını ölçmeyi başardı . Oysa yörüngedeki uzaktan kontrollü sensörler bugüne dek bu bölgedeki buzulları sağlıklı bir şekilde analiz etmeyi başaramamıştı. Kanat açıklığı 8 metre olan Meridian adı verilen bir uçak, dondurucu soğuklarda 13 saatlik uçuşlar gerçekleştirecek. Dolayısıyla bilim adamları şu anda kanatlardaki ısıtma elemanlarını ve buz oluşumunu engellemek için motor ısısını kanatlar üzerine yönlendiren sistemi sınamakla meşguller. Uçağın bir prototipi şu anda Antarktika üzerinde uçuyor. Bilim ekibinden Alan Lohoefener, Mayıs 2007’ye kadar Meridian’ın buzul tabakalarının kenar haritasını çıkartacağını bildiriyor. KUŞLARI VE YARASALARI SAYMANIN KOLAY YOLU Çevre bilimciler bundan böyle kötü hava koşullarında dağlarda, bayırlarda dolaşarak kuşları ve yarasaları sayma sıkıntısından kurtulacaklar. ABD Savunma Bakanlığı’nın kara mayınlarının yerini tespit eden balarılarını izlemek için geliştirdiği bir teknik, uçan hayvanların sayımında kullanılabilecek. Bu teknikte bir lazer ışını gökyüzünü tarıyor ve bir yüzeye rastladığı zaman geri yansıyor. Düzenli olarak pulslar halinde yansıyan ışınlar daha sonra inceleniyor. Pek çok hayvanın kanatçırpma frekansı kendine özgü olduğu için hangi hayvanın uçmakta olduğu otomatik olarak saptanabiliyor. 60 MİLYON YILDA 1 SANİYE ŞAŞAN SAAT 60 milyon yılda 1 saniyelik hata payı ile çalışan bir saatin dünyanın en dakik saati olduğu ve bundan daha hassas başka bir saatin söz konusu olmadığı kanısı yaygındır. Ancak strantiyum atomlarından oluşan bir kafesten yararlanan atomik saatler bu sınırı zorluyor. Başarılı olursa. atomik saatler zaman ölçümünün altın standardı olacak. Bu saatler sayesinde GPS cihazları daha doğru çalışacak ve evrende geçerli olan temel sabitler yeniden ve daha hassas bir şekilde ölçülebilecek. Şu anda var olan en iyi saatler sezyum tabanlı olanlardır. Tek bir iyon içindeki elektronların enerji halleri arasındaki her salınımında bir "tik" ilerleyen bu saatler, saniyede 9.192631.770 kere "tikler". Fakat daha doğru işleyen saatlerin peşine düşen fizikçiler daha hızlı bir puls bulmaya çalışıyorlar. Strantiyum atom elektronlarının enerji düzeyini değiştirme hızı bin kez daha sıktır. Fakat bugüne dek strontiyum saatleri sezyum rakiplerinin hep gerisinde kalıyordu, çünkü daha sık olan bu frekans "tik"lerini ölçmek mümkün değildi. Şimdi Boulder’deki Colorado Üniversitesi’nden Jun Ye ve meslektaşları en mükemmel sezyumiyon saatleriyle boy ölçüşebilecek hassasiyette strontiyum saatleri geliştirdiler (Science, vol 314, page 1430). 2005 yılında Japon bilim adamları Colorado Üniversitesi7ndeki bilim adamlarının tekniğinden yararlanarak strontiyum saatleri ürettiler (New Scientist, 21 Mayıs 2005), fakat bu saatin frekansının ölçümünde GOOGLE’DAN PATENT ARAMA SERVİSİ Google arama motoru (www.google.com/patents) isimli patent arama servisini devreye soktu. Şu anda test versiyonu 2006 yılının ortalarından önce onaylanmış 7 milyon patenti tarayabiliyor. Servis, tarama işlemini anahtar sözcüklere, başvuru tarihine, yayım tarihine, patent numarasına ve mucidin adına göre gerçekleştiriyor. Patent bulunur bulunmaz kullanıcı sayfalar arasında gezinebiliyor, görüntülerin veya metnin üzerine zoom yapabiliyor. BUZULLARIN ERİME HIZINI ÖLÇMEK Kutuplardaki büyük buzul tabakalarının erime hızı son günlerin en tartışmalı konularından biri. Ancak bu hızı ölçme tekniği konusunda