Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABERLER POLİTİK BİLİM Aykut Göker http://www.ınovasyon.org Sektör, Türkiye’de 8,2 milyar dolarlık üretim yapmış; buna karşılık Türkiye’nin aynı yıl içindeki ithalâtı 10,8 milyar dolar ihracatı ise 4,4 milyar dolar olmuş. Demek ki, sektör, dış ticarette 6,4 milyar dolar açık vermiş. Kültür Karıncaları Şenliği Elektronik Sanayiimizde Durum Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) her yıl, elektronik sanayiimizin durumunu değerlendiren bir rapor yayımlar. Yıllık üretim, ihracat ve ithalât rakamlarının da açıklandığı bu raporda elektronik sanayii altı alt sektör başlığı altında incelenir. Bunlar, ürettikleri ürünlere göre sınıflandırılmış olan, bileşenler (entegre devreler, televizyon resim tüpleri vb.), tüketim cihazları (televizyon alıcıları, ‘audio’ cihazlar vb.), telekomünikasyon cihazları (telefon santralleri, telefon cihazları, ‘fiber optik’ kablolar vb.), profesyonel ve endüstriyel cihazlar (sınaî üretimde kullanılan otomasyon cihazları, tıbbî elektronik vb.), askerî amaçlı elektronik cihazlar ve bilgisayar alt sektörleridir. Elektronik sanayii, bilindiği gibi yüksek teknolojili ürünlerin üretildiği ve yüksek net katma değer yaratan bir sanayi dalıdır. Ancak, bir ülkenin elektronik sanayiinin o ülkede yarattığı net katma değerin yüksek olması, ürettiği ürünlerin özgün tasarımlarını ve bu tasarımların dayandığı teknolojileri de yine o ülkede geliştirmesine bağlıdır. Ürettiği yatırım malı mâhiyetindeki cihaz ve sistemlerin kullanıldıkları üretim ve hizmet sektörlerinde, askerî amaçlı cihazların da ulusal savunmada, belirleyici bir rol oynaması nedeniyle, bu sanayi dalı stratejik bir öneme de sahiptir. Günümüz sanayi sektörleri içinde ayırt edici özellikleri bu olan sektörün ülkemizdeki durumunu, TESİD raporunda verilen rakamlardan yararlanarak anlamaya çalışalım: Sektör, 2005 yılında, Türkiye’de 8,2 milyar $’lık üretim yapmış; buna karşılık Türkiye’nin aynı yıl içindeki ithalâtı 10,8 milyar $; ihracatı ise 4,4 milyar $ olmuş. Demek ki, sektör, dış ticarette 6,4 milyar $ açık vermiş. Üretimin, alt sektörlere göre dağılımına baktığımızda, 2005’te, %58’inin ‘tüketim cihazlarında’ olduğu görülüyor. Tüketim cihazları üretiminde de ağırlık renkli televizyon alıcılarında (kısaca, ‘TV’ dendiğinde bu alıcılar anlaşılmalı) ve bu üretim ihracata yönelik olarak yapılıyor. 2005’te TV ihracatı, ‘tüketim cihazları’ alt sektörü ihracatının %96’sını; elektronik sanayii toplam ihracatının ise, %66,3’ünü oluşturmuş! Rakamlar, elektronik sanayiimizin TV ihracındaki başarısının göstergesi; zâten, TV üreticilerimizin Avrupa’da ciddî bir pazar payına sahip oldukları biliniyor. Ne var ki, TV üretiminde kullanılan önemli girdiler (‘bileşenler’) dışarıdan gelmektedir. Örneğin, bildiğimiz, geleneksel renkli televizyon alıcılarında, birim başına düşen sınaî mâliyetin büyük bölümünü oluşturan resim tüpleri ithâl yoluyla sağlanmaktadır. Nitekim, 2003’te, toplam TV ihracat gelirinin %47,7’si; 2004’te %40,9’u resim tüpü ithâli için harcanmıştır. TESİD raporundaki verilere göre, bu oran 2005’te %24’e düşmüş gözüküyor; ama, bu, bizim için yanıltıcı olmasın. Çünkü, TESİD rakamlarında gözlenen bu "düşme trendi", göstericileri düz panel biçiminde (flat panel displays) olan TV’lerin, katot ışın tüplü (‘resim tüpü’ olarak geçen tüpler) göstericilerin kullanıldığı, bildiğimiz TV’lerin yerini almaya başlamasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi, ince, düz panel biçimindeki yeni göstericilerde, ekranın arkasında artık kocaman bir katot ışın tüpü yoktur. Katot ışın tüplü göstericilerin yerini LCD (Liquid Crystal Display), AMLCD (Active Matrix LCD) ve plazma göstericiler almıştır; ve biz bunları da ithâl ediyoruz. OLED (organic lightemitting diode) teknolojisine göre geliştirilmiş ekranların kullanılacağı başka göstericiler gündemdedir; bunlar yaygınlaşırsa, öyle sanıyorum, bunları da ithâl edeceğiz. Sözün kısası, ‘TV üretimi’ Türkiye elektronik sanayiinde kilit konumdadır; ama, kullandığı ana bileşenler ve teknolojileri açısından neredeyse tümüyle dışa bağımlıdır. Dolayısıyla, ihracattaki kâr payı ve ülke içinde yarattığı net katma değer son derece düşüktür. Bu bağımlılığın azalma ihtimalinin de şimdilik pek fazla olmadığı görülmektedir. Ümit ederim, TV sanayiimiz kendi geleceği açısından bir teknoloji öngörüsünde bulunmuştur ve şimdiden ona göre hazırlanıyordur. TESİD raporuna göz atmayı sürdüreceğiz. K ültür Bilinci Vakfı çocuklarımızda kültür bilincini geliştirme amacıyla geliştirdiği "Kültür Karıncaları" projesi İstanbul, Bursa ve Kocaeli kentlerinde 6 İlköğretim Okulu’nun tüm çocuklarında uygulandı ve yaklaşık 1000 çocuk 13 yıl süreyle bu eğitimden geçti. Karıncalar sertifikalarını 17 Haziran’da 11.0016.00 arası eski Galata Köprüsü/Balat’da düzenlenen Şenlik’de alacaklar. Kültür Karıncaları bu arada bize de bir mesaj gönderdi: Güzel ülkemizin, kentimizin, semtimizin kültürel değerleriyle dünyanın en zengin bölgesi olduğunu söylüyor, ardında da yakınıyoruz "koruyamıyoruz" diye. Ama korumak için önce bu kültürel zenginlikleri sevmek, benimsemek ve tanımak gerekmez mi? Geleceğin sahibi biz çocuklar tanıyor muyuz bunca değeri, hatta öğrendik mi kültürel mirasın anlamını? Ama biz Kültür Karıncaları şanslıyız. İstanbul Zuhal, Türkan Sedefoğlu, Kırımlı Aslan Bey ve Tarık Us, Kocaeli Rahmiye, Bursa Nuri Erbak İlköğretim Okulları’nın ve Antalya Aksu Lisesi’nin Kültür Karıncaları olarak Kültür Bilincini Geliştirme Vakfının geliştirdiği eğitim etkinlikleri sayesinde kültürel değerlerimizi tanıdık ve ne kadar zengin bir ülkede ve semtlerde yaşadığımızı öğrendik. Ama bu kültürel değerleri gelecek kuşaklara da bozulmadan teslim etmemiz gerekiyor. Evet, şimdilik çok küçüğüz, hatta çocuğuz, ama büyüyeceğiz, belki Muhtar, ya da Belediye başkanı, hatta Anakent Belediye başkanı, belki de Başbakan olacağız, neden olmasın, önce hayal etmek sonra çabalamak gerekir. Diyelim ki "olamadık", ama bir yurttaş olarak da semtimizin, kentimizin korunmasına katkıda bulunacağız, şimdiden söz veriyoruz, Karınca sözü.. LİONEL Reina ve Sadi Abalı İletişimde “Orange” markası İ CBT 1003/6 9 Haziran 2006 letişim sanayinin küresel alandaki önde gelen kuruluşlarından biri olan Equant Türkiye’nin şirket merkezinde gerçekleştirilen basın toplantısında, Bölge Müdürü Lionel Reina, Genel Müdür Sadi Abalı ve İş Geliştirme Yöneticisi Oğuz Özel, yeni organizasyonun üç lider şirketin güçlerini birleştirdiğini açıkladı. Böylece Equant’ın uluslararası IP omurgası ve profesyonel hizmetleri, France Telecom’un kurumsal çözümleri ve Orange’ın kurumlara yönelik mobil iletişim hizmetleri, Orange markasının şemsiyesi altında toplanmış oldu. France Telecom grubunda geliştirilen yenilikçi çözümlerin en kısa zamanda Türkiye’ye getirileceğini bildiren Orange Business Services şirketinin Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Başkan Yardımcısı Lionel Reina, bu şekilde Türk şirketlerinin uluslararası operasyonlarını daha rahat gerçekleştireceklerini ve uluslararası şirketlerin yatırımlarında Türkiye’yi tercih etmelerinde önemli bir rol oynayacaklarını ileri sürdü. Global ve yerel yetkinliklerini kullanarak özellikle finans ve kamu sektöründe faaliyetlerini artırarak sürdüreceklerini işaret eden Sadi Abalı ise, "Orange Business Services, entegrasyon, hizmet yönetimi ve danışmanlık yetkinlikleri sayesinde, küreselleşme, risk yönetimi, yeni endüstri standartlarına ve yönetmeliklerine uyumluluk çabalarında firma ve kurumlara bileşim teknolojilerini en verimli şekilde kullanmalarını sağlayarak yardımcı olmaya devam edecektir" diye konuştu. 2005 yılında uluslar arası bağlantı kapasitesini 5 kat artıran Equant, en büyük müşterilerinden biri olan Oyak Telekom ile birlikte altyapı çalışmalarını tamamlamış durumda.