14 Haziran 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A HER YIL BİR KUŞ TÜRÜ TÜKENİYOR 1500 yılından bu yana aşağı yukarı 130 kuş türünün yok olduğu sanılıyordu. Fakat Amerikalı araştırmacılar bu sayının daha yüksek olduğunu öne sürüyorlar. Geçen son 500 yıl içinde her yıl bir kuş türünün soyu tükenmiş. Bu tükenişlerin insanlar yüzünden gerçekleştiğini söyleyen ornitologlar bu sayının daha da artmasından korkuyorlar. Duke Üniversitesi’nden Suart Pimm’in konuyla ilgili araştırması, Proceedings of the National Academy dergisinde yayımlandı. Daha önceki araştırmalara göre son beş yüz yıl içinde bilinen 10.000 türden sadece 130’unun tükendiği sanılıyordu. Fakat kemik kalıntılarının analizlerinden anlaşıldığı üzere bu sayı daha yüksek. Türlerin yok olmasında yaşam alanlarının kısıtlanması, yabancı türlerin çoğalması ve iklim H A B E R L E R çok zordur ve bir dizi faktöre bağlıdır. Mesela tüm tümör türleri, aynı organda büyüseler bile aynı proteinleri üretmezler. Carlito Lebrilla bu yüzden, proteinleri aramaktansa, neredeyse tüm hücre türlerinin üzerine yapışan ve farklı işlevleri yerine getiren şeker moleküllerini dikkate almış. Bu amaçta ilk önce laboratuvarda farklı yumurta kanseri hücrelerinin şeker profillerini karşılaştırdıktan sonra, beş sağlıklı ve beş kanserli kadının kan örneklerini incelemiş. Sonuç olarak kanserli kadının kanında en az on beş noktada sağlıklı kadınınkinden farklı olan karakteristik bir şeker motifi saptanmış. Araştırmacılar bundan sonra farklı şeker moleküllerini daha yakından inceleyecek ve testin güvenirliğini daha kapsamlı bir araştırmada kontrol edecekler. adamları da elektrotlara bağlı olan sinir hücrelerinin elektrik akımını ölçünce, nöronların tek başlarına belli başlı resimlere yanıt olarak, elektronik sinyal gönderdiklerini fark etmişler. Mesela bir hasta Amerikalı oyuncu Jennifer Aniston’un yedi farklı resmini görmüş peş peşe ve her fotoğraf için belli başlı bir sinir hücresi sinyal gönderdi diyor bilim adamları. Koch, şimdi her nöronun kaç resme reaksiyon gösterdiğini ve bu özel sinir hücrelerinin ne şekilde organize olduğunu bulmaya çalışacak. Fakat bu araştırma daha büyük beyin ameliyatı gerektirdiğinden hiç de kolay olmayacak. den daha uzun olduğundan eminiz diyor bilim adamları. Günümüze insanlar ortalama olarak 7,5 saatlerini yatakta geçiriyorlar ama gerçekte sadece 6,1 saat uyuyorlar. En uzun uyku süresi 6,7 saat ile beyaz kadınlarda. Beyaz kadınları 6,1 saat ile beyaz erkekler takip ediyor. Siyah kadınlar ortalama olarak 5,9, siyah erkekler ise 5,1 saat uyuyorlar. Chicago Üniversitesi’nden Diane Lauderdale’in araştırmasına katılanlar, Actiwatch olarak adlandırılan özel bir hareket sensörü takmışlar. Araştırmacı uyku süresinin kısalması konusunda endişeli. Çünkü yetersiz uyku öğrenme ve konsantrasyon zorluğu kadar, şiş DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN ÇOK DAHA AZ UYUYORUZ American Journal of Epidemiology dergisindeki araştırma yazısında katılımcıların, gerçek uyuma süresini ölçebilen özel aletler taktıklarından söz edilmekte. Saat gibi bileğe takılan bu aletle erkeklerin kadınlardan, siyahların beyazlardan ve yoksulların da varsıllardan daha az uyudukları ortaya çıkmış. Uyku süresi son yüzyılda önemli ölçüde kısaldı diyor bilim adamları. 1900’ün başında insanlar ortalama olarak 9 saat uyuyorlardı. Son bilgilere göre bu süre biraz abartılı olsa da günümüzdeki uyku süresin SİNİR HÜCRELERİ BAĞIMSIZ “DÜŞÜNEBİLİYOR” GRİ BAŞLI albatros (Thalassarche chrysostoma) son doksan yıl içinde yarı yarıya azalmış. değişimi gibi faktörler etkili. Bu yüzyılın sonuna kadar en iyimser tahminle, bilinen kuş türlerinden %12’sinin yok olması beklenmekte. YUMURTALIK KANSERİNİN TEŞHİSİNDE YENİ BİR YÖNTEM Kaliforniya Üniversitesi bilim adamları, kanserli kadınların kanlarında daha farklı şeker moleküllerinin bulunduğunu saptadılar. Bulgunun daha geniş kapsamlı araştırmalarda da kanıtlanması halinde farklı şeker profili, ilk kez yumurtalık kanserinin erken tanısında güvenirli bir gösterge olarak kullanılabilecek. Prostat kanseri gibi kanserin erken tanısı için yapılan kan testleri, kanserli doku ya da kanser hücreleri tarafından üretilen proteinlere reaksiyon gösterirler. Ancak bu tür gösterge proteinlerinin kesin bir şekilde saptanması Nörologların elde ettikleri son bilgilere göre sinir hücreleri tek başlarına bir objeyi veya kişiyi hayal edebiliyorlar. Belli başlı görüntüler için özel elektronik sinyaller gönderiyorlar. Kaliforniya Üniversitesi ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü bilim adamları tarafından elde edilen ilginç sonuç Viyana’da gerçekleştirilen Avrupa Nöroloji Kongresinde açıklandı. Nörolog Christof Koch ve ekibi, bu bulguya beyinlerine elektrot yerleştirilen epilepsi hastalarında ulaşmışlar. Açıklamalara göre epilepsi hastalığının kökenini bulmak için hastaların temporal loplarına (belleğin bulunduğu yer olduğu sanılan beyin bölgesi) 100 mikro elektrot yerleştirilmişti. Ameliyattan sonra hastalardan bilgisayarda ünlü insanların resimlerine bakmaları istenmiş. Hastalar resimleri izlerken bilim manlık, diyabet ve yüksek kan basıncına da neden olmakta. Erkeklerin kadınlardan, yoksulların da zenginlerden niçin daha az uyuduklarını bilim adamları kesin olarak bilemiyorlarsa da, çok paralı insanların daha az sorunu olduğunu ya da zenginlerin uyku süreleri hakkında karar verme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar. Nilgün Özbaşaran Dede bilimtoplum İNSANLIK NASIL KURTULUR SORUSUNA 16 BİN YANIT Ünlü fizikçi Stephen Hawking, insanlığın önümüzdeki 100 yıl içinde ne şekilde hayatta kalabileceğini sorunca, birbirinden ilginç yanıtlar aldı. İngiliz fizikçi insanlık nasıl kurtulur sorusu karşısında adeta yanıt bombardımanına uğradı. Yahoo’nun davetlisi olarak Hawking şu soruyu sormuştu: "İnsan soyu, politik, sosyal ve çevresel sorunlarla dolu bir kaosun içinde bulunan bir dünyada yüz yıl daha nasıl dayanabilir?" Guardian’da yayımlanan bu sorunun ardından sadece iki gün sonra 16 bin eposta gelmiş. Birçok kişi Allah’a güvendiğini söylerken, diğerleri umutlarını teknolojik gelişmelere bağlamışlar. Bunların dışında uzayın veya denizlerin derinliklerine göçmeyi önerenler de var. Internet sitesinde bu öneriye bir de şöyle bir eleştiri gelmiş: Bu kadar mükemmel bir dünyayı mahvettikten sonra, göçmek bu kadar kolay mı? Orayı da bozmayacağımız ne malum? Hawking’in profesör olduğu Cambridge Üniversitesi, fizikçinin epostaları değerlendirip değerlendirmeyeceği hakkında herhangi bir açıklama yapmadı. Kısaca ALS olarak adlandırılan bir sinir hastalığı yüzünden tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda olan fizikçi, aynı soruya geçen ay kendisi de yanıtlamaya çalışmıştı. Hong Kong‘da gerçekleştirilen bir toplantıda Hawking, Ay’da veya Mars’ta koloniler kurulmasını öneriyor. CBT1010/4 28 Temmuz 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle