29 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kürtaj Tartışması KÜRTAJ: Bilim, politika ve ahlakın kesiştiği nokta Geçen hafta ABD’de Güney Dakota Eyaleti Valisi’nin eyalet sınırları içinde, tüm kürtajları yasaklayan bir yasayı –hamileliğin kadının yaşamını tehlikeye soktuğu durumların dışında yürürlüğe koyması, dünya genelinde kürtaj konusunu yeniden tartışmaya açtı. ABD’de Anayasa Mahkemesi 1973 yılında "Roe, Wade’e Karşı" olarak bilinen kararı ile bu tür yasakların anayasaya uygun olmadığını duyurmuştu. de sorunlar, kürtaj sonrası göğüs ve rahim kanseri risklerinde artış sayılabilir. Kürtaj yanlısı "PlanlıÜreme" grubunun ortaya attığı istatistiksel verileri gözardı eden Komisyon, bu verilerin güvenilmez ve eksik olduğunu iddia ediyordu, çünkü Komisyon’a göre veriler anne ölümlerinin tanımını doğumdan veya kürtajdan sonraki 6 hafta ile sınırlı tutuyordu ve ayrıca kürtaj sonrası psikolojik sorunlara bağlı olarak ortaya çıkan intihar ve kanser vakalarından ölümleri hesaba katmıyordu. Komisyon üyeleri ayrıca meme kanseri ve kürtaj arasında bir ilişki olup olmadığı konusunda daha ileri tetkiklerin yapılmasını da gerekli görüyordu. Karşı görüşler: American College of Obstetricians and Gynecologist (ACOG) grubunun hazırladığı son rapora göre "Tıbbi açıdan incelendiği zaman ameliyatla yapılan kürtajların, uzun vadede üreme ve insan psikolojisi üzerinde belirgin olumsuz etkisi olmadığı anlaşılmıştır." Öte yandan "PlanlıÜreme" grubu, erken kürtajın yol açtığı ölüm riskinin doğum sırasındaki ölümlerin 1/7’i civarında olduğunu ileri sürüyor. Bir diğer gelişme de Amerikan Kanser Enstitüsü’nün (NCI) kürtaj ile meme kanseri riski arasında bir ilişkinin bulunmadığı yönündeki duyurusudur. K ürtajı kuşatan tartışmalar hakkında bilim ne diyor? ABD’de kürtaj ile ilgili tıbbi ve sosyal kanıtları yeniden gözden geçirmek için oluşturulan Araştırma Komisyonu, "Yaşam ne zaman başlar?", "Kürtaj kadının psikolojisini nasıl etkiler?" ve "Kürtajın yol açtığı tıbbi riskler nelerdir?" gibi konularda bir rapor hazırladılar. Bu rapor genel olarak kürtaja karşı bir tavır sergiliyordu. Saygın bilim dergisi New Scientist ise 18 Mart sayısında bu komisyonun aldığı kararları enine boyuna tartışmak amacıyla dünyadaki diğer bilim adamlarının bu konulardaki görüşlerine yer verdi: YAŞAM NE ZAMAN BAŞLAR? Kürtaj Araştırma Komisyonu’nun kararı: Yeni DNA teknolojileri, doğmamış çocuğun döllenme anından itibaren tam bir insan olduğunu, tüm kürtajların canlı bir insanın yaşamına son verdiğini ve doğmamış çocuğun modern tıbbın gözetimi altında ayrı bir hasta olduğunu kabul ettiğini kanıtlar. Komisyon üyeleri görüşlerini şöyle ifade ediyor: "Embriyo, tam, farklı, tek, canlı bir insandır. Bunu kanıtlayan veriler 1973 yılından beri DNA parmak izinin çıkartılmasına yönelik çalışmalardan elde ediliyor. DNA bir insanın teşhis edilmesinde kullanılabilir. Bir embriyonun tam takım bir DNA’ya sahip olduğunu gösteren teknikler, her insanın döllenme sırasında tamamen özel bir varlık haline geldiğinin delilidir." Karşı görüşler: Döllenmiş yumurta insanı oluşturmak için gerekli olan DNA’ya sahip olmakla birlikte, bu tek ba şına döllenmiş yumurtaya insan statüsü kazandırmaz. Bir saç folikülü veya tırnak parçası, bir insanın tam genetik parmak izine sahip olmakla birlikte, kesinlikle insan yerine konulamaz. Kaliforniya’daki Stanford Biyomedikal Etik Merkezi’nden David Magnus, yaşam veya insan olma halinin başladığı noktanın, biyoloji tarafından belirlenemeyeceğini söylüyor. Magnus, Kürtaj Komisyonu’nun "İnsan, tek hücreli aşamadan insan olarak gelişmek için programlanmıştır" yönündeki iddiasını kabul etmiyor. Magnus’a göre bu iddia "epigenetik" konusundaki son gelişmeleri gözardı ediyor. Çünkü epigenetik, bazı gen ifadelerinin yaşamın herhangi bir aşamasında yeniden programlanabileceğini söylüyor. Magnus, görüşlerini savunurken, döllenme sırasında tek varlık olan tek yumurta ikizlerini örnek gösteriyor. Bu kişiler aynı DNA’ya sahip olmakla birlikte farklı kişilikler ve davranış şekilleri geliştiriyor. Magnus’un bu iddiası, döllenme sırasında oluşan "ruh"un ileride ikiye bölünüp bölünmediği gibi bilimsel olmayan bir soruyu da gündeme getiriyor. "Yaşamın başlangıç noktasını bir çizgi ile belirtmek istediğiniz zaman, biyoloji bu çizginin döllenme anından başlamaması gerektiğini söylüyor" diye konuşan Magnus, "Eğer biyoloji bize bir şey söylüyorsa, bu da döllenmiş yumurtanın çok da saygın bir yeri olmadığıdır. Çünkü döllenmiş yumurtaların çoğu düşük gibi doğal yollarla dışarı atılıyor" diyor. Kürtaj Araştırma Komisyonu’nun kararı: Tıbbi riskler bir kadının kürtaj olup olmamasında önemli bir rol oynar. Oysa Güney Dakota Eyaleti’nde kürtaj olmak üzere başvuran kadınlar, bu riskler ile ilgili yeterince bilgilendirilmiyor. Oysa kürtajın yol açabileceği riskler arasında enfeksiyon, kanama, gelecek hamilelikler993/10 1 Nisan 2006 KÜRTAJ KÜRTAJIN KADININ TIBBİ AÇIDAN PSİKOLOJİSİRİSKLERİ Nİ NASIL ETKİLER? Kürtaj Araştırma Komisyonu’nun kararı: Hamile bir kadının doğmamış çocuğunun yaşamına son vermesi kaçınıl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle