Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bu sayfa Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır OOOF OFF LİNE Tanıl Türkoğlu tanol@yahoo.com yor. Geçen yıl Wikipedia’nın Çin dilinde yazılmış versiyonu hükümet tarafından yasaklanmıştı. ÇARPIŞMADAN ÖNCE TEDBİR ALAN OTOMOBİL Yandan gelen darbeyi önceden görüp, çarpışmanın kuvvetini emmek için gövde şeklini hafifçe değiştiren arabalar üretilecek. Avrupa Birliği tarafından desteklenen bir Alman konsorsiyumunun geliştirdiği arabada, kaputa monte edilmiş bir kamera ve çarpışmayı fark edecek bir radar bulunuyor. Araba çarpışmanın kaçınılmaz olduğuna karar verdiği anda, yan kapıdaki "şekilbellekli" bir alaşımın içinden geçen elektrik akımı alaşımı devreye sokuyor. Elektrik akımı alaşımı ısıtarak şişmesine yol açıyor. Böylece arabanın çatısı ile daha güçlü bir bağlantı kuruluyor. Kulağa ve ağza yerleştirilecek, çağrı merkezi personelinin kullandığı türden bir mikrofon+kulaklık sayesinde, kişinin duyduğu ve söylediği her şeyi kayıt edebileceği teknoloji.. Bir Borges Öyküsü Değilse... Borges’in ölümünün üzerinden 20 yıl geçti. 1986 Haziran’ında bir Cumartesi günü Cumhuriyet gazetesinin, ölümü nedeniyle, ayırmış olduğu tam sayfa belge niteliğindeki haber sayesinde varlığını öğrendiğim bu Arjantinli (okur) yazar için sanırım söyleyebileceğim en iyi niteleme şu olurdu: Dilediğiniz herhangi bir romana (uzun edebi metne) baktığınızda, eğer Borges’i iyi idrak etmişseniz, şöyle bir yorumda bulunabilirsiniz: "Borges olsaydı, bunu şu kadar sayfalık bir öyküde hallederdi." Borges’in bu şekilde hallettiği öykülerden bir tanesinde de hayali kahramanımızın bir özelliği var. Yaşadığı hiçbir şeyi unutmuyor olması. İlk etapta size bu çok güzel bir özellik olarak gelebilir. Peki bu özellik şu detayda ise bu fikriniz hâlâ geçerli olur mu: Yaşadığınız hiçbir dakikayı, hiçbir saniyeyi unutmuyorsunuz. Bir başka deyişle bire bir ölçekli harita yapmak gibi. Geçen günlerde gözüme ilişen bir haber bana Borges’in bu öyküsünü anımsattı. Buna göre Microsoft firması, kulağa ve ağza yerleştirilecek, çağrı merkezi personelinin kullandığı türden bir mikrofon+kulaklık sayesinde, kişinin duyduğu ve söylediği her şeyi kayıt edebileceği teknoloji üzerinde çalışıyor. Gün boyunca üstünüzde taşıdığınız cihaza yapılacak bu kayıtları akşam, bilgisayarınıza indirerek sonsuza dek saklayabileceksiniz. Böylece kim size ne demişti, siz ona ne cevap vermiştiniz, tüm bu iletişim problemleri çözülecek. Birisi sizi yanlış mı anlamış; derhal bunu ispat edebileceksiniz. Bak diyeceksiniz, ben sana şunu şunu söylemişim; ve kayıtlarınızı dinleteceksiniz. Bu tür imkânlar, yeni gelen pek çok teknoloji için olduğu üzere, tedirginlikle karşılanmaya mahkum. Neden mi? Bir düşünelim: Bu arşivler nerede saklanacak? Evinizdeki bilgisayarda ya da internette size bu hizmeti verecek bir sunucu bilgisayar üstünde. Bu bilgisayar ne kadar güvenli olacak? Birisi evinizdeki bilgisayara bir hacker saldırısı düzenlese ya da daha konvansiyonel modellerle (mesela bilgisayarı çalmak gibi) arşivinizi ele geçirse ne olacak? Böyle bir sistemi kullanmaya başladığınızda bundan keyif mi alırdınız, yoksa bu bir tür otosansür anlamına mı gelirdi? Bundan böyle dilediğiniz gibi konuşabilecek misiniz? Doğru; hiç kimse sizi bunu kullanmaya zorlamayacak. Tıpkı şu an kimse sizi cep telefonu, e posta, faks kullanmaya zorlamadığı gibi. Ama kullanıyorsunuz ve bunların hepsinin bildik ya da bilmedik kulaklar tarafından "xray cihazından geçen bavullar gibi" süzgeçten geçirildiğine ses etmiyorsunuz/etmiyoruz (tamam, kimse bu mekanizmanın resmen varlığını kabul etmiyor ama bunun ne önemi var). Temelde sorun bu tür teknolojiler ve bunların yanlış ellere düşmesi tedirginliği değil belki de. Daha ziyade dünyanın içinde bulunduğu global hal itibarıyla insanların "ya bu imkân kötü amaçlarla kullanılırsa" hissine her zamankinden daha çok kapılma meylinde olması. Sorun o imkanı kötü amaçlarla kullanma potansiyelinin global anlamda sürekli artmasıdır. Otobanlar yapıyoruz; katiller bunları kullanarak kaçıp gidiyor. Özgür konuşma ortamı olan internet tüm dünyaya açıldı; yasadışı eylem içinde olanlar bu imkânı kendi kötü emelleri için kullanıyor. Yarın, belki de günlük hayatımız için çok faydalı olacak bu yeni teknolojiler de karşımıza çıktığında, o teknolojinin ne olduğuna, bize nasıl fayda sağlayacağına bakmak yerine, şunları düşüneceksek, dünyanın gidişi iyi değil demektir: Bu imkânı kim bana karşı ne şekilde kullanabilir? Bunu nasıl korumam, başkasının eline geçmesini engellemem gerekir? Vb... Eğer bu dünya, bu evren, bir başka Borges öyküsü değilse tabii. (1899’da doğan J. L. Borges 14 Haziran 1986’da İsviçre’de ölmüştür) DUVARDA YÜRÜYEN ROBOTLAR Gecko benzeri bir robot yapışkanlı ayakları ile pek yakında duvarda yürüyecek. Gecko’lar ayaklarının altındaki milyonlarca küçük tüyler sayesinde duvarlara tırmanabilir veya tavanda yürüyebilir. Bu tüylerden her biri, van der Waals Kuvveti denilen moleküler bir kuvvetten yararlanarak yapışmayı sağlıyor. Kaliforniya’daki Stanford Üniversitesi’nden Mark Cutkosky ve ekibi tarafından geliştirilen Stickybot denilen robotun ayakları, elastomerden yapılmış sentetik tüylerle kaplı. Bu minik polimer pedler, ayak ve duvar arasında daha geniş bir temas alanı yaratıyor. Böylece Van der Waals kuvveti maksimum düzeye çıkıyor. Bu arada Pentagon Gecko’dan esinlenerek eldiven ve ayakkabı geliştirmeye çalışıyor. Cutkosky, Stickybot tipi robotların diğer gezegenlerde kurtarıcı robot olarak kullanılabileceğini söylüyor. SÜRÜ MANTIĞIYLA ÇALIŞAN BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ İnternet çağında etrafta o kadar çok bilgi dolaşıyor ki, bunları bir düzene sokmak giderek zorlaşıyor. Şimdi aynı cinsten kuş sürülerinin uçuş şeklinden esinlenerek bilginin düzenlenmesi için yeni bir sistem geliştirildi. "Really Simple SyndicationRSS" gibi Web besleme araçları, internete her girişte otomatik olarak browser’ı güncelleştirir. Bu beslemeler ayrıca diğer web sitelerinden de güncelleşmeler indir. Bu güncellemelerden bir anlam çıkartmak insanın bir gününü aldığı için Tennessee’deki Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı’dan Xiaohui Cui ve meslektaşları, sanal kuş sürüsüne dayanan bir sistem geliştirdi. Bu sistemde her kuş, bir sayı dizesi ile işaretlenen bir belge taşır. Çok sayıda benzer sözcüğe sahip belgeler aynı uzunlukta sayı dizesi ile işaretlendirilir. Kuşların, ancak kendi türündeki kuşlarla uçması gibi, aynı uzunlukta sayı dizesine sahip belgeler birlikte saklanır. Yeni bir makale ortaya çıktığı zaman bir yazılım, varolan makalelerde benzer sözcükleri tarar ve belgeyi bu taramadan elde edilen sonuca göre var olan bir sürünün içine katar veya yeni bir sürü oluşturur. Bir sonraki aşamada kullanıcı kuşlardan birinin üzerini tıklayarak belgesini açar. CBT 1003/19 9 Haziran 2006